Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Yaşam...
Okunası Yazılar
Kayıtsız kalmak...
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="DELİBALTA Muharrem" data-source="post: 453994" data-attributes="member: 53543"><p>Bir çocuğun ağlamasına, bir annenin gözyaşına, bir babanın isyanına, yapılan haksızlıklara, vesaire vesaire... Nasıl kayıtsız kalınabilir ki? Çocuk oynamak için gelmiş oyun alanına, oyun alanında her oyun para...</p><p>Çocuk bakıyor çaresiz, cebinde beş kuruş yok. Omuzlar düşük gözler nemli, duruyor tam karşımda. Biraz gözlemliyorum. Kendinden emin bir o kadar da mağrur bir tavırla etrafına bakınıyordu. Oraya ait olmadığını düşünüyor du sanki... Gözü bir ara yerdeki oyun başlatan karta ilişti. Belki doludur diye bir ümitle, geçti oyunun başına... Ama nafile kart boştu ve bir işe yaramıyordu. Yarasa yerde işi ne? Onun o tavırları beni aldı götürdü bir başka diyarlara... Elbet kayıtsız kalamazdım, kalmamalıydım... Hemen yanına giderek adını sordum. Biraz çekindi</p><p>Korkma yavrum dedim. Adım hasan dedi fısıldayarak. Bak hasan diyerek başladım lafa... Ve daha sonra hasan tüm oyunların tadına bakarak mutlu bir şekilde evinin yolunu tuttu. Bu sefer gözyaşlarıyla değil, yüzünde tebessümle...</p><p>Keşke her mutsuz gönüle dokunabilsem mutluluk saçabilsem. Elbet yetmez... Ama her birimiz bir yüreğe dokunabilse... Kadının beli bükülmüş elleri çatlamış, saçları ağarmış. Gülmeyi unutmuş, kimbilir en son ne zaman güldü belli değil. Elinden geleni de yapsa, sadık da kalsa, saçını süpürge de etse, yaranamayınca yaranamaz. Kadın; anadır, bacıdır, eşindir, kadın bir yaşamdır. Ama şiddete maruz kalanda kadındır. Kadını bir eşya bir mal gibi gören zihniyetlerde vardır. Kadını hor gören kadını hizmetçi gören, kadını sadece kendi keyfi ihtiyaçlarını karşılayan olarak görenlerde... Uğradıkları haksızlıkları görmemezlikten gelmek de acıdır. Kayıtsız kalmamak gerek.</p><p>Banane dememek gerek. Baba vardır evine ekmek getirebilmek için kendinden ödün veren, gerektiğinde aç susuz... Yarınları düşünmek hayal onun için, bugünü kurtarsak kar... Sadece karın doyurmak ta yetmiyor elbet, baba bunun farkında... Ama farkında olması bir şeyi değiştirmiyor... Hep yüzü avuçlarında gözleri nemli... Hep içinde isyanlar sıralı... Vesaire vesaire... Sıralasak hiç bir sayfa yetmez... En azından elimizden geldiğince, gördüğümüze, duyduğumuza, kayıtsız kalmayalım. Kalmayalım ki, bizede kayıtsız kalınmasın... Ne zaman kimin ne olacağı belli olmaz... Sen ve şen kalın. EMİ...</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="DELİBALTA Muharrem, post: 453994, member: 53543"] Bir çocuğun ağlamasına, bir annenin gözyaşına, bir babanın isyanına, yapılan haksızlıklara, vesaire vesaire... Nasıl kayıtsız kalınabilir ki? Çocuk oynamak için gelmiş oyun alanına, oyun alanında her oyun para... Çocuk bakıyor çaresiz, cebinde beş kuruş yok. Omuzlar düşük gözler nemli, duruyor tam karşımda. Biraz gözlemliyorum. Kendinden emin bir o kadar da mağrur bir tavırla etrafına bakınıyordu. Oraya ait olmadığını düşünüyor du sanki... Gözü bir ara yerdeki oyun başlatan karta ilişti. Belki doludur diye bir ümitle, geçti oyunun başına... Ama nafile kart boştu ve bir işe yaramıyordu. Yarasa yerde işi ne? Onun o tavırları beni aldı götürdü bir başka diyarlara... Elbet kayıtsız kalamazdım, kalmamalıydım... Hemen yanına giderek adını sordum. Biraz çekindi Korkma yavrum dedim. Adım hasan dedi fısıldayarak. Bak hasan diyerek başladım lafa... Ve daha sonra hasan tüm oyunların tadına bakarak mutlu bir şekilde evinin yolunu tuttu. Bu sefer gözyaşlarıyla değil, yüzünde tebessümle... Keşke her mutsuz gönüle dokunabilsem mutluluk saçabilsem. Elbet yetmez... Ama her birimiz bir yüreğe dokunabilse... Kadının beli bükülmüş elleri çatlamış, saçları ağarmış. Gülmeyi unutmuş, kimbilir en son ne zaman güldü belli değil. Elinden geleni de yapsa, sadık da kalsa, saçını süpürge de etse, yaranamayınca yaranamaz. Kadın; anadır, bacıdır, eşindir, kadın bir yaşamdır. Ama şiddete maruz kalanda kadındır. Kadını bir eşya bir mal gibi gören zihniyetlerde vardır. Kadını hor gören kadını hizmetçi gören, kadını sadece kendi keyfi ihtiyaçlarını karşılayan olarak görenlerde... Uğradıkları haksızlıkları görmemezlikten gelmek de acıdır. Kayıtsız kalmamak gerek. Banane dememek gerek. Baba vardır evine ekmek getirebilmek için kendinden ödün veren, gerektiğinde aç susuz... Yarınları düşünmek hayal onun için, bugünü kurtarsak kar... Sadece karın doyurmak ta yetmiyor elbet, baba bunun farkında... Ama farkında olması bir şeyi değiştirmiyor... Hep yüzü avuçlarında gözleri nemli... Hep içinde isyanlar sıralı... Vesaire vesaire... Sıralasak hiç bir sayfa yetmez... En azından elimizden geldiğince, gördüğümüze, duyduğumuza, kayıtsız kalmayalım. Kalmayalım ki, bizede kayıtsız kalınmasın... Ne zaman kimin ne olacağı belli olmaz... Sen ve şen kalın. EMİ... [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
En iyi yönetim şekli?
Cevapla
Forumlar
Yaşam...
Okunası Yazılar
Kayıtsız kalmak...
Top