Kompleks (Karmaşa) nedir?

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Ruhsal kaynaklı sinir hastalığı yapan anı, duygu ve düşüncelerin tümü. Genellikle Dr. Sigmund Freud ve onun izleyicileri olan psikanalistlerince (psikanalizcilerce) kullanılmıştır. Freudculuğa göre karmaşa, çocukluk döneminde kazanılmış ve genellikle ahlaksal kaygılarla bilinçdışına itilip baskı altına alınmış bir düşünce dizgesidir. Birçok çelişik duyguların karmaşığıdır. Bu duygular birbirleriyle bağımlıdırlar, birisi bilince çıkınca ötekileri de çeker ve bilince çıkarır. Nevroz hastalığı bu duyguların ve düşüncelerin baskıya alınmalarının ürünüdür.

Örneğin Oedipus karmaşası Freud tarafından ortaya atılan kız çocukların babaları ve erkek çocukların anneleriyle cinsel ilişki kurma isteklerim ve bundan ötürü de kendi cinslerinden -olan büyükleriyle yarışmalarını (rekabet etmelerini) dile getirir. Ama çocukların baskıya alınma bu duygularında Freud'a göre, temeli cinsel olan çeşitli karşıt istekler vardır. Bu istekler birbirleriyle bilinçdışı bölgede çatışırlar. Bu çelişik istekler arasında temel çatışma, cinsel itilimlerle toplumsal baskılar arasında olur. Kaynağı çocuklukta bulunan bu kompleks, kimi insanlarda delilik meydana getirebilir.

Oedipus kompleksi deyimi ilkin her cins çocuğun karşı cinsten ana-babasına cinsel bağlılığını dile getirirken daha sonra sadece erkek çocuğun anasına duyduğu cinsel bağlılığı dile-getirmek için kullanılmaya başlamıştır. Kız çocuğun babasına duyduğu cinsel bağlılığa da Elektra kompleksi denmiştir. Her iki ad da (Oedipus ve Elektra) Yunan mitolojisinden alınmıştır, birincisi anasıyla evlenen kralın ve ikincisi anasının öldürttüğü 'babasının öcünü alan kral kızının adıdır. Fransızların Ödip dediği Oedipus ya da Oidipus Thebai kralı Laiosla kraliçe İokaste'nın oğludur.

Oidipus doğduğu zaman bir kahin bu çocuğun babasını öldürüp anasıyla evleneceğini bildirmiş. Babası kral Laios da onu Khithairon dağına attırmış. Ne var ki antikçağ Yunanlılarının ünlü kader inancı, kaderden kaçınılmayacağını bu olayda da tanıtlamış. Korinthos kralı Polybos tarafından bulunup büyütülen Oidipus bir yolcuyla kavga edip onu öldürmüş, meğer bu yolcu babası Laios'muş. Oidipus'un yolu Thebai'ya düşmüş, Sfenks gelip geçenlere bilmeceler sanıyormuş, Oidipus kendisine sorulanları bilince Sfenks ölmüş. Thebai'liler de onu tutup kendilerine kral yapmışlar ve dul kraliçe İokaste'yle evlendirmişler. Böylece kehanet gerçekleşmiş, Oidipus babasını öldürdüğü gibi anasıyla da evlenmiş. Gerçeği öğrenen İokaste kendini asmış, Oidipus da kendi elleriyle gözlerine mil çekmiş.

Ünlü trajedi kahramanları Eteokles, Polyneikes. Antigone ve İsmene bu ana-oğul birleşmesinden doğma çocuklardır. Oidipus taht kavgasına düşüp kendisini Thebai'den kovan oğullarına ilenmesiyle de ünlüdür. Trajedya yazan Sophokles'e göre Thebai kentinin 'başına gelenler bu ilenme (lanetleme) yüzündendir. Sadece kızı Antigone'den vardım gören ve onunla birlikte Attika'nın Kolonos iline giden Oidipus orada ölmüş. Önceleri Freud’un öğrencisi olan bireysel ruhbilimin kurucusu Alfred Adler de aşağılık karmaşası adını verdiği bir karmaşa üstüne dayalı yeni bir ruhsal çözümleme (psikanaliz) geliştirmiştir.

Adler'e göre insanlık evriminin güdücüsü (itici gücü) aşağılık duygusudur, insan, yaşadığı sürece her an Özvarlığını değerlendirmek ve aşmak isteğiyle davranır. Haz duygusu, gerçekte, üstün olma tutkusunun giderilmesinden başka bir şey değildir. Üstünlük tutkusunu yaratan da aşağılık duygusudur. Bu duygu, insanı üstünlüğe doğru iter ve geliştirir. Adler'e göre, "İnsanlık tarihi, aşağılık duygusunu gidermek için yapılan davranışların tarihidir". İnsanın davranışlarını belirleyen Freud’un sandığı gibi haz isteği değil, gerçekte onun da nedeni bulunan üstün olma isteği'dir. Aşağılık duygusu, soydan gelen organ yetersizliklerinden doğar.

Bu kuramın da bütün metafizik kuramlar gibi, örneğin Freudculuk gibi, büyük yanılgısı tekyanlı oluşu ve yersiz genellemelere varışıdır. Kimi insanların ruhsal yaşamlarında aşağılık duygusunun da elbette rolü vardır, ne var ki insanlık tarihi hiçbir zaman aşağılık duygusunu gidermek için yapılan davranışların tarihi değildir. Ruhbilimde aşağılık duygusu ve aşağılık karmaşası ayrı terimlerle dile getirilmekte ve birincisi benliğin yetersiz görülmesi, ikincisi organ yetersizliğinden ötürü baskıya alınmış değer eksikliği duygusu olarak tanımlanmaktadır. Freudcu psikanalizde de çocuğun Oedipus karmaşası sonucu gerçeklere uyamaması aşağılık karmaşası deyimiyle dile getirilir. Freud’un bir başka öğrencisi Dr. Jung da bu terimi özel bir anlamda kullanmıştır.
 

Top