Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
Canlılar Dünyası - Doğa
Bitkiler Dünyası
İnançlarda Bitkiler
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="ZeyNoO" data-source="post: 903856" data-attributes="member: 10904"><p><strong><span style="font-size: 18px"><span style="color: #b30000">İnançlarda Bitkiler </span></span></strong></p><p></p><p>"Eski Türlerde her sabah kadınlar bir ardıç dalı ile ateşlerini tazeler ve bu dal ile odalara tütsü vererek kötü ruhların kaçmalarını sağlarlardı. Bugün bu inanç Altaylılarla Kırgızlarda hâlâ yaşamaktadır (Ülkütaşır, 1963: 7).</p><p></p><p>"Eski Türklerde koyun toteminin unsuru ağaçtır" (Ülkütaşır, 1963: 7). Dört cihetin timsalî unsurlarından ağaç, doğunun unsurudur (Ülkütaşır, 1963: 7).</p><p></p><p><em><u>Dede Korkut'ta, düşmanlar Uruz'u bir ağaca asmak isterler. Uruz, ağaca, böyle kötü bir işe vasıta olmayı yakıştıramaz ve ona şöyle seslenir: </u></em></p><p></p><p>"Ağaç ağaç dir isem sana erinme ağaç</p><p>Mekke ile Medine'nin kapısı ağaç</p><p>Musa Kelimün asası ağaç</p><p>Büyük büyük suların köprüsü ağaç</p><p>Kara kara denizlerin gemisi ağaç</p><p>Şahı merdan Ali'nin Düldülünün eyeri ağaç</p><p>Zülfikârın kınıyla kabzası ağaç</p><p>Şah Hasanla Hüseyin'in beşiği ağaç</p><p>Eğer erdür eğer avratdur korhusu ağaç</p><p>Başın ala bakar olsam başsız ağaç</p><p>Dibin ala bakar olsam dipsiz ağaç</p><p>Meni sana asarlar götürmegil ağaç</p><p>Götürecek olur isen yigitligüm seni tutsun ağaç</p><p>Bizim ilde gerek idün ağaç</p><p>Kara Hindu kullarıma buyuraydım</p><p>Seni pare pare doğrayalardı ağaç" (Ergin, 1989:108-109).</p><p></p><p>Fergana Türkleri tek olarak yetişen ağaçları kutsal sayarlar. Bu telâkki Anadolu Türklerinde de vardır (Ülkütaşır, 1963:16). Anadolu'da kutsal sayılan ve gövdelerine çivi ve nal çakılan, dallarına bez bağlanan birtakım ağaçlar vardır (Ülkütaşır, 1963:16). "Sibirya Türkleri arasında, arzın tam ortasından göğe doğru uzanan ulu bir ağaç olduğuna inanılır. Bu ulu çam ağacı, Tanri Ülgen'in bulunduğu yere kadar uzanır. türk inancında, dünyanın merkezi Ötüken Yış olduğuna göre, atalarımızın tasavvurunda da bu ağaç orada idi. Ulu ağaçların (çam, ardıç, kayın gibi) bu ağaca nisbetle ıduk sayılıp hürmet görmesi, aynı zamanda Tanrı'ya gösterilen hürmetin bir işareti olmalı" (Ülkütaşır, 1963: 18).</p><p></p><p>Yazıtlarda Kültigin, halka "Mukaddes Ötüken Ormanı'nın halkı" (Kalafat, 1990:47) diye seslenir. Gök Türklerde Ötüken Ormanı mukaddesti. Onlar buradan ayrıldıklarında yok olacaklarına, soylarının devam etmeyeceğine inanırlardı. Çünkü "Eski türk hayatında ağaç ve orman insan hayatı üzerinde tesiri olan mukaddes varlıklardır. Türkler onları, yani onların iyelerini memnun ettikçe saadetin artacağına, bolluk ve bereket olacağına ve huzurlu yaşayacaklarına inanırlardı. Türklerin bu inancı Köktürk çağı kitabelerine kazınmıştır. Bu kitabelerde Türklerin Ötüken Yış'tan uzaklaşmaları hâlinde başlarına türlü belâların geldiğine ve geleceğine, burada yaşarlarsa huzur içinde ömür süreceklerine, sıkıntıya düşmeyeceklerine işaret edilir (Orkun, 1987: 40).</p><p></p><p>Anadolu'da, nazardan korunmak için evin bir köşesine üzerlik tohumu asılır. Yine nazardan korunmak için küçük küçük kesilen iğde dalı ipe dizilir ve insanlar bunu üzerlerinde taşırlar. İstanbul ve Karadeniz'de balıkçılar, nazardan korunmak için teknelere çitlenbik veya çatal karaağaç dalı, karaçalı dikeni, sarımsak vs. asarlar. Anadolu'da kekik, üzerine kor konarak tüttürülür. Üzerine bu tütünden gelen kimsenin nazara uğramayacağına inanılır.