Kor Düşmüş Yüreklere

sessiz gemi

Özel Üye
Özel üye


Üzerinde yaşadığımız topraklar 'Güçlü Olmanın' farz olduğunu işaret eden gerçekleri her zaman

hatırlatır. Asırlardır süren savaşlar ve 15.asır ile beraber 16 Nasranî Devletini yıkan bir imparatorluğun egemen olduğu topraklarda yaşamaktayız. Yaşlı, kadın ve çocuklarıyla cephelere koşan bir milletiz. Bazı 'Çağdaş Entel Yobazların' iddia ettiği gibi 'Dinimiz İslamiyet'i' kılıç zoruyla kabul etmedik. Hiçbir toplum ve koşarak gittiğimiz topraklarda yaşayan halklara da İslamiyet'i kılıç zoruyla kabul ettirme yoluna gitmeyen 'Ecdad-ı Asilin' ahfadıyız. Millet olarak var olmuş ve fetret dönemlerini yeni doğuşlar ve Başbuğlarla aşmış 'Medeniyet Harikası' tarihle temel oluşturmuş 'Milletiz.' İstilacıların işbirlikçileri marifetiyle mağdur ve mazlum olmakla beraber mağrur olmak gibi onurlu duruşunu hiç bozmayan, işbirlikçiliğe karşı ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsinleri doğurmuş anaların yurdundayız. Lider Atatürk'ün işaret ettiği ve 'Nutukta Yerini Bulan Gençliğe Hitabe' tarihsel ikazdır. İzmir'in işgali esnasında sokaklara dökülen 'İşbirlikçi Rum ve Papazları' cinayetler ve soykırım suçları işlemiş ve mukabilinde 'İlahi Adalet' tecellisiyle, milletimize karşı her türlü ihaneti yapan papaz ve işbirlikçilerinin sonunun nasıl tecelli ettiğini birilerinin hatırlaması lazım. O günlerin farklı olmayan görüntüsü İstanbul ve İzmir sokaklarında 'Hepimiz Ermeni'yiz ve Hrant'ız' diyerek slogan atanların 'İşgalci Nasrani Fotokopileri' olduğu gerçeği tüm berraklığı ile sergilendi.. 1876 yılarında 'İsrail'in Temellerini Atmak' peşinde koşan ve Osmanlı Meclisinde yer alan Yahudi kökenli mebusların Filistin toprakları üzerindeki hesapları ve devrin Sultanı tarafından taleplerinin ret edilişi sonrası Sultan Abdülhamit'e yapılan muamele muamele ve sürdün edilişi esnasında uğradığı hakaretler yeni nesillere hatırlatılmadığı içindir ki 'Çuval Hadisesi' iyi analiz edilemedi. Damat Ferit ve işbirlikçi İstanbul yönetimini İngiliz altınları koruyamadı. Yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyetine karşı İngiliz altınları ve silahlarıyla ayaklanan 'İşbirlikçi Sait ve Şakilerini de' Londra Elçisi sehpalara gitmekten kurtaramadı. İstiklal kolayca kazanılan ve birileri tarafından altın siniler içerisinde ikram edilen lûtufnâme değildir. Bağımsızlık ve özgürlük kanlarını döken, kanlarını ve canlarını feda eden binlerin, yüz binlerin alın teriyle kazanılan 'Hürriyet Meşalesidir'. 'Kocatepe bu anlamlı işareti veren anıtıyla' aydınlığını zihinlere ifade eden en muhteşem ifade tarzıdır. Canlarını veren ve bu mücadelede sabah ezanıyla cephelerinde mermi ateşine başlayan ve öğle vakti şehit olan binlerce Türk evladının anısını ve mirasını bile koruyamayanlar…..Kabirlerini muhafaza edemeyenler….Çanakkale'de dağ eteklerindeki şehitlerimizin kemiklerinin toprak üzerindeki halini dahi görememekte ve şehitlere saygının gösterilmediğini TV ekranlarında milyonlarca insan seyretmektedir… Çağ atladığını iddia edenlerin ve AB müfettişlerinin 'Demokrasi ve Hukuk Dersi' verdiği bir zamanda…. Orhan Pamuk özgür…..Başörtülü bir kız öğrenci mağdur… AB Demokrasisi bu….. Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü aylar evvelinde açıklamalarda bulunmuş ve bu Üniversitenin isminin değiştirilmesini önermişti… Milli Direniş öncüsü Sütçü İmam ismi Rektörü rahatsız etmiş… Bu rektöre maaşı kim veriyor? Millet…. Emekli Doğu Efendi Cumhuriyet Gazetesinde yazılar yazıyor ve İstiklal Marşının yazarı merhum Mehmet Akif'i eleştiriyor ve İstiklal Marşının içerisindeki bazı ifadelerden rahatsızlığını beyan ediyor… İstiklal Marşını yazan kim? Şehitler…. Binlerce yıldır şehitler veren topraklardayız..25 yıldır Türk evlatlarının Bayrağa sarılmış naaşları memleketlerine geliyor…. Şemdinli ilçesine bağlı Aktütün köyü karakoluna dün gece 200 PKK vahşisi saldırıda bulundu…Uçaksavarlar,roket ve ağır silahlarla….7 Mehmetçik şehit.. 25 yıldır süren mücadele…Aynı karakola daha evvelde PKK Canileri saldırmıştı.. Anneler gününde, yürekleri yanan analara bu haber verildi… Böylesi bir gün….Futbol maçları ve sokaklarda korna sesleri eşliğinde kendilerini kaybetmiş zavallılar ve dimağları uyuşturulmuş olanlar şampiyonluk kutlamaları yapıyor… Şampanya patlatanlar,eğlence yerlerinde takımlarının şarkılarını dinleyerek kendilerinden geçenler…. Aktütün karakolunda şehit olan delikanlıları ve ailelerinin acılarını bilmiyorlar bile…. Franco toplumunu böyle uyuşturmuş ve 40 yıl yönetmişti.. Böylesi bir manzara…. İki farklı manzara…..Bir tarafta dünyadan habersiz kalmış yığınlar…AB komutlu vakıflar ve derneklerin raporlarıyla demokrasi masalı…Özelleştirmelerden pasta kapan holding ağaları…Limana demir atmış zenginlerin gece alemi yaptığı gemi haberleri…Pirinç ve mercimek stoklarıyla milyonlarca dolar servet edinen karaborsacılar…… Öteki tarafta bağrı yananlar…. ABD eski B. Elçisi beyanatlar verir….Çıkarlarının önemine dair..Gerekirse Türkiye'ye müdahale bile ederiz' makaleleri… Karakollarımız basılır….Ne AB,ne ABD,ne TÜSİAD ve ne de AB yandaşı baronlardan ses yok….. Gelmesini beklemeyin….Onlar demokrasi masalı anlatmak için var… Sıcak paracıklarına vergi yok….Sahil kenarlarında binlerce villa onların… Haberleşme özelleşme pastası sayesinde cebimizdeki YTL onların kasasına akıyor..Mutlu ve huzurlular…. TV kanallarındaki haber sunucusu ve yorumcular 'AB Kapısında Duruşumuz' hakkında hikayeler okumak için maaş alıyor.. İş bilenin,kılıç kuşananın..Ata sözü….
 
Top