İslam'ın İnanç Esasları

Suskun

V.I.P
V.I.P
İslam'ın İnanç Esasları​


Tevhit (din)
Tevhit (Arapça: توحيد), birlik, birlemek. Allah'ın varlığını, birliğini, tüm yetkin niteliklerin kendisinde toplandığını, eşi ve benzeri bulunmadığını bilmek ve buna inanmak. Bu bilgi ve inanç en özlü biçimde "Lâ İlâhe İllallah" (İlah yoktur ancak Allah vardır.) cümlesiyle ifade edilir. Bu nedenle bu cümleye tevhit kelimesi denir. Tevhit kelimesini manasını bilerek söyleyen ve buna inanan kişi mümin ve muvahhid adını alır.

Melek
Melek (Arapça: ملاك, İbranice: מלאך, Latince: Angelus, Yunanca: Άγγελος) , dini bir terim. Melek, birçok dinde inanılan semavi yaratıklara verilen isimdir. Meleklerin görevleri Allah'a hizmet etmektir. Meleklere inancın var olduğu her din ve inançta melek kavramına bakış farklıdır

Kitaplar

İslam inancına göre kutsal kabul edilen dört kitap şunlardır:
Kur'an
Tevrat
Zebur
İncil

Peygamberler
İslam peygamberleri, Kur'an'da bahsi geçen, ilki Âdem, sonuncusu Muhammed olan, İslam dinine göre peygamber oldukları kabul edilen dinî şahsiyetler.

Kuran'ın ifadesi "Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin diye, din olarak Nuh'a tavsiye etiğimizi, sana vahiy ettiğimizi, İbrahim'e Musa'ya ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi, sizin için hukuk düzeni yaptı. Fakat kendilerini çağırdığın bu nizam Allah'a ortak koşanlara ağır geldi. Allah dilediğini kendine seçer ve onu doğru yola iletir." (Şura Suresi 13)

İslam'a göre bütün peygamberler bu din üzerinde gönderilmiş zamana göre şeriat getirmişlerdir. Kuran'ı ifade "Onlara iyice açıklasın diye her peygamberi kendi kavminin diliyle gönderdik. Sonra da Allah dilediğini saptırır dilediğinide doğru yola iletir. Çünkü o güç ve hikmet sahibidir." (İbrahim Suresi 4)

Bazı ilmi kelam alimleri İslamın Muhammed Peygambere verilen din olduğunu söylemişler bu inanış geniş kitlelerce kabul görmüştür. Tasavvufi inanış Kuran'ın bildirisini Mevlana ile "ne olursan ol yine de gel" Yunus Emre ile "72 milleti bir görmeyen hakikatte asidir" Galip Hasan Kuşçuoğlu ile "Allah vardır diyen Müslümandır" diye dile getirmiş, tasavvuf bu anlayışı benimsemiştir.

Kuran'i ifade "Allah katında din İslamdır" Son Peygamber Muhammed "Ben atam İbrahim'in dini üzere geldim" diye ifade etmiştir.

Adem Aleyhisselamla ile başlayan ve Muhammed Aleyhisselama kadar gelen bütün peygamberler aynı dini takip etmişlerdir. Bütün Peygamberler bu dinin devam ettirmişlerdir.

Kur'an-ı Kerim'de Adı Geçen İslam Peygamberleri (Nebiler)
Âdem
İdris
Nuh
Hûd
Sâlih
İbrâhim
Lût
Lokman
İsmâil
İshak
Yâkup
Yusuf
Eyyûb
Şuayb
Mûsâ
Hârûn
Dâvûd
Süleyman
İlyas
Elyesa
Zulkifl
Yûnus
Üzeyr
Zekeriyyâ
Yahyâ
Îsâ
Muhammed

