• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Horlama Nedir? (Nedeni-Tedavi Yöntemleri)

Suskun

V.I.P
V.I.P
3TCCg.gif

Horlama Nedir?

(Nedeni-Tedavi Yöntemleri)

Normal erişkin insanların en az %45’i zaman zaman horlamaktadır. %25’i sürekli olarak horlamaktadır. Horlama problemi en sık şişman erkeklerde görülür ve yaşla birlikte her geçen gün artar.

Horlamanın sebebi nedir?

Ağız ve burun arkasındaki hava yolunda darlık olduğunda ortaya çıkan gürültü biçiminde ki sese horlama denir. Dilin arkası ve yumuşak damak ve küçük dilin olduğu kısmın genizle birleştiği bölge kendiliğinden daralabilen bir bölgedir. Bunlar birbirleri üstüne geldiğinde solunumla birlikte titreşmekte ve horlama ortaya çıkmaktadır. Horlayan biri aşağıdaki problemlerden en az birine sahiptir.

1) Dil ve boğaz kasları gerginliği azalmıştır. Gevşek kaslar sırt üstü yatınca dilin boğaz arkasına doğru kaymasına engel olamaz. Bu olay alkol yada ilaç alarak gevşemiş birinin uykusunda kas kontrolünün kaybolması ile ortaya çıkar. Bazı insanlarda uykunun derin fazında gevşemeye bağlı olarak yine horlama görülebilmektedir.
2) Boğazdaki dokuların aşırı büyük olması. Büyük bademcik ve geniz eti çocuklarda en sık rastlanan horlama nedenidir. Şişman insