chocolatequeen
Üye
Geçtiğimiz günlerde gazetelerde iki haber başlığı yer aldı: Birincisi, "ABD Elçiliği’nin almanağında ‘soykırım’ gafı", ikincisi ise; ABD Kongresi'nin gündemindeki sözde Ermeni soykırımını içeren iki tasarı ile ilgili; "Tasarı geçerse İncirlik kapatılabilir."
Evet, bu iktidarın hüküm sürdüğü son beş yılda pek çok ülke, sözde Ermeni soykırımını yasallaştırmak için parlamentolarına baskı uyguladılar, anıtlar diktiler. İktidarın teslimiyetçi, tavizkâr ve zavallı dış politikası sonucunda Türkiye, topraklarından kovduğu emperyalist ülkelerin âdeta oyuncağı haline getirildi. Son olarak, “Dostumuz (!), Müttefikimiz (!), Orta Doğu’daki Eşbaşkanlık Partnerimiz (!), Stratejik Ortağımız (!) hasılı her şeyimiz Amerika Birleşik Devletleri de bu kervana katıldı.
Önce masum bir GAF!.. ABD Ankara Büyükelçiliği 2007 yılında bir Almanak yayınlıyor ve “Suç, Terörist Faaliyetler; Soykırım” başlıklı bölümde Türkiye’nin de adı geçtiği fark ediliyor! (Almanak çıkalı üç ay olmuş bizimkiler yeni fark ediyor!) Almanak'ın, “1900’den bu yana soykırım örnekleri” bölümünde ilk sırada Ermeni Soykırımı'nın bulunması dikkat çekmiş! Şöyle diyormuş masum (!) Almanak'ta:
“Yıl: 1915, Olay: Ermenilerin Jön Türkler tarafından imha edilmesi.
Yer: Türkiye/Osmanlı İmparatorluğu, Tahmini ölü: 1.000.000+”
Almanak'ta soykırım yapan başka ülkelere de yer verilmiş ama ABD’nin o çok övündüğü demokrasisinin üzerine kurulan ve İspanyollarla birlikte katlettiği 30 milyon Kızılderili halkından , Afrika yerlilerine yaptığı soykırım ve köleleştirme olaylarından hiç bahsedilmemiş. En büyük soykırımcı ve köle tâciri Amerika, topraklarının gerçek sahibi olan Kızılderilileri katlederken onları bir halk olarak görmemiş, insan olarak kabul etmemiş. Chickahomimyler, Masasostler, Nanticokeler, Potomaclar, Siular yok artık.
Amerika’nın soykırım sicilini araştırdığım bir internet sitesinde Forrest Carter'in "Dağlardan Sorun Beni" adlı romanından şöyle bir alıntıya rastladım:
"Cochise, Yıldızlı Şef'le tartışmıştı.
'Hepimiz için yer var. Vadinin daha ilerisinde yaşayabiliriz. Biz de Amerika Birleşik Devletleri'nin yurttaşı olabilir, kendi topraklarımıza sahip olabilir ve sizin yaşayış biçiminize uyarız.'
Yıldızlı Şef, Cochise'e uzun bir süre bakmış ve yanıt vermişti:
'Amerika Birleşik Devletleri'nin yurttaşı olamazsanız. Kendi topraklarınız olamaz.'
Cochise, 'Neden?' diye sormuştu.
Yıldızlı şef omuzlarını silkmişti. 'Kızılderililer halk değil. Yasa böyle.'(...)"
Evet, işte bu cevap ABD’nin 1800’lü yıllardan günümüze kadar sergilediği katliamların nedenini açıklayan en iyi cevaptı. Dünyanın jandarmalığına soyunan ABD’ye göre kendisi dışındaki ülkelerin halkları halk değildi; onlar katledilmeli, köleleştirilmeli ve Amerika’nın çıkarlarına hizmet etmeliydi. Zaten bu ülkelerde demokrasi de yoktu…
ABD’nin soykırım siciline baktığımız zaman, bu cevabın altında yatan düşünce tarzının günümüzde de hiç değişmediğini anlamak çok da zor olmasa gerek.
İşte ABD’nin Kızılderili katliamı ile başlayan ve devam eden soykırım sicili:
1898: Meksika’yı işgal eder; aynı yıl Küba’ya girer.
1921: Nikaragua’yı işgal eder, Sandino ve 300 Kişiyi katleder.
1945: Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atar, 250.000 kişiyi katleder.
1950-53: Yüz binlerce Koreli'yi katleder (Kore Savaşı'na Türkiye de katılmıştı).
1954: Binlerce Guatemalalı'yı katleder.
1955: Endonezya, Laos, Kamboçya’da çok sayıda CIA operasyonu düzenlenir.
1950-59: Küba’da 60.000 kişi ABD destekli Badista birliklerince katledilir.
1961: Domuzlar Körfezi çıkarmasını örgütler.
1965: Endonezya’da 1.000.000 kişinin katledilmesine sebep olur. Aynı yıl 10.000 kişi Dominik’te ABD paraşütçülerince katledilir.
