• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Kaza Namazı Nasıl Kılınır?

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Kaza Namazı Nasıl Kılınır?

Bir namazı vaktinde kılmaya "edâ" vaktinden sonra kılmaya da "kaza" denir. Vaktinde kılınamayan namaza "faite" denir. Çoğulu "fevait"'tir.

Vaktinde kılınmamış olan beş vakit farz namazın kazası farz, vitir namazının kazası ise vacip olur. Kaza edilecek sünnet sayısı azdır. Şöyle ki, bir sabah namazının farzı ile birlikte sünneti de vaktinde kılınmamışsa, o günün, güneşin doğmasından 50-55 dakika kadar sonra öğle namazını vaktinden biraz önceye kadar bu sünnet, farz ile beraber kaza edilir. Kuşluk vaktinden önce ve istivadan sonra kaza edilemez. İmam Muhammed'e göre bu sünnet yalnız olarak da vaktinde kılınmamış olsa yine kuşluk vakti ile istiva arasında kaza edilir.

Bir özür olmaksızın namazın kazaya bırakılması büyük günahlardandır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Güvene kavuştuğunuz zaman namazı kılın. Çünkü namaz mü'minlere vakitleri belirlenmiş olarak farz kılınmıştır." (en-Nisa, 4/103) Namazı özürsüz kazaya bırakmanın günahı o namazı kaza etmekle kalkmaz, ayrıca tevbe etmek de gerekir.

Meşru bir özür sebebiyle namaz kazaya bırakılabilir. Bu özürler: Düşman korkusu, bir ebenin doğum yapacak kadının başından ayrılması halinde çocuğun veya annesinin öleceğinden korkması bu özürler arasında sayılabilir.

Namazı bilerek ve tembelliği yüzünden kazaya bırakan kimse günahkar olur ve bu namazı kaza etmesi vaciptir.

Kazaya kalan namazlar nasıl eda edilir?

Bir namazın eda şekli nasılsa kazası da aynı olur. Mesela seferde iken dört rekatlı bir namazı kaçıran kimse bunları ister seferde isterse asli vatanına döndükten sonra kaza ederken iki rekat olarak kaza eder. İkamet halinde tam olarak kılınması gereken namazları kazaya bırakan kimse de bunları hazarda veya seferde yine tam olarak kaza eder.

Namaz kaza edilirken bir sıra gözetilmesi gerekir mi? Eğer namazı kaza edecek kişi tertip sahibi ise, kaza namazı ile vakit namazı arasındaki sıraya uymak gerekir. Tertip sahibi değilse, bu namazı kaza etmeden diğerlerini kılabilir.

Bir kimsenin tertip sahibi sayılması için altı vakitten fazla namazı kaza kalmamış olmalıdır. Vitir namazı dahil altı vakit namazı kazaya kalınca tertip sahibi olmaktan çıkar.

Bir kimse ne kadar namazının kazaya kalmış olduğunu bilmese, galip olan kanaate göre hareket eder. Eğer böyle bir karara varamazsa, borcundan kurtulduğuna kanaat getirinceye kadar kaza namazı kılması gerekir.

Kaza namazı kılan kimsenin yanında cemaatle vakit namazına başlanırsa, namazını tamamlamadıkça cemaate iştirak edemez.

Kaza namazını evde kılmak daha uygundur. Çünkü bunu açığa vurmak Cenab-ı Hakka karşı bir cür'et sayılır ve başkaları için kötü örnek teşkil edebilir.

Kaza namazları üç kerahet vakti dışında her vakitte kılınabilir. Bunlar: Güneşin doğma, batma ve zeval (güneş tam tepedeyken) vaktidir.

Kaza namazıyla meşgul olmak nafile namazla meşgul olmaktan daha önemlidir. Fakat beş vakte bağlı olan sünnetler müekked olsun gayri müekked olsun bundan müstesnadır. Yani sünnetleri terk ederek, bunların yerine kazaya niyet etmek uygun değildir. Aksine bu sünnetlere niyet edilmesi daha uygundur. Hatta kuşluk ve teheccüd namazı gibi haklarında hadis bulunan namazlar da böyledir. Bunlara da bu şekilde nafile olarak niyet edilmesi evlâdır. Çünkü bu sünnetler farz namazlarını tamamlar. Ayrıca bunların telafisi mümkün değildir. Kaza namazlarının ise belirli vakitleri olmadığı için telafileri mümkündür.

Farz namazlarını kazaya bırakarak günaha giren kimsenin, bu günahtan kurtulmak için sünnetleri feda etmesi uygun değildir. Böyle bir kimsenin fazla ibadet yaparak Yüce Allah'ın affına sığınması gerekirken, kendisi için Rasulullah (s.a.)'ın şefaatinin tecellisine vesile olacak bir kısım sünnetleri, nafileleri terk etmesi nasıl uygun olabilir? Hem farzları kazaya bırakmak hem de vakit namazlarını sünnetten tecrit etmek iki kat kusur olmaz mı? Fetvaya esas olan görüş budur. Bu görüş Ömer Nasuhi BİLMEN Merhuma aittir.

Sabah namazının kazası: 2 rekat farzı kılınır.
Öğle namazının kazası: 4 rekat farzı kılınır.
İkindi namazının kazası: 4 rekat farzı kılınır.
Akşam namazının kazası: 3 rekat farzı kılınır.
Yatsı namazının kazası: 4 rekat farzı ve 3 rekat Vitir namazı kılınır.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi DÖNDÜREN, Delilleriyle İslam İlmihali s.,388-393.
 

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Kaza Namazına Nasıl Niyet Edilir?

Öncelikle nasıl niyet edeceğimizi açıklayalım. Eğer kazaya bırakmış olduğumuz namazlar geçmişte çok ise şöyle niyet etmeliyiz. Mesela geçmişte kılmadığımız öğlen namazına niyet edeceğiz. Bunu iki yol ile yapabiliriz, ya geçmişten günümüze doğru yada günümüzden geçmişe doğru olmak sureti ile şu örnekteki gibi yapmalıyız: “Niyet ettim Allah rızası için, vaktine yetişip de kılamadığım ilk öğle namazını”yahut “son öğle namazını kılmaya.” Böylece kazaya kalmış olan namazlar, ya ilk kazaya kalmış olanından başlanmış olur veya en son kazaya kalmış olanından başlanmış olur ki, her iki halde de belli bir düzene göre geçmiş namazlar kılınarak azalmış olur. Bu iki şekilden birini seçmeli ve her kılacağımız kaza namazda bu şekil niyet etmeliyiz. Yani bu niyet şekli kaza kıldığımız her namaz için geçerlidir.

Ve yahut “Üzerimde olan bir öğle veya ikindi namazını kaza ediyorum” şeklinde niyet etmek de kafidir. Şimdi ise diğer detaylara geçelim.

Kaza Namazları Nasıl Kılınır?

Bir vaktin namazını kaza edeceğimiz zaman önce bir ezan okumalıyız, sonra ise ikamet yani kamet getirilerek kılmalıyız. Birden fazla kaza namazı kılınacağı zaman da hepsi için bir kere ezan okumak kafi gelirken, her farz namazı için ayrı ayrı ikamet getirmek ise sünnettir. En önemli nokta ise normal günlük vakit namazlarımızı aksatmadan düzenli bir şekilde kılmalıyız.

Kaza Namazları Nasıl Hesaplanır?

