Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Çocuk Masalları
Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Serdar Yıldırım" data-source="post: 1012198" data-attributes="member: 123454"><p>KARAGÖZ İLE HACİVAT: AYAKLI KÜTÜPHANE</p><p>Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır.</p><p>Karagöz: "Hacivat, evi taşımışsın? "</p><p>Hacivat: " Doğru taşıdım. "</p><p>Karagöz: " Nereye taşıdın? "</p><p>Hacivat: " Şu kilisenin beş ev yukarısına. "</p><p>Karagöz: " Kilis'e mi taşındın? "</p><p>Hacivat: " Kilis demedim Karagözüm. Kilise dedim. "</p><p>Karagöz: " Kilis'e taşındığına göre Konya'yı görmüşsündür. "</p><p>Hacivat: " Konya da nereden çıktı? "</p><p>Karagöz: " Kilis'e giderken kervan Konya'dan geçer. "</p><p>Hacivat: " Ne Konya'sı, ne kervanı? "</p><p>Karagöz: " Mervan dayım Konya'da otururdu. Çocukken gitmiştik. "</p><p>Hacivat: " Dayının adı Mervan mıydı? "</p><p>Karagöz: " Van daha ileride Acem sınırında. "</p><p>Hacivat: " Eee? "</p><p>Karagöz: " Orada bir göl varmış. Deniz kadar büyükmüş. "</p><p>Hacivat: " Göl deniz kadar büyük olur mu? Deniz gölden büyüktür. "</p><p>Karagöz: " Marmara Denizi, Ege Denizi. "</p><p>Hacivat: " .... "</p><p>Karagöz: " Karadeniz, Akdeniz. "</p><p>Hacivat: " Bunları niye sayıyorsun? "</p><p>Karagöz: " Saymayı bilirim, bir, iki, üç. "</p><p>Hacivat: " Sonra. "</p><p>Karagöz: " Üç, iki, bir. "</p><p>Hacivat: " Sonrası yok mu? Sen kaça kadar okudun? "</p><p>Karagöz: " Üçe kadar. Matematikte birinciydim. "</p><p>Hacivat: " Belli, sondan birinci. "</p><p>Karagöz: " Okumam da iyidir. "</p><p>Hacivat: " Şu dükkanın levhasını oku bakalım. "</p><p>Karagöz: " Kem küm. "</p><p>Hacivat: " Sonra. "</p><p>Karagöz: " Ham hum. "</p><p>Hacivat: " Senin neden üçe gidemediğin belli. "</p><p>Karagöz: " Üçe gidecektim ama evden göndermediler. "</p><p>Hacivat: " Neden? "</p><p>Karagöz: " Çok şey öğrenmiştim, beynim dolmuştu. "</p><p>Hacivat: " Yapma ya? "</p><p>Karagöz: " Bana ayaklı kütüphane diyorlardı. "</p><p>Hacivat: " Ayaklı kütüphane ha? "</p><p>Karagöz: " Sen de bir şey bilmiyorsun Hacivat? Sen kaça kadar okudun? "</p><p>Hacivat: " Beşi bitirdim. "</p><p>Karagöz: " Beşi mi? Ben senden çok okumuşum. "</p><p>Hacivat: " Vay vay! Üç mü büyük, beş mi? "</p><p>Karagöz: " Sen de amma cahilsin be Hacivat. Tabi ki üç büyük. "</p><p></p><p>Yazan: Serdar Yıldırım</p><p></p><p>----------------------------------------------------------------------</p><p></p><p>KARAGÖZ İLE HACİVAT: KOCA KAFALI BİR KELEŞ</p><p>Hacivat: " Gökyüzünde yıldız var, ay var. "</p><p>Karagöz: " Yeryüzünde baldızımın yaptığı çay var. "</p><p>Hacivat: " Gökyüzünde bulut var, güneş var. "</p><p>Karagöz: " Yeryüzünde unutma keleş var. "</p><p>Hacivat: " Karagözüm, keleş mi var? "</p><p>Karagöz: " Var tabi, koca kafalı bir keleş var. "</p><p>Hacivat: " Acaba kim bu keleş? "</p><p>Karagöz: " Kim olacak tabi ki sen. "</p><p>Hacivat: " Aman Karagözüm, kafan benimkinden büyüktür. "</p><p>Karagöz: " Çaresiz kaldığın için, şu attığın çığlıktır. "</p><p>Hacivat: " Senin denizin bitmiş, çırpındığın sığlıktır. "</p><p>Karagöz: " Sığır sana derler, benden fışkıran sağlıktır. "</p><p>Hacivat: " Sığır bana mı derler? Ben sığır falan değilim. "</p><p>Karagöz: " Sağır değilsin ama sığır olduğun muhakkak. "</p><p>Bana nasıl sığır dersin diyen Hacivat, Karagöz'ün yüzüne sert bir tokat vurur. Karagöz yere yuvarlanır, ayağa kalkar. Sol eli sol yanağının üstündedir.</p><p>Karagöz: " Aman Hacivat, bana vurdun. "</p><p>Hacivat: " Sen de dayak istedin durdun. "</p><p>Karagöz: " Zalim Hacivat, bana vurma. "</p><p>Hacivat: " Senin uçarken gördüğün telli turna. "</p><p>Karagöz: " Hamama gittim, yoktu boş kurna. "</p><p>Hacivat: " Ben seni bilirim, çalar durursun zurna. "</p><p>Karagöz: " De git Hacivat, alırım seni ayağımın altına. "</p><p>Hacivat: " O biraz zor, bugün üzüm şerbeti içtim. "</p><p>Karagöz: " Tarlada buğday, başak mı biçtin? "</p><p>Hacivat: " Karagözüm, bugün çok saçmaladın. "</p><p>Karagöz: " Hacivatım, seçmeyi bilemedin. "</p><p>Hacivat: " Yanlışta olan ben değilim, sensin Karagözüm. "</p><p>Karagöz: " Tepeni delerim, budur son sözüm. "</p><p>Hacivat: " Karagözüm, barış yapalım, sun bana bir salkım üzüm. "</p><p>Karagöz: " İki karış uzakta dur, bir bardak zıkkım çözüm. "</p><p>Hacivat: " Nasıl olur, bir bardak zıkkım çözüm? "</p><p>Karagöz: " İç zıkkımın kökünü, titrerken gör çözümü. "</p><p>Hacivat: " Aman Karagözüm, zıkkım zehir olmasın? "</p><p>Karagöz: " Zehir, tehir olmasın, bardağa dolsun. "</p><p>Hacivat: " Dur Karagözüm, zehir bardağa dolmasın. "</p><p>Karagöz: " O zaman Hacivat sessiz kalsın. "</p><p>Hacivat: " Ağzıma fermuarı çektim, işte bak sustum. "</p><p></p><p>Yazan: Serdar Yıldırım</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Serdar Yıldırım, post: 1012198, member: 123454"] KARAGÖZ İLE HACİVAT: AYAKLI KÜTÜPHANE Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır. Karagöz: "Hacivat, evi taşımışsın? " Hacivat: " Doğru taşıdım. " Karagöz: " Nereye taşıdın? " Hacivat: " Şu kilisenin beş ev yukarısına. " Karagöz: " Kilis'e mi taşındın? " Hacivat: " Kilis demedim Karagözüm. Kilise dedim. " Karagöz: " Kilis'e taşındığına göre Konya'yı görmüşsündür. " Hacivat: " Konya da nereden çıktı? " Karagöz: " Kilis'e giderken kervan Konya'dan geçer. " Hacivat: " Ne Konya'sı, ne kervanı? " Karagöz: " Mervan dayım Konya'da otururdu. Çocukken gitmiştik. " Hacivat: " Dayının adı Mervan mıydı? " Karagöz: " Van daha ileride Acem sınırında. " Hacivat: " Eee? " Karagöz: " Orada bir göl varmış. Deniz kadar büyükmüş. " Hacivat: " Göl deniz kadar büyük olur mu? Deniz gölden büyüktür. " Karagöz: " Marmara Denizi, Ege Denizi. " Hacivat: " .... " Karagöz: " Karadeniz, Akdeniz. " Hacivat: " Bunları niye sayıyorsun? " Karagöz: " Saymayı bilirim, bir, iki, üç. " Hacivat: " Sonra. " Karagöz: " Üç, iki, bir. " Hacivat: " Sonrası yok mu? Sen kaça kadar okudun? " Karagöz: " Üçe kadar. Matematikte