</p><p></p><p>Geceleyin, evden sarımsak çıkarılmasının felâket getireceğine inanılır. Aralarında kavga çıkacağı inancıyla, karı kocanın birbirlerine şaka için bile sarımsak gibi acı şeyler atması hoş karşılanmaz.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ZeyNoO, post: 903856, member: 10904"] [B][SIZE=5][COLOR=#b30000]İnançlarda Bitkiler [/COLOR][/SIZE][/B] "Eski Türlerde her sabah kadınlar bir ardıç dalı ile ateşlerini tazeler ve bu dal ile odalara tütsü vererek kötü ruhların kaçmalarını sağlarlardı. Bugün bu inanç Altaylılarla Kırgızlarda hâlâ yaşamaktadır (Ülkütaşır, 1963: 7). "Eski Türklerde koyun toteminin unsuru ağaçtır" (Ülkütaşır, 1963: 7). Dört cihetin timsalî unsurlarından ağaç, doğunun unsurudur (Ülkütaşır, 1963: 7). [I][U]Dede Korkut'ta, düşmanlar Uruz'u bir ağaca asmak isterler. Uruz, ağaca, böyle kötü bir işe vasıta olmayı yakıştıramaz ve ona şöyle seslenir: [/U][/I] "Ağaç ağaç dir isem sana erinme ağaç Mekke ile Medine'nin kapısı ağaç Musa Kelimün asası ağaç Büyük büyük suların köprüsü ağaç Kara kara denizlerin gemisi ağaç Şahı merdan Ali'nin Düldülünün eyeri ağaç Zülfikârın kınıyla kabzası ağaç Şah Hasanla Hüseyin'in beşiği ağaç Eğer erdür eğer avratdur korhusu ağaç Başın ala bakar olsam başsız ağaç Dibin ala bakar olsam dipsiz ağaç Meni sana asarlar götürmegil ağaç Götürecek olur isen yigitligüm seni tutsun ağaç Bizim ilde gerek idün ağaç Kara Hindu kullarıma buyuraydım Seni pare pare doğrayalardı ağaç" (Ergin, 1989:108-109). Fergana Türkleri tek olarak yetişen ağaçları kutsal sayarlar. Bu telâkki Anadolu Türklerinde de vardır (Ülkütaşır, 1963:16). Anadolu'da kutsal sayılan ve gövdelerine çivi ve nal çakılan, dallarına bez bağlanan birtakım ağaçlar vardır (Ülkütaşır, 1963:16). "Sibirya Türkleri arasında, arzın tam ortasından göğe doğru uzanan ulu bir ağaç olduğuna inanılır. Bu ulu çam ağacı, Tanri Ülgen'in bulunduğu yere kadar uzanır. türk inancında, dünyanın merkezi Ötüken Yış olduğuna göre, atalarımızın tasavvurunda da bu ağaç orada idi. Ulu ağaçların (çam, ardıç, kayın gibi) bu ağaca nisbetle ıduk sayılıp hürmet görmesi, aynı zamanda Tanrı'ya gösterilen hürmetin bir işareti olmalı" (Ülkütaşır, 1963: 18). Yazıtlarda Kültigin, halka "Mukaddes Ötüken Ormanı'nın halkı" (Kalafat, 1990:47) diye seslenir. Gök Türklerde Ötüken Ormanı mukaddesti. Onlar buradan ayrıldıklarında yok olacaklarına, soylarının devam etmeyeceğine inanırlardı. Çünkü "Eski türk hayatında ağaç ve orman insan hayatı üzerinde tesiri olan mukaddes varlıklardır. Türkler onları, yani onların iyelerini memnun ettikçe saadetin artacağına, bolluk ve bereket olacağına ve huzurlu yaşayacaklarına inanırlardı. Türklerin bu inancı Köktürk çağı kitabelerine kazınmıştır. Bu kitabelerde Türklerin Ötüken Yış'tan uzaklaşmaları hâlinde başlarına türlü belâların geldiğine ve geleceğine, burada yaşarlarsa huzur içinde ömür süreceklerine, sıkıntıya düşmeyeceklerine işaret edilir (Orkun, 1987: 40). Anadolu'da, nazardan korunmak için evin bir köşesine üzerlik tohumu asılır. Yine nazardan korunmak için küçük küçük kesilen iğde dalı ipe dizilir ve insanlar bunu üzerlerinde taşırlar. İstanbul ve Karadeniz'de balıkçılar, nazardan korunmak için teknelere çitlenbik veya çatal karaağaç dalı, karaçalı dikeni, sarımsak vs. asarlar. Anadolu'da kekik, üzerine kor konarak tüttürülür. Üzerine bu tütünden gelen kimsenin nazara uğramayacağına inanılır. Geceleyin, evden sarımsak çıkarılmasının felâket getireceğine inanılır. Aralarında kavga çıkacağı inancıyla, karı kocanın birbirlerine şaka için bile sarımsak gibi acı şeyler atması hoş karşılanmaz. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Güncel
Canlılar Dünyası - Doğa
Bitkiler Dünyası
İnançlarda Bitkiler
Top