İletişim Hataları

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
İletişim Hataları

İletişim, insanların anlaşmaları için en iyi yöntemdir. Kişiler arasında oluşan iletişimde karşılıklı mesaj alışverişi yaşanır. Bu alışverişte mesajı veren ve mesajı alan kişiler vardır. Verilmek istenen mesajla alınan mesajın aynı olması iletişimdeki anlaşmayı sağlar.

Ancak bu her zaman mümkün olmamaktadır. Çevrenizdeki insanların diyaloglarında, “Ben bunu demek istememiştim”, “Sen hep aynı hatayı yapıyorsun”, “Tamam konuşmaya devam etmene gerek yok, ben ne diyeceğini anladım” şeklindeki konuşmalara tanıklık etmişsinizdir. İnsanlarla iletişim kurarken, aralarında geçen konuşmaya değil de tahminlerine göre hareket eden kişilerin sayısı az değil.

Genellikle iletişim biçiminden kaynaklı yaşanan anlaşmazlıklar çoğunlukla eşler, kardeşler, anne-baba-çocuklar ya da yakın arkadaşlar arasında yaşanmaktadır. Zamanla alışkanlık haline gelen yanlış iletişim tarzları, çoğu zaman sorunların temelini oluşturabilmektedir. Hatta küçük bir sorunu konuşarak çözmeye çalışan taraflar, iletişimlerindeki problemler nedeniyle var olan sorunu daha da derinleştirmektedirler.

Şimdi kişiler arası iletişimde problemlere yol açan bazı özellikleri sıralayalım:

İyi bir dinleyici olamama: İyi dinleyici olamayanlar, konuşan kişiyi nadiren dinler, ya da sadece aşina olduğu konuları dinler. Aynı anda birden fazla düşünce/problem/konuyu dinleyememektedir. Neyi niye dinlediğinden emin olmamaktadır. Tepkisiz kalmakta, dinlemiyor gibi gözükmektedir. Bazen de her an cevap hazırlığı içinde olduğu için söylenenleri kaçırma, konuşulanlara karşı olumsuz tepkiler vermekte ve söz keserek konuyu sık sık bölmektedir. Bu kişiler koşulanları çok sık düzeltme eğilimindedirler.

İyi bir konuşmacı olamama: İyi bir konuşmacı olamayan kişiler, konuyu kavram ve konu bütünlüğü içinde ifade edememektedirler. Jargonlar ve sivri ifadeler, çok genel, spesifik olmayan ifadeler kullanırlar. Yetersiz kelime bilgisine sahiptirler. Ben merkezli ifadeler kullanırlar. İnsanların tepkilerine karşı ilgisiz kalırlar.

Hatalı odaklanma: Hatalı odaklanan kişiler problemin kaynağı yerine problemin kendisine odaklanırlar. Şimdi yerine geçmişe, geleceğe odaklanırlar. Kulaktan dolma bilgilere ve dedikodulara önem verirler. Genellikle pratik değil teoriktir.

Yetersiz tarz: Bazı kişiler düşüncelerini dolaylı, imalı ifadeler kullanarak ifade ederler. Yavaş olurlar ya da enerjileri tüketen olurlar. Kişileri yönlendirme yerine onları eğitmeye çalışırlar. Anlatmak yerine sorun çıkartırlar. Fazla heyecanlı ve istekli olma, çok yavaş ya da çok hızlı konuşma, patron edalı, dominant, kontrolcü, canım-cicimli konuşma, ders verir tarzda, her an seminer verir gibi konuşma, çok konuşup az dinleme gibi özellikler problemli bir tarzı yansıtır.

Sinirlendiren ses tonu: Zayıf, etkisiz, yüksek, patlar gibi ses kullanma, duraksayan, kendinden emin olmayan, derin soluyarak ve tükürüklü konuşma, negatif, kötümser tonağır, fazla ciddi ses tonu iletişimde problemli ses tonlarıdır.

İletişimde bir de “bilişsel hatalar” olarak adlandırılan temel bazı hatalar da vardır. Bunlar:

1. Kendince Anlam Çıkarma: Yeterince kanıt veya veri olmadan bir olaydan sonuç çıkarmak.

2. Seçici Soyutlama: Bilgi içinde bulunduğu bağlamdan soyutlanır. Bazı ayrıntılar öne çıkarılıp, bazı önemli bilgiler göz ardı edilir.

3. Aşırı Genelleme: Birkaç durumun gerçekten birbiriyle bağlantılı olup olmadığına bakmaksızın genelleme yapma.

4. Büyütme ve Küçültme: Bir durumun uygun olandan daha fazla veya az önemli olarak algılanması.

5. Kişiselleştirme: Bu bir çeşit kendince anlam çıkarmadır. Yetersiz kanıta rağmen kişinin üzerine alınarak sonuç çıkarması.

6. İki uçlu düşünme: Ya hep ya hiç veya kutuplaşmış düşünce olarak tanımlanabilir.

7. Damgalama: Geçmişte yapılan bazı davranışların, özellikle hataların kişinin karakter özelliği olarak genellenmesi.

8. Akıl Okuma: Taraflar arasında sözlü iletişim olmadan karşıdakilerin düşüncelerini bildiğini iddia etme.

Kişiler, iletişimlerindeki bu tarz ve hataları azaltarak yaşamlarında daha doyurucu ilişkiler geliştirebilirler. Bu hataların azaltılmasının ilk yolu, bunların yaşanıp yaşanmadığını ya da hangilerinin yaşandığını değerlendirmektir. Başka bir ifade ile bu konuda farkındalık oluşturmaktır. Unutulmamalıdır ki olumsuz düşünce ve davranışlar istenildiği ölçüde değiştirilebilir.
 

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri

Adamın biri karısının iyi duymadığını düşünmektedir fakat onu kırmak istemediği için, nasıl yaklaşılması gerektiğini de bilmemektedir. Sorar soruşturur ve şöyle bir yöntem benimser. Karısına önce 40 adım uzaktan seslenir.​

"Karıcığım, bu akşam ne yemek var?"
Cevap alamaz. Biraz yaklaşır, mesafeyi 30 adıma indirir ve tekrarlar: "Canım bu akşam yemekte ne var?"
Gene cevap alamaz. Mutfağa biraz daha yaklaşır, aynı soruyu sorar ama hiçbir karşılık alamaz. Sonunda mutfak kapısına gelir ve sorusunu tekrarlar: "Hayatım
bu akşam için ne pişirdin bakalım?"
Karısı cevap verir: "4 keredir aynı şeyi söylüyorum: Tavuk..."
Bu hikâyeden çıkaracağımız bir de ders bulunuyor:
Düşündüğümüz gibi problem, daima karşımızdaki kişilerde olmayabilir.
Zaman zaman kendimize dönelim ve sorunların sebebini biraz da şahsımızda arayalım...
 
Top