Kazaya kalmış namazları hesaplamak birçok insanın zannettiği gibi zor bir işlem değildir. Zaten namazlarımızı düzenli kılıyor isek unutarak, uykuda kalarak veya çok ciddi bir mazeret ile kılamadığımız namazları ilk fırsatta kılmalıyız. Böylece ileride bir karışıklık yaşamayız. Fakat birçok insanın maalesef yaşadığı gibi uzun zamandır namazlarımızı kılmıyor isek ve samimiyet ile bu yükten kurtulmaya niyetlendiysek öncelikle sene hesabı yapmalıyız. Bu hesabı yapar iken de örneğin üç yıl kılmamış isek 365 i 3 ile çarpmalı ve çıkan sonuç olan 1095 i ana hesabımız olarak tutmalıyız. Sonra ise örneğin bir süre sabah namazı bir süre öğlen namazı kılmak yerine örneğin her gün bir günlük namazımızı kaza olarak kılmalı ve her gün 1095’ten bir çıkarmalıyız. Tabi bu bir örnek, zira bazen üç günde bir günlük namazımızı kılabileceğimiz gibi bir günde üç günlük namazımızı da kılabiliriz.

Bu nedenle ana hesabı şaşırmamalı ve bir günlük kazayı bitirdikçe ana hesaptan düşmeliyiz. Burada önemli olan hesabımızı aklımızda tutmak yerine mutlaka not alarak veya yazarak yapmalıyız ki bir karışıklığa meydan vermeyelim.

Kaza Gerektiren ve Gerektirmeyen Durumların Yanı Sıra Çeşitli Bilgiler

Bazı özürler vardır ki, bu hallerde kılınmayan namazlar kaza edilmesi gerekmemektedir. Kadınların adet ve lohusalık hali, beş vakit devam eden sara hastalığı veya cinnet hali bu çeşit özürlerdendir. Zaten adet gören ve loğusa doğum yapmış olan kadının namaz kılması caiz olmadığı gibi haramdır. Vakti içinde kılınmayan beş vakit namazın kazası farz, vitir namazının kazası vacip, sünnetin kazası da sünnettir. Kazası olan sünnet, yalnızca sabah namazının sünnetidir. Eğer günün sabah namazı kazaya kalmış ise bilindiği üzere öğleye kadar kılınmalıdır ve farzıyla birlikte sünneti de kaza edilmelidir. Sabah namazı öğleden sonraya kalır ise sünnetin kazası kılınmaz, sadece farz kaza edilir.

Zamanında kılınamayan bazı vakit sünnetleri de daha sonra kılınarak kaza edilir. Mesela, cemaate yetişmek için öğle namazının ilk sünneti kılınamadığı takdirde, farzı kılındıktan ve iki rekat son sünnet kılındıktan sonra ilk dört rekat sünnet ayrıca kılınır. Cuma namazının ilk sünneti hutbeden önce kılınamadığı zaman, yine Cumanın iki rekat farzından sonra kaza edilerek kılınır, iki rekat kılınarak yarıda bırakılan öğlenin ve cumanın ilk sünnetleri aynen bu şekilde dört rekat olarak kaza edilir. Bu sünnetlerin dışındaki diğer vakit namazlarının sünnetleri kılınmadıkları zamanlar kaza edilmezler. Mesela ikindi ve yatsı namazının sünnetleri farzdan önce kılmadığımız zaman daha sonra kılamamalıyız. Kaza namazları, ne şekilde kazaya kalmış ise aynı şekilde kılınmalıdır.

Sabah 2 rekat farz, öğle 4 rekat farz, ikindi 4 rekat farz, akşam 3 rekat farz, yatsı 4 rekat farz ve vitir 3 rekat vacip olarak kaza edilir.

Her Namaz Kendi Vaktinde mi Kaza Edilmelidir?

Her namaz için belirli bir vakit veya mekan tayin edilmez. Yani ikindi namazının kazası ikindi vaktinde kılınır diye bir sınır yoktur. İstediğiniz zamanda ve zaman buldukça kılabilirsiniz. Fakat buradaki önemli nokta kerahet vakti dediğimiz zamanlarda kılınmamasına dikkat edilmelidir. Bu vakitler de güneş doğduktan 45 dakika sonraya, güneş batmadan 45 dakika önceye kadar ve güneş tam tepede olduğu zaman (öğleye 30 dakika kala) namaz kılınması hoş görülmemiştir ve caiz değildir. Bunların dışındaki zamanlarda kaza namazı kılınabilir.
 
Top