İlk ve ikinci hamilelik arasındaki farklar

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
İşte size ikinci hamileliğinizde, bu yolu daha önce yürümüş bilge kadınlardan kısa bir bilgilendirme…

İlk üç ay
İlk hamilelik
Regliniz yaklaşık 10,9 saniye geç kaldı ve hemen koşup önceden hazırladığınız gebelik testini kaptınız, üzerine çişinizi yaptınız. İki dakika boyunca saati gözlediniz – ki bu iki dakika bir hayat kadar uzundu. Pozitif sonucu gördüğünüzde, kalbiniz teklemeye başladı; daha doğrusu göğsünüzün içerisinde dans etmeye… Aynı anda hem mutlu hem de gergin hissettiniz. Bulantılar başladığında bile, mücadelenizi gururla verdiniz; çünkü bedeninizin mucizevi bir şey gerçekleştiriyor olduğu bilgisi ile coşuyorsunuz – vücudunuz yediklerinizin %90’ınını reddediyor olsa bile.

İkinci hamilelik
Bir süredir regl olmadığınızı fark ettiniz ve son regliniz hakkında küçük de olsa bir şeyler hatırlamaya çalışıyorsunuz. Tamam, buldunuz. Hemen testi aldınız ve yaptınız: “Hamilesiniz.” Haberleri zihninizde işleyecek vaktiniz ya da isteğiniz yok; çünkü alt katta bir tür Lego acil durumu yaşanıyor. Baba gelene dek, annelik görevlerine devam… Haberi birlikte sindireceksiniz – şarap eşliğinde.

Önceden bilinen tüm uykusuzluk seviyelerini geçen bir yorgunluk sürecine giriyorsunuz. İlk çocuğunuz, parka gitmek için yalvarıyor. Siz ise uyumak için… Ortak bir payda yok. Sonrasında ise bulantılar başlıyor ve bulantı, yorgunlukla birlikte artıyor…


İkinci üç ay

İlk hamilelik
Çalışmıyorsanız, dinleniyorsunuzdur. Beklediğinizden çok daha fazla dinlenmeye ihtiyacınız var; ama bunu kabullendiniz. Dünyanın en iyi aktivite planlamacılarıyla çeşitli partiler düşünüyorsunuz. Değişen bedeninizi, büyüyen karnınızı ve artan iştahınızı kucaklıyorsunuz. Bulantılar, daha bir idare edilebilir gibi artık. 10 adet bebek ismini dikkatlice seçtiniz; anlamları ile birlikte buzdolabınızın üzerine astınız.

İkinci hamilelik
Bir işte çalışmıyorsanız dahi, çalışıyorsunuzdur yine de. Çünkü annelikte hastalık izni diye bir şey yok. Hamilelik haberinizi en fazla bir mesajla verdiniz. Değişen bedeniniz ise birçok tanıdık manzarayı gözünüzün önüne getiriyor – ki üzerinde “karnıma dokunma!” yazan bir tişörtle dolaşmayı planlıyorsunuz. Ve istisnasız tüm isimlerden nefret ediyorsunuz.

Üçüncü üç ay

İlk hamilelik
Bebeğiniz doğduğunda hamileliği özleyecekmişsiniz gibi hissediyorsunuz. Bu son üç ayın her anının tadına varmak istiyorsunuz; her acı, ağrı ve şişkinlik, dünyada gerçek barışı bulmuş bir tanrıçanın dokunuşuyla diniyor. Doğum planınız en detaylı bir şekilde yapıldı, hastane çantanız ise haftalardır hazır bir şekilde bekliyor. Doğum için sabırsızlanıyorsunuz; evet zor olacak, ama bebeğinize kavuşacaksınız!

İkinci hamilelik

Ah, dehşet ayları. Hatırlıyorsunuz. Doğum anını ve katlandığınız her şeyi hatırlıyorsunuz. Hatırladığı için beyninizden, sperm ürettiği için eşinizden ve yeniden doğum yapmaya kalkışacak kadar çıldırdığınız için kendinizden nefret ediyorsunuz. Çok fazla kek yediniz. Çocuğunuz çantadaki tüm kozmetik ürünlerini parçalayana ve doğum sonrası pantolonlarınızı dağıtana dek, hastane çantanız kısmen de olsa hazırdı. Fiziksel açıdan yorgunsunuz ve acı çekiyorsunuz. Geç de olsa fark ettiniz ki doğum planınızı yazmadınız ve hatta ne planı yapmak istediğinizi bile bilmiyorsunuz. Ve beyniniz – akıllı, deneyimli beyniniz – çıldırmaya başladı. Her şeye ağlıyorsunuz. Suçluluk duygusuyla tükeniyorsunuz. Tüm sosyal becerilerinizi kaybediyorsunuz. Ama o 'bebek geliyor' heyecanı ne hikmetse, oralarda bir yerlerde duruyor...
 
Top