Ahiret
Ahiret (Arapça: الآخِرة, Ukbâ, Dâr-ı Bekâ), bu dünyadan sonraki nihayetsiz (sonsuz) alemdir. Yüce Allah, içinde yaşadığımız bu dünyayı ve üzerinde olan bütün varlıkları geçici bir zaman için yaratmıştır. Bir gün gelecek, bu dünyadan ve üzerinde bulunanlardan hiç bir eser kalmayacaktır. Allah'ın takdir ettiği gün gelince, insanlarla beraber bütün canlı ve cansız varlıklar yok olacaktır. Bütün dağlar-taşlar, yerler-gökler parçalanacaklardır. Böylece bu alem bambaşka bir alem olacaktır. Bu, kıyamettir. Bundan sonra yine Allah'ın takdir ettiği zaman gelince, bütün insanlar yeniden dirileceklerdir. İnsanların hepsi "Mahşer" denilen çok geniş ve düz bir sahada toplanmış olacaklar ve yeni bir hayat başlayacaktır. Buna "Umumi Haşr" denilir. Bu yeni hayatın başlayacağı günden itibaren, bitmez ve tükenmez, sonu gelmez bir halde devam edecek olan aleme, ahiret alemi denir. Buna iman etmek İslâm Âmentüsünün esaslarındandır.

Din-i İslâm'a göre, kıyametin kopması ve ahiretin meydana gelmesi, Kur'an'ın ayetleriyle, Peygamberin hadisleriyle ve ümmetin birliği ile sabittir ve diğer bütün peygamberler de kendi ümmetlerine bu gerçeği bildirmişlerdir.

Kudretine nihayet bulunmayan Allah için, gelecekte ahiret hayatını meydana getirmek pek kolay şeydir. Alemleri yoktan var eden, hele insanları birçok güç ve meziyetlerle yaratıp kendilerine hayat veren büyük Yaratıcımız için, bütün bu alemleri yok ettikten sonra tekrar yaratmak zor bir şey midir? Bir şeyi önce var eden, sonra tekrar onu var edemez mi? Bunları tekrar var edemeyen yaratıcı olur mu? Hayır, Allah öyle bir büyük yaratıcıdır ki, nice alemleri de yaratmaya kadirdir. Bir kere astronomi ilmine bakalım: Ucu bucağı olmayan bir boşlukta dolaşıp duran ve zaman zaman parlayıp sönen yüz binlerce nur ve ışık alemini bu ihtişamları ile yaratmış olan Allah, ahiret alemini de yaratmaya kadirdir.

Allah'a hamdolsun ki, biz müslümanlar, ahiret gününe, ahiretin sonsuz hayatına, Cennet ve Cehennem'in daha önceden yaratılmış olduğuna inanıyoruz. İşte bu iman bizi kurtuluşa götürür, ruhumuzu yükseltir ve bizi mutluluğa kavuşturur. Bu imandan yoksun olmak, insanı şaşırtıp sapıklığa düşürür, hertürlü fenalığa sürükler ve hem dünyada ve hem de ahirette yüzü kara eder.

Kader (inanış)
Kader, bütün olayların önceden ve değişmeyecek biçimde düzenlediğine inanılan doğaüstü güç, ezeli takdir. Yazgı veya mukadderat olarak da anılır. Kader kavramı birçok farklı din ve felsefi akımda önemli bir yer tutar.

İslam dininde kader, ezelden ebede kadar hayır ve şer (iyi ve kötü) meydana gelecek bütün hadiselerin (olaylar)Allah katında bilinmesi ve yaradılmasıdır.

İslam dininde kadere inanmak imanın şartlarındandır, amentünün bir parçasıdır. Buna göre İslam anlayışındaki kadere inanmayan kişi İslam'dan çıkmış olur.


Lügat anlamı açısından : Ölçü, miktar, plân, program, takdir, biçim ve şekil verme demektir.

Dini açıdan :
Cenâb-ı Hakkın, kâinatı ve içindekileri, zamanı, kıyameti, âhiret âlemlerini, yâni bütün mükevvenatı yaratmadan önce bir ölçü ve programa göre takdir etmesidir ve ‘levh-i mahfûz’ denen İlâhî deftere, bilgisayara kaydetmesidir diyebiliriz özet olarak.
 
Top