Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Kim Kimdir ? - Biyografiler
İslâm'ın Yenilikçileri
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Suskun" data-source="post: 417088" data-attributes="member: 21093"><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000"></span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Seyyid Muhammed Senusi : </span>Hicri : 1276/1859 tarihinde vefat etmiştir. Cezair’de doğar. Cezair, Fas ve Mısır’da öğrenimini sürdürür. Gazali-İbni Teymiye sentezine dayalı yeni bir tarikat kurar. Şerist’la tasavvufu, zahirle batını birleştirme iddiasındaki hareketi kısa sürede tüm Kuzey Afrika’da yayılır. Libya’da İtalyanlara, Mısır’da İngilizlere karşı Osmanlı müttefiki olarak silahlı direnişe katılan bu tarikat tepkici, tasviyeci, faaliyetçi ve sufi/ihyacı özellikleriyle tamayüz eder.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000"></span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Cemaleddin Efgani : </span>Hicri : 1314/1898 tarihinde vefat etmiştir. Hz. Muhammed-Gazali arası beş yüzyıllık dönem islam’ın yükseliş çağı olurken, Gazali-Efgani arası sekiz yüzyıllık dönem İslam’ın orta çağı olarak tanımlanabilir. Zira Gazali’den bazı kısa aralıklar hariç islam düşüncesi tıkanır ve sürekligeriler. Selçuklular ve Osmanlılar islam medeniyetinin yükşelişini değil tekrarını ifade ederler. İran/Afgan kökenli olan Efgani islam’ın yeni çağının başlangıç siması olarak yenilikçi hareketini başlatır. Afganistan, İran, Hindistan, Hicaz, Mısır, İstanbul, Paris, İngiltere, Rusya ve İran’da çeşitli aralıklarla bulunur. İslam dünyasının batılılarca işgaline karşı dini, siyasi, fikri mücadele baslatır. Mısır’da Muhammed Abduh’u etkiler. Gittiği ülkelerin çoğundan sınırdışı edilir. Bir ara Paris’te ‘’Urvetu’l Vuska’’ adlı dergiyi talebesi Abduhla birlikte çıkarır. İngiliz ve Fransızlar dergiyi yasaklar. Meteryalizme Reddiye adlı bir kitap yazar. Yazarlığından ziyade hatipliği ve siyasi/aktivist kişiliğiyle tanınan Efgani islam dünyasının kurtuluşunun tek bir halife etrafında birleşme adealine dayalı pan-islamizm’in ateşli bir savunucusu olarak temayüz eder. Hem batıya karşı mücadele eder, hemde müslümanları uyuşukluktan silkinmeye, tekrar ayağa kalkmaya çağırır. İslam’ın yenilikçi damarlarını (Ebu Hanife reyciliği, Mu’tezile/Maturidi akılcılığı, felsefi düşünce, bilimci metod) canlandırmaya çalışır. Geçen yüzyılın başlarında 67 yaşında İstanbul’da bulunduğu bir sırada vefat eder.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000"></span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Seyyid Ahmed Han :</span> Hicri : 1314/1898 tarihinde vefat etmiştir. Efgani’nin ayrıntıya inmeden yaptığı genelçağrıyı Hind-Alt kıtasında pratiğe dökmeye çalışır. Düşünce sistemi, Fârâbî, İbni Sina ve İbni Rüşd’ün felsefi akılcılığını ve Ebubekr Razi’nin tabiatçılığını çağrıştırır. İslam’i ‘’tabiat kanunlarına ve bilime uygunluk’’ kriterlerine göre yeniden yorumlar. Allah’ın tabiat kanunlarını yarattığını, fiziki olarak tabiata müdahale etmediğini söyler. Peygamberlik yorumu Fârâbî-İbni Sina’yı andırır; vahyin, peygamberi, melekenin Allah’ın herkese açık vahyini iştiyakla idrak etmesi, kelimelere dökerek ifade etmesiyle gerçekleştiğini söyler. Bu haliyle Hz. Muhammed’in risaleti hak olup sonuncu peygamberdir. Ahiret görüşü ise İbni Rüşd’ü hatırlatır; ‘’haşr hem ruhani hemde bedeni olarak ve fakat yeni bir yaratılışla olacaktır’’ der. Mucize’yi tabiat kanunlarının bizim vakıf olamadığımız olağan işleyişi olarak yorumlar. Dua’yı dünyevi acı ve ızdırapların hafifletilmesiiçin gerekli psikolojik olgu olarak görür. Hz. Ömer’in ‘’Kur’an bize yeter’’ sözünü delil getirerek hadisleri tamelden reddeder. Ncak akıl, bilim ve tabiatın olağan işleyişine uygun, sahihliği ispat edilmiş olursa onların kabul edilmesi gerektiğini söyler. Nafi bin el-Ezrak gibi recmi Kur’an’da olmadığı gerekçesiyle reddeder.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Muhammed Abduh : </span>Hicri : 1322/1905 tarihinde vefat etmiştir. Seyyid Ahmed Han'ın Hindistan'da yapmaya çalıştığını doğrudan Efgani'nin öğrencisi olan Abduh Mısır'da yapmaya çalışır. Seyyid Ahmed, daha çok felsefi/bilimci akılcılığa yaslanırken Abduh daha çok Mu'tezili/Maturudi akılcılığına yaslanır. Ezher2in gelenekçi ulemasının sert tepkisini çekmesine rağmen faaliyetlerine devam eder. Tefsir-i Menar'ı yazmaya başlar. Kasım Emin, Reşit Rıza ve Mustafa Abdurrazık gibi etkili talebeler yetiştirir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000"></span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Şehberderzade Filibeli Ahmed Hilmi :</span> Hicri : 1332/1914 tarihinde vefat etmiştir. Son dönem Osmanlı islamcılarından olan Filibeli Ahmed Hilmi bir çok dergi ve gazete çıkarır, dini ve felsefi makaleler kaleme alır. II. Abdülhamit rejiminin muhalifi olduğu gerekçesiyle Fizan'a sürgüne gönderilir. İçtihad kapısının açılması, bir yüksek içtihad heyetinin kurulması ve mevcut mezheplerin birleştirilerek tek bir mezhep meydana getirilmesi vb. fikirleriyle dikkat çeker.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Said Halim Paşa :</span> Hicri : 1339/1921 tarihinde vefat etmiştir. Mısır'da Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın torunu olarak doğar. II. Abdülhamit'e muhalefeti yüzünden ülke dışına çıkmak zorunda kalır. Osmanlı yüksek brokrasisinin değişik kademelerinde görev alır. İslam'ın siyasi yorumu, meşrutiyet, islamlaşmak vb. konular üzerinde ileri sürdüğü fikirler pek yankı bulmasa da yenilikci bir dinamizm barındırır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Seyyid Bey : </span>Hicri : 1342/1924 tarihinde vefat etmiştir. Medrese kökenli bir hukukçu olan Seyyid Bey Osmanlı Meclis-i Mebusan'ına iki dönem İzmir Meb'usu olarak katılır. Bu görevine Cumhuriyet döneminde de TBMM'de devam eder. Bir islamcı olarak, mecliste, milli hakimiyet ilkesinden kalkarak hilafetin kaldırılmasının şerist açısından bir mahzurunun bulunmadığını savunan tarihi bir konuşma yapar. Hilafet, siyaset, içtihad, taklid, mezheplerin birleştirilmesi vb. konularında kimi islamcı/yenilikci fikirleriyle dikkat çeker.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000"></span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Seyyid Emir Ali :</span> Hicri : 1346/1928 tarihinde vefat etmiştir. Hindistan'da Seyyid Ahmed Han'ın çizgisini sürdürür. Ancak Seyyid Ahmed Han'a nazaran islam vurgusu daha baskındır. Görüşleridaha çok islam'ın tarihi başarılarını öne çıkararak göstermeye çalışır. ''İslam'ın terakkiye (ilerleme-kalkınma) mani olmadığı ve bilimi tesvik ettiği'' temel argumanlara dayalı düşünce sistemi, liberal/yenilikci eğilimler içerir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000"></span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Reşid Rıza :</span> Hicri : 1352/1934 tarihinde vefat etmiştir. Suriye'den Mısır'a göç eder. Abduh'a talebe olur. el-Menar dergisini çıkarır. Taha Hüseyin ve Ali Abdurrazık gibi arapçı/laik karşı tepki biçimlenmesi içine girer ve giderek muhafazakarlaşır, sonuçta Abduh'un görüşlerini selefileştirir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Mehmet Akif : </span>Hicri : 1354/1936 tarihinde vefat etmiştir. Son dönem Osmanlı islamcılarının önde gelen şair siması olarak dikkat çeker. Kurtuluş savaşına şiirleriyle destek verir. Afgani/Abduh'un islamcı/yenilikçi ekolunu içtenlikle benimser. Çıkardığı dergide Abduh'dan tercümeler yayınlar. Batıcıları islama düsmanlıkları müslümanlarıda katı gelenekçi tutumları sebebiyle eleştirir. Cumhuriyetin ilanından sonra yeni rejime ters düşer ve Mısır'a gider. Çeşitli aralıklarla gidip geldiği Mısır ikameti yıl sürer. İstanbul'a döner hastalığı ağırlaşır ve aynı yıl vefat eder. Ünlü eseri Safahat manzum olarak M. Akif'in düşünce dünyasını yansıtır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Muhammed İkbal : </span>Hicri : 1356/1938 tarihinde vefat etmiştir. Hindistan/Lahor'da doğar. İngiltere/Cambridge Universty'de felsefe ve iktisat tahsil eder. Almanya/Munih universty'de felsefe doktorası alır. Hindistan'a döner ve şiirleri ve konferanslarıyla çoşkulu bir islami düşünce çığırı açar. İkbal, Fârâbî, İbni Sina ve İbni Rüsd'ün Aristo ve Platon'la islam düşüncesini uzlaştırmaya çalıştığı gibi Hegel, Whitehead ve Bergson vb. modern batılı filozofların formunu kullanarak islam'ı yeniden ifadelendirmeye çalışır. Zihni duruşu sentezci olan ikbal, Molla sadra gibi top yekün bir senteze girişir. Gazali'yi eleştirdiği gibi İbni Rüsd'ü de eleştirir. Sentezine Eş'ari, Mu'tezile, Gazali, İbni Sina, İbni Rüşd, Beyazıd-ı Bestami, Hallac-ı Mansur, İbni Arabi, Mevlana, Hegel, Whitehead, Bergson gibi akılcı ve ruhcu filozof/düşünürlerin izleri bir arada görülür. Verdiği konferanslardan oluşan ''İslam'da Dini Düşünce'nin Yeniden İhyası'' ve kasidelerinin yer aldığı ''Cavidname'' en önemli eserleridir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Mustafa Abdurrazık : </span>Hicri : 1366/1946 tarihinde vefat etmiştir. Mısır Ezher'den mezun olur. Fransa/Sorbonne'de okur. Ezher'in genel sekreteri olur. Muhammed Abduh'un yenilikçi çizgisini devam ettirir.İslam felsefesi üzerine birçok eser yazar.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">İsmail Hakkı İzmirli :</span> Hicri : 1365/1946 tarihinde vefat etmiştir. Son dönem Osmanlı islancılarının önemli siması olan İzmirli İsmail Hakkı, Arapça, Farça, Fransızca, Rusça, Rumca, Latince bilen Ordunaryüs Profesörlüğe kadar yükselmiş derinlikli bir üniversite hocası olarak dikkatleri çeker. Kindi ve Fahruddin er-Razi'yi hatırlatan bir birikime sahiptir. Kelam, felsefe,fıkıh, siyaset, tabiat felsefesi vs. üzerine onlarca eser yazar, dersler verir. Yeni İlm-i kelam adlı eseri büyük dikkat çeker.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Musa Carullah : </span>Hicri : 1368/1949 tarihinde vefat etmiştir. Kafkasya/Kazan müslümanları arasında yenilikçi görüşleriyle dikkat çeker. İstanbul ve Mısır/Ezher'de okur. Abduhla tanışır, Kafkasya'da faliyetler yapar. ''Cehennemin edebi olamıyacağını, edebiazabın Allah'ın rahmetiyle açıklanamayacağı, sonunda her insanın bir şekilde cehennemden çıkıp, cehennemin yok edileceği'' şeklinde İbni Arabi'den beri gelen görüşü savunduğu için büyük tepki görür. ''Rahmet-i İlahiye Bürhanları'', ''Hatun'' gibi kitaplarındaki fikirleriyle tartışmalara neden olur.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Hasan el Benna : </span>Hicri : 1368/1949 tarihinde vefat etmiştir. Mısır'da genelolarak Reşit Rıza'nın çizgisini sürdürür. Malik, Şafii ve Ahmed bin Hanbel'in eserlerinden etkilenir. Düşünce sisteminin oluşmasında Arapçı/laik görüşler ileri süren Taha Hüseyin ve Ali Abdurrazık'a tepki biçimlenmesi özelliğiyle etkiliolur. Aktivist/faaliyetçi özelliğiyle kısa sürede dikkat çeker. ''İhvan-ı Muslim'' teşkilatını kurar. Hareket kısa sürede güçlenir, 1948'de yasa dışı ilan edilir, 1949 da dael-Benna süikasta uğrayarak şehid edilir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Mustafa Sabri Efendi :</span> Hicri : 1372/1954 tarihinde vefat etmiştir. Osmanlının son şeyhulislamı olarak bilinen Mustafa Sabri, Afgani, Abduh ekolüne şiddetle muhalefet eder. Musa Curullah'a reddiye yazar. Abduh'un Maturidiliği gerçekte Mu'tezili olmakla şuçlayarak terkeder. Osmanlı uleması arasında ''son gelenekçi'' rolü üstlenen M.Sabri, cumhuriyetten sonra M.Akif'in yaptığı gibi Mısır'a gider. M.Akif'in yaptığının tam tersini yaparak yenilikçiliğe cephe alır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Seyyid Kutup :</span> Hicri : 1386/1967 tarihinde vefat etmiştir. İhvan-ı Muslimin'in genel hedeflerini daha da ileri götürür. İslam'ı devrimci/radikal bir tarzda yorumlar. Cematçi/örğütcü bir proje geliştirir. Eserleri Fi Zillali'l Kur'an ve Yoldaki İşaretler islam dünyasında bir çok devrimci harekete ilham kaynağı olur. Mısır'da Nasr döneminde idam edilerek şehid edilir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Mevdudi :</span> Hicri : 1399/1979 tarihinde vefat etmiştir. Pakistan'da Cemaat-i İslami adlı islami hareketi başlatır. Afgani ve Abduh gibi Mu'tezili/Maturudi/Felsefi çizgiye değil Sunni/Hanefi çizgiye yaslanır. Çağdaş islami hareketler'in Osmanlı'nın çöküşü öncesi ilk simaları Afgani, Abduh, İkbal, M.Akif vb.'den sonra çöküş sonrası simaları Hasan el-Benna, Seyyid Kutup, Humeyni ile birlikte tarihi bir misyon üstlenir. ''İslam'da Hükümet''i yazar. ''İslam'ın bir siyasi projesinin bulunduğu'' tezine dayalı bu çalışma soğuk savaş döneminde islamcıların islamcıların ürettiği siyasi projenin temel karakteristiğini yansıtması bakımından önemli bir metindir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Ali Şeriati :</span> Hicri : 1397/1977 tarihinde vefat etmiştir. İran'da doğar. Paris/Sorbone'de sosyolojidoktorası yapar. İran devrimi öncesinde yazıları ve konferanslarıyla özellikle genç üniversiteliler arasında yaygın bir etki bırakır. Batı düşüncesiüzerine derin analizleri, felsefi birikimi, islam/şia üzerine yenilikçi yorumlarıyla büyük dikkat çeker. Bir yandan eyleme yanaşmayan aydınları diğer yandan geleneksel ulemayı eleştirir. Çoşkulu uslubuyla devrimci söylemler geliştirir. İran devriminin başladığı sırada İngiltere'de Şah'ın ajanları tarafından pusuya düşürülerek şehid edilir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Humeyni :</span> Hicri : 1409/1988 tarihinde vefat etmiştir. İran'ın farkedilmeyendini-siyasi birikimini to yekün harekete geçirir. Şia/Usuli geleneğine yaslanır. 1979'da halk hareketine dayanan görkemli bir devrim İslam Cumhuriyeti rejimini kurar. Hasan el-Benna, Seyyid Kutup ve Mevdudi'nin rüyasını gerçekleştirir. Valeyet-i Fakih adlı kitabı yazıp, hayata geçirerek asırlardır köşesinde Mehdi'nin gelmesini bekleyen Şia geleneği içinde büyük bir yenilik yaratır. ''Kaybolan mehdi'nin gelene kadar toplumun velayetini bir fakihin üslenmesi ve devletiidare etmesi'' anlayışına dayanan bu teori ahbariler tarafından reddedilmesine rağmen Şia'nın dünyaya geri dönmesini ve tarih sahnesine çıkmasını sağlar.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Fazlur-Rahman :</span> Hicri : 1408/1988 tarihinde vefat etmiştir. 1919'da bugünkü Pakistan'da doğar. Universite hocalığı yapar. Yenilikçi fikirleri nedeniyle gelenekçi ulema ona çephe alır. Mevdudi ile tersleşir. Mevdudi O'nu modernist olmakla, cematına katılmayıp boş ilmi spekulasyonlara dalmakla suçlar. O'da Mevdudi'yi fikri ufkunun kısırlığıyla, gelenekçilere prim vermekle suçlar. Pakistan'da daha fazla duramaz. Önce ''münkir-i sünnet'' sonra ''münkir-i vahiy'' ilan edilir. Amerika/Oxford'a gider. Çalışmalarını orada sürdürür. İslam felsefesiüzerine doktora yapar. Efgani, Abduh, İkbal, M.Akif vb. düşünürlerde görünen ''modern zamanlarda islam nasıl ifadelendirilir?'' meselesi üzerine kafa yoran en ciddi müslüman düşünür olarak Fazlurrahman, çağdaş islam'ın soğuk savaş sonrası döneme fikriyle ışık tutar. İslami Modernizm veya İslami Yenilenme adını verdiği düşünce faaliyeti temelde iki yönlü bir zihin faaliyetine dayanır; Bugünden Kur'an'ın ilk nazil olduğu döneme gitme ve o günden bugüne gelme...Bu çerçevede Kur'an'ın dini-ahlaki yüve değerleri, peygamberin biyoğrafik siyeri ve ibadetler yenilenme/sorgulama dışıdır. Bunlar olduğu gibi alınmalıdır. Ancak Kur'an'ın hukuki bazı muyyedileri adalet/ahlak amaçları temelinde yeniden yorumlanabilir. Bu yönüyle Fazlurrahman'da Hz. Ömer, Ebu Hanife, Mu'tezile, İbni Sina, Şah Veliyyullah, Seyyid Ahmed Han ve M.İkbal gibi islam'ın yenilikçilerinin izleri görülür. Ancak O bunları iyi etüd etmesine rağmen kendisine özgü bağımsız bir yenilikçi düşünce sistemi kurduğu inancındadır. En önemli eseri ''islam'' da bu inanç bariz bir şekilde hissedilir. Bir kalp ameliyatı sonrası 69 yaşında vefat eder.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Seyyid Hüseyin Nasr :</span> Çağdaş islam düşüncesiiçinde Fazlurrahman'ın yenilikçi (Modernist) ekolune tepki olarak gelişen Gelenekçi (Tradisyonalist) akımın öncüsü kabul edilir. Descartes'in mekanikakılcılığı ve Bacon'un ampirist deneyciliği ile başlayan modern batı düşüncesine karşı kadim gelenek olarak tanımladığı tüm doğuyu içine alan modernizm öncesi dünyanın argümanlarını esas alır. Müslümanların tarihte teknolojiüretme ihtimali varken sırf tabiata ve insanlara vermeme anlayışları sebebiyle bunu yapmadıklarını, bu anlamda islam medeniyetinin asil/soylu evren tasavvurunun evrenin yasalarıyla oynamaya mani olduğunu iddia eder. İslam dünyasında entellektüel/gelenekselci tüm akın ve kişilerin zihin dünyasında bu fikirlerin izleri görülür. İran devriminden sonra Amerika'ya göçederek çalışmalarını orada sürdüren Nasr, halen hayattadır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Muhammed Abid el-Cabiri :</span> 1936'da Fas'da doğar. 64 yaşında olan Cabiri, Fas/Rabat Edebiyat Fakültesi'nde felsefe ve islam Arap düşüncesi profesörü olarak çalışır. İslam düşünce tarihinde Endülüs eksenli İbni Hazm, İbni Rüşd, İbni Haldun, Şatıbi vb. isimlerle temayüz ettiğini düşündüğü islam'ın yenilikçi/rasyonalist damarını canlandırmaya dayalı bir düşünce sistemi kurmaya çalışır. İslam'da Siyasi Akıl, Arap Aklının Oluşumu, Arap Aklının Yapısı, Gelenek ve Modernlik vb. bir çok çalışması bulunan Cabiri, ''Şii imamet mitolojisi ve Sunni saltanat ideolojisi'nin'' aşılarak yeni çağdaş ve islam düşüncesi kurmak gerektiğini savunan söylemiyle soğuk savaş sonrası dönemin en önemli yenilikçi düşünürleri arasındadır. Halen hayattadır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000"></span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Abdülkerim Suruş :</span> İran devriminin sonrasının en önemli yenilikçi aydınlarından birisi olarak dikkat çeker. İran'da devrim sonrası din-devlet ilişkileri, dinin sosyal hayattakiyeri, islam'ın siyasi-sosyal boyutunun yeniden yorumlanması vb. konularda soğuksavaş sonrası dönemin argumanlarını kullanan birdüşünce geliştirmeye çalışır. Molla Sadra'nın felsefi bilgisine yaslanan Suruş, Ali Şeriati gibi geleneksel ulema ile tersleşir. Halen hayattadır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Necefabadi : </span>Ayetullah Salihi Necefabadi, İran Devrimi'nin yakın dönem en önemliyenilikçi simalarındandır. Halen İran'da basılması yasak olan ''Velayet-i Fakih derHukumet-i Salihan'' adlı çalışması Humeyni'nin geliştirdiği Velayet-i Fakih teorisine radikalyenilikler getirir. Necefbadi, Velayet-i Fakih'in doğrudan halk tarafından seçilmesi gerektiğini, molla olmasının şart olmadığını, Velayet-Fakih'de aranan tek şartın ''bilgi'' olduğunu, bunun da yaşadığı ülkenin kanununu, siyasetini, adaleti, toplum idaresini bilmekten ibaret olduğunu iddia eder. Geliştirdiği yeni Velayet-i Fakih yorumunun sadece İran/Şia için değil, tüm islam alemi ve hatta tüm dünya için gelişmiş bir siyasi proje olduğunu savunur. Halen hayattadır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Fadlallah </span>: Lübnan'da Hizbullah hareketinin manevilideri olarak tanınır. Geliştirdiği kimi yenilikçi görüşleri nedeniyle gelenekçi ulema tarafından aleyhinde ''saptığı'' gerekçesiyle hakkında fetva yayınlanır. Fadlallah sürekligeliştirdiği yeni fikirleriyle dikkat çeker. Geleneksel ulemayla sık sık tersleşir. Halen hayattadır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Hatemi :</span> İran2da ezici çoğunlukla Cumhurbaşkanı seçilir. İran devriminin yenilik arayışının sembolü olarak yükselir. Çağdaşislami hareketlerin orta döneminin (Benna, Seyyid Kutup, Mevdudi, Humeyni) modern ulus devletlere tepki olarak doğan totaliter islam devleti anlayışı yerine, yeni dönemin (soğuk savaş sonrası) argumanlarına özgü özgürlükçü, eşitlikçi, insan haklarına önem veren islam devleti anlayışını savunur. İran'da bu geçiş döneminin simgesi haline gelir. Hatemi İslam/Şia düşüncesi içinde bin yıl önce Şeyh Mufid'le başlayan yenilikçi/usuli çizğiye ve Nasreddin Tusi'de ifadesini bulan felsefi birikime yaslanır. Halen hayattadır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000"></span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Muhammed Ammara :</span> Mısır'da doğar. Ezher'den mezun olur. Halen Mansura Üniversitesi'nde İslam Felsefesi profesörü olarak görev yapıyor. Özellikle Mu'tezile düşüncesi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır. ''Mu'tezile ve Devrim'' ve ''Mu'tezile ve İnsan Özğürlüğü Sorunu'' adlı çalışmaları Türkçe'ye çevrilir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Hasan Hanefi : </span>Halen Mısır'da Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Felsefe Profesörü olarak görev yapıyor. Kendine özğü görüşleriyle dikkat çeken Hanefi akılcı/tabiatlarıyla tanınır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Rager Garaudy : </span>Fransa'da eski marksistken islam'a girer. Özellikle Entegrizm adlı eserinde Fazlurrahman çizgisinin izleri görülür. Ancak ondan farklı olarak İslam'ın tasavvufi yorumuna ilgiduyar. Halen hayattadır.</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Suskun, post: 417088, member: 21093"] [COLOR="#0000CD"][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][COLOR="#FF0000"] Seyyid Muhammed Senusi : [/COLOR]Hicri : 1276/1859 tarihinde vefat etmiştir. Cezair’de doğar. Cezair, Fas ve Mısır’da öğrenimini sürdürür. Gazali-İbni Teymiye sentezine dayalı yeni bir tarikat kurar. Şerist’la tasavvufu, zahirle batını birleştirme iddiasındaki hareketi kısa sürede tüm Kuzey Afrika’da yayılır. Libya’da İtalyanlara, Mısır’da İngilizlere karşı Osmanlı müttefiki olarak silahlı direnişe katılan bu tarikat tepkici, tasviyeci, faaliyetçi ve sufi/ihyacı özellikleriyle tamayüz eder. [COLOR="#FF0000"] Cemaleddin Efgani : [/COLOR]Hicri : 1314/1898 tarihinde vefat etmiştir. Hz. Muhammed-Gazali arası beş yüzyıllık dönem islam’ın yükseliş çağı olurken, Gazali-Efgani arası sekiz yüzyıllık dönem İslam’ın orta çağı olarak tanımlanabilir. Zira Gazali’den bazı kısa aralıklar hariç islam düşüncesi tıkanır ve sürekligeriler. Selçuklular ve Osmanlılar islam medeniyetinin yükşelişini değil tekrarını ifade ederler. İran/Afgan kökenli olan Efgani islam’ın yeni çağının başlangıç siması olarak yenilikçi hareketini başlatır. Afganistan, İran, Hindistan, Hicaz, Mısır, İstanbul, Paris, İngiltere, Rusya ve İran’da çeşitli aralıklarla bulunur. İslam dünyasının batılılarca işgaline karşı dini, siyasi, fikri mücadele baslatır. Mısır’da Muhammed Abduh’u etkiler. Gittiği ülkelerin çoğundan sınırdışı edilir. Bir ara Paris’te ‘’Urvetu’l Vuska’’ adlı dergiyi talebesi Abduhla birlikte çıkarır. İngiliz ve Fransızlar dergiyi yasaklar. Meteryalizme Reddiye adlı bir kitap yazar. Yazarlığından ziyade hatipliği ve siyasi/aktivist kişiliğiyle tanınan Efgani islam dünyasının kurtuluşunun tek bir halife etrafında birleşme adealine dayalı pan-islamizm’in ateşli bir savunucusu olarak temayüz eder. Hem batıya karşı mücadele eder, hemde müslümanları uyuşukluktan silkinmeye, tekrar ayağa kalkmaya çağırır. İslam’ın yenilikçi damarlarını (Ebu Hanife reyciliği, Mu’tezile/Maturidi akılcılığı, felsefi düşünce, bilimci metod) canlandırmaya çalışır. Geçen yüzyılın başlarında 67 yaşında İstanbul’da bulunduğu bir sırada vefat eder. [COLOR="#FF0000"] Seyyid Ahmed Han :[/COLOR] Hicri : 1314/1898 tarihinde vefat etmiştir. Efgani’nin ayrıntıya inmeden yaptığı genelçağrıyı Hind-Alt kıtasında pratiğe dökmeye çalışır. Düşünce sistemi, Fârâbî, İbni Sina ve İbni Rüşd’ün felsefi akılcılığını ve Ebubekr Razi’nin tabiatçılığını çağrıştırır. İslam’i ‘’tabiat kanunlarına ve bilime uygunluk’’ kriterlerine göre yeniden yorumlar. Allah’ın tabiat kanunlarını yarattığını, fiziki olarak tabiata müdahale etmediğini söyler. Peygamberlik yorumu Fârâbî-İbni Sina’yı andırır; vahyin, peygamberi, melekenin Allah’ın herkese açık vahyini iştiyakla idrak etmesi, kelimelere dökerek ifade etmesiyle gerçekleştiğini söyler. Bu haliyle Hz. Muhammed’in risaleti hak olup sonuncu peygamberdir. Ahiret görüşü ise İbni Rüşd’ü hatırlatır; ‘’haşr hem ruhani hemde bedeni olarak ve fakat yeni bir yaratılışla olacaktır’’ der. Mucize’yi tabiat kanunlarının bizim vakıf olamadığımız olağan işleyişi olarak yorumlar. Dua’yı dünyevi acı ve ızdırapların hafifletilmesiiçin gerekli psikolojik olgu olarak görür. Hz. Ömer’in ‘’Kur’an bize yeter’’ sözünü delil getirerek hadisleri tamelden reddeder. Ncak akıl, bilim ve tabiatın olağan işleyişine uygun, sahihliği ispat edilmiş olursa onların kabul edilmesi gerektiğini söyler. Nafi bin el-Ezrak gibi recmi Kur’an’da olmadığı gerekçesiyle reddeder. [COLOR="#FF0000"]Muhammed Abduh : [/COLOR]Hicri : 1322/1905 tarihinde vefat etmiştir. Seyyid Ahmed Han'ın Hindistan'da yapmaya çalıştığını doğrudan Efgani'nin öğrencisi olan Abduh Mısır'da yapmaya çalışır. Seyyid Ahmed, daha çok felsefi/bilimci akılcılığa yaslanırken Abduh daha çok Mu'tezili/Maturudi akılcılığına yaslanır. Ezher2in gelenekçi ulemasının sert tepkisini çekmesine rağmen faaliyetlerine devam eder. Tefsir-i Menar'ı yazmaya başlar. Kasım Emin, Reşit Rıza ve Mustafa Abdurrazık gibi etkili talebeler yetiştirir. [COLOR="#FF0000"] Şehberderzade Filibeli Ahmed Hilmi :[/COLOR] Hicri : 1332/1914 tarihinde vefat etmiştir. Son dönem Osmanlı islamcılarından olan Filibeli Ahmed Hilmi bir çok dergi ve gazete çıkarır, dini ve felsefi makaleler kaleme alır. II. Abdülhamit rejiminin muhalifi olduğu gerekçesiyle Fizan'a sürgüne gönderilir. İçtihad kapısının açılması, bir yüksek içtihad heyetinin kurulması ve mevcut mezheplerin birleştirilerek tek bir mezhep meydana getirilmesi vb. fikirleriyle dikkat çeker. [COLOR="#FF0000"]Said Halim Paşa :[/COLOR] Hicri : 1339/1921 tarihinde vefat etmiştir. Mısır'da Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın torunu olarak doğar. II. Abdülhamit'e muhalefeti yüzünden ülke dışına çıkmak zorunda kalır. Osmanlı yüksek brokrasisinin değişik kademelerinde görev alır. İslam'ın siyasi yorumu, meşrutiyet, islamlaşmak vb. konular üzerinde ileri sürdüğü fikirler pek yankı bulmasa da yenilikci bir dinamizm barındırır. [COLOR="#FF0000"]Seyyid Bey : [/COLOR]Hicri : 1342/1924 tarihinde vefat etmiştir. Medrese kökenli bir hukukçu olan Seyyid Bey Osmanlı Meclis-i Mebusan'ına iki dönem İzmir Meb'usu olarak katılır. Bu görevine Cumhuriyet döneminde de TBMM'de devam eder. Bir islamcı olarak, mecliste, milli hakimiyet ilkesinden kalkarak hilafetin kaldırılmasının şerist açısından bir mahzurunun bulunmadığını savunan tarihi bir konuşma yapar. Hilafet, siyaset, içtihad, taklid, mezheplerin birleştirilmesi vb. konularında kimi islamcı/yenilikci fikirleriyle dikkat çeker. [COLOR="#FF0000"] Seyyid Emir Ali :[/COLOR] Hicri : 1346/1928 tarihinde vefat etmiştir. Hindistan'da Seyyid Ahmed Han'ın çizgisini sürdürür. Ancak Seyyid Ahmed Han'a nazaran islam vurgusu daha baskındır. Görüşleridaha çok islam'ın tarihi başarılarını öne çıkararak göstermeye çalışır. ''İslam'ın terakkiye (ilerleme-kalkınma) mani olmadığı ve bilimi tesvik ettiği'' temel argumanlara dayalı düşünce sistemi, liberal/yenilikci eğilimler içerir. [COLOR="#FF0000"] Reşid Rıza :[/COLOR] Hicri : 1352/1934 tarihinde vefat etmiştir. Suriye'den Mısır'a göç eder. Abduh'a talebe olur. el-Menar dergisini çıkarır. Taha Hüseyin ve Ali Abdurrazık gibi arapçı/laik karşı tepki biçimlenmesi içine girer ve giderek muhafazakarlaşır, sonuçta Abduh'un görüşlerini selefileştirir. [COLOR="#FF0000"]Mehmet Akif : [/COLOR]Hicri : 1354/1936 tarihinde vefat etmiştir. Son dönem Osmanlı islamcılarının önde gelen şair siması olarak dikkat çeker. Kurtuluş savaşına şiirleriyle destek verir. Afgani/Abduh'un islamcı/yenilikçi ekolunu içtenlikle benimser. Çıkardığı dergide Abduh'dan tercümeler yayınlar. Batıcıları islama düsmanlıkları müslümanlarıda katı gelenekçi tutumları sebebiyle eleştirir. Cumhuriyetin ilanından sonra yeni rejime ters düşer ve Mısır'a gider. Çeşitli aralıklarla gidip geldiği Mısır ikameti yıl sürer. İstanbul'a döner hastalığı ağırlaşır ve aynı yıl vefat eder. Ünlü eseri Safahat manzum olarak M. Akif'in düşünce dünyasını yansıtır. [COLOR="#FF0000"]Muhammed İkbal : [/COLOR]Hicri : 1356/1938 tarihinde vefat etmiştir. Hindistan/Lahor'da doğar. İngiltere/Cambridge Universty'de felsefe ve iktisat tahsil eder. Almanya/Munih universty'de felsefe doktorası alır. Hindistan'a döner ve şiirleri ve konferanslarıyla çoşkulu bir islami düşünce çığırı açar. İkbal, Fârâbî, İbni Sina ve İbni Rüsd'ün Aristo ve Platon'la islam düşüncesini uzlaştırmaya çalıştığı gibi Hegel, Whitehead ve Bergson vb. modern batılı filozofların formunu kullanarak islam'ı yeniden ifadelendirmeye çalışır. Zihni duruşu sentezci olan ikbal, Molla sadra gibi top yekün bir senteze girişir. Gazali'yi eleştirdiği gibi İbni Rüsd'ü de eleştirir. Sentezine Eş'ari, Mu'tezile, Gazali, İbni Sina, İbni Rüşd, Beyazıd-ı Bestami, Hallac-ı Mansur, İbni Arabi, Mevlana, Hegel, Whitehead, Bergson gibi akılcı ve ruhcu filozof/düşünürlerin izleri bir arada görülür. Verdiği konferanslardan oluşan ''İslam'da Dini Düşünce'nin Yeniden İhyası'' ve kasidelerinin yer aldığı ''Cavidname'' en önemli eserleridir. [COLOR="#FF0000"]Mustafa Abdurrazık : [/COLOR]Hicri : 1366/1946 tarihinde vefat etmiştir. Mısır Ezher'den mezun olur. Fransa/Sorbonne'de okur. Ezher'in genel sekreteri olur. Muhammed Abduh'un yenilikçi çizgisini devam ettirir.İslam felsefesi üzerine birçok eser yazar. [COLOR="#FF0000"]İsmail Hakkı İzmirli :[/COLOR] Hicri : 1365/1946 tarihinde vefat etmiştir. Son dönem Osmanlı islancılarının önemli siması olan İzmirli İsmail Hakkı, Arapça, Farça, Fransızca, Rusça, Rumca, Latince bilen Ordunaryüs Profesörlüğe kadar yükselmiş derinlikli bir üniversite hocası olarak dikkatleri çeker. Kindi ve Fahruddin er-Razi'yi hatırlatan bir birikime sahiptir. Kelam, felsefe,fıkıh, siyaset, tabiat felsefesi vs. üzerine onlarca eser yazar, dersler verir. Yeni İlm-i kelam adlı eseri büyük dikkat çeker. [COLOR="#FF0000"]Musa Carullah : [/COLOR]Hicri : 1368/1949 tarihinde vefat etmiştir. Kafkasya/Kazan müslümanları arasında yenilikçi görüşleriyle dikkat çeker. İstanbul ve Mısır/Ezher'de okur. Abduhla tanışır, Kafkasya'da faliyetler yapar. ''Cehennemin edebi olamıyacağını, edebiazabın Allah'ın rahmetiyle açıklanamayacağı, sonunda her insanın bir şekilde cehennemden çıkıp, cehennemin yok edileceği'' şeklinde İbni Arabi'den beri gelen görüşü savunduğu için büyük tepki görür. ''Rahmet-i