Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde bildirildiğine göre, Hz. Mehdi ahir zamanda zuhur edecek ve İslam ahlakını yeryüzüne hakim edecektir. Hz. Mehdi’nin ortaya çıkışıyla yeryüzündeki tüm zulüm ve haksızlıklar sona erecek; dünyaya adalet, barış, sevgi, huzur ve güven yerleşecektir.
Yüce Allah, Kuran-ı Kerim’de İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılacağını bildirmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) de, hadislerinde bu büyük ve kutlu olaya ahir zamanda Hz. Mehdi’nin vesile olacağını haber vermiştir. Kuran ahlakının gereği olarak ve Peygamberimiz (sav)’in bildirdiği gibi, İslam ahlakının hakimiyeti sevgiyle olacaktır. İslam ahlakının hakim olmasıyla yeryüzü huzur ve güvenliğe kavuşacak, her türlü karşaga, çatışma, anarşi ve terör son bulacaktır. Ahir zamanın kargaşalarından ve zulümlerinden büyük sıkıntı duyan insanlar, İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılacak olan Hz. Mehdi’nin adaletinden, merhametinden, cömertliğinden, sevgisinden, ilgisinden razı olacaklardır.
Ahir zamanda Hz. Mehdi’nin, Allah’ın izniyle, muhakkak ortaya çıkacağı Peygamberimiz (sav)’in hadis-i şeriflerinde şöyle müjdelenmiştir:
Dünyada TEK BİR GÜN KALSA BİLE (kıyamet kopmadan) ALLAH O GÜNÜ UZATACAK, adı adıma, babasının adı da babamın adına uygun, EHL-İ BEYTİ’MDEN MUTLAKA BİR ŞAHIS (HZ. MEHDİ) GELECEK, daha önce zulüm ve haksızlıkla dolu olan yeryüzünü adalet ve insafla dolduracak.1
Hadislerde bildirildiğine göre, Hz. Mehdi ahir zamanda zuhur edecek ve İslam ahlakını yeryüzüne hakim edecektir. Hz. Mehdi’nin ortaya çıkışıyla yeryüzündeki tüm zulüm ve haksızlıklar sona erecek, dünyaya adalet, barış, sevgi, huzur ve güven yerleşecektir. Bu kutlu olaylar bazı hadislerde de şu şekilde haber verilmektedir:
...BU EMİR (HZ. MEHDİ) İNSANLAR YERYÜZÜNÜ DAHA ÖNCE ZULÜMLE DOLDURDUKLARI GİBİ YERYÜZÜNÜ ADALETLE DOLDURACAKTIR. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın).2
Hz. Peygamber, en başta İslam’ı (nasıl ayakta tuttuysa, HZ. MEHDİ DE EN SONUNDA AYNI ŞEKİLDE İSLAM’I AYAKTA TUTACAKTIR...3
Ancak Peygamberimiz (sav)’in de haber verdiği gibi, Hz. Mehdi’nin zuhurundan önce yokluklar ve sıkıntılar şiddetlenecek, yeryüzünde güven ve huzur kalmayacak, tüm insanlar arka arkaya meydana gelen felaketlerden dolayı büyük acılar yaşayacaktır. Nitekim Kuran-ı Kerim’de de elçilerin ve peygamberlerin geldiği dönemlerden önce Rabbimiz’in insanları çeşitli sıkıntılarla imtihan ettiği bildirilmiştir:
Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek onun halkı yalvarıp-yakarsınlar diye, mutlaka onları dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla yakalayıvermişiz. (Araf Suresi, 94)
İslam ahlakının tüm yeryüzünde yaşanmasını sağlayacak, insanlara adaleti ve barışı getirecek, dünyada “Altınçağ” olarak adlandırılan bir dönemin yaşanmasına vesile olacak mübarek bir şahıs olan Hz. Mehdi’nin de zuhurundan önce, ayette bildirildiği gibi zorluk ve sıkıntıların yaşanması Adetullah’ın (Allah’ın kanununun) gereğidir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ise bu zorlukların neler olacağını detaylı şekilde bildirmiştir.
Ahir Zamanda Kargaşa ve Fitneler, İnsanların Zor Duruma Düşmesine Sebep Olacaktır
Sevgili Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde haber verdiğine göre, Hz. Mehdi’nin ortaya çıkmasından önceki dönem, fitne ve kargaşaların yaygın olduğu, insanların acı ve sıkıntı çektikleri, yoklukların olduğu, acımasız savaşların yaşandığı zorlu bir dönemdir. Konuyla ilgili bazı hadisler şu şekildedir:
MEHDİ ÇIKMADAN ÖNCE, milletler arasında TİCARET VE YOLLAR KESİLECEK, insanlar arasında FİTNELER ÇOĞALACAKTIR...4
DÜNYA HERCÜMERC (kargaşa, fitne) İÇİNDE KALDIĞINDA, FİTNELER ZUHUR ETTİĞİNDE, büyük küçüğe merhamet etmediği, küçük büyüğe saygı göstermediğinde, Allah, onlardan düşmanlığın kökünü kazıyarak dalalet kalelerini feth edecek, evvelce benim ayakta tuttuğum gibi, ahir zamanda dini ayakta tutacak, önceden zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak BİRİSİNİ (Hz. Mehdi’yi) GÖNDERECEKTİR.5
Hadislerde yer alan bilgiler; ahir zamanda çok kan döküleceğini, saldırganlıkların yaygınlaşacağını, şiddetin artacağını, katliamların yapılacağını, savaşların ve çatışmaların yaşanacağını, adaletin yerini haksızlık ve zulümlerin alacağını, açlığın ve fakirliğin çoğalacağını, insanların birbirine güvenmeyeceğini, sahtekarlıkların yapılacağını, yalan söylemenin toplumun büyük kısmında makul karşılanmaya başlanacağını, ahlaki değerlerin dejenere olacağını göstermektedir. Buna göre, insanlar ardı ardına gelen felaket ve belalara maruz kalacak, sıkıntı ve acıların ardı arkası kesilmeyecektir. Bir hadiste şöyle bildirilir:
ÇOK ACIKLI DURUMLAR VE ELİM MANZARALAR GÖRÜLÜR. Fitneler arka arkaya devam eder... Bunların arasında FİTNE, ŞİDDET, HELAK VE KAÇMALAR OLUR. Ne zaman bitti denilir, gene de devam eder gider. Bu olaylar o denli şiddetlenir ki içine girmedikleri bir ev ve zararı dokunmadık bir Müslüman kalmaz.6
Peygamberimiz (sav), bu karanlık ortamda insanların aydınlığa çıkmasına vesile olacak, onlara çözüm yolları gösterecek, arayışı içinde oldukları huzur ve güveni onlara sağlayacak kişinin Hz. Mehdi olacağını haber vermiştir.
İnsanların İçine Düştükleri Çaresizliği Hz. Mehdi Ortadan Kaldıracaktır
Ahir zamanda insanların yaşadığı büyük sıkıntıların temelinde, Kuran ahlakından ve Peygamberimiz (sav)’in mübarek sünnetinden uzaklaşmış olmaları vardır. Din ahlakının gereği olan sevgi, şefkat, dürüstlük, adalet, hoşgörü, itidal, sabır, barışseverliğin yerini; inkarcı ideolojilerin telkini olan bencillik, acımasızlık, saldırganlık, adaletsizlik, menfaatperestlik aldığı için insanlar ahir zamanda büyük acılar yaşarlar. Hadis-i şerifte ahir zamanda insanların din ahlakından uzaklaşacak olmaları şöyle haber verilmektedir:
Sünnetlerin kaybolması, bidatlerin (dine sonradan dahil edilmiş batıl inançlar) ortaya çıkması, emri bil maruf ve nehyi anil münker (iyiliği emredip kötülükten menetme) imkanlarının kaybolması gibi sebeplerle zayıfladığı zaman benim evlatlarımdan MEHDİ İLE CENAB-I HAK SÜNNETLERİ İHYA EDER.7
Hadislerde haber verildiği ve İslam alimlerinin eserlerinde açıklandığı üzere Hz. Mehdi, inkarcı ideolojileri fikren tam anlamıyla yenilgiye uğratmak, insanlara din ahlakının ve dinin özünü öğretmek, onları imana ve güzel ahlaka yönlendirmek için büyük bir fikri mücadele verecektir. Rabbimiz, Hz. Mehdi’yi ve verdiği büyük fikri mücadelesini, ahir zamanın zorluklarının ortadan kaldırılmasına vesile edecektir. Bir hadis-i şerifte, Hz. Mehdi’nin bu özelliği şu şekilde bildirilmektedir:
Muhammed ümmetinin en hayırlısı ve SİZİN ZORLUKLARINIZI GİDEREN VELİNİZ OLAN ŞAHSA... O MEHDİ’DİR.8
Bir başka hadiste ise, Hz. Mehdi vasıtasıyla fitnelerin sona ereceği, fitnelerin son bulmasıyla yeryüzüne huzur ve güvenliğin yerleşeceği şöyle haber verilmektedir:
Allah, KÖR FİTNELERİ ONUN (Hz. Mehdi) VASITASIYLA SÖNDÜRÜR. Her yer emin bir hale gelir...9
Hadislerde haber verilen bilgilere göre, acılar, sıkıntılar ve yokluk içindeki halk, Hz. Mehdi’nin adaletine, merhametine, sevgisine ve cömertliğine sığınacaklardır. Bir hadiste şöyle bildirilmektedir:
Ümmet bal arılarının beyleri etrafında toplanması gibi MEHDİ’YE SIĞINIRLAR. O daha önce zulümle dolu olan dünyayı adaletle doldurur, insanlar Asr-ı Saadet dönemine adeta geri döner...10
Hz. Mehdi’nin İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılmasıyla birlikte, yokluklar, açlıklar, acılar, sıkıntılar son bulur, akan kanlar durur, insanlar uzun yıllardır arayışı içinde oldukları gerçek mutluluk, huzur ve güveni bulurlar. Hz. Mehdi’nin vesile olduğu bu sevgi ve barış dolu, bolluk ve bereket ortamı hadislerde şu şekilde tarif edilmiştir:
Yeryüzü zulüm ve düşmanlıkla dolduktan sonra, mutlaka benim Ehli Beytim’den birisi çıkar. Ve nasıl daha önce zulüm ve düşmanlıkla doluysa, O dünyayı adaletle doldurur.11
O yeryüzünü adaletle ve nesafetle doldurur. Arz (yeryüzü) nebatatını (bitkisini) çıkarır, gök de yağmurunu yağdırır. Ümmetim daha önce görülmemiş biçimde nimetlenir.12
O zaman gök hiçbir yağmur damlasını esirgemeyecek ve yer de bereketlenecektir.13
Onun devrinde, ölülerin dirilere imreneceği bir adalet görülür.14
Hz. Mehdi Sevgi ve Merhametle İnsanları İslam Ahlakına Davet Edecektir
Hz. Mehdi, çok üstün ahlaka sahip olan mübarek bir şahıstır. Pek çok hadiste Hz. Mehdi’nin güzel ahlakı detaylı olarak tarif edilmiş ve övülmüştür. Hz. Mehdi’nin ahlakıyla ilgili bildirilen hadislerden birinde ise, bu mübarek zatın ahlakının Sevgili Peygamber Efendimiz (sav)’in ahlakına benzediği ifade edilmektedir:
AHLAKI BENİM AHLAKIM OLAN bir evladım çıkacak.15
Peygamber Efendimiz (sav), ahlakıyla ve imanıyla alemlere üstün kılınmış, Rabbimiz’in kendisine büyük nimetler bahşettiği, çok değerli ve üstün bir insandır. Rabbimiz Kuran’da Peygamberimiz (sav)’in üstün ahlakına dair pek çok örnek vermiştir. Kendisinin tüm iman edenlere örnek olduğu yönlerinden biri de, sevgi dolu, ince düşünceli ve merhametli olması, insanlara yumuşak davranmasıdır. Ayet-i kerimede şu şekilde buyrulmuştur:
Allah’tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile... (Al-i İmran Suresi, 159)
Hadislerde yer alan bilgilerden açıkça anlaşıldığı üzere Hz. Mehdi de, tıpkı Sevgili Peygamberimiz (sav) gibi insanlara sevgi ve merhametle yaklaşacak, anlaşmazlıkları barışcıl yollarla çözüme kavuşturacak, insanları sabırla güzel ahlaka ve imana davet edecektir. Hz. Mehdi’nin inkarcı ideolojilere karşı mücadelesi fikren olacak, Rabbimiz’in lütfuyla çok akılcı ve hikmetli yöntemlerle küfri ideolojileri fikren mağlup edecektir. Hadislerde haber verildiğine göre, Hz. Mehdi’nin bu büyük fikri mücadelesi “uyuyan kişinin farkına dahi varamayacağı” sakinlik, sükunet ve düzen içinde olacaktır:
(Hz. Mehdi) Zamanında NE BİR KİMSE UYKUSUNDAN UYANDIRILACAK, NE DE BİR KİMSENİN BURNU KANAYACAKTIR.16
(Hz. Mehdi) Peygamber (sav)’in yolundan gidecek. UYUYAN KİŞİYİ UYANDIRMAYACAK, KAN DA AKITMAYACAK. İhya etmedik sünnet, kaldırmadık bidat bırakmayacaktır...17
Hadislerde de belirtildiği gibi, Mehdi tüm dünyaya İslam ahlakını barış yoluyla hakim edecektir. Gerginliklere ve anlaşmazlıklara tüm tarafların razı olacağı bir adaletle çözüm getirecek, tüm sorunlar barış içinde ortadan kaldırılacaktır. Hz. Mehdi insanları İslam ahlakının emri olan merhamete, sabra, iyiliğe ve güzelliğe çağıracak, kendi üstün ahlakı ve tavrıyla insanlara her konuda olduğu gibi bu konuda da örnek olacaktır. Hz. Mehdi’nin insanlara bu daveti bir hadiste şöyle bildirilmektedir:
(Hz. Mehdi) Yatsı namazını kıldıktan sonra en yüksek sesi ile şöyle hitab eder: “Ey insanlar, Ben size Allah’ı hatırlatıyorum. Yarın mahşer gününde Allah’ın huzurunda yerinizin ne olacağını haber veriyorum. Allah Teala size pek çok deliller ve Peygamberler göndermiş, Kuran’ı indirmiş ve size şöyle emretmiştir: Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın, Allah ve Resulüne itaati koruyun. Kuran’ın ihya ettiğini diriltin, yasaklarını da yasaklayın ve siz Mehdi’ye yardımcılar ve destek olun. Zira dünyanın fena bulması ve zevale ermesi yaklaşmıştır. Ve bu kesindir. Ben sizi Allah’a ve Resulü’ne, O’nun kitabıyla amel etmeye, batılı yok edip, sünneti ihya etmeye davet ediyorum.”18
Tüm bu bilgiler açıkça göstermektedir ki, Hz. Mehdi’nin izleyeceği yol, tüm dünya çapında büyük bir kültürel atılımla insanların İslam ahlakına yöneltilmesi olacaktır.
Hz. Mehdi, Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman Gibi Barışla Hükmedecektir
Hadislerde, Hz. Mehdi’nin daha önce İslam ahlakını dünyaya hakim kılmış olan Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn gibi yeryüzüne hükmedeceği bildirilmektedir. Bu hadislerden biri şöyledir:
Mehdi tıpkı ZÜLKARNEYN VE SÜLEYMAN GİBİ DÜNYAYA HÜKMEDECEKTİR.19
Büyük İslam alimi İmam Rabbani de ünlü eseri Mektubat’ta, Hz. Mehdi’nin Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn gibi dünyaya İslam ahlakını hakim edeceğini bildiren hadislere yer vermiştir. Bu hadis-i şeriflerden birinde şöyle denilmektedir:
Tüm olarak, yeryüzünün meliki dört tanedir. Onların ikisi müminlerden, ikisi de kafirlerdendir. Zülkarneyn ve Süleyman müminlerdendir. Nemrud ve Buhtunnasır ise kafirlerdendir. YERE BEŞİNCİ OLARAK EHL-İ BEYTİ’MDEN BİRİ SAHİP OLACAKTIR. Yani Mehdi.20
Peygamberimiz (sav)’in hadisinde de bildirildiğine göre, bugüne kadar Müslümanlardan İslam ahlakını dünyaya hakim etmiş iki mübarek zat, Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman’dır. Dünyaya hakim olacak üçüncü Müslüman ise hadis-i şerifte “tıpkı Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman gibi” şeklinde haber verilen Hz. Mehdi’dir. Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman’da görülen üstün ahlak özellikleri, İslam ahlakını yeryüzüne hakim edecek olan Hz. Mehdi’de de görülecektir.
Kuran ayetlerinde, Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn’in hoşgörülü, affedici ve barış yanlısı bir tutum içinde oldukları bildirilmiştir. Hz. Zülkarneyn ile ilgili ayetlerden bazıları şu şekildedir:
Sonunda güneşin battığı yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yanında bir kavim gördü. Dedik ki: “Ey Zu’l-Karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba uğratırsın veya içlerinde güzelliği (geçerli ilke) edinirsin.” (Kehf Suresi, 86)
(Dedi ki): “Kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleyeceğiz.” (Kehf Suresi, 88)
Ayetlerde buyrulduğu gibi Hz. Zülkarneyn, karşılaştığı topluma karşı güzelliği ilke edinmiş ve bu toplumu kolay olana davet etmiştir. Hem bu topluma hem de ayetlerde bildirildiği gibi daha sonra karşılaştığı toplumlara karşı adaletle davranmış ve sorunları karşısında onlara çıkış yolları göstermiştir. Kendisinden yardım isteyen topluma, karşılığında hiçbir şey beklemeden yardım etmiştir. Hz. Zülkarneyn, çevresindeki halklar tarafından “yeryüzünde bozgunculuğu ve fitneyi önleyen kişi” olarak tanınmış, insanlara barış ve huzur getiren bir önder olmuştur. Şüphesiz bunlar, Yüce Rabbimiz’in emrettiği güzel ahlakı en güzel şekilde yaşamasının birer neticesidir.
Hz. Süleyman da ayetlerde yer alan bilgilerden anlaşıldığı gibi, yaşadığı dönemde çok üstün bir kültür oluşturmuş ve hakimiyetini de diplomasiyle, sanatla ve kültürle sağlamıştır. Çok güçlü, karşı konulamaz ordulara sahip olmasına rağmen, askeri gücünü kullanmamıştır.
Hz. Mehdi de ortaya çıktığında İslam ahlakını tıpkı Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman gibi kültürel faaliyetlerle hakim kılacak, diplomasiyi kullanacak, sanat ve estetiğe önem verecek, adaleti ve dürüstlüğüyle tüm insanların sevgisini kazanacaktır. İslam ahlakının hakim olduğu dönemde insanlar arasında kin, husumet ve düşmanlık değil; sevgi, anlayış ve şefkat yerleşecektir. İnsanların en çok sevgilerini yönelttikleri, kendisinden en çok razı oldukları kişi ise bu güzel döneme vesile olan Hz. Mehdi olacaktır.
İnsanların Hz. Mehdi’nin Güzel Ahlakından ve Adaletinden Razı Olmaları
Hz. Mehdi’nin vesile olmasıyla İslam ahlakının tüm dünyaya hakim olacağı dönem “Altınçağ” ismiyle de bilinmektedir. Bu devir, hadislerden de anlaşıldığı üzere yarım yüzyıldan fazla sürecek “Asr-ı Saadet” benzeri bir devir olacaktır. Peygamberimiz (sav)’in bu devri tasvir ederken cennet benzeri özelliklerle anlatması, bu devreye “Altınçağ” ismi verilmesine neden olmuştur.
Her çeşit ürün ve mal bolluğu, emniyet, güven ve adaletin temini, huzur ve saadet, her türlü teknolojik gelişmenin insanların rahatı, konforu, neşesi ve huzuru için kullanılması, ihtiyaç içinde olan kimsenin kalmaması, isteyene istediğinden sayılmadan, kat kat fazlasıyla verilmesi, bu devrin belli başlı özelliklerindendir. Hadislerde bu devirde yeryüzünün barışla dolacağı müjdelenmiştir. Altınçağ’da, önceden aralarında husumet olan halklar arasında çok büyük bir kardeşlik yaşanacak, her türlü kavganın yerini barış, dostluk ve sevgi alacaktır. Çatışmalar, savaşlar, anarşi ve kargaşa son bulacaktır. Yeryüzünün her köşesi emin olacak, insanlar güven içinde olacaklardır.
İnsanlar Altınçağ’da yaşanacak sevgi, dostluk, güven ve huzurdan çok mennun olacaklar ve bu güzelliklere vesile olan Hz. Mehdi’yi derin bir sevgiyle sevecek, onun adaletinden ve güzel ahlakından tam anlamıyla razı olacaklardır. Hz. Mehdi’nin insanlar tarafından çok sevileceği hadislerde şöyle haber verilmektedir:
Allah BÜTÜN İNSANLARIN KALPLERİNİ ONUN (Hz. Mehdi’nin) MUHABBETİYLE dolduracaktır.21
Hz. Mehdi gelince, insanlar ONU AŞK VE MUHABBETLE KUCAKLAYACAKLARDIR.22
Diğer bazı hadislerde de, herkesin Hz. Mehdi’nin güzel ahlakından bahsettiği, onun muhabbetiyle sürekli onu andığı anlatılmaktadır. Hz. Mehdi’ye duyulan sevgi hadis-i şeriflerde şu şekilde tarif edilmektedir:
Mehdi, (zamanındaki) insanların en hayırlısıdır. Onun yardımcıları ve ona biat edenler... Cebrail onların önünde, Mikail de arkalarında bulunur. O mahlukat arasında sevilir.23
Mehdi zuhur eder, herkes sadece ondan konuşur, O’nun sevgisini içer ve O’ndan başka bir şeyden bahsetmezler.24
İslam Birliği Avrupa Birliği'ne Engel Değildir
İçinde bulunduğumuz dönem; kargaşaların, zulmün, savaşların, felaketlerin yaşandığı ahir zamandır. Ancak hadislerde de görüldüğü gibi ahir zaman, aynı zamanda tüm bunların çözüme kavuşacağı, yeryüzünde güzel ahlakın hakim olacağı, inananların birarada huzur içinde yaşayacağı bir dönemdir. İslam Birliği'nin kurulacağı bu dönem, akıllara İslam Birliği'nin bugünlerde adından sıkça söz edilen Avrupa Birliği'ne bir engel teşkil edip etmeyeceği sorusunu getirmektedir. Oysa bu, İslam Birliği'nin temelini oluşturan ahlaki değerlerin tam olarak anlaşılamamasından kaynaklanan bir sorudur. İslam Birliği'nin temelinde sevgi, dayanışma, adalet, barış ve dostluk vardır. İslam Birliği'nin kurulma amacı, kargaşayı, çekişmeleri, adaletsizlikleri, acımasızlıkları sona erdirerek, her insanın huzur ve refah içinde yaşaması, her insanın temel hak ve özgürlüklerine saygı duyulması ve dil, din, ırk ayrımı yapılmaksızın tüm insanların barış içinde yaşamasıdır. Bu nedenlerle de İslam Birliği'nin getireceği üstün ahlaki değerler, hak ve özgürlükler, refah, barış ve huzur ortamı Avrupa Birliği için bir engel değildir.
Sonuç
Buraya kadar ele aldığımız bilgiler göstermektedir ki, ahir zaman çok büyük gelişmelerin yaşanacağı, dünya tarihinin en önemli dönemlerinden biridir. Günümüzde dünyanın dört bir yanında yaşanan sefalet, çatışmalar, şiddet ve terör eylemleri, ahlaki dejenarasyon Hz. Mehdi’nin zuhur edip tüm bu fitnelere en hikmetli ve barışcıl yollarla son vermesinin yaklaştığını gözler önüne sermektedir. Allah’ın izniyle Hz. Mehdi ortaya çıktığında, tüm insanlık eşi görülmemiş bir güzellik, bolluk ve berekete, huzura ve güvene kavuşacaktır. Tüm bunlar, samimi olarak iman edenlerin derin coşku ve heyecan duyacakları çok kıymetli müjdelerdir. Müslümanların yapması gereken de, bu müjdelerin sevincini yaşamak, şevkle ve heyecanla bu kutlu dönem için kendilerini hazırlamaktır.