birinciydim. " Hacivat: " Belli, sondan birinci. " Karagöz: " Okumam da iyidir. " Hacivat: " Şu dükkanın levhasını oku bakalım. " Karagöz: " Kem küm. " Hacivat: " Sonra. " Karagöz: " Ham hum. " Hacivat: " Senin neden üçe gidemediğin belli. " Karagöz: " Üçe gidecektim ama evden göndermediler. " Hacivat: " Neden? " Karagöz: " Çok şey öğrenmiştim, beynim dolmuştu. " Hacivat: " Yapma ya? " Karagöz: " Bana ayaklı kütüphane diyorlardı. " Hacivat: " Ayaklı kütüphane ha? " Karagöz: " Sen de bir şey bilmiyorsun Hacivat? Sen kaça kadar okudun? " Hacivat: " Beşi bitirdim. " Karagöz: " Beşi mi? Ben senden çok okumuşum. " Hacivat: " Vay vay! Üç mü büyük, beş mi? " Karagöz: " Sen de amma cahilsin be Hacivat. Tabi ki üç büyük. " Yazan: Serdar Yıldırım ---------------------------------------------------------------------- KARAGÖZ İLE HACİVAT: KOCA KAFALI BİR KELEŞ Hacivat: " Gökyüzünde yıldız var, ay var. " Karagöz: " Yeryüzünde baldızımın yaptığı çay var. " Hacivat: " Gökyüzünde bulut var, güneş var. " Karagöz: " Yeryüzünde unutma keleş var. " Hacivat: " Karagözüm, keleş mi var? " Karagöz: " Var tabi, koca kafalı bir keleş var. " Hacivat: " Acaba kim bu keleş? " Karagöz: " Kim olacak tabi ki sen. " Hacivat: " Aman Karagözüm, kafan benimkinden büyüktür. " Karagöz: " Çaresiz kaldığın için, şu attığın çığlıktır. " Hacivat: " Senin denizin bitmiş, çırpındığın sığlıktır. " Karagöz: " Sığır sana derler, benden fışkıran sağlıktır. " Hacivat: " Sığır bana mı derler? Ben sığır falan değilim. " Karagöz: " Sağır değilsin ama sığır olduğun muhakkak. " Bana nasıl sığır dersin diyen Hacivat, Karagöz'ün yüzüne sert bir tokat vurur. Karagöz yere yuvarlanır, ayağa kalkar. Sol eli sol yanağının üstündedir. Karagöz: " Aman Hacivat, bana vurdun. " Hacivat: " Sen de dayak istedin durdun. " Karagöz: " Zalim Hacivat, bana vurma. " Hacivat: " Senin uçarken gördüğün telli turna. " Karagöz: " Hamama gittim, yoktu boş kurna. " Hacivat: " Ben seni bilirim, çalar durursun zurna. " Karagöz: " De git Hacivat, alırım seni ayağımın altına. " Hacivat: " O biraz zor, bugün üzüm şerbeti içtim. " Karagöz: " Tarlada buğday, başak mı biçtin? " Hacivat: " Karagözüm, bugün çok saçmaladın. " Karagöz: " Hacivatım, seçmeyi bilemedin. " Hacivat: " Yanlışta olan ben değilim, sensin Karagözüm. " Karagöz: " Tepeni delerim, budur son sözüm. " Hacivat: " Karagözüm, barış yapalım, sun bana bir salkım üzüm. " Karagöz: " İki karış uzakta dur, bir bardak zıkkım çözüm. " Hacivat: " Nasıl olur, bir bardak zıkkım çözüm? " Karagöz: " İç zıkkımın kökünü, titrerken gör çözümü. " Hacivat: " Aman Karagözüm, zıkkım zehir olmasın? " Karagöz: " Zehir, tehir olmasın, bardağa dolsun. " Hacivat: " Dur Karagözüm, zehir bardağa dolmasın. " Karagöz: " O zaman Hacivat sessiz kalsın. " Hacivat: " Ağzıma fermuarı çektim, işte bak sustum. " Yazan: Serdar Yıldırım [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Çocuk Masalları
Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2
Top