1975: Vietnam’dan kovulduğunda ardında 170.000 ölü 80.000 sakat, onbinlerce tecavüz olayı bırakır. 1970-75’te Kamboçya ve Laos’ta 1.000.000 kişiyi katlederler.
1973: Şili’de CIA darbesi ile 30.000 kişi katledilir. Arjantin’de işbirlikçileri ile 30.000 kişi katledilir.
1983: Lübnan’da 14.000 deniz piyadesi binlerce kişiyi katleder ve aynı yıl 6. filo Lübnan’ı günlerce bombalar. Ve yine aynı yıl Grenada’yı işgal eder ve yüzlerce kişi katledilir.
1986: Libya’yı bombalar ve bine yakın sivili katleder, ülkeye ambargo uygular.
1989: Panama’ya asker çıkartır ve 5.000 Panamalı'nın ölümüne sebep olur.
1991: Irak’a saldırır ve 100.000'nin üzerinde Iraklı’nın ölmesine sebep olur.
2003: Irak’ı işgal eder. Sadece geçen yıl ölen sivillerin sayısı 34 bin 500, savaşın başlangıcından bu yana ölen sivillerin sayısı en az 64 bin kişidir.
Ve Felluce; ABD’nin katliam tarihinde özel bir yeri olan Felluce’de 1500 sivilin sokaklarda öldürülüp çürümeye terk edildigi, cesetlerin köpekler tarafından yenilmeye başlandığı ve 250 bin kişinin bölgeden sürüldüğü belirtilen raporda Felluce katliamına birde isim buldular: Post Modern Soykırım!..
****
Sicilinde soykırım ve köleleştirme olmayan tek millet Türk Milleti’dir. Başta AB ve ABD olmak üzere sözde Ermeni Soykırımı'nı kabul etmeye uğraşan ülkeler, önce kendi tarihlerine bakmalıdırlar. Tarihi çarpıtarak, gerçeklerin üzerini örterek, iç siyasetlerine ve emperyalist çıkarlarına malzeme yapanlar bir gün kendi halklarının ve tarihin önünde utanç içerisine düşeceklerdir. Çünkü tarih gerçektir ve gerçekler gizlenemez…
AB ve ABD’nin emperyalist hırsı bir gün gelecek kendi başlarını yiyecektir. Hiçbir güç sonsuza kadar devam etmez. Tarih bunun örnekleriyle doludur; işte Roma İmparatorluğu, işte Hun imparatorluğu, işte Bizans İmparatorluğu, işte Osmanlı İmparatorluğu …
***
"(...) Beyaz adam; anası olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alınıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki; toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir." (Kızılderililer adına Reis Seattle tarafından ABD Başkanı'na hitaben 1854'te yazılmış bir mektuptan.)
Evet, bu iktidarın hüküm sürdüğü son beş yılda pek çok ülke, sözde Ermeni soykırımını yasallaştırmak için parlamentolarına baskı uyguladılar, anıtlar diktiler. İktidarın teslimiyetçi, tavizkâr ve zavallı dış politikası sonucunda Türkiye, topraklarından kovduğu emperyalist ülkelerin âdeta oyuncağı haline getirildi. Son olarak, “Dostumuz (!), Müttefikimiz (!), Orta Doğu’daki Eşbaşkanlık Partnerimiz (!), Stratejik Ortağımız (!) hasılı her şeyimiz Amerika Birleşik Devletleri de bu kervana katıldı.
Önce masum bir GAF!.. ABD Ankara Büyükelçiliği 2007 yılında bir Almanak yayınlıyor ve “Suç, Terörist Faaliyetler; Soykırım” başlıklı bölümde Türkiye’nin de adı geçtiği fark ediliyor! (Almanak çıkalı üç ay olmuş bizimkiler yeni fark ediyor!) Almanak'ın, “1900’den bu yana soykırım örnekleri” bölümünde ilk sırada Ermeni Soykırımı'nın bulunması dikkat çekmiş! Şöyle diyormuş masum (!) Almanak'ta:
“Yıl: 1915, Olay: Ermenilerin Jön Türkler tarafından imha edilmesi.
Yer: Türkiye/Osmanlı İmparatorluğu, Tahmini ölü: 1.000.000+”
Almanak'ta soykırım yapan başka ülkelere de yer verilmiş ama ABD’nin o çok övündüğü demokrasisinin üzerine kurulan ve İspanyollarla birlikte katlettiği 30 milyon Kızılderili halkından , Afrika yerlilerine yaptığı soykırım ve köleleştirme olaylarından hiç bahsedilmemiş. En büyük soykırımcı ve köle tâciri Amerika, topraklarının gerçek sahibi olan Kızılderilileri katlederken onları bir halk olarak görmemiş, insan olarak kabul etmemiş. Chickahomimyler, Masasostler, Nanticokeler, Potomaclar, Siular yok artık.
Amerika’nın soykırım sicilini araştırdığım bir internet sitesinde Forrest Carter'in "Dağlardan Sorun Beni" adlı romanından şöyle bir alıntıya rastladım:
"Cochise, Yıldızlı Şef'le tartışmıştı.