İlahiye Bürhanları'', ''Hatun'' gibi kitaplarındaki fikirleriyle tartışmalara neden olur. [COLOR="#FF0000"]Hasan el Benna : [/COLOR]Hicri : 1368/1949 tarihinde vefat etmiştir. Mısır'da genelolarak Reşit Rıza'nın çizgisini sürdürür. Malik, Şafii ve Ahmed bin Hanbel'in eserlerinden etkilenir. Düşünce sisteminin oluşmasında Arapçı/laik görüşler ileri süren Taha Hüseyin ve Ali Abdurrazık'a tepki biçimlenmesi özelliğiyle etkiliolur. Aktivist/faaliyetçi özelliğiyle kısa sürede dikkat çeker. ''İhvan-ı Muslim'' teşkilatını kurar. Hareket kısa sürede güçlenir, 1948'de yasa dışı ilan edilir, 1949 da dael-Benna süikasta uğrayarak şehid edilir. [COLOR="#FF0000"]Mustafa Sabri Efendi :[/COLOR] Hicri : 1372/1954 tarihinde vefat etmiştir. Osmanlının son şeyhulislamı olarak bilinen Mustafa Sabri, Afgani, Abduh ekolüne şiddetle muhalefet eder. Musa Curullah'a reddiye yazar. Abduh'un Maturidiliği gerçekte Mu'tezili olmakla şuçlayarak terkeder. Osmanlı uleması arasında ''son gelenekçi'' rolü üstlenen M.Sabri, cumhuriyetten sonra M.Akif'in yaptığı gibi Mısır'a gider. M.Akif'in yaptığının tam tersini yaparak yenilikçiliğe cephe alır. [COLOR="#FF0000"]Seyyid Kutup :[/COLOR] Hicri : 1386/1967 tarihinde vefat etmiştir. İhvan-ı Muslimin'in genel hedeflerini daha da ileri götürür. İslam'ı devrimci/radikal bir tarzda yorumlar. Cematçi/örğütcü bir proje geliştirir. Eserleri Fi Zillali'l Kur'an ve Yoldaki İşaretler islam dünyasında bir çok devrimci harekete ilham kaynağı olur. Mısır'da Nasr döneminde idam edilerek şehid edilir. [COLOR="#FF0000"]Mevdudi :[/COLOR] Hicri : 1399/1979 tarihinde vefat etmiştir. Pakistan'da Cemaat-i İslami adlı islami hareketi başlatır. Afgani ve Abduh gibi Mu'tezili/Maturudi/Felsefi çizgiye değil Sunni/Hanefi çizgiye yaslanır. Çağdaş islami hareketler'in Osmanlı'nın çöküşü öncesi ilk simaları Afgani, Abduh, İkbal, M.Akif vb.'den sonra çöküş sonrası simaları Hasan el-Benna, Seyyid Kutup, Humeyni ile birlikte tarihi bir misyon üstlenir. ''İslam'da Hükümet''i yazar. ''İslam'ın bir siyasi projesinin bulunduğu'' tezine dayalı bu çalışma soğuk savaş döneminde islamcıların islamcıların ürettiği siyasi projenin temel karakteristiğini yansıtması bakımından önemli bir metindir. [COLOR="#FF0000"]Ali Şeriati :[/COLOR] Hicri : 1397/1977 tarihinde vefat etmiştir. İran'da doğar. Paris/Sorbone'de sosyolojidoktorası yapar. İran devrimi öncesinde yazıları ve konferanslarıyla özellikle genç üniversiteliler arasında yaygın bir etki bırakır. Batı düşüncesiüzerine derin analizleri, felsefi birikimi, islam/şia üzerine yenilikçi yorumlarıyla büyük dikkat çeker. Bir yandan eyleme yanaşmayan aydınları diğer yandan geleneksel ulemayı eleştirir. Çoşkulu uslubuyla devrimci söylemler geliştirir. İran devriminin başladığı sırada İngiltere'de Şah'ın ajanları tarafından pusuya düşürülerek şehid edilir. [COLOR="#FF0000"]Humeyni :[/COLOR] Hicri : 1409/1988 tarihinde vefat etmiştir. İran'ın farkedilmeyendini-siyasi birikimini to yekün harekete geçirir. Şia/Usuli geleneğine yaslanır. 1979'da halk hareketine dayanan görkemli bir devrim İslam Cumhuriyeti rejimini kurar. Hasan el-Benna, Seyyid Kutup ve Mevdudi'nin rüyasını gerçekleştirir. Valeyet-i Fakih adlı kitabı yazıp, hayata geçirerek asırlardır köşesinde Mehdi'nin gelmesini bekleyen Şia geleneği içinde büyük bir yenilik yaratır. ''Kaybolan mehdi'nin gelene kadar toplumun velayetini bir fakihin üslenmesi ve devletiidare etmesi'' anlayışına dayanan bu teori ahbariler tarafından reddedilmesine rağmen Şia'nın dünyaya geri dönmesini ve tarih sahnesine çıkmasını sağlar. [COLOR="#FF0000"]Fazlur-Rahman :[/COLOR] Hicri : 1408/1988 tarihinde vefat etmiştir. 1919'da bugünkü Pakistan'da doğar. Universite hocalığı yapar. Yenilikçi fikirleri nedeniyle gelenekçi ulema ona çephe alır. Mevdudi ile tersleşir. Mevdudi O'nu modernist olmakla, cematına katılmayıp boş ilmi spekulasyonlara dalmakla suçlar. O'da Mevdudi'yi fikri ufkunun kısırlığıyla, gelenekçilere prim vermekle suçlar. Pakistan'da daha fazla duramaz. Önce ''münkir-i sünnet'' sonra ''münkir-i vahiy'' ilan edilir. Amerika/Oxford'a gider. Çalışmalarını orada sürdürür. İslam felsefesiüzerine doktora yapar. Efgani, Abduh, İkbal, M.Akif vb. düşünürlerde görünen ''modern zamanlarda islam nasıl ifadelendirilir?'' meselesi üzerine kafa yoran en ciddi müslüman düşünür olarak Fazlurrahman, çağdaş islam'ın soğuk savaş sonrası döneme fikriyle ışık tutar. İslami Modernizm veya İslami Yenilenme adını verdiği düşünce faaliyeti temelde iki yönlü bir zihin faaliyetine dayanır; Bugünden Kur'an'ın ilk nazil olduğu döneme gitme ve o günden bugüne gelme...Bu çerçevede Kur'an'ın dini-ahlaki yüve değerleri, peygamberin biyoğrafik siyeri ve ibadetler yenilenme/sorgulama dışıdır. Bunlar olduğu gibi alınmalıdır. Ancak Kur'an'ın hukuki bazı muyyedileri adalet/ahlak amaçları temelinde yeniden yorumlanabilir. Bu yönüyle Fazlurrahman'da Hz. Ömer, Ebu Hanife, Mu'tezile, İbni Sina, Şah Veliyyullah, Seyyid Ahmed Han ve M.