Yalnızlık,kendini sosyal-dış çevreden çekme ve kendi içine çekilme olarak bilinir. Özellikle ruhsal olarak kendine yönelme geçmiş ve gelecek hakkında düşünmekten kendini alamama ve şu anı yaşayıp hayattan zevk alamama aşamasıdır.
İnsan bu dönemde başkalarıyla konuşmak istemez çünkü kendi içinde kendine sorup cevap aradığı şeyler vardır, aklı, kalbi bunlara o kadar yönelmiştir ki başkasıyla görüşmek, ilgilenmek istemez.
Yalnızlık yaşayan insan ruhunu toplumdan çektiği gibi bedenini de çekebilir yani dışarı çıkmak istemez.
Bu duygularını yansıtma veya yansıtamamakla ilgili ve tabii yaşadığın toplumun etkisi.
Çünkü eski zamanlardan beri kadınlar duygularını göstermemeli diye söylenmişti.
Ama neden depresyona girenlerin yüzde çoğunluğu kadınlarda, antidepresan satışları kadınlarda fazla? (Kadınlar hayat boyu depresyona girme %21.9 erkeklerde %12.1)
Açıklaması şöyle, kadınlar toplumda aşk, aşk acısı, tutku, şehvet gibi kelimeleri bahsedemezler, bahsetmeyi geçtim kendilerine bile söyleyemezler. Daha küçüklük yaşlardan bu yana ‘Ayıp’ adı altında susturuldukları için; bastırılmış duygular, ketlenmiş duygular depresyonla sızıntı gösterir.
Bundandır kadınların depresyona girmesin erkeklere göre fazlalığı.
Erkeklerde duygularını saklama, gösterememenin sonucu ise; madde, alkol kullanımı bağımlılık olarak ortaya çıkar. Erkekler antidepresan dahil diğer psikatrik ilaç kullanmak istemezler.
Evet genetik faktörlerin depresyonda önemi vardır ama sosyal sebepler de depresyona neden olur. Genetik faktörler daha çok anneden kızına geçer.
Formül gayet basit;
Yalnızlık, depresyonla ortaya çıkar,
Depresyon, yalnızlık duygusuyla ortaya çıkar.
Kadınlar da erkekler de depresyona girer o halde kadınlar da erkekler de yalnızlık yaşar.
İnsanoğlunun doğasında vardır yalnızlık, İnsan bazen biraz yalnızdır, İnsan bazen hep yalnızdır.
İnsan bu dönemde başkalarıyla konuşmak istemez çünkü kendi içinde kendine sorup cevap aradığı şeyler vardır, aklı, kalbi bunlara o kadar yönelmiştir ki başkasıyla görüşmek, ilgilenmek istemez.
Yalnızlık yaşayan insan ruhunu toplumdan çektiği gibi bedenini de çekebilir yani dışarı çıkmak istemez.
Bu duygularını yansıtma veya yansıtamamakla ilgili ve tabii yaşadığın toplumun etkisi.
Neden şairler hep erkek?
Kadınlar da çok güzel mısralar yazmıştır ama bunları kağıtlara değil göz yaşlarıyla kendi içlerine aktarmışlardır.Çünkü eski zamanlardan beri kadınlar duygularını göstermemeli diye söylenmişti.
Ama neden depresyona girenlerin yüzde çoğunluğu kadınlarda, antidepresan satışları kadınlarda fazla? (Kadınlar hayat boyu depresyona girme %21.9 erkeklerde %12.1)
Açıklaması şöyle, kadınlar toplumda aşk, aşk acısı, tutku, şehvet gibi kelimeleri bahsedemezler, bahsetmeyi geçtim kendilerine bile söyleyemezler. Daha küçüklük yaşlardan bu yana ‘Ayıp’ adı altında susturuldukları için; bastırılmış duygular, ketlenmiş duygular depresyonla sızıntı gösterir.
Bundandır kadınların depresyona girmesin erkeklere göre fazlalığı.
Erkeklerde duygularını saklama, gösterememenin sonucu ise; madde, alkol kullanımı bağımlılık olarak ortaya çıkar. Erkekler antidepresan dahil diğer psikatrik ilaç kullanmak istemezler.
Yalnız Yaşamak Kadınlara Mı Özgü?
Kadınlarda ki de bir nevi bağımlılığın semptom değiştirmiş hali ‘yalnızlıktır’. Kadın yalnızlığın esiri olur ve bu ruh halinden çıkması çok uzun zaman alır.Evet genetik faktörlerin depresyonda önemi vardır ama sosyal sebepler de depresyona neden olur. Genetik faktörler daha çok anneden kızına geçer.
Formül gayet basit;
Yalnızlık, depresyonla ortaya çıkar,
Depresyon, yalnızlık duygusuyla ortaya çıkar.
Kadınlar da erkekler de depresyona girer o halde kadınlar da erkekler de yalnızlık yaşar.
İnsanoğlunun doğasında vardır yalnızlık, İnsan bazen biraz yalnızdır, İnsan bazen hep yalnızdır.