'Hepimiz için yer var. Vadinin daha ilerisinde yaşayabiliriz. Biz de Amerika Birleşik Devletleri'nin yurttaşı olabilir, kendi topraklarımıza sahip olabilir ve sizin yaşayış biçiminize uyarız.'
Yıldızlı Şef, Cochise'e uzun bir süre bakmış ve yanıt vermişti:
'Amerika Birleşik Devletleri'nin yurttaşı olamazsanız. Kendi topraklarınız olamaz.'
Cochise, 'Neden?' diye sormuştu.
Yıldızlı şef omuzlarını silkmişti. 'Kızılderililer halk değil. Yasa böyle.'(...)"
Evet, işte bu cevap ABD’nin 1800’lü yıllardan günümüze kadar sergilediği katliamların nedenini açıklayan en iyi cevaptı. Dünyanın jandarmalığına soyunan ABD’ye göre kendisi dışındaki ülkelerin halkları halk değildi; onlar katledilmeli, köleleştirilmeli ve Amerika’nın çıkarlarına hizmet etmeliydi. Zaten bu ülkelerde demokrasi de yoktu…
ABD’nin soykırım siciline baktığımız zaman, bu cevabın altında yatan düşünce tarzının günümüzde de hiç değişmediğini anlamak çok da zor olmasa gerek.
İşte ABD’nin Kızılderili katliamı ile başlayan ve devam eden soykırım sicili:
1898: Meksika’yı işgal eder; aynı yıl Küba’ya girer.
1921: Nikaragua’yı işgal eder, Sandino ve 300 Kişiyi katleder.
1945: Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atar, 250.000 kişiyi katleder.
1950-53: Yüz binlerce Koreli'yi katleder (Kore Savaşı'na Türkiye de katılmıştı).
1954: Binlerce Guatemalalı'yı katleder.
1955: Endonezya, Laos, Kamboçya’da çok sayıda CIA operasyonu düzenlenir.
1950-59: Küba’da 60.000 kişi ABD destekli Badista birliklerince katledilir.
1961: Domuzlar Körfezi çıkarmasını örgütler.
1965: Endonezya’da 1.000.000 kişinin katledilmesine sebep olur. Aynı yıl 10.000 kişi Dominik’te ABD paraşütçülerince katledilir.
1975: Vietnam’dan kovulduğunda ardında 170.000 ölü 80.000 sakat, onbinlerce tecavüz olayı bırakır. 1970-75’te Kamboçya ve Laos’ta 1.000.000 kişiyi katlederler.
1973: Şili’de CIA darbesi ile 30.000 kişi katledilir. Arjantin’de işbirlikçileri ile 30.000 kişi katledilir.
1983: Lübnan’da 14.000 deniz piyadesi binlerce kişiyi katleder ve aynı yıl 6. filo Lübnan’ı günlerce bombalar. Ve yine aynı yıl Grenada’yı işgal eder ve yüzlerce kişi katledilir.
1986: Libya’yı bombalar ve bine yakın sivili katleder, ülkeye ambargo uygular.
1989: Panama’ya asker çıkartır ve 5.000 Panamalı'nın ölümüne sebep olur.
1991: Irak’a saldırır ve 100.000'nin üzerinde Iraklı’nın ölmesine sebep olur.
2003: Irak’ı işgal eder. Sadece geçen yıl ölen sivillerin sayısı 34 bin 500, savaşın başlangıcından bu yana ölen sivillerin sayısı en az 64 bin kişidir.
Ve Felluce; ABD’nin katliam tarihinde özel bir yeri olan Felluce’de 1500 sivilin sokaklarda öldürülüp çürümeye terk edildigi, cesetlerin köpekler tarafından yenilmeye başlandığı ve 250 bin kişinin bölgeden sürüldüğü belirtilen raporda Felluce katliamına birde isim buldular: Post Modern Soykırım!..
****
Sicilinde soykırım ve köleleştirme olmayan tek millet Türk Milleti’dir. Başta AB ve ABD olmak üzere sözde Ermeni Soykırımı'nı kabul etmeye uğraşan ülkeler, önce kendi tarihlerine bakmalıdırlar. Tarihi çarpıtarak, gerçeklerin üzerini örterek, iç siyasetlerine ve emperyalist çıkarlarına malzeme yapanlar bir gün kendi halklarının ve tarihin önünde utanç içerisine düşeceklerdir. Çünkü tarih gerçektir ve gerçekler gizlenemez…
AB ve ABD’nin emperyalist hırsı bir gün gelecek kendi başlarını yiyecektir. Hiçbir güç sonsuza kadar devam etmez. Tarih bunun örnekleriyle doludur; işte Roma İmparatorluğu, işte Hun imparatorluğu, işte Bizans İmparatorluğu, işte Osmanlı İmparatorluğu …
***
"(...) Beyaz adam; anası olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alınıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki; toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir." (Kızılderililer adına Reis Seattle tarafından ABD Başkanı'na hitaben 1854'te yazılmış bir mektuptan.)