• Merhaba Ziyaretçi.
    "Minimalist Fotoğraflar" konulu fotoğraf oylaması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Oylamaya katılmanızı bekliyoruz...

İlkokul Döneminde Öğrenci Eğitimi

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE

İlkokul, genelde çocukların 6 yaşlarında okula başladığı, 10 yaşlarında mezun olunduğu; çocukların eğitimi için açılan eğitim kurumlarıdır.​

İlkokulun amacı: Çocuklar için gerekli olan; temel bilgileri, okuma-yazmayı, temel matematiği öğretme, yaşadığı toplumu tanıtma, toplum kurallarını öğretme, onlarla olumlu iletişim kurma, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yetiştirme, olumlu beceri, davranış ve alışkanlıklar kazandırma, çocuğu bir üst öğrenime olan ortaokula hazırlamaktır.​


İlkokul, çocuğun ailesinden ayrıldığı, anne ve babanın ikinci planda olduğu, öğretmenin birinci planda olduğu ve sınıf öğretmeninin rol model olarak alındığı dönemdir.

Çocuğun ilkokula başlayana kadar bilgi kaynağı; annesi, babası ve çevresi iken bu dönemde en önemli bilgi kaynağı okulu ve sınıf öğretmenidir. Çocuğa göre; öğretmenin söylediği her şey doğru, yaptığı her şey güzeldir. Bu yaştaki çocuklar, öğretmenlerini mutlu etmek için hemen her şeyi yapmaya hazırdırlar.

İlkokul, çocuğun öğrenim hayatındaki en önemi dönemdir. Çocuğun ilkokul dönemi ne kadar iyi olursa; öğrencinin hayattaki başarısı da o kadar iyi olur. İlkokulda en önemli şey çocuğun sınıf öğretmenidir. Çocuğun sınıf öğretmeni ne kadar iyi olursa çocuk da o kadar iyi olur. Çocuk için öğretmen çok önemlidir. Çocuk öğretmenini severse dersini de sever. Öğretmenini model olarak alır. Öğretmenin dikkatini çekmek için dersine daha çok çalışır.

Çocuk için; “öğretmen her şeyi bilir.” Çocuklardan “Öğretmen böyle yapıyor”, “öğretmen böyle söylüyor”,” öğretmenden daha mı iyi bileceksin?” cümlelerini çok duyarız.​


Öğretmenin dersi işlemedeki/anlatmadaki başarısı tek başına yeterli değildir. Öğretmen olumlu rol model olmalıdır: Öğretmen ders anlatımıyla, olumlu iletişimi ile, tutarlı olması ile, davranışları ile, derli- toplu, düzenli ve temiz olması ile, kendisini yenilemesi ile, öğrencinin yaşına, gelişimine, ruhsal durumuna, yetenek ve ilgi alanlarına göre öğrenciye yaklaşımı ile örnek olmalıdır.

Öğretmen öncelikle öğrenciye kendisini sevdirmeli, olumlu iletişim kurmalı, sevecen anne ve baba rolüyle yaklaşmalıdır. Tatlı dilli güler yüzlü, güzel sözlü, affedici, hoşgörülü olmalıdır. Onların birer çocuk olduğunu, çocukların yaşına göre; duygularını, ilgi alanlarını, zayıf ve güçlü yönlerini iyi bilmelidir.

Öğretmen, mümkünse öğrencinin annesi ile zaman zaman görüşerek karşılıklı bilgi paylaşımında bulunmalı; çocuğun evdeki davranışlarını, olumsuz davranışları varsa nedenlerini, sevdiği ve sevmediği şeyleri, ilgi alanlarını, yeteneklerini ve etkilendiği şeyleri öğrenmelidir.​


Çocuğa öğrenme, okul ve öğretmen sevdirilmelidir. Çocuk okulu, öğretmenini ve öğrenmeyi severse hayatı boyunca başarılı olur. Çocuk öğretmenini sevmezse dersini de sevmez. Çocuk okulu, öğretmenini ve öğrenmeyi sevmezse okula gitmek istemez, okuldan kaçmanın yollarını arar.

Çocuğun bu dönemde temyiz kabiliyeti (iyinin ve kötünün, doğrunun ve yanlışın ne olduğu) yeni gelişmeye başlar. Çocuk aklı ile değil, duyguları ile hareket eder. Arzu ettiği her şeyi yapmak ve elde etmek ister. Yaptığı işin sonucunu fazla düşünmez. Çocuk bu dönemde her şeyi oyun ve eğlence olarak görür.

Bu dönem çocuğun kalp eğitimi; Sevgi, korku, üzüntü, öfke, zevk, utanma, iğrenme, şaşkınlık gibi duygularının eğitilmesi gerektiği dönemdir.​


Çocuklar bu dönemde çok haraketlidir. Yerinde duramazlar. Uzun süre ders dinleyemezler. Suçlanmaktan hoşlanmazlar. Konuşmaya, tekrarlamaya çok meraklıdırlar. Şikâyet etmeyi çok severler. Çok soru sorarlar. Dikkat çekmek ve ilgi görmek isterler.

Çocuklar bu yaşlarda genellikle ezberci ve taklitçidir. Çocuk soyut şeyleri bilmez. Bu dönemde çocuklar somut düşünme döneminde oldukları için, çoğunlukla; görerek, yaparak ve uygulayarak öğrenirler. İlkokul dönemi hem eğitim hem de öğretim dönemidir.

Konular öğrenciye anlayacağı şekilde anlatılmalı, sevdirilmeli, başarılı olduğunda takdir edilmeli, başarısız olanlara rehberlik edilmeli, çocuğa göre öğrenme yöntemi uygulanmalı ve başaracağına inandırılmalıdır.

Çocuk başkaları ile kıyas edilmemeli, alaya alınmamalı, lakap takılmamalı ve olumsuz sözcükler kullanılmamalıdır.​


Çocuklara sorular sorularak, merak uyandırarak ve çalışmaya teşvik edilerek bilgi öğretilmeli, beceri ve olumlu davranışlar kazandırılmalıdır. Bu dönemde çocuklara en etkili öğretme yöntemleri; hikâye okumak/anlatmak, beceri ve zekâ geliştirici oyunlar oynamaktır.

Bu dönemde çocuğun içinde var olan yeteneklerin gelişmesine yardımcı olunmalıdır. Çocuğun spor, sanat ve müzikle ilgili yetenekleri varsa geliştirilmelidir. Çocuğa yaşına ve gelişimine uygun olarak; bilgi, beceri, davranış ve olumlu alışkanlıklar kazandırılmalıdır.

Çocuğun eğitiminde anne ve babanın çocuğa yaklaşım tarzı, öğrenciyi takibi, öğretmenle irtibatı ve çocuğa evde nasıl yaklaşıldığı, ne gibi sorumluluklar verildiği, nasıl örnek olunduğu önemlidir.​


Çocuk eve geldiğinde, hemen “ders çalış” denmemeli, çocuğa “bugün ne yaptın” yerine “bugün okulun nasıl geçtiği, neler öğrendin” diye sorulmalıdır. Çocuğun anlattıkları dikkatle dinlenmelidir. Çocuk öğrendiklerini anlatmakla ders tekrarı yapmış olur, kendini ifade edebilme yeteneği gelişir, kendine olan güveni artar ve “ anneme bir şeyler öğrettim” diye sevinir… Çocuğun enerjisini atacak, oyun oynayabilecek ortam oluşturulmalıdır.

Çocuklara bu dönemde en etkili öğretme araçları oyun ve hikayedir. Çocukla düşünmeyi muhakeme etmeyi, kendini ifade edebilmeyi ve becerilerini geliştirici oyunlar oynanmalıdır. Bilmece, bulmaca çözülmeli, zekâ geliştirici oyunlar oynanmalıdır.

Çocuğun kendisini ifade edebilmesi için, çocuğa sesli sesli kitap okutturulmalı, okunan yerlerle ilgili sorular sorulmalı, konu ile ilgili düşüncelerini ifade etmesi istenmelidir: Hikâyenin kahramanının yerinde sen olsaydın ne yapardın, hikâyede sana göre en güzel şey nedir? Benzeri sorular sorulmalıdır.

Çocuk düşüncesini ifade etmekten çekindiğine veya hata yaptığında başarabileceğine inandırılmalıdır. Fikirleri takdir edilmelidir.​


Çocuklara anlayarak kitap okuma alışkanlığı kazandırılmalıdır. Şuna yaparsan sana şunu alırım… gibi çocukları bir nevi rüşvete alıştırmak doğru değildir. Uygulanıp ve başarılı olunmuş bir uygulamayı sizlerle paylaşmak istiyorum: Çocuğun sevdiği şeyleri yanınıza alın, çocuğa yaşına ve gelişimine uygun sevdiği hikâye kitabını okumasını isteyin. Çocuk sesli şekilde hikâye kitabını okurken durdurun, okuduğu yerle ilgili sorular sorun. Doğru cevap veremezse baştan yeniden okutun ve yeniden okuduğu yerleri anlayıp anlamadığına dair sorular sorun. Çocuğun okuması bittikten sonra sevdiği ikramları kendisine verin. Bu uygulama çocukta anlayarak okuma alışkanlığını kazandıracaktır.

Çocuklara kısa şiirler ezberlettirilmeli ve evde anne ve babanın karşısında okutturulmalı ve takdir edilmelidir. Dil eğitimi için güzel konuşma ve şarkı söyleme teşvik edilmelidir. Çocuğun özgüvenini sağlamak için hikayelerden küçük roller ezberletilmeli ve sahnede sergilemesi sağlanmalıdır.
Çocuğun bu yaşlarda spor ve sanatla ilgisi varsa gerekli imkanların sağlanmasında fayda vardır.
Çocuk ders çalışmaya teşvik edilmelidir. Ders çalış yerine, ders çalışman gerekmiyor mu? Çalışırsan daha başarılı olursun gibi hatırlatıcı ve teşvik edici sözler söylenmelidir.

Çocuklar ödevini kendi yapmalı, anne ve baba refakat etmelidir. Aile çocuğa ders çalışacağı uygun ortam, ihtiyaç duyulan materyal ve imkân temin etme ve motivasyon sağlamalıdır. Merak, öğrenme arzusu sağlanmalı, çalışmaya teşvik edilmelidir

Bu dönemde çocuk anne ve babanın söylediklerinden çok ne yaptıklarına bakarlar. Anne ve baba olumlu rol modeller olmalıdır. Sözlerinde ve davranışlarında tutarlı olmalıdır. Çocuğun yanında kavga, kötü söz ve olumsuz davranışlarda bulunulmamalıdır.

Çocuğa sorumluluklar verilmelidir. Çocuk evin kurallarına uymalıdır. Yemek yeme, yatma ve kalkma zamanlarına uymalıdır. Çocukların hatalı davranışları ve sorumluluklarını yerine getirmemeleri görmezlikten gelinirse; hatalı davranışlar zamanla çocukta alışkanlık haline gelir.

Günümüzde anne ve babalar çocuklarının sadece okul ve sınav başarılarına önem veriyorlar. Günümüzde en iyi öğrenci: “Sınavlarda en yüksek puanları alan ve iyi bir yeri kazanan öğrencidir.” Anlayışı hakimdir. Çocuk bir bütündür. Çocukta var olan zihinse/bilişsel gelişim, fiziksel/ bedensel gelişim, duygusal gelişim, ruhsal gelişim, sosyal gelişimin birlikte geliştirilmesi gerekir.

İlkokul ve ortaokul dönemi çocuğun kalp eğitimi dönemi, yani Sevgi, korku, üzüntü, öfke, zevk, utanma, iğrenme, şaşkınlık gibi duygularının eğitilmesi gereken dönemdir. Çocuk duygularına hâkim olursa olumlu davranışlar kazanır.

Çocuğa duygularına hâkim olmasını öğretmenin yolu; çocuğa sevgi, saygı, sorumluluk, sabır, dürüstlük, yardımseverlik, nezaket kurallarına uymak gibi değerlerimizi öğretmekle mümkündür. Çocuk değerlerini, olumlu alışkanlık ve davranışları ailede öğrenir ve içselleştirir.

Peygamberimiz “çocuklarınıza yedi yaşında namazı, dokuz yaşında orucu emredin” diyor. Çocuğa Allah ve peygamber sevgisi ve güzel ahlak öğretilmelidir. Birlikte dua ve ibadet edilmelidir.

Çocuklar anne ve babaya Allah’ın emaneti olduğu, onu hayata her yönden hazırlamakla sorumlu olduğunu bilmelidir. Çocuğun hangi yaşta hangi eğitime ihtiyacı olduğu bilinmeli ve çocuğun ihtiyacı olan bilgi, beceri ve davranışlar kazandırılmalıdır.

Çocuklara milli ve manevi değerlerimizi, yarının ihtiyacı olacak bilgileri öğretmeli, olumlu alışkanlıkları ve becerileri kazandırmalıyız.

Hurşit EKİNCİ


Eğitim Uzmanı
 
Geri
Top