Bazen hasret, bazen öfke , bazen aşk... Bu duygularla dökülür kelimeler sayfalar boyu nereye varacağını bilmeden. Bende yine öylesine karalarken sayfaları, bir anda ıssız bir adada buldum kendimi, yapayanlız, sessiz ve soğuk... Nasıl olduğunu anlayamadım, nasıl olduda ben buradaydım? Kendi kendime soru sormayı bırakıp buradan kurtulmanın bir yolunu bulmalıydım, ama nasıl? Bitmiyor ki, sorular... Yoksa kendim mi istemiştim ıssız bir adada olmayı? Bilemedim, bende koyuldum ıssız adada gezmeye. Etrafta kimseler yok, bir yandan ürperiyordum, sonucunun ne olduğunu bilmediğim bir durum içindeydim. Hayal ettiğim bir şeymiydi, yoksa öylesine bir düşmü, bilmiyordum. Tek bildiğim bir an evvel bu ıssızdan kurtulmamdı. Derin bir offf çektim, bir palmiye ağacının dibine çöktüm(adete yığıldım). Dedim ki kendime, mademki ben buradayım nedensiz, nasılsız, geldiğim gibi de giderim elbet...Nasıl olacaksa. Neyse, vardır bunda da bir hikmet, belkide bir işaret ne bileyim... Usul usul gün geceye bürünürken, iyice kasvetlendim. Bir yolu olmalıydı, ama ne? O da ne, ilerde kayaların üstünde biri var, yavaşça yaklaştım yanına, oda ne bir kadın... Şaşkınlığım iyice artmıştı, ne yapacağımı şaşırdım, aklımı yitirmek üzereydim... Ağlıyordu için için... Belli çok dertli, pardon dedim, burada ne arıyorsunuz, nasıl geldiniz buraya? Acı acı gülümsedi, sen nasıl geldin, ne arıyorsun dedi. Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim. Nereden bileyim ki bilmediğim bir durumun tamda ortasındaydım. Off off. Öylede narin öyle de güzel kiÜ; demek ki dedim içimden hiç bir şey güzellikle ölçülmüyor güzellerde ağlıyor, onlarında dertleri var, yaa... Sadece ağladı, bense öylece bakakaldım, bunu yapabildim sadece... Gece tekrar güne yerini bırakırken hala ağlıyordu kısık bir sesle. Neler yaşadığını bilmiyorum ama derdi benden büyüktü sanırım, ona eminim. Geç kaldım yine, hay allah; tam da heyacanlı yerinde kimbilir daha neler olacaktı? Rüya imiş meğer hay allah... Aslında mesajı almıştım, bazen insan ıssız bir adada olmak ve tüm herşeyi(üzüntüleri) orada bırakıp dönmek istiyor yeniden, yenilenerek kendine...( İnsanın ıssızıda adasıda kendisidir. Aslında kendimizden yada herneyden kaçıyor, yada kurtulmak istiyorsakta, bir o kadar da kendimize koşuyor ve sığınıyoruz. Herkesin bir ıssızı mutlaka vardır) Sen ve şen kalın... EMİ...