1 Ebu Davud ve Tırmizi / Büyük Hadis Külliyatı, Rudani 5.Cilt, s. 365
2 Sünen-i İbni Mace Kitabü-l’fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34; s. 347
3 El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 26
4 El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 39-40
5 Tabarani ve Ebu Nuaym’dan) el-Muttaki vr.84b; (İbn Asakir’den) Suyuti C,II s, 67
6 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 36
7 Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 66
8 Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57
9 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 58
10 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.11
11 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 11
12 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 35
13 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 12
14 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 68
15 Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21
16 El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 42
17 (Kıyamet Alametleri, s. 163
18 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, Ali b. Hüsameddin el-Muttaki, s. 55-56
19 El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 29
20 Mektubat-i Rabbani, 2/251
21 El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 42
22 El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 37
23 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 58
24 Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 33
Yüce Allah, Kuran-ı Kerim’de İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılacağını bildirmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) de, hadislerinde bu büyük ve kutlu olaya ahir zamanda Hz. Mehdi’nin vesile olacağını haber vermiştir. Kuran ahlakının gereği olarak ve Peygamberimiz (sav)’in bildirdiği gibi, İslam ahlakının hakimiyeti sevgiyle olacaktır. İslam ahlakının hakim olmasıyla yeryüzü huzur ve güvenliğe kavuşacak, her türlü karşaga, çatışma, anarşi ve terör son bulacaktır. Ahir zamanın kargaşalarından ve zulümlerinden büyük sıkıntı duyan insanlar, İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılacak olan Hz. Mehdi’nin adaletinden, merhametinden, cömertliğinden, sevgisinden, ilgisinden razı olacaklardır.
Ahir zamanda Hz. Mehdi’nin, Allah’ın izniyle, muhakkak ortaya çıkacağı Peygamberimiz (sav)’in hadis-i şeriflerinde şöyle müjdelenmiştir:
Dünyada TEK BİR GÜN KALSA BİLE (kıyamet kopmadan) ALLAH O GÜNÜ UZATACAK, adı adıma, babasının adı da babamın adına uygun, EHL-İ BEYTİ’MDEN MUTLAKA BİR ŞAHIS (HZ. MEHDİ) GELECEK, daha önce zulüm ve haksızlıkla dolu olan yeryüzünü adalet ve insafla dolduracak.1
Hadislerde bildirildiğine göre, Hz. Mehdi ahir zamanda zuhur edecek ve İslam ahlakını yeryüzüne hakim edecektir. Hz. Mehdi’nin ortaya çıkışıyla yeryüzündeki tüm zulüm ve haksızlıklar sona erecek, dünyaya adalet, barış, sevgi, huzur ve güven yerleşecektir. Bu kutlu olaylar bazı hadislerde de şu şekilde haber verilmektedir:
...BU EMİR (HZ. MEHDİ) İNSANLAR YERYÜZÜNÜ DAHA ÖNCE ZULÜMLE DOLDURDUKLARI GİBİ YERYÜZÜNÜ ADALETLE DOLDURACAKTIR. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın).2
Hz. Peygamber, en başta İslam’ı (nasıl ayakta tuttuysa, HZ. MEHDİ DE EN SONUNDA AYNI ŞEKİLDE İSLAM’I AYAKTA TUTACAKTIR...3
Ancak Peygamberimiz (sav)’in de haber verdiği gibi, Hz. Mehdi’nin zuhurundan önce yokluklar ve sıkıntılar şiddetlenecek, yeryüzünde güven ve huzur kalmayacak, tüm insanlar arka arkaya meydana gelen felaketlerden dolayı büyük acılar yaşayacaktır. Nitekim Kuran-ı Kerim’de de elçilerin ve peygamberlerin geldiği dönemlerden önce Rabbimiz’in insanları çeşitli sıkıntılarla imtihan ettiği bildirilmiştir:
Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek onun halkı yalvarıp-yakarsınlar diye, mutlaka onları dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla yakalayıvermişiz. (Araf Suresi, 94)
İslam ahlakının tüm yeryüzünde yaşanmasını sağlayacak, insanlara adaleti ve barışı getirecek, dünyada “Altınçağ” olarak adlandırılan bir dönemin yaşanmasına vesile olacak mübarek bir şahıs olan Hz. Mehdi’nin de zuhurundan önce, ayette bildirildiği gibi zorluk ve sıkıntıların yaşanması Adetullah’ın (Allah’ın kanununun) gereğidir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ise bu zorlukların neler olacağını detaylı şekilde bildirmiştir.
Ahir Zamanda Kargaşa ve Fitneler, İnsanların Zor Duruma Düşmesine Sebep Olacaktır
Sevgili Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde haber verdiğine göre, Hz. Mehdi’nin ortaya çıkmasından önceki dönem, fitne ve kargaşaların yaygın olduğu, insanların acı ve sıkıntı çektikleri, yoklukların olduğu, acımasız savaşların yaşandığı zorlu bir dönemdir. Konuyla ilgili bazı hadisler şu şekildedir:
MEHDİ ÇIKMADAN ÖNCE, milletler arasında TİCARET VE YOLLAR KESİLECEK, insanlar arasında FİTNELER ÇOĞALACAKTIR...4
DÜNYA HERCÜMERC (kargaşa, fitne) İÇİNDE KALDIĞINDA, FİTNELER ZUHUR ETTİĞİNDE, büyük küçüğe merhamet etmediği, küçük büyüğe saygı göstermediğinde, Allah, onlardan düşmanlığın kökünü kazıyarak dalalet kalelerini feth edecek, evvelce benim ayakta tuttuğum gibi, ahir zamanda dini ayakta tutacak, önceden zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak BİRİSİNİ (Hz. Mehdi’yi) GÖNDERECEKTİR.5
Hadislerde yer alan bilgiler; ahir zamanda çok kan döküleceğini, saldırganlıkların yaygınlaşacağını, şiddetin artacağını, katliamların yapılacağını, savaşların ve çatışmaların yaşanacağını, adaletin yerini haksızlık ve zulümlerin alacağını, açlığın ve fakirliğin çoğalacağını, insanların birbirine güvenmeyeceğini, sahtekarlıkların yapılacağını, yalan söylemenin toplumun büyük kısmında makul karşılanmaya başlanacağını, ahlaki değerlerin dejenere olacağını göstermektedir. Buna göre, insanlar ardı ardına gelen felaket ve belalara maruz kalacak, sıkıntı ve acıların ardı arkası kesilmeyecektir. Bir hadiste şöyle bildirilir:
ÇOK ACIKLI DURUMLAR VE ELİM MANZARALAR GÖRÜLÜR. Fitneler arka arkaya devam eder... Bunların arasında FİTNE, ŞİDDET, HELAK VE KAÇMALAR OLUR. Ne zaman bitti denilir, gene de devam eder gider. Bu olaylar o denli şiddetlenir ki içine girmedikleri bir ev ve zararı dokunmadık bir Müslüman kalmaz.6
Peygamberimiz (sav), bu karanlık ortamda insanların aydınlığa çıkmasına vesile olacak, onlara çözüm yolları gösterecek, arayışı içinde oldukları huzur ve güveni onlara sağlayacak kişinin Hz. Mehdi olacağını haber vermiştir.
