• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Kelime-i şehadet İslam’ın Özüdür

wien06

V.I.P
V.I.P
Kelime-i şehadet bir ferdin İslam’a dahil oluşunda ilk merhaledir. O Allah’ın varlığı ve birliği ile birlikte ahir zaman nebisinin de risaletini tasdik edip ona kendi nefsini şahid tutması manasında mübarek bir inanç cümlesidir. Bu itibarla kelime-i şehadet dinin temeli ve istinatgâhıdır. Şehadet öyle yüce bir kelimedir ki, bütün insanlığın kurtuluş ve şehadeti onun sonsuz mana ve sır ikliminde gizlidir. Kelime-i şehadet İslam’ın özü, göklerin ve yerin anahtarıdır.

Kelime-i şehadet en umumî tabiriyle dil ile ikrar kalb ile tasdik eylemekten ibarettir. Derunî manada ise İslam’a ait hakikatler manzumesini ihtiva eder. Denilebilir ki, Kur’an-ı Kerim’in tamamı kelime-i tevhidin ne olduğunu izahtır. Çünkü Kur’an-ı Kerim din ve tevhitten ibarettir. Bu gerçeği ifade sadedinde ayet-i kerimede şöyle buyurulur: “Bu Kur’an, onunla uyarılsınlar ve tek bir ilah bulunduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara tebliğ edilmiştir.” (İbrahim, 52)

İki veche
Kelime-i şehadet iki veçhelidir. Birincisi tevhit, yani Cenab-ı Allah’ın varlığı ve birliğine iman, ikincisi de Hazret-i Peygamber (sav)’in kulluk ve risaletini tasdiktir. İman bu iki veçhenin gönülde bir bütün halinde yerleşmesi neticesinde tahakkuk eder. Bu itibarla ne yalnız Allah Teala’ya iman kâfidir ne de Rasulüne. Bu hususta gaflet edilmemeli ve Allah’a imanla birlikte Hz. Peygamber (sav)’e imanın ehemmiyeti layıkıyla kavranmalıdır. Yahudiler Musa (as)’a inanır diğer peygamberleri kabul etmezler, Hıristiyanlar İsa(as)’ı kabul eder diğer peygamberlere inanmazlar. Mü’minler ise bütün peygamberlere iman ederler. Bu gerçeği Allah (cc) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Müminlerin her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. ‘Allah’ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız’ dediler.” (Bakara, 285)

Cennetin anahtarı
Kelime-i tevhit cennetin anahtarıdır. Kelime-i tevhidin tezahürleri ise o anahtarın kilidine müsait hassas dişleridir. Vehb bin Münebbih radıyallahu anha denildi ki, “La ilahe illallah kelimesi cennetin anahtarı değil midir?” Buyurdu: “Evet! Fakat dişsiz anahtar olmaz. Ancak dişleri olan anahtarla gelirsen kapı sana açılır, aksi halde açılmaz.”Mahşerde, mizanda en ağır kelime kelime-i tevhiddir. İhlas ve samimiyetle söylenen bir kelime-i şehadet bütün diğer amellerden üstündür. Bütün peygamberlerin daveti ve tebliğleri daima bu cümlenin ifade ettiği hakikat çerçevesinde olmuştur. Bütün hak dinler bu kelimenin temeli üzerine bina edilmişlerdir.
Allah Teala buyurur: “(Ey Rasulüm) Sen’den önce gönderdiğimiz her peygambere. Benden başka ilah yoktur bana kulak verin! diye vahyetmişizdir.” (Enbiya, 25)

“Kelime-i tevhid, kalbin nurudur. İnsanın yüzünün nurudur. Küçük çocukların dilini konuşmaya La ilahe illallah ile açın (başlatın). Ölüm sırasında onlara kelime-i tevhidi telkin edin. Ancak kelime-i tevhidi hayata hakim kılmak çok önemlidir. Sadece iman etmek kafi değildir. Onu amel-i salihle süsleyerek ilahî imtihanlarda muvaffak olabilecek bir seviyeye yükseltmek zarureti vardır. Allahu Teala Kur’an-ı Kerim’de insanlar yalnız inandık demekle hiç imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar? Buna göre iman bir lütuf, imtihan da onun miyarı. Kuldan istenilen sabır ve teslimiyetle imanı muhafaza ise bir bedel mesabesindedir. Hasılı gerçek imanın bedeli kamil mümin olabilmektir.” (İslam İman İbadet, Osman Nuri Topbaş)
 
Top