Kadınlar ne ister?

Çağlayağmur

👪
Süper Moderatör
Aslında hepimiz biliyoruz ki biz kadınlar her yaşta güzel görünmeyi hayal ediyoruz.

Bunun için bazen burnumuzu, bazen göğüslerimizi, bazen de dudaklarımızı değiştirmek istiyoruz. Peki hangi operasyonu, hangi yaşta yaptırırsak daha mutlu oluruz? Bu sorunun cevabı yazımızda gizli...

20’li yaşlarda yüzde kusursuzluk ön planda olduğu için dudaklarda da değişiklik istenebiliyor. Daha çok ince dudaklar kalınlaştırılıyor. Bu yaşlarda cilt bakımına da önem verilmeye başlanıyor. Bu dönemde bir de kepçe kulak sorunu ortaya çıkıyor. Hafif bir kepçe kulaklık varsa bu sorun da düzeltilmek isteniyor.

Kimi zaman yıllara meydan okumak, kimi zaman da beğenmediğimiz fiziki bir özelliğimizi değiştirmek için estetik cerrahların kapısını çalarız. Fakat bu kapı her yaşta aynı şekilde çalınmaz. Bazı istekler yıllara göre değişebilir.


20-25 yaşında kadınlar ne ister?
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Dilek Avşar, “20’li yaşlarda kadınların yüzü genelde düzgün oluyor ve bu yaşlardaki kadınların en büyük derdi burunları oluyor. İri, eğri ya da çıkıntılı burun genç kızların en büyük problemlerinden biri. Çünkü bu dönemde genç kızlar yüzlerinde sivilce bile istemiyorlar. Burunlarındaki en ufak bir eğrilik ya da burun ucundaki en ufak bir asimetrik bozukluk onları çok üzüyor. Bu nedenle 20-25’li yaşlarda en fazla burun estetiği yaptırılmak isteniyor. Düzgün bir burun yüzü yumuşatıyor ve daha güleryüzlü görünmelerini sağl›yor” diyor. Burun estetiğinde değişik teknikler kullanılıyor. Kişinin sosyal hayatına çabuk dönmesini sağlayacak, kalıcı, konforlu ve hayati risk oluşturmayacak yöntemler seçiliyor. Burun estetiğindeki en önemli şart kişiye özel tasarım yapılması. Burun ucunda kesi yapılmadan kullanılan cerrahi yöntemlerin başında ise mikro motor cerrahisi geliyor. Burun kemiği kırılmadan, kesilerek uygulanan bu yöntemde istenilen burun şekli sağlanmış oluyor.

Op. Dr. Dilek Avşar, “20’li yaşlarda cinsellik de ön planda oluyor ve genç kadınlar daha seksi görünmek istiyor. Bu nedenle de meme estetiğine ilgi artıyor. Genç kadınların büyük çoğunluğu eğer memeleri küçükse bu dönemde büyütmek istiyorlar. Göğüsleri daha diri, daha büyük dursun diye uzmanların kapısını çalıyorlar. Eğer memeleri büyükse dik ve küçük meme istiyorlar” diyor.

MEME ESTETİĞİNDE İZ KALSIN İSTENMİYOR
Op. Dr. Dilek Avşar, “Meme estetiğinde iz istenmiyor. Aynı zamanda protez kullanıldığı da anlaşılsın istenmiyor. Meme protezlerini iz bırakmadan koymak için koltukaltının avuç içi gibi olan doğal kıvrımından jel protez koyulabiliyor ve istenilen görünümde meme elde edilmiş oluyor. Eğer kişinin durumu uygunsa memede hiç iz kalmadan kişinin memesi büyütülmüş oluyor. Meme cerrahisinde önemli olan kişinin ne istediği. Burunda olduğu gibi memede de ameliyattan önce bir tasarım yapılıyor meme tasarımında kişinin boyu, omuz genişliği, kol uzunluğu, isteği öne çıkarak ideal meme ölçüsü gösteriliyor. Bilgisayar ekranında kendisi de bunu görüyor. Bu sayede memeye koyulacak protez hesaplanmış oluyor. Buna göre kişi biraz daha küçültelim ya da büyütelim diyebiliyor. Sonra hangi tekniğin kullanılacağı belirleniyor. Hiç iz oluşturmamak en ideali fakat her meme buna uygun olmayabiliyor. Bu nedenle koltukaltı tekniğinden yararlanılabiliyor. Bazen memede sarkma da olabiliyor. Küçük ama sarkık olduğunda memeyi meme ucundan açıp toparlamak gerekebiliyor. Bazen de meme altından girilebiliyor. Kas altına konulan protezin ömrü daha uzun oluyor. Ama bazı vücutlarda memenin bittiği zarın altına, meme dokusunun altına da protez koyulabiliyor. Bu durumda kas zarar görmemiş oluyor. Eğer kişi sporcuysa kasına dokunmak istenmiyorsa protez kas zarı altına yerleştirilebiliyor. Hepsi kişiye özel oluyor. Meme cerrahisi 1-1.5 saat sürüyor ve hastanın bir hafta dinlenmesi gerekiyor. Bazı durumlarda örneğin doğum yapılmışsa memedeki sarkma, meme ucundan girilerek toparlanıyor. Meme küçüklüğü ve sarkmalar sadece büyütmeyle de toparlanabiliyor. Ama ileri derece sarkmalarda memedeki cilt fazlalığının da çıkartılması gerekiyor” diyor.


30-35 yaşında kadınlar ne ister?


Bu dönemde kadınlar tekrar yüzlerine dönüyor. 30-35 yaşlarındaki kadınların büyük çoğunluğu doğum yapmış, çok fazla kilo alıp, vermiş, kariyerinde bir yere gelmiş oluyor. Kişi bu dönemde tekrar yüzüne dönüyor. Ayna karşısına geçtiğinde göz altı torbaları, gülme çizgileri, kaş düşüklüğü görebiliyor. Ciltte matlık görülüyor. Bu yaş aralığındaki kadınların büyük çoğunluğu boşalan bölgeleri doldurmak istiyor. Yani göz altına, gülme çizgilerine, yanaklarına ya da dudağına mikro yağ enjeksiyonu yaptırıyor ve böylece yüzünü tekrar canlandırıyor. Bu dönemde meme estetiğinde daha çok sarkma ve küçülme sorunu görülüyor. Çünkü doğum yapmış ve emzirmiş olduğu için meme sarkıyor. Memede diklik, büyüklük için meme dikleştirme ve toparlamalar yaptırılıyor.



Op. Dr. Dilek Avşar, “30’lu yaşlarda artık kişi bu yaşta durmak istiyor ve yüzüne önem veriyor. Kaybolan dokuyu yerine koyuyor. Endoskopik kaş kaldırma işlemi bu dönemde çok fazla yapılıyor. Mikro yağ enjeksiyonu ve burunda sıkıntı varsa burun estetiği çok görülüyor. Boyunda, gıdıda sorun olabiliyor. Yüz estetiği bu dönem yoğunlaşıyor. Çünkü kadınlar bu yaşlarda yaşlanmayı durdurmak istiyor. 30’lu yaşlarda kadın seksi görünmek istediği için genital estetiği de çok görüyoruz. Özellikle vajinoplasti ya da iç dudak sarkıklıklarının giderilmesi için başvuruyorlar” diyor.

40-45 yaşında kadınlar ne ister?


40-45’li yaşlarda fonksiyonel estetikler görülmeye başlanıyor. Büyük ya da sarkmış bir meme bu dönemde tetikleniyor ve sırt ağrısı, bel ağrısı yapmaya başlıyor. Yüz gençleştirmeyle beraber meme küçültme, karın germe bu dönemde daha çok isteniyor. Aynı zamanda 45’li yaşlarda yüz, boyun ve dekolte estetiği de görülüyor.

Op. Dr. Dilek Avşar, “45 yaşından sonra yatırım yüz bölgesine oluyor. Kadınlar dekolte bölgesi ve eller gibi güneş gören yerlerini gençleştirmek istiyor. Ellerdeki çillenme ve lekelerin tedavisi yapılıyor. Ellerde boşluk nedeniyle damarlar görünüyor, bunun için mikro yağ enjeksiyonu yapılıyor. Cilt gençleştiriliyor ve yüz bölgesinde olduğu gibi boşluklar dolduruluyor. Parmaklara şekil veriliyor. Eller daha dolgun hale geliyor. Lazer tedavisi de uygulanıyor. Lekeler lazerle silinebiliyor. Dekolte ve boyun için de mikro yağ enjeksiyonu ve lazer tedavisi yapılıyor” diyor.



Bu dönemde endoskopik kaş kaldırma da çok sık yapılıyor. Endoskopik kaş kaldırma işlemi için saç içinden iki bölgeden giriliyor, yaklaşık 1’er cm’lik kesiyle kaşın altındaki kas dokusunun olması gereken yere kaş çekiliyor. Kaşın içi ile dışı arasındaki mesafe 0.5 milim daha yukarıda oluyor.

ESTETİK YAPTIRIRKEN DİKKAT!
Kişinin estetik planlaması ihtiyaca göre yapılmalı. Bazı kişilere çok erken yaşlarda botoks yapılabiliyor. Çünkü cildi çok ince oluyor, çabuk kırışabiliyor. Eğer bu kişiye botoks yapılmazsa kişi 30 yaşına geldiğinde sanki 40 yaşındaymış gibi derin çizgiler oluşabiliyor. Çok genç yaşta dolgu da yapabiliyorsunuz. Kişi çok genç olsa da göz kapakları genetik olarak düşük olabiliyor ve göz kapağı operasyonuyla bu sorunu yok edebiliyorsunuz. Bazı operasyonlar için ise beklenilmeli. Klasik bir face lift hemen tavsiye edilmiyor. Çünkü face lift yani yüz germenin de bir ömrü var. 10-15 yılda eski halinize dönebiliyorsunuz. Bu nedenle yüz germeden önce önlem almak gerekiyor. Hemen yüz germe yapmamak için cildi cilt bakımları, lazer tedavileri ile korumak ve cilde kolajen desteği vermek önemli. Cildi koruyucu yöntemlere başlamanın ideal yaşı ise 30’lu yaşlar oluyor.
 

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri

Kadınlar ne ister?​

Bir kadının fıtratında naiflik vardır, evet verdiğiniz her görevi her işi fazlasıyla yerine getirir, sırtlar, ona ait olmayan her türlü sorumluluğu dahi fazlasıyla yerine getirir. Bunları yaparken arada bir ayağı tökezler, yere kapaklanacak gibi olur ancak yine kalkar, çünkü kalkmak zorundadır daima. Kadın güçlü olmak zorundadır, düşme şansı yoktur onun. Çocuğu vardır ona bağlı bir kocası vardır hepsi onun omuzlarındadır. Daha çocukluktan inşa edilirken kişiliği hep buna benzer cümleler ile güçlü tutulmaya çalışılır. Duyguları vardır tam açığa çıkacak ‘’saçmalamak’’ olur adı. Fikirleri vardır söylenecek ‘’boş boş konuşmak’’ olur adı. Sonra büyüse de ‘’kadının adı yok’’ olur. Ne duygusu değer görür hayatta ne fikirleri. Bu sefer tutunmak için her türlü gücü eline alıp yapmaya çalışır severek ya da sevmeyerek.

Kadın Çoğaltır​

Bir kadına verdiğiniz her şey iki katı olarak size döner. Sevginiz de, özleminiz de, fedakarlığınız da… Çünkü yapısında çoğaltmak, aldığını büyütmek, feda etmek vardır. Kalbini sevgiyle doyurduğunuz zaman ne maddiyat görür gözü ne de söylediği tüm sorumluluklar. Tek dileği ve tek istediği sizden gördüğü değer, ilgi ve alakadır. Kendini iyi hissetmesi için sizin somut olarak ev işlerini yapmanıza ihtiyacı yoktur çoğu zaman. Çünkü kadın onları da idare edebilecek kadar güçlüdür ama o işlerini yapmanız esnasında verdiğiniz benim için değerlisin mesajına ihtiyacı vardır. Bir kadının hayattaki en büyük korkusu sevgi unsurunu kaybetmektir. Bir erkeğin ise gücünü… Kadın o yüzden yaptığınız her şey de ya da ettiğiniz her kavgada olan istediklerinde size hep aynı mesajı verir; ‘’Ben sev, beni düşün, beni beğen.’’

Buna örnek onlarca vakamdan bahsedebilirim size. Bahsetmek istediğim evliliklerinin ilk zamanlarını bir çiçekten ötürü her gün kavga etmesi üzerine danışmanlığı yaptığım bir çift. Evlendikten sonra kadının iş yerine belirli periyodlarda gönderdiği çiçekleri kesen adam ne kadar büyük bir hata yaptığını benimle tanıştıktan sonra öğrenecekti. Yanımda dahi ettikleri kavga da ‘’çiçek’’ ten başka bir şey konuşulmuyor, adama göre artık evlenilmiş ve evde ona fazlasıyla getirdiği çiçekler neden yetmiyordu? Kadına göre ise işyerinde söylenen birden çok sözler, önceden hissettiği ilgiyi evlendikten sonra göremeyeceği korkusu çiçek olarak gün yüzüne çıkıyordu. O çiçek birkaç seanstan sonra gönderildi gönderilmesine ama altta yatan duygunun ifade edilmesi ne kadar zordu çiftimiz aslında bunu öğrendi.
Şimdi sözüm beylere, bir kadın aldığınız pırlantada da çiçekte de aynı şeyi görmek ister; onu düşündüğünüzü. İsterseniz bir kutu içine birlikte yediğiniz çikolataların ambalajlarını koyun, isterseniz gözünüzden onun için akıttığınız iki damla yaşı ikisi de tüm istenilen pahalı şeylerin önüne geçecektir. Her akşam eve geldiğinizde soracağınız bir cümle akşamınızı kurtaracaktır; ‘’Günün nasıl geçti?’’ Belki fiziksel değişimleri, belki hayat mücadelesi nedeniyle ne derseniz deyin kavga çıkan ortamda sarılarak erkek olarak yanında olduğunuzu hissettirmek, bütün yükü onun değil birlikte omuzlayacağınızı söylemek rahatlatıcı olacaktır. O zaman kadınlar ne ister sorusu ile çekilen filmler yazılan kitaplar için cevap hep aynı olacaktır


Bak bu konumzda mevcutmus

@Uzi

 
Top