Kur’an-ı Kerim’de adı geçen bitkiler:
Arapça”da nebat-ât, bitki-ler anlamında bir kelimedir. İnsan da bir yönüyle nebati bir varlıktır. Zira; hastalığı sebebiyle komaya girmiş bir insana “artık bitkisel hayat yaşıyor” denilmesi bunu tescil etmektedir.Bitkiler, solunum yapan toprağa bağlı sabit bir canlıdır. Her bitkinin kendine mahsus bir özelliği vardır. Kainatın, her an olan açık eczanesine yerleştirilmiş, her bitki mutlaka bir derde devadır.
Kur’an-ı Kerim’de “Bitkilerin her birinde düşünen bir insan ve toplum için ibretler vardır.” (Şuara / 7-9) denilmektedir.
1- Üzüm:
“Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın.” (İsra sûresi /91)
“Üzümler , yoncalar” (Abese Sûresi / 28)
2- İncir:
“Andolsun İncire ve zeytine” (Tin sûresi / 1)
3- Kiraz ağacı:
“Ama onlar (Bizden) yüz çevirip uzaklaştılar ve bu yüzden setlerini/barajlarını yıkıp geçen, sahip oldukları (son derece verimli) iki bahçeyi sadece acı-dikenli çalı, ılgın ve birkaç tane (yabani) kiraz ağacından ibaret (virane) bir bahçeye çeviren bir sel (Arimi) gönderdik.” (Sebe sûresi / 16)
“Düzgün kiraz ağacı” (Vâkıa sûresi / 28)
4- Reyhan:
“Yapraklı daneler ve hoş kokulu reyhan vardır”
(Rahman sûresi / 12)
“Ona rahatlık, güzel kokulu reyhan ve Naîm cenneti vardır”
(Vâkıa sûresi / 89)
5- Soğan:
“Hani bir zamanlar, “Ey Musa, biz tek çeşit yemeğe asla katlanamayacağız, yeter artık bizim için Rabbine dua et de bize yerin yetiştirdiği şeylerden; sebzesinden, acurundan, sarmısağından, mercimeğinden ve soğanından çıkarsın.” dediniz. O da size “O üstün olanı daha aşağı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Bir kasabaya konaklayın o vakit istediğiniz elbette olacaktır.” dedi. Üzerlerine zillet ve meskenet damgası vuruldu ve nihayet Allah’dan bir gazaba uğradılar. Evet öyle oldu, çünkü Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Evet öyle oldu, çünkü isyana dalıyorlar ve aşırı gidiyorlardı.” (Bakara sûresi / 61)
6- Zeytin:
“Gökten suyu indiren O’dur. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık, o bitkiden bir yeşillik çıkardık, ondan da birbiri üzerine binmiş taneler; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar (bahçeleri) çıkarıyoruz. (Bunların) kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Bunlar meyvelendikleri zaman meyvelerinin olgunlaşmasına bakın! Bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır.” (En”am sûresi / 99)
“Andolsun İncire ve zeytine” (Tin sûresi / 1)
Arapça”da nebat-ât, bitki-ler anlamında bir kelimedir. İnsan da bir yönüyle nebati bir varlıktır. Zira; hastalığı sebebiyle komaya girmiş bir insana “artık bitkisel hayat yaşıyor” denilmesi bunu tescil etmektedir.Bitkiler, solunum yapan toprağa bağlı sabit bir canlıdır. Her bitkinin kendine mahsus bir özelliği vardır. Kainatın, her an olan açık eczanesine yerleştirilmiş, her bitki mutlaka bir derde devadır.
Kur’an-ı Kerim’de “Bitkilerin her birinde düşünen bir insan ve toplum için ibretler vardır.” (Şuara / 7-9) denilmektedir.
1- Üzüm:
“Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın.” (İsra sûresi /91)
“Üzümler , yoncalar” (Abese Sûresi / 28)
2- İncir:
“Andolsun İncire ve zeytine” (Tin sûresi / 1)
3- Kiraz ağacı:
“Ama onlar (Bizden) yüz çevirip uzaklaştılar ve bu yüzden setlerini/barajlarını yıkıp geçen, sahip oldukları (son derece verimli) iki bahçeyi sadece acı-dikenli çalı, ılgın ve birkaç tane (yabani) kiraz ağacından ibaret (virane) bir bahçeye çeviren bir sel (Arimi) gönderdik.” (Sebe sûresi / 16)
“Düzgün kiraz ağacı” (Vâkıa sûresi / 28)
4- Reyhan:
“Yapraklı daneler ve hoş kokulu reyhan vardır”
(Rahman sûresi / 12)
“Ona rahatlık, güzel kokulu reyhan ve Naîm cenneti vardır”
(Vâkıa sûresi / 89)
5- Soğan:
“Hani bir zamanlar, “Ey Musa, biz tek çeşit yemeğe asla katlanamayacağız, yeter artık bizim için Rabbine dua et de bize yerin yetiştirdiği şeylerden; sebzesinden, acurundan, sarmısağından, mercimeğinden ve soğanından çıkarsın.” dediniz. O da size “O üstün olanı daha aşağı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Bir kasabaya konaklayın o vakit istediğiniz elbette olacaktır.” dedi. Üzerlerine zillet ve meskenet damgası vuruldu ve nihayet Allah’dan bir gazaba uğradılar. Evet öyle oldu, çünkü Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Evet öyle oldu, çünkü isyana dalıyorlar ve aşırı gidiyorlardı.” (Bakara sûresi / 61)
6- Zeytin:
“Gökten suyu indiren O’dur. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık, o bitkiden bir yeşillik çıkardık, ondan da birbiri üzerine binmiş taneler; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar (bahçeleri) çıkarıyoruz. (Bunların) kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Bunlar meyvelendikleri zaman meyvelerinin olgunlaşmasına bakın! Bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır.” (En”am sûresi / 99)
“Andolsun İncire ve zeytine” (Tin sûresi / 1)