MATANZAS - Küba'da, Afrika kökenli halkın 4 asır boyunca maruz bırakıldığı kölelikle ilgili "Ulusal Kölelik Müzesi" UNESCO himayesinde ziyaretçilere kapısını açtı.
Küba Ulusal Enformasyon Ajansı (AIN) tarafından yapılan açıklamada, müzenin, başkent Havana'ya 170 kilometre uzaklıktaki Matanzas kentinde, 18. yüzyılda inşa edilmiş San Severino Kalesi'nde, 16 Haziran Salı günü açıldığı belirtildi.
Müzenin açılışı Küba Kültür Bakanı Abel Prieto ile UNESCO temsilcisi Olabiyi Babalola Joseph Yai tarafından yapıldı.
1503 ile 1873 arasında 1,5 milyona yakın Afrikalı, başta şeker kamışı tarlalarında olmak üzere, köle olarak çalıştırılmak amacıyla Küba'ya getirilmişti.
Ulusal Köle Müzesi'nde, bugünkü Avrupa ve Amerika'nın 4 yüzyıl boyunca Afrikalı insanlara yaptıkları barbarlık, dünya halklarının gözleri önüne seriliyor.
UNESCO Yürütme Komitesi Başkanı Olabiyi Babalola Joseph Yai törende yaptığı konuşmada, Atlantik ötesi köle ticaretinin, Afrika, Avrupa, Amerika ve Karayipler'de ortak tarihin önemli bir parçasını oluşturduğunu söyledi.
Babalola, İspanyollar, İngilizler ve Hollandalılar tarafından yapılan kanlı köle tarihi hakkında şunları söyledi:
"Bu duvarlardaki kamçıların izleri ve zincirler, kölecilik tarihinin çarpıcı bir belgesidir. Avrupa ile alt Sahra Afrika arasındaki köle ticareti, 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar sürdü. Köle tacirleri için, kölelerin bir mal kadar değeri yoktu. Köle ticareti İspanyol, Portekiz, Ceneviz, Fransız, Hollanda, Danimarkalılar ve İngilizler tarafından yapıldı ve en az 20 milyon Afrikalı insan Amerika'ya köle olarak getirildi."
Babalola, Ulusal Kölelik Müzesi'nin nesiller arasında bir köprüyü temsil ettiğini ve Afrika'nın tarihini ve dilini öğrenmek için ilginç bir yer olduğunu söyledi. Uusal Kölelik Müzesi (Slavey Rota) projesinin amacının, ahlâksız ve insanlık dışı iğrenç bir uygulamaya maruz kalan Afrikalı mağdurların yaşadıkları sessiz acıları gözler önüne sermek olduğunu kaydeden Babalola, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Küba, müzede sergilenen fotoğraflar ve belgelerle önemli bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Müzeyi gezen ziyaretçiler, kölelerin tıpkı bir hayvan gibi kızgın demirlerle damgalandığını göreceklerdir. Kölelerin bu damgalarla satılık bir mal oldukları hakkında bilgi edinebilirler. Kölelerin karınları, kolları veya kalçaları ve kadınların ise göğüs veya bacakları damgalanıyordu. Bu gün köle müzesi haline getirilen San Severino Kalesi'nin inşaatına 13 Ekim 1693 tarihinde başlandı ve 1700 yıllarında tamamlandı."
UNEAC Başkanı Miguel Barnet Fernando Ortiz ise, Afrika kökenliler uzmanı olarak Küba kültür mirası hakkında şunları söyledi:
"Burada asla insanlıkla bağdaşmayan kötülüğün geçmişine tanıklık ediyoruz. Damgalanmış erkek ve kadınlar, kalın zincirlere vurulmuş bir halde, bir daha asla geri dönmemek üzere Küba'ya getirildiler. Hiçbir zaman kendi bahçelerine, ailelerine ve kültürlerine dönmemek üzere getirildiler."
Daha sonra törende Olabiyi Babalola Joseph Yai, kültürel mirasa yaptığı katkılardan dolayı Küba Kültür Bakanı Abel Prieto'yı UNESCO Madalyası ile ödüllendirdi.
UNESCO Bölge Ofisi Direktörü Van Hof yaptığı konuşmada, projenin 1993 yılında gündeme geldiğini ve 2005 yılında çağdaş toplumların yaşadığı değişimler ve kültürel miraslarda kölelik etkilerinin araştırıldığını söyledi. Van Hof, dünya halkları arasında karşılıklı anlayışı geliştirmek amacıyla, çeşitli ülkelerde yaşanan kölelik trajedisini ortaya çıkarttıklarını kaydetti.
Törende daha sonra, Kübalı sanatçı Lorenzo Padilla tarafından bağışlanan 105 eğitici poster ile 14 Afrika heykelinin yer aldığı "The Afro América" sergisi açıldı.
Düzenleyen yönetici:
