• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

İlkel Hekimlik

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
Özcan Köknel'in KİŞİLİK kitabından alıntılar.
ilkel hekimlik nedir?
İlkel Hekimlik

kK95I8M.png


Ruhsal tedavi insanlık tarihi kadar eskidir. Bu tür tedavinin insanın ve toplumun yaşamına girmesi, ilk insanların inançlarından kaynaklanmıştır, ilk insanlar bütün zararlı, huzur bozan durumlan, sıkıntıları, kaygıları, korkuları, önce kötü ruhların, daha sonra şeytanın yaptığına inanmışlar, şeytandan kurtulmak için büyüye önem vermişlerdir. Yazı öncesi çağlarda ruh hastalıkları da diğer hastalıklar gibi insanüstü güçlerin öfkesi ve şeytanın işi olarak yorumlanmıştır. O çağlarda, hekimlik, din. büyü, sihir, tedavi arasında bir ayırım yoktu. Çağdaş hekimliğin başlangıcı sayılan ilkel hekimliğe ilişkin bulguların yaşadığımız günlerden on binlerce yıl gerilerde kalmış olmasına karşın, dünyanın kimi bölgelerinde yaşayan ilkel toplumlarda ilkel hekimlik hâlâ sürdürülmektedir. Afrika, Avusturalya. Güney ve Orta Amerika, İzlanda ve Hindistan’ın bazı bölgelerinde ilkel hekimlik uygulamalarına rastlanmaktadır.

Gerek yazı öncesi çağlardan kalan verilerden, gerekse günümüzde ilkel hekimliğin sürdüğü bölgelerde yapılan gözlemlerden, bu tür hekimliğe ilişkin ayrıntılı bilgi toplanabilmiştir. İlkel hekimliğin bulunduğu toplumlarda bütün kötülüklerin ve hastalıkların tanrı, doğaüstü güçler, kutsal kişiler, büyücüler, sihirbazlar, ruhlar ve hayaletlere gereken ilginin gösterilmemesinden ya da kutsal kuralların bozulmasından, kutsal nesnelere (tabu) karşı çıkılmasından ileri geldiği sanılırdı. Bu nedenle bu tür güçlerden kaynaklanan kötülükler ve hastalıklardan kurtulmak için yine aynı güçlerden yararlanılırdı. Büyü, yıldızlara bakmak, fal açmak, şeytanı kovmak, günah çıkarmak, rüya yollamak, sözle ve bakışla etkilemek, en geçerli tedavi yön-i arasında bulunmaktaydı. Bu tür tedavinin temelinde, jpgnyla duygusal bağlantı kurma ve onları etki altında bula amacı vardı. Bu nedenle dinsel törenlerden, ayinler-glardan yararlanılırdı. Bu törenleri yönetenlere «şama denilirdi. Doğaüstü güçleri kendisinde topladığına inanılan şeman, aynı zamanda insanları iyi etmeye çalışan bir insan, boş-ka bir deyişle, hekimdi. Şaman sözcüğü Sankritçe «Sramanos sözcüğünden Tuzguzcaya geçmiş olup her şeyi bilen, büyücülük yapan, dünya malında gözü olmayan din adamı anlamına gelir. Şamanlığın ilk çıkış yerinin Orta Asya ve Sibirya olduğu kabul edilmiştir. Bu bölgelerde yaşayan birtakım eski Türk boylarında şamanlar «kamlama» adı verilen dini törenleri yönetir, tef çalıp dans ederek şarkı söyler, böylece doğaüstü güçlen« ruhlarla bağlantı kurarlardı.

O çağlarda hemen her toplumda, adı ne olursa olsun, ifti dinlerin bütün güçlerini kendilerinde toplayan, bu dinlere ilişkini bütün kuralları ve duaları bilen, törenleri, ayinleri yöneten, çevrelerindeki insanlar üzerinde etkili olan, «kötü ruhtan» kovmak ya da yatıştırmak için türlü yöntemler uygulayan, muska yazan, büyü yapan, fal açan, rüya yorumlayan kişiler vardı. Bu kişder aynı zamanda hastalara bakmak, onları tedavi etmek görevini de yüklenmişlerdi.

Bu kişiler tedavi amacıyla ellerindeki bütün fiziksel ve ruhsal olanaklardan yararlanırlardı. Fiziksel tedavi için banyo, leme, masaj, kan alma gibi yöntemler yanında, ruhsal tedavi ile bir yandan ruhsal yaşamı etkileyen bitkilerden elde ettikten sonra, şuruptan, hapları kullanırken, öte yandan dinsel büyü, şarkı, dans, günah çıkarma, rüya yorumlama, sâdem bakışla telkin gibi yollarla hastalar üzerinde etkili olurlardı.

 
Top