İnsanların İçine Düştükleri Çaresizliği Hz. Mehdi Ortadan Kaldıracaktır
Ahir zamanda insanların yaşadığı büyük sıkıntıların temelinde, Kuran ahlakından ve Peygamberimiz (sav)’in mübarek sünnetinden uzaklaşmış olmaları vardır. Din ahlakının gereği olan sevgi, şefkat, dürüstlük, adalet, hoşgörü, itidal, sabır, barışseverliğin yerini; inkarcı ideolojilerin telkini olan bencillik, acımasızlık, saldırganlık, adaletsizlik, menfaatperestlik aldığı için insanlar ahir zamanda büyük acılar yaşarlar. Hadis-i şerifte ahir zamanda insanların din ahlakından uzaklaşacak olmaları şöyle haber verilmektedir:
Sünnetlerin kaybolması, bidatlerin (dine sonradan dahil edilmiş batıl inançlar) ortaya çıkması, emri bil maruf ve nehyi anil münker (iyiliği emredip kötülükten menetme) imkanlarının kaybolması gibi sebeplerle zayıfladığı zaman benim evlatlarımdan MEHDİ İLE CENAB-I HAK SÜNNETLERİ İHYA EDER.7
Hadislerde haber verildiği ve İslam alimlerinin eserlerinde açıklandığı üzere Hz. Mehdi, inkarcı ideolojileri fikren tam anlamıyla yenilgiye uğratmak, insanlara din ahlakının ve dinin özünü öğretmek, onları imana ve güzel ahlaka yönlendirmek için büyük bir fikri mücadele verecektir. Rabbimiz, Hz. Mehdi’yi ve verdiği büyük fikri mücadelesini, ahir zamanın zorluklarının ortadan kaldırılmasına vesile edecektir. Bir hadis-i şerifte, Hz. Mehdi’nin bu özelliği şu şekilde bildirilmektedir:
Muhammed ümmetinin en hayırlısı ve SİZİN ZORLUKLARINIZI GİDEREN VELİNİZ OLAN ŞAHSA... O MEHDİ’DİR.8
Bir başka hadiste ise, Hz. Mehdi vasıtasıyla fitnelerin sona ereceği, fitnelerin son bulmasıyla yeryüzüne huzur ve güvenliğin yerleşeceği şöyle haber verilmektedir:
Allah, KÖR FİTNELERİ ONUN (Hz. Mehdi) VASITASIYLA SÖNDÜRÜR. Her yer emin bir hale gelir...9
Hadislerde haber verilen bilgilere göre, acılar, sıkıntılar ve yokluk içindeki halk, Hz. Mehdi’nin adaletine, merhametine, sevgisine ve cömertliğine sığınacaklardır. Bir hadiste şöyle bildirilmektedir:
Ümmet bal arılarının beyleri etrafında toplanması gibi MEHDİ’YE SIĞINIRLAR. O daha önce zulümle dolu olan dünyayı adaletle doldurur, insanlar Asr-ı Saadet dönemine adeta geri döner...10
Hz. Mehdi’nin İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılmasıyla birlikte, yokluklar, açlıklar, acılar, sıkıntılar son bulur, akan kanlar durur, insanlar uzun yıllardır arayışı içinde oldukları gerçek mutluluk, huzur ve güveni bulurlar. Hz. Mehdi’nin vesile olduğu bu sevgi ve barış dolu, bolluk ve bereket ortamı hadislerde şu şekilde tarif edilmiştir:
Yeryüzü zulüm ve düşmanlıkla dolduktan sonra, mutlaka benim Ehli Beytim’den birisi çıkar. Ve nasıl daha önce zulüm ve düşmanlıkla doluysa, O dünyayı adaletle doldurur.11
O yeryüzünü adaletle ve nesafetle doldurur. Arz (yeryüzü) nebatatını (bitkisini) çıkarır, gök de yağmurunu yağdırır. Ümmetim daha önce görülmemiş biçimde nimetlenir.12
O zaman gök hiçbir yağmur damlasını esirgemeyecek ve yer de bereketlenecektir.13
Onun devrinde, ölülerin dirilere imreneceği bir adalet görülür.14
Hz. Mehdi Sevgi ve Merhametle İnsanları İslam Ahlakına Davet Edecektir
Hz. Mehdi, çok üstün ahlaka sahip olan mübarek bir şahıstır. Pek çok hadiste Hz. Mehdi’nin güzel ahlakı detaylı olarak tarif edilmiş ve övülmüştür. Hz. Mehdi’nin ahlakıyla ilgili bildirilen hadislerden birinde ise, bu mübarek zatın ahlakının Sevgili Peygamber Efendimiz (sav)’in ahlakına benzediği ifade edilmektedir:
AHLAKI BENİM AHLAKIM OLAN bir evladım çıkacak.15
Peygamber Efendimiz (sav), ahlakıyla ve imanıyla alemlere üstün kılınmış, Rabbimiz’in kendisine büyük nimetler bahşettiği, çok değerli ve üstün bir insandır. Rabbimiz Kuran’da Peygamberimiz (sav)’in üstün ahlakına dair pek çok örnek vermiştir. Kendisinin tüm iman edenlere örnek olduğu yönlerinden biri de, sevgi dolu, ince düşünceli ve merhametli olması, insanlara yumuşak davranmasıdır. Ayet-i kerimede şu şekilde buyrulmuştur:
Allah’tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile... (Al-i İmran Suresi, 159)
Hadislerde yer alan bilgilerden açıkça anlaşıldığı üzere Hz. Mehdi de, tıpkı Sevgili Peygamberimiz (sav) gibi insanlara sevgi ve merhametle yaklaşacak, anlaşmazlıkları barışcıl yollarla çözüme kavuşturacak, insanları sabırla güzel ahlaka ve imana davet edecektir. Hz. Mehdi’nin inkarcı ideolojilere karşı mücadelesi fikren olacak, Rabbimiz’in lütfuyla çok akılcı ve hikmetli yöntemlerle küfri ideolojileri fikren mağlup edecektir. Hadislerde haber verildiğine göre, Hz. Mehdi’nin bu büyük fikri mücadelesi “uyuyan kişinin farkına dahi varamayacağı” sakinlik, sükunet ve düzen içinde olacaktır:
(Hz. Mehdi) Zamanında NE BİR KİMSE UYKUSUNDAN UYANDIRILACAK, NE DE BİR KİMSENİN BURNU KANAYACAKTIR.16
(Hz. Mehdi) Peygamber (sav)’in yolundan gidecek. UYUYAN KİŞİYİ UYANDIRMAYACAK, KAN DA AKITMAYACAK. İhya etmedik sünnet, kaldırmadık bidat bırakmayacaktır...17
Hadislerde de belirtildiği gibi, Mehdi tüm dünyaya İslam ahlakını barış yoluyla hakim edecektir. Gerginliklere ve anlaşmazlıklara tüm tarafların razı olacağı bir adaletle çözüm getirecek, tüm sorunlar barış içinde ortadan kaldırılacaktır. Hz. Mehdi insanları İslam ahlakının emri olan merhamete, sabra, iyiliğe ve güzelliğe çağıracak, kendi üstün ahlakı ve tavrıyla insanlara her konuda olduğu gibi bu konuda da örnek olacaktır. Hz. Mehdi’nin insanlara bu daveti bir hadiste şöyle bildirilmektedir:
(Hz. Mehdi) Yatsı namazını kıldıktan sonra en yüksek sesi ile şöyle hitab eder: “Ey insanlar, Ben size Allah’ı hatırlatıyorum. Yarın mahşer gününde Allah’ın huzurunda yerinizin ne olacağını haber veriyorum. Allah Teala size pek çok deliller ve Peygamberler göndermiş, Kuran’ı indirmiş ve size şöyle emretmiştir: Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın, Allah ve Resulüne itaati koruyun. Kuran’ın ihya ettiğini diriltin, yasaklarını da yasaklayın ve siz Mehdi’ye yardımcılar ve destek olun. Zira dünyanın fena bulması ve zevale ermesi yaklaşmıştır. Ve bu kesindir. Ben sizi Allah’a ve Resulü’ne, O’nun kitabıyla amel etmeye, batılı yok edip, sünneti ihya etmeye davet ediyorum.”18
Tüm bu bilgiler açıkça göstermektedir ki, Hz. Mehdi’nin izleyeceği yol, tüm dünya çapında büyük bir kültürel atılımla insanların İslam ahlakına yöneltilmesi olacaktır.
Hz. Mehdi, Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman Gibi Barışla Hükmedecektir
Hadislerde, Hz. Mehdi’nin daha önce İslam ahlakını dünyaya hakim kılmış olan Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn gibi yeryüzüne hükmedeceği bildirilmektedir. Bu hadislerden biri şöyledir:
Mehdi tıpkı ZÜLKARNEYN VE SÜLEYMAN GİBİ DÜNYAYA HÜKMEDECEKTİR.19
Büyük İslam alimi İmam Rabbani de ünlü eseri Mektubat’ta, Hz. Mehdi’nin Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn gibi dünyaya İslam ahlakını hakim edeceğini bildiren hadislere yer vermiştir. Bu hadis-i şeriflerden birinde şöyle denilmektedir:
Tüm olarak, yeryüzünün meliki dört tanedir. Onların ikisi müminlerden, ikisi de kafirlerdendir. Zülkarneyn ve Süleyman müminlerdendir. Nemrud ve Buhtunnasır ise kafirlerdendir. YERE BEŞİNCİ OLARAK EHL-İ BEYTİ’MDEN BİRİ SAHİP OLACAKTIR. Yani Mehdi.20
Peygamberimiz (sav)’in hadisinde de bildirildiğine göre, bugüne kadar Müslümanlardan İslam ahlakını dünyaya hakim etmiş iki mübarek zat, Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman’dır. Dünyaya hakim olacak üçüncü Müslüman ise hadis-i şerifte “tıpkı Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman gibi” şeklinde haber verilen Hz. Mehdi’dir. Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman’da görülen üstün ahlak özellikleri, İslam ahlakını yeryüzüne hakim edecek olan Hz. Mehdi’de de görülecektir.
Kuran ayetlerinde, Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn’in hoşgörülü, affedici ve barış yanlısı bir tutum içinde oldukları bildirilmiştir. Hz. Zülkarneyn ile ilgili ayetlerden bazıları şu şekildedir:
Sonunda güneşin battığı yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yanında bir kavim gördü. Dedik ki: “Ey Zu’l-Karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba uğratırsın veya içlerinde güzelliği (geçerli ilke) edinirsin.” (Kehf Suresi, 86)
(Dedi ki): “Kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleyeceğiz.” (Kehf Suresi, 88)
Ayetlerde buyrulduğu gibi Hz. Zülkarneyn, karşılaştığı topluma karşı güzelliği ilke edinmiş ve bu toplumu kolay olana davet etmiştir. Hem bu topluma hem de ayetlerde bildirildiği gibi daha sonra karşılaştığı toplumlara karşı adaletle davranmış ve sorunları karşısında onlara çıkış yolları göstermiştir. Kendisinden yardım isteyen topluma, karşılığında hiçbir şey beklemeden yardım etmiştir. Hz. Zülkarneyn, çevresindeki halklar tarafından “yeryüzünde bozgunculuğu ve fitneyi önleyen kişi” olarak tanınmış, insanlara barış ve huzur getiren bir önder olmuştur. Şüphesiz bunlar, Yüce Rabbimiz’in emrettiği güzel ahlakı en güzel şekilde yaşamasının birer neticesidir.
Hz. Süleyman da ayetlerde yer alan bilgilerden anlaşıldığı gibi, yaşadığı dönemde çok üstün bir kültür oluşturmuş ve hakimiyetini de diplomasiyle, sanatla ve kültürle sağlamıştır. Çok güçlü, karşı konulamaz ordulara sahip olmasına rağmen, askeri gücünü kullanmamıştır.
Hz. Mehdi de ortaya çıktığında İslam ahlakını tıpkı Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman gibi kültürel faaliyetlerle hakim kılacak, diplomasiyi kullanacak, sanat ve estetiğe önem verecek, adaleti ve dürüstlüğüyle tüm insanların sevgisini kazanacaktır. İslam ahlakının hakim olduğu dönemde insanlar arasında kin, husumet ve düşmanlık değil; sevgi, anlayış ve şefkat yerleşecektir. İnsanların en çok sevgilerini yönelttikleri, kendisinden en çok razı oldukları kişi ise bu güzel döneme vesile olan Hz. Mehdi olacaktır.
İnsanların Hz. Mehdi’nin Güzel Ahlakından ve Adaletinden Razı Olmaları
Hz. Mehdi’nin vesile olmasıyla İslam ahlakının tüm dünyaya hakim olacağı dönem “Altınçağ” ismiyle de bilinmektedir. Bu devir, hadislerden de anlaşıldığı üzere yarım yüzyıldan fazla sürecek “Asr-ı Saadet” benzeri bir devir olacaktır. Peygamberimiz (sav)’in bu devri tasvir ederken cennet benzeri özelliklerle anlatması, bu devreye “Altınçağ” ismi verilmesine neden olmuştur.
Her çeşit ürün ve mal bolluğu, emniyet, güven ve adaletin temini, huzur ve saadet, her türlü teknolojik gelişmenin insanların rahatı, konforu, neşesi ve huzuru için kullanılması, ihtiyaç içinde olan kimsenin kalmaması, isteyene istediğinden sayılmadan, kat kat fazlasıyla verilmesi, bu devrin belli başlı özelliklerindendir. Hadislerde bu devirde yeryüzünün barışla dolacağı müjdelenmiştir. Altınçağ’da, önceden aralarında husumet olan halklar arasında çok büyük bir kardeşlik yaşanacak, her türlü kavganın yerini barış, dostluk ve sevgi alacaktır. Çatışmalar, savaşlar, anarşi ve kargaşa son bulacaktır. Yeryüzünün her köşesi emin olacak, insanlar güven içinde olacaklardır.
İnsanlar Altınçağ’da yaşanacak sevgi, dostluk, güven ve huzurdan çok mennun olacaklar ve bu güzelliklere vesile olan Hz. Mehdi’yi derin bir sevgiyle sevecek, onun adaletinden ve güzel ahlakından tam anlamıyla razı olacaklardır. Hz. Mehdi’nin insanlar tarafından çok sevileceği hadislerde şöyle haber verilmektedir:
Allah BÜTÜN İNSANLARIN KALPLERİNİ ONUN (Hz. Mehdi’nin) MUHABBETİYLE dolduracaktır.21
Hz. Mehdi gelince, insanlar ONU AŞK VE MUHABBETLE KUCAKLAYACAKLARDIR.22
Diğer bazı hadislerde de, herkesin Hz. Mehdi’nin güzel ahlakından bahsettiği, onun muhabbetiyle sürekli onu andığı anlatılmaktadır. Hz. Mehdi’ye duyulan sevgi hadis-i şeriflerde şu şekilde tarif edilmektedir:
Mehdi, (zamanındaki) insanların en hayırlısıdır. Onun yardımcıları ve ona biat edenler... Cebrail onların önünde, Mikail de arkalarında bulunur. O mahlukat arasında sevilir.23
Mehdi zuhur eder, herkes sadece ondan konuşur, O’nun sevgisini içer ve O’ndan başka bir şeyden bahsetmezler.24
İslam Birliği Avrupa Birliği'ne Engel Değildir
İçinde bulunduğumuz dönem; kargaşaların, zulmün, savaşların, felaketlerin yaşandığı ahir zamandır. Ancak hadislerde de görüldüğü gibi ahir zaman, aynı zamanda tüm bunların çözüme kavuşacağı, yeryüzünde güzel ahlakın hakim olacağı, inananların birarada huzur içinde yaşayacağı bir dönemdir. İslam Birliği'nin kurulacağı bu dönem, akıllara İslam Birliği'nin bugünlerde adından sıkça söz edilen Avrupa Birliği'ne bir engel teşkil edip etmeyeceği sorusunu getirmektedir. Oysa bu, İslam Birliği'nin temelini oluşturan ahlaki değerlerin tam olarak anlaşılamamasından kaynaklanan bir sorudur. İslam Birliği'nin temelinde sevgi, dayanışma, adalet, barış ve dostluk vardır. İslam Birliği'nin kurulma amacı, kargaşayı, çekişmeleri, adaletsizlikleri, acımasızlıkları sona erdirerek, her insanın huzur ve refah içinde yaşaması, her insanın temel hak ve özgürlüklerine saygı duyulması ve dil, din, ırk ayrımı yapılmaksızın tüm insanların barış içinde yaşamasıdır. Bu nedenlerle de İslam Birliği'nin getireceği üstün ahlaki değerler, hak ve özgürlükler, refah, barış ve huzur ortamı Avrupa Birliği için bir engel değildir.
Sonuç
Buraya kadar ele aldığımız bilgiler göstermektedir ki, ahir zaman çok büyük gelişmelerin yaşanacağı, dünya tarihinin en önemli dönemlerinden biridir. Günümüzde dünyanın dört bir yanında yaşanan sefalet, çatışmalar, şiddet ve terör eylemleri, ahlaki dejenarasyon Hz. Mehdi’nin zuhur edip tüm bu fitnelere en hikmetli ve barışcıl yollarla son vermesinin yaklaştığını gözler önüne sermektedir. Allah’ın izniyle Hz. Mehdi ortaya çıktığında, tüm insanlık eşi görülmemiş bir güzellik, bolluk ve berekete, huzura ve güvene kavuşacaktır. Tüm bunlar, samimi olarak iman edenlerin derin coşku ve heyecan duyacakları çok kıymetli müjdelerdir. Müslümanların yapması gereken de, bu müjdelerin sevincini yaşamak, şevkle ve heyecanla bu kutlu dönem için kendilerini hazırlamaktır.
1 Ebu Davud ve Tırmizi / Büyük Hadis Külliyatı, Rudani 5.Cilt, s. 365
2 Sünen-i İbni Mace Kitabü-l’fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34; s. 347
3 El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 26
4 El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 39-40
5 Tabarani ve Ebu Nuaym’dan) el-Muttaki vr.84b; (İbn Asakir’den) Suyuti C,II s, 67
6 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 36
7 Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 66
8 Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57
9 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 58
10 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.11
11 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 11
12 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 35
13 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 12
14 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 68
15 Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21
16 El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 42
17 (Kıyamet Alametleri, s. 163
18 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, Ali b. Hüsameddin el-Muttaki, s. 55-56
19 El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 29
20 Mektubat-i Rabbani, 2/251
21 El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 42
22 El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 37
23 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 58
24 Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 33