• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

İngilizcenin Kökeni, Tarihçesi ve Temel Kavramlar

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
İngilizce (İngilizce: English), Batı Cermen dillerine ait, İngiltere kökenli bir dildir
Amerika Birleşik Devletleri, Anglofon Karayipler, Avustralya, Birleşik Krallık, İrlanda Cumhuriyeti, Kanada ve Yeni Zelanda’da yaşayanların çoğunun anadilidir.İkinci dil ve resmî dil olarak dünya genelinde, özellikle İngiliz Milletler Topluluğu ülkeleri ve çok sayıda uluslararası örgüt tarafından kullanılmaktadır

Modern İngilizce, anadili farklı olan insanların konuştuğu ilk “küresel ortak dil” ya da lingua franca olarak tanımlanmaktadır

İngilizce iletişim, bilim, ticaret, havacılık, eğlence, radyo ve diplomasi alanlarında egemen uluslararası yardımcı dildir. Dilin Britanya Adaları’ndan öteye yayılmasında Britanya İmparatorluğu’nun büyük payı vardır

Amerika Birleşik Devletleri’nin II Dünya Savaşı sonrasında artan ekonomik ve kültürel etkisi, İngilizcenin benimsenmesini önemli şekilde hızlandırmıştır
Bazı alanlarda ve mesleklerde yeterli düzeyde İngilizce bilinmesi gerekir.Bundan dolayı bir milyarı aşkın kişi en az basit seviyede İngilizce konuşabilmektedir

Tarihçe
İngilizce, Cermen kökenli bir dildir.

Kavimler Göçüyle yer değiştirmiş Cermen kavimlerinin Britanya Adalarında yaşayan Keltleri sürerek bu adalara getirdikleri dildir.Adını adaya yerleşen ve Saksonlarla karışan Angluslardan almıştır.

Bu kavimler dillerine “Anglik” demişlerdir.Cermen kavimleri tarafından Britanya Adaları’nda kullanılmasına dayandırılarak, filologlar tarafından kaynağının Almanca olduğu savunulmaktadır.

Roma İmparatorluğu döneminde Britanya adalarına gönderilen rahipler, buraya Kitabı Mukaddes’in başlıca cevirilerinden birinin dili olan Latince’yi getirmiş ve uzun yıllar Latince’nin etkisi baş göstermiştir.Daha sonra Kuzey’den gelen Norman istilaları ile “Normanca” denilen dil ile karışmıştır.

Yönetici sınıf bu dili konuşurken köylü sınıfı olarak kabul edilen halk “Old English” yani Eski İngilizce’yi konuşmaktaydı.

1066′da Hastings Savaşı ‘yla William the Conqueror (Fatih William) adaları ele geçirirek uzun yıllar boyunca Normancanın yerleşmesine sebep olmuştur.Normanların İngiltere’yi fethi, aynı zamanda İngiltere’nin son fethidir.

Günümüzde Amerika Birleşik Devletleri’nde, Birleşik Krallık’ta, Avustralya’da, Kanada’da, Güney Asya’nın bir bölümünde, Mısır’da ve Afrika’nın belirli kesimlerinde anadil ya da ikinci dil olarak konuşulmaktadır.İngilizce, Çince ve İspanyolca’dan sonra ilk resmi dil olarak dünyanın en çok konuşulan üçüncü dilidir

Coğrafi dağılımı
Anadili İngilizce olanlar daha çok Amerika Kıtası, Avustralya ve Britanya adalarında bulunmaktadır.Ayrıca Okyanusyada da çok konuşulan bir dildir.

Dünyada resmi dil olarak en çok kullanılan 3 dil olmasına rağmen, Dünyada en çok kullanılan 1 dildir.

Dünyada İngilizce iletişim dili olarak kabul edilir. Bu yüzden 1 milyarı aşkın kişi en basit seviyede de olsa İngilizce bilmektedir.Bu yüzden İngilizce Dünyanın en çok bilinen dilidir

İngilizcede Temel Kavramlar
Aşağıda halihazırda İngilizce öğrenmekte olanlar için yararlı olacağına inandığım bazı bilgiler yer almaktadır. Bunlar İngilizce eğitim hayatınızda size kolaylık sağlayacak ve öğrenmekte olduğunuz konuları daha net analiz etmenize yardımcı olacaktır.

1. İngilizcede Ana Cümle Formülü
İngilizcede istisnai durumlar dışında hiçbir şart ve konumda cümle yapısında oynama yapamazsınız. Yani cümle içinde kelimelerin yerlerini Türkçede olduğu gibi değiştirerek devrik cümleler elde edemezsiniz. Bu da İngilizce öğrenenleriçin inanılmaz kolaylıklar sağlayarak her şeyin matematik mantığı içinde kalmasına yol açar.
İngilizce bir cümle yapılırken ;

ÖZNE +YÜKLEM +NESNE +BELİRTEÇ +YER +ZAMAN
KimNeyiNasılNeredeNe zaman

sıralaması uygulanır.

Örneğin ;
"Tom bahçede masayı bir fırça ile saatlerce temizledi" cümlesi
Tomtemizledimasayıbir fırça ilebahçedesaatlerce
ÖYNBYZ
mantığı ile yapılır

Yüklem = temizledi
Kim = Tom
Neyi = masayı
Nasıl = bir fırça ile
Nerede = bahçede
Ne zaman = saatlerce


temizliyor
temizleyecek
Tomtemizliyordumasayı bir fırça ile bahçede saatlerce
temizleyebilir
temizlemeli

İngilizce içinde bir cümlenin yüklemi değişmesine rağmen malzeme olarak adlandıracağımız cümlenin sabitleri değişmemektedir. Yani cümle standardı her konumda aynıdır ve tek formüle göre yapılır.

2. İngilizcede Eklerin Kullanım Mantığı
Bir ikinci nokta da, İngilizce içinde Türkçede olduğu gibi kelimelerin sonuna gelen ekler yoktur. Başka bir ifade ile kelimeler daima yalın haldedir. Biz bu takıları Türkçeye çevirirken dolgu malzemesi olarak kulağa hoş geldiği şekilde sonradan kendimiz ekleriz. Türk insanının en çok zorlandığı konu da burasıdır. Hep kelime aralarına bir şeyler ekleme ihtiyacı hisseder. Oysa yaptığı şey olmayanı koyma çabasıdır.

baba-cığım = benim baba
gide-cegini = gidecek
sev-diğimi = seviyorum
hasta olduğumuzu = hastayız


Sizi biraz daha aydınlatabilmek için aşağıda ingilizce örnekler verilmiştir. Lütfen dikkatlice inceleyiniz.

Give me. Bana ver.
me = bana

Take me. Beni götür.
me = beni

I like her. Ondan hoşlanıyorum.
her = ondan “from gelmez.”

I hate you. Senden nefret ediyorum.
you = senden “from gelmez.”

I will paint the wall. Duvarı boyayacağım.
the wall = duvarı

Don’t touch the wall. Duvara dokunma.
the wall = duvara “to gelmez.”

3. İngilizcede Fiillerin Diziliş Mantığı
İngilizce bir cümle yapılırken eğer cümlede birden fazla fiil varsa, bir cümlede sadece tek yüklem olur kuralı gereği yüklemden sonra gelen tüm fiiller Türkçe çevirilerindeki eklere bakılmaksızın hep mastar olmak zorundadır. ( Yapısal istisnalar haricinde.)

S V yüklem + mastar( to V ) + Nesne + Belirteç + Yer + Zaman
Eğer cümlede bir yüklem varsa ve ” yüzmek, yüzmeyi, yüzmeye, yüzmek için, yüzmekten, yüzecek …” kelimeleri, cümle içinde ikinci veya çokuncu fiil olarak kullanılacaklarsa, ingilizce cümle dizilişi içinde hep mastar yani ” to swim “olarak yer alırlar. Bizlerse kelime sonlarına ingilizcede olmayan ” -yi, -ye, -için, -mekten, -ecek “ gibi ekleri koymaya çalışarak ingilizce içinde anlamsız cümleler ortaya çıkartırız.


yüzmek = to swimyüzmek istiyorum.
yüzmeyi = to swimyüzmeyi seviyorum.
yüzmeye = to swimyüzmeye çalış.
yüzmek için = to swimyüzmek için hazırım.
yüzmekten = to swimyüzmekten nefret ederim.
yüzecek = to swimyüzecek zamanım yok.

I want to swim Yüzmek istiyorum.
to swim = yüzmek

I like to swim. Yüzmeyi seviyorum.
to swim = yüzmeyi

Try to swim. Yüzmeye çalış.
to swim = yüzmeye

I am ready to swim. Yüzmek için hazırım.
to swim = yüzmek için

I hate to swim. Yüzmekten nefret ediyorum.
to swim = yüzmekten

I don’t have time to swim. Yüzecek zamanım yok.
to swim = yüzecek
 
Top