Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
Makaleler, Araştırma Yazıları
KADININ EĞİTİMİ VE DEMOKRASİ
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="dderya" data-source="post: 834354" data-attributes="member: 112565"><p><strong><u><span style="color: #b300b3">Türkiye'de kadınlar durumlarına göre dört ayrı tip sergilemektedir:</span></u></strong></p><p><strong><span style="color: #ff0080"><em>Birinci tip:</em></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040"> Büyük kentlerde oturan bir kısım hanımlarımız kadınlarla ilgili sorunlarla kafa yormaya hevesli değillerdir. Oysa bunlardan birçoğu kolejlerde, liselerde hatta üniversitelerde okumuş insanlardır. Bunların bir kısmı evlenip kocalarından bekledikleri servet ve rahata kavuşunca kendini bütün ülkülerine kavuş gibi hissetmekte sosyal konularla kafa yormak yerine kuaförde, çaylarda, kokteyl partilerde veya kumar masalarında zaman yitirmektedirler.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">Çocuklar küçükken hizmetçinin veya kreşte, anaokulunda büyüyünce de yatılı okulda olup Anadolu köylü kadının ne durumda bulunduğu kendisini ilgilendirmemektedir. Halbuki bu gibi servet ve olanak sahibi kadınlarımızın bugün Türkiye'de yapabilecekleri çok şeyler vardır."Aile Süs Kadınları" diye nitelendirilebilecek bu kadınlar sosyal sorunlarla ilgilenmek zahmetine katlansalar,hem kendi beden-ruh sağlıkları bakımından,hem de sosyal alanda çok şey kazanabilir,başarabilirler ve çok mutlu olurlar. </span></span></strong> </p><p><strong><span style="color: #ff0080">İkinci tip:</span></strong> <strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">Çalışan, hayatlarını, kazanan evli veya bekâr kadınlardır Bunların çoğu hayat mücadelesinden o kadar yorgun düşer kİ,ciddi sosyal konularla uğraşmaya zamanları ve sinirleri elverişli olmaz. Bunlar hayat mücadelesinden arta kalan zamanlarını tv işlerine,varsa,kocalanna ve çocuklarına ayırırlar,biraz eğlenmek ve dinlenmek İçin televizyon seyredebilir yahut bir sinemaya,tiyatroya, konsere gidebilirse kendilerini mutlu</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">hissederler.Anadolu kadınını uyandırmak İçin bunlardan mücadele beklemek insafsızlık olur.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">Ancak bunlardan öğretmenlerin,n6ğretmeMgörevleri dışında bir de "uyarma" ve "aydınlatma"görevleri vardır ki, onların bunu hakklyle başardıklarını,daha doğrusu başarabilmek İçin yeterince çalıştıklarını söylemek mümkün değildlr.Eğer başarabilselerdi, Cumhuriyetin ilanından bu yana 87 yıla yakın bir zaman geçmiş olmasına karşın Türk toplumunun ve Türk kadınının kültürel ve sosyal seviyesi göründüğü gibi olabilir miydi ?</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">Hemen belirtelim ki,gelenek ve göreneklere bağlı,kendi yararlarını gözetme yeteneğinden yoksun,fakir Türk köylüsünden tutunuz da,köy ağasının; çıkarcı din yobazlarının ,çok cahil ve dünya görüşünden yoksun kamu personelinin,memur ve poi'ıtikacılann,devletin üst basamaklarına kadar sızabilen Atatürk ve Devrim düşmanlarının her türlü direnç ve baskılarına karşın Anadolu'nun en ücra kasaba ve köylerinde Atatürk Devrimlerinin ve bilimin ışığını yakmaya çalışan,hayatını bu uğurda veren her biri birer isimsiz kahraman olan kadın ve erkek öğretmenlerimizin hizmetleri her türlü takdirin üstündedir.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">Türkiye'nin bugünkü siyasi havası ve köy şartları içerisinde kültür çalışmaları yapmak çok güç bir iştir. Çünkü bu ülkede cahil halkı uyandırmaya, ona kanunlarda yazılı haklarını öğretmeye,onun dünya hayatını yobaz baskısından kurtarmaya,onu ümmetçilikten çıkarıp millet seviyesine yükseltmeye çalışanlara gavur,bozguncu,komünist damgasının vurularak etkisiz hale getirilmek istendiğini,çoğu kez tehlikeye girecek vatan ve millet sevgisinden yoksun birtakım kimselerin bütün yolları ve araçları kullanarak bu uyanmayı engellemeleridir.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">Üçüncü tip: Anadolu " kasaba sosyetesidir. Bunlar az çok öğrenim görmüş kadın grubunu oluşturur. Buralarda erkek ve kadın hayatı tamamen birbirinden ayrı olduğu için, kadınlar kendi aralarında günler düzenler,her gün birinin evinde toplanırlar,çaylar içip pastalar,börekler yenilir,hikâyeler anlatılır,bazen günlük politikadan bahsedilir ve kumar oynanır.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">Bunlar büyük ölçüde ekonomik bakımdan kocalarına bağımlı olduklarından ve başka geçim kaynakları bulunmadığından, kocalarının düşüncesine aykırı herhangi bir fikrin öncüsü olmak bir yana,savaşçı neferi bile olamazlar. Toplantılarla günleri gün edip yaşar giderler. </span></span></strong></p><p><strong><span style="color: #ff0080">Dördüncü tip: </span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">kadın nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan köylü kadınlardır. Kendileri tarımda ve üretimde erkek kadar, belki ondan daha çok çalışırlar. Küçük yaştan itibaren yüzleri güneşten yanmış ve kırışmış, elleri nasırlaşmıştır.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">Onlar büyük şehirlerin hayatından, süs kadınlarının yaşayışından, kasaba kadınlarının günlük toplantıianndan habersizdirler. Ancak seçim olduğunda kocaları ya da kardeşleriyle birlikte sandık başına gider söylenene göre oy kullanırlar.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">İnsan bu noktada, bazen"keşke bizde de kadınlarımızın kültür düzeyi,Batıda olduğu gibi yüksek olsa da, siyasi hakları şimdilik olmasaydı" demek noktasına gelebilmektedir j</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040"></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">Atatürk; 3 Şubat 1923'te <u>"Türk köylü kadını erkeklerle beraber çalışır, merkebine binerek öteberi satmak için pazara gider, oralarda bizzat yumurta ve tavuğunu.buğdavım satar ve ondan sonra kendine lazım olanları bizzat satın alarak köyüne döner ve çalışmalarında kocasına, kardeslerine yardım eder.</u>"demistir.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">Şimdi 87 yıl sonra onun,köylü kadının hayatında değişen nedir ? Onun hayatını ve sorunlarını konu alan sözde kadın dernekleri bunca yıl kendisine ne kazandırmıştır ?</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #404040">Kırsal alanda yaşayan ve yaşam mücadelesi veren Türk köylü kadınlarının aydınlatılması, uyandırılması ve bilgilendirilip bilinçlendirilmesinde öğretmenlere,özellikle kadın öğretmenlere çok büyük,çok güç,çok çetin,aynı ölçüde şerefli,onurlu görevler düşmektedir.Onların bunu başarabileceklerine inanıyoruz.(iı.03.200i)</span></span></strong></p><p></p><p></p><p><em>Kaynakça:</em></p><p><em>Mustafa YILMAN.Noktalar.Balıkesir, 1976</em></p><p><em>Başbakanlık.Atatürk.Türk Gencinin El Kitabı.Başbakanlık.Ankara,1981 Mustafa YILMAN.Çağdaş Eğitim Sosyolojisi.DEÜ 054.İzmir,l99l Ayla Oktay.Kültür Koleji.Eğitimde Nitelik Geliştirme Sempozyumu.</em></p><p><em>Türkiye'de Kızların Eğitimi lstanbul/1991</em></p><p><em>Unicef Türkiye Temsilciliği. Kız Çocuk.Gefeceğe Yönelik Bir Yatırım. Ankara,1992 Urıicef Türkiye Temsilciliği.Herkes İçin Eğitim Dünya Beyannamesi. Ankara,1992 Tusiad.Türkiye'de Eğitim.Istanbul,l992 MEB.Milli Eğitim istatistikleri.Ankara,1996</em></p><p><em>Ahmet Çoban.Milü Eğitim.Atatürkçü Düşünce Sisteminde Kadın ve Eğitiml.Ankara/2000 Mustafa YILMAN.Demokrasimizin Kültürel Temelleri.Nobel Yayını. Ankara,2007 </em></p><p><em></em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="dderya, post: 834354, member: 112565"] [B][U][COLOR=#b300b3]Türkiye'de kadınlar durumlarına göre dört ayrı tip sergilemektedir:[/COLOR][/U][/B] [B][COLOR=#ff0080][I]Birinci tip:[/I][/COLOR][FONT=Trebuchet MS][COLOR=#404040] Büyük kentlerde oturan bir kısım hanımlarımız kadınlarla ilgili sorunlarla kafa yormaya hevesli değillerdir. Oysa bunlardan birçoğu kolejlerde, liselerde hatta üniversitelerde okumuş insanlardır. Bunların bir kısmı evlenip kocalarından bekledikleri servet ve rahata kavuşunca kendini bütün ülkülerine kavuş gibi hissetmekte sosyal konularla kafa yormak yerine kuaförde, çaylarda, kokteyl partilerde veya kumar masalarında zaman yitirmektedirler. Çocuklar küçükken hizmetçinin veya kreşte, anaokulunda büyüyünce de yatılı okulda olup Anadolu köylü kadının ne durumda bulunduğu kendisini ilgilendirmemektedir. Halbuki bu gibi servet ve olanak sahibi kadınlarımızın bugün Türkiye'de yapabilecekleri çok şeyler vardır."Aile Süs Kadınları" diye nitelendirilebilecek bu kadınlar sosyal sorunlarla ilgilenmek zahmetine katlansalar,hem kendi beden-ruh sağlıkları bakımından,hem de sosyal alanda çok şey kazanabilir,başarabilirler ve çok mutlu olurlar. [/COLOR][/FONT][/B] [B][COLOR=#ff0080]İkinci tip:[/COLOR][/B] [B][FONT=Trebuchet MS][COLOR=#404040]Çalışan, hayatlarını, kazanan evli veya bekâr kadınlardır Bunların çoğu hayat mücadelesinden o kadar yorgun düşer kİ,ciddi sosyal konularla uğraşmaya zamanları ve sinirleri elverişli olmaz. Bunlar hayat mücadelesinden arta kalan zamanlarını tv işlerine,varsa,kocalanna ve çocuklarına ayırırlar,biraz eğlenmek ve dinlenmek İçin televizyon seyredebilir yahut bir sinemaya,tiyatroya, konsere gidebilirse kendilerini mutlu hissederler.Anadolu kadınını uyandırmak İçin bunlardan mücadele beklemek insafsızlık olur. Ancak bunlardan öğretmenlerin,n6ğretmeMgörevleri dışında bir de "uyarma" ve "aydınlatma"görevleri vardır ki, onların bunu hakklyle başardıklarını,daha doğrusu başarabilmek İçin yeterince çalıştıklarını söylemek mümkün değildlr.Eğer başarabilselerdi, Cumhuriyetin ilanından bu yana 87 yıla yakın bir zaman geçmiş olmasına karşın Türk toplumunun ve Türk kadınının kültürel ve sosyal seviyesi göründüğü gibi olabilir miydi ? Hemen belirtelim ki,gelenek ve göreneklere bağlı,kendi yararlarını gözetme yeteneğinden yoksun,fakir Türk köylüsünden tutunuz da,köy ağasının; çıkarcı din yobazlarının ,çok cahil ve dünya görüşünden yoksun kamu personelinin,memur ve poi'ıtikacılann,devletin üst basamaklarına kadar sızabilen Atatürk ve Devrim düşmanlarının her türlü direnç ve baskılarına karşın Anadolu'nun en ücra kasaba ve köylerinde Atatürk Devrimlerinin ve bilimin ışığını yakmaya çalışan,hayatını bu uğurda veren her biri birer isimsiz kahraman olan kadın ve erkek öğretmenlerimizin hizmetleri her türlü takdirin üstündedir. Türkiye'nin bugünkü siyasi havası ve köy şartları içerisinde kültür çalışmaları yapmak çok güç bir iştir. Çünkü bu ülkede cahil halkı uyandırmaya, ona kanunlarda yazılı haklarını öğretmeye,onun dünya hayatını yobaz baskısından kurtarmaya,onu ümmetçilikten çıkarıp millet seviyesine yükseltmeye çalışanlara gavur,bozguncu,komünist damgasının vurularak etkisiz hale getirilmek istendiğini,çoğu kez tehlikeye girecek vatan ve millet sevgisinden yoksun birtakım kimselerin bütün yolları ve araçları kullanarak bu uyanmayı engellemeleridir. Üçüncü tip: Anadolu " kasaba sosyetesidir. Bunlar az çok öğrenim görmüş kadın grubunu oluşturur. Buralarda erkek ve kadın hayatı tamamen birbirinden ayrı olduğu için, kadınlar kendi aralarında günler düzenler,her gün birinin evinde toplanırlar,çaylar içip pastalar,börekler yenilir,hikâyeler anlatılır,bazen günlük politikadan bahsedilir ve kumar oynanır. Bunlar büyük ölçüde ekonomik bakımdan kocalarına bağımlı olduklarından ve başka geçim kaynakları bulunmadığından, kocalarının düşüncesine aykırı herhangi bir fikrin öncüsü olmak bir yana,savaşçı neferi bile olamazlar. Toplantılarla günleri gün edip yaşar giderler. [/COLOR][/FONT] [COLOR=#ff0080]Dördüncü tip: [/COLOR][FONT=Trebuchet MS][COLOR=#404040]kadın nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan köylü kadınlardır. Kendileri tarımda ve üretimde erkek kadar, belki ondan daha çok çalışırlar. Küçük yaştan itibaren yüzleri güneşten yanmış ve kırışmış, elleri nasırlaşmıştır. Onlar büyük şehirlerin hayatından, süs kadınlarının yaşayışından, kasaba kadınlarının günlük toplantıianndan habersizdirler. Ancak seçim olduğunda kocaları ya da kardeşleriyle birlikte sandık başına gider söylenene göre oy kullanırlar. İnsan bu noktada, bazen"keşke bizde de kadınlarımızın kültür düzeyi,Batıda olduğu gibi yüksek olsa da, siyasi hakları şimdilik olmasaydı" demek noktasına gelebilmektedir j Atatürk; 3 Şubat 1923'te [U]"Türk köylü kadını erkeklerle beraber çalışır, merkebine binerek öteberi satmak için pazara gider, oralarda bizzat yumurta ve tavuğunu.buğdavım satar ve ondan sonra kendine lazım olanları bizzat satın alarak köyüne döner ve çalışmalarında kocasına, kardeslerine yardım eder.[/U]"demistir. Şimdi 87 yıl sonra onun,köylü kadının hayatında değişen nedir ? Onun hayatını ve sorunlarını konu alan sözde kadın dernekleri bunca yıl kendisine ne kazandırmıştır ? Kırsal alanda yaşayan ve yaşam mücadelesi veren Türk köylü kadınlarının aydınlatılması, uyandırılması ve bilgilendirilip bilinçlendirilmesinde öğretmenlere,özellikle kadın öğretmenlere çok büyük,çok güç,çok çetin,aynı ölçüde şerefli,onurlu görevler düşmektedir.Onların bunu başarabileceklerine inanıyoruz.(iı.03.200i)[/COLOR][/FONT][/B] [I]Kaynakça: Mustafa YILMAN.Noktalar.Balıkesir, 1976 Başbakanlık.Atatürk.Türk Gencinin El Kitabı.Başbakanlık.Ankara,1981 Mustafa YILMAN.Çağdaş Eğitim Sosyolojisi.DEÜ 054.İzmir,l99l Ayla Oktay.Kültür Koleji.Eğitimde Nitelik Geliştirme Sempozyumu. Türkiye'de Kızların Eğitimi lstanbul/1991 Unicef Türkiye Temsilciliği. Kız Çocuk.Gefeceğe Yönelik Bir Yatırım. Ankara,1992 Urıicef Türkiye Temsilciliği.Herkes İçin Eğitim Dünya Beyannamesi. Ankara,1992 Tusiad.Türkiye'de Eğitim.Istanbul,l992 MEB.Milli Eğitim istatistikleri.Ankara,1996 Ahmet Çoban.Milü Eğitim.Atatürkçü Düşünce Sisteminde Kadın ve Eğitiml.Ankara/2000 Mustafa YILMAN.Demokrasimizin Kültürel Temelleri.Nobel Yayını. Ankara,2007 [/I] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Güncel
Makaleler, Araştırma Yazıları
KADININ EĞİTİMİ VE DEMOKRASİ
Top