Keşkeler, Keşkeler...

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Mailime gelen bir yazıdan. Daha önce paylaşılmış olabilir eğer paylaşım yapılmışsa mod arkadaşlarımız silebilirler.


Bir anda uykudan kalktım.

Çok ilginç bir ışık gördüm ama odanın ışığı kapalıydı. Bir baktım saat 3:30 gece facir vakti peki gördüğüm bu kadar ışık nerden...

Şaşırıp kaldım baktım ki elimin yarısı duvarın içinde. Hemen elimi çıkardım. Korku içinde oturup elime bakıyordum. Tekrar elimi duvara dogru uzattım yine elim duvarın içine giriyordu...

Bir gülümseme sesi duydum.

Yüzümü kardeşime dogru çevirdim, yatıyordu. Korku içinde yatağımdan kalkıp kardeşimi uyandırmaya gittim ama cevap vermedi. Annemin odasına doğru gittim. Babamı uyandırmaya çalıştım. Birilerinin bana cevap vermesini istiyorum ama kimse cevap vermiyordu.

Annemi uyandırmak üzereyken, baktım ki annem uykudan uyandı.

Uykudan uyandı ama benimle konuşmuyordu.

Bismillahirrahmanirrahim diyordu ve tekrarlıyordu.

Babamı uyandırdı, "kalk kalk bir bakalım çocuklara" dedi annem. "Şimdi zamanımı bırak uyuyayim yarın ola hayr ola dedi" babam.

Ama annemin ısrarı üzerine babam kalkıverdi şaşkınlık içerisinde beraber odamıza doğru geldiler...

Başladım bağırmaya, "anne, baba" ama hiç birisi cevap vermiyordu!!!

Annemin elbisesini çekiyor beni dinlemesini istiyordum ama annem beni hissetmiyordu!!!

Annemin arkasından yürümeye başladım ta bizim odaya kadar. Odamıza girdi ve ışıkları açıverdi. Ama benim için fark etmiyordu çünkü benim için her taraf ışıktı.

Tam o sırada çok ilginç bir şeyle karşılaştım. Kendi vücudumu gördüm yatakta!!! Evet kendi vücudumu.

Oturup kendi kendimi seyredıyordum, iki taneydim kendi kendime soruyordum kimdir bu acaba? Nasılda bana benziyor!!!

Başladım kendi kendimi uyandırmaya, bu kabustan kurtulayım diye ama uyanamadım.

Babam dedi ki "bak yatıyorlar işte hadi yerimize gidelim" ama annem sakin olamadı ve benim uyuduğum yatağa doğru gelerek beni uyandırmaya çalıştı "kalk Muhammed kalk bana cevap ver" ama cevap veremiyordu!!!

Bir kaç defa denedi ama yok. Birden baktım ki babamın gözlerinden yaşlar dökülüyor. O babam ki şimdiye kadar onun göz yaşlarını görememiştim. Bağırışmalar başladı oracık yerde.

Kardeşim uyandı ve sordu "ne oldu?" Annem ona bağırarak, "abin Muhammed olmüş" Çok acıklı bir şekilde ağlıyordu. Bağırmalar fazlalaştı.

Anneme giderek, "anne ağlama ben burdayım bak bana" diyorum ama kimse bana cevap vermiyordu, neden?

Oturup bağırmaya başladım, "burdayım bakın işte" ama kimse cevap vermiyordu. Bağırmaya başladım "ya rabbi, ya rabbi ne olur beni bu rüyadan ve olduğum durumdan kurtar"

Uzaktan bir ses duydum ve geldikçede yükseliyordu. Bu ses Allah’u Tealanin bir ayeti idi. ((andolsun sen bundan gaflette idin, derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir))

Birden iki kişi beni tuttular, ama insan değillerdi. Çok korktum !!! Tekrar bağırmaya başladım, "bırakın beni, siz kimsiniz? Ne istiyorsunuz?"

"Kabire kadar senin gardiyanlarınız" dediler. "Ben ölmedim, daha yaşıyorum neden beni kabire götürüyorsunuz? bırakın beni! Ben hissediyorum, konuşuyorum ve görüyorum, ben ölmedim"

Bana gülümseyerek cevap verdiler ve dediler ki, "ey insanlar sizzler çok ilginç yaratıksınız, sanıyorsunuz ki ölüm hayatın sonudur ama bilmiyorsunuz ki asıl olan sizin yaşadığınız hayat bir rüyadan ibaret olup öldüğünüz zaman uyanıyorsunuz."

Beni kabire doğru çekiyorlardı hala. Yoldayken baktım ki benim gibi insanlar ve yanlarında da aynı o iki yaratıktan var, kimi ağlayor kimi gülüyor ve kimi ise bağırıyordu. Onlara "neden böyle yapıyorlar?" diye sordum. dediler ki, "bu insanlar şaşkınlık içerisindeler, nereye gittiklerini biliyorlar, kimisi dalalettedir..."

Korku içinde sözlerini keserek sordum:

"Ateşe mi gidiyorlar yani?" "evet" dediler. Konuşmalarına devam ederek, "o gülenler ise cennete gidiyorlar"

Hemen sordum onlara, "peki ben nereye gideceğim?" dediler ki, "sen bazen iyi gidiyordun, bazende kötü. Bazen tövbe edip ertesi gün günah işliyordun ve izlediğin yol tam olarak belli değildi. Ve hep öyle yitik kalacaksın"

Sözlerini korku içerisinde keserek sordum:

"Yani ben ateşemi gidiyorum yoksa?" Onlarda, "Allahın rahmeti geniştir ve yolculukta uzundur" dediler.

Yüzümü çevirdim korku içerisinde baktım ailem, babam, amcam, kardeşlerim ve akrabalarım hepsi bir sandık içinde beni taşıyorlardı. Onlara koşarak gittim ve onlara dedim ki "benim için dua edin lütfen"

Ama kimse bana cevap vermiyordu. Kimi ağlıyordu kimi ise hüzünlüydü. Kardeşime giderek, "dikkatli ol dünyanın fitnesi seni kandırmasın" dedim.

Beni duymasını çok isterdim. O iki melek beni kabirdeki cesedimin üzerine bağladılar. Baktım ki babam ve kardeşim toprak atıyor üzerime. Ordaki insanlar hepsi üzerime toprak atıyordu.

Dedim ki,

- Ahh keşke onların yerinde olsaydım Allaha tevbe etseydim. Dün sabah namazımı kılsaydım.

- Keşke her gün rabbime dua etseydim.

- Keşke her gün tevbemi yenileseydim.

- Keşke kötülüklerden uzak dursaydım.

Şöyle bağırıyordum, "ey insanlar dikkatli olun dünya hayatı sizleri kandırmasın en azından birisinin beni duymasını çok isterdim."

Peki sen beni duyuyormusun ???
 
Benzer Konular Başlık Forum Cevap Tarih
MustafaCİLASUN Ukdeler, Keşkeler Mustafa CİLASUN 0

Top