İkbal gibi islam'ın yenilikçilerinin izleri görülür. Ancak O bunları iyi etüd etmesine rağmen kendisine özgü bağımsız bir yenilikçi düşünce sistemi kurduğu inancındadır. En önemli eseri ''islam'' da bu inanç bariz bir şekilde hissedilir. Bir kalp ameliyatı sonrası 69 yaşında vefat eder. [COLOR="#FF0000"]Seyyid Hüseyin Nasr :[/COLOR] Çağdaş islam düşüncesiiçinde Fazlurrahman'ın yenilikçi (Modernist) ekolune tepki olarak gelişen Gelenekçi (Tradisyonalist) akımın öncüsü kabul edilir. Descartes'in mekanikakılcılığı ve Bacon'un ampirist deneyciliği ile başlayan modern batı düşüncesine karşı kadim gelenek olarak tanımladığı tüm doğuyu içine alan modernizm öncesi dünyanın argümanlarını esas alır. Müslümanların tarihte teknolojiüretme ihtimali varken sırf tabiata ve insanlara vermeme anlayışları sebebiyle bunu yapmadıklarını, bu anlamda islam medeniyetinin asil/soylu evren tasavvurunun evrenin yasalarıyla oynamaya mani olduğunu iddia eder. İslam dünyasında entellektüel/gelenekselci tüm akın ve kişilerin zihin dünyasında bu fikirlerin izleri görülür. İran devriminden sonra Amerika'ya göçederek çalışmalarını orada sürdüren Nasr, halen hayattadır. [COLOR="#FF0000"]Muhammed Abid el-Cabiri :[/COLOR] 1936'da Fas'da doğar. 64 yaşında olan Cabiri, Fas/Rabat Edebiyat Fakültesi'nde felsefe ve islam Arap düşüncesi profesörü olarak çalışır. İslam düşünce tarihinde Endülüs eksenli İbni Hazm, İbni Rüşd, İbni Haldun, Şatıbi vb. isimlerle temayüz ettiğini düşündüğü islam'ın yenilikçi/rasyonalist damarını canlandırmaya dayalı bir düşünce sistemi kurmaya çalışır. İslam'da Siyasi Akıl, Arap Aklının Oluşumu, Arap Aklının Yapısı, Gelenek ve Modernlik vb. bir çok çalışması bulunan Cabiri, ''Şii imamet mitolojisi ve Sunni saltanat ideolojisi'nin'' aşılarak yeni çağdaş ve islam düşüncesi kurmak gerektiğini savunan söylemiyle soğuk savaş sonrası dönemin en önemli yenilikçi düşünürleri arasındadır. Halen hayattadır. [COLOR="#FF0000"] Abdülkerim Suruş :[/COLOR] İran devriminin sonrasının en önemli yenilikçi aydınlarından birisi olarak dikkat çeker. İran'da devrim sonrası din-devlet ilişkileri, dinin sosyal hayattakiyeri, islam'ın siyasi-sosyal boyutunun yeniden yorumlanması vb. konularda soğuksavaş sonrası dönemin argumanlarını kullanan birdüşünce geliştirmeye çalışır. Molla Sadra'nın felsefi bilgisine yaslanan Suruş, Ali Şeriati gibi geleneksel ulema ile tersleşir. Halen hayattadır. [COLOR="#FF0000"]Necefabadi : [/COLOR]Ayetullah Salihi Necefabadi, İran Devrimi'nin yakın dönem en önemliyenilikçi simalarındandır. Halen İran'da basılması yasak olan ''Velayet-i Fakih derHukumet-i Salihan'' adlı çalışması Humeyni'nin geliştirdiği Velayet-i Fakih teorisine radikalyenilikler getirir. Necefbadi, Velayet-i Fakih'in doğrudan halk tarafından seçilmesi gerektiğini, molla olmasının şart olmadığını, Velayet-Fakih'de aranan tek şartın ''bilgi'' olduğunu, bunun da yaşadığı ülkenin kanununu, siyasetini, adaleti, toplum idaresini bilmekten ibaret olduğunu iddia eder. Geliştirdiği yeni Velayet-i Fakih yorumunun sadece İran/Şia için değil, tüm islam alemi ve hatta tüm dünya için gelişmiş bir siyasi proje olduğunu savunur. Halen hayattadır. [COLOR="#FF0000"]Fadlallah [/COLOR]: Lübnan'da Hizbullah hareketinin manevilideri olarak tanınır. Geliştirdiği kimi yenilikçi görüşleri nedeniyle gelenekçi ulema tarafından aleyhinde ''saptığı'' gerekçesiyle hakkında fetva yayınlanır. Fadlallah sürekligeliştirdiği yeni fikirleriyle dikkat çeker. Geleneksel ulemayla sık sık tersleşir. Halen hayattadır. [COLOR="#FF0000"]Hatemi :[/COLOR] İran2da ezici çoğunlukla Cumhurbaşkanı seçilir. İran devriminin yenilik arayışının sembolü olarak yükselir. Çağdaşislami hareketlerin orta döneminin (Benna, Seyyid Kutup, Mevdudi, Humeyni) modern ulus devletlere tepki olarak doğan totaliter islam devleti anlayışı yerine, yeni dönemin (soğuk savaş sonrası) argumanlarına özgü özgürlükçü, eşitlikçi, insan haklarına önem veren islam devleti anlayışını savunur. İran'da bu geçiş döneminin simgesi haline gelir. Hatemi İslam/Şia düşüncesi içinde bin yıl önce Şeyh Mufid'le başlayan yenilikçi/usuli çizğiye ve Nasreddin Tusi'de ifadesini bulan felsefi birikime yaslanır. Halen hayattadır. [COLOR="#FF0000"] Muhammed Ammara :[/COLOR] Mısır'da doğar. Ezher'den mezun olur. Halen Mansura Üniversitesi'nde İslam Felsefesi profesörü olarak görev yapıyor. Özellikle Mu'tezile düşüncesi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır. ''Mu'tezile ve Devrim'' ve ''Mu'tezile ve İnsan Özğürlüğü Sorunu'' adlı çalışmaları Türkçe'ye çevrilir. [COLOR="#FF0000"]Hasan Hanefi : [/COLOR]Halen Mısır'da Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Felsefe Profesörü olarak görev yapıyor. Kendine özğü görüşleriyle dikkat çeken Hanefi akılcı/tabiatlarıyla tanınır. [COLOR="#FF0000"]Rager Garaudy : [/COLOR]Fransa'da eski marksistken islam'a girer. Özellikle Entegrizm adlı eserinde Fazlurrahman çizgisinin izleri görülür. Ancak ondan farklı olarak İslam'ın tasavvufi yorumuna ilgiduyar. Halen hayattadır.[/FONT][/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Kim Kimdir ? - Biyografiler
İslâm'ın Yenilikçileri
Top