Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
Felsefe / Psikoloji
Korku Kanserin Gelişmesini Ve Tedavisini Etkiler
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="dderya" data-source="post: 854456" data-attributes="member: 112565"><p><span style="font-size: 22px">KORKU KANSERİN GELİŞMESİNİ VE TEDAVİSİNİ ETKİLER</span></p><p></p><p>Kanserlilerde hastalığın yarattığı metabolik, organik bozukluklar sonucu oluşan bedensel, ruhsal belirtiler, yakınmalar, bunların yol açtığı korku ve hastalığın sonucu hastanın ve çevresinin temel sorunlarının başında yer alır. Kanserin gelişme süreci, tedavi gerektiren ve gerektirmeyen evreleri içinde bu korku azalır, çoğalır, ama hiçbir zaman geçmez. Bu korkunun sürekli oluşu şiddeti, yarattığı kaygı düzeyi, panik durumu, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak kanserin gelişmesini, tedavisini etkiler. Kimi insan korkunun etkisi altında tedaviyi kabul etmez. Kimi hastada korkunun şiddeti ve süresi bağışıklık sistemini çökertir.</p><p></p><p>Kanserlerde metabolik ve organik bozukluklar sonucu ortaya çıkan ruh hastalıkları çoğunlukla nörolojik danışmayı da gerektirecek klinik tablolar gösterirler. Bu tür klinik tablolar arasında bilinç bulanıklığı ve bozukluğuna sık rastlanır. Bu tablo durgunluk ya da taşkınlıkla birlikte görülür. Panik nöbetleri otuz m “Kanser” sözcüğüyle ölüm arasındaki çağrışım hekimler ve sağlık personelleri arasında bile geçerliliğini korumaktadır, kimler ve sağlık sorunlarıyla ilgilenenler açısından kanser diğer hastalıklara oranla olumsuz biçimde değerlendirilen, kaygı ve korku veren, dehşet yaratan, müthiş bir hastalık olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, hastalığın bu niteliğini benimseyen hekimler bu durumu hastalara da yansıtırlar.</p><p></p><p>Bir araştırma, hekimlerin kanseri en olumsuz, kötü, acımasız, acı veren ve zalim bir hastalık olarak değerlendirdiklerini, kanserliyi “dünyanın en çok acı çeken insanı” olarak gördüklerini ve kanser tanısını da “ölüm belgesi”, “idam karan” olarak kabul ettiklerini göstermiştir.</p><p></p><p>Son zamanlarda yapılan anket araştırmalarında kanserli hastalarla ilgilenen sağlık elemanlarının çalışmaya başladıktan iki -üç ay sonra kaygı düzeylerinin yükseldiğini, kanser korkusunun arttığını, ruhsal durgunluk ve depresyon belirtilerinin, yakınmaların ortaya çıktığım, hasta karşısında karamsar ve kötümser olduklarını, hastayla birlikte umutsuzluğa kapıldıklarını göstermiştir.</p><p></p><p></p><p>Özcan Köknel, Kaygıdan Korkuya</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="dderya, post: 854456, member: 112565"] [SIZE=6]KORKU KANSERİN GELİŞMESİNİ VE TEDAVİSİNİ ETKİLER[/SIZE] [SIZE=6][/SIZE] Kanserlilerde hastalığın yarattığı metabolik, organik bozukluklar sonucu oluşan bedensel, ruhsal belirtiler, yakınmalar, bunların yol açtığı korku ve hastalığın sonucu hastanın ve çevresinin temel sorunlarının başında yer alır. Kanserin gelişme süreci, tedavi gerektiren ve gerektirmeyen evreleri içinde bu korku azalır, çoğalır, ama hiçbir zaman geçmez. Bu korkunun sürekli oluşu şiddeti, yarattığı kaygı düzeyi, panik durumu, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak kanserin gelişmesini, tedavisini etkiler. Kimi insan korkunun etkisi altında tedaviyi kabul etmez. Kimi hastada korkunun şiddeti ve süresi bağışıklık sistemini çökertir. Kanserlerde metabolik ve organik bozukluklar sonucu ortaya çıkan ruh hastalıkları çoğunlukla nörolojik danışmayı da gerektirecek klinik tablolar gösterirler. Bu tür klinik tablolar arasında bilinç bulanıklığı ve bozukluğuna sık rastlanır. Bu tablo durgunluk ya da taşkınlıkla birlikte görülür. Panik nöbetleri otuz m “Kanser” sözcüğüyle ölüm arasındaki çağrışım hekimler ve sağlık personelleri arasında bile geçerliliğini korumaktadır, kimler ve sağlık sorunlarıyla ilgilenenler açısından kanser diğer hastalıklara oranla olumsuz biçimde değerlendirilen, kaygı ve korku veren, dehşet yaratan, müthiş bir hastalık olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, hastalığın bu niteliğini benimseyen hekimler bu durumu hastalara da yansıtırlar. Bir araştırma, hekimlerin kanseri en olumsuz, kötü, acımasız, acı veren ve zalim bir hastalık olarak değerlendirdiklerini, kanserliyi “dünyanın en çok acı çeken insanı” olarak gördüklerini ve kanser tanısını da “ölüm belgesi”, “idam karan” olarak kabul ettiklerini göstermiştir. Son zamanlarda yapılan anket araştırmalarında kanserli hastalarla ilgilenen sağlık elemanlarının çalışmaya başladıktan iki -üç ay sonra kaygı düzeylerinin yükseldiğini, kanser korkusunun arttığını, ruhsal durgunluk ve depresyon belirtilerinin, yakınmaların ortaya çıktığım, hasta karşısında karamsar ve kötümser olduklarını, hastayla birlikte umutsuzluğa kapıldıklarını göstermiştir. Özcan Köknel, Kaygıdan Korkuya [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Ülkemizin kuzeyindeki deniz hangisidir? (bitişik yazınız)
Cevapla
Forumlar
Güncel
Felsefe / Psikoloji
Korku Kanserin Gelişmesini Ve Tedavisini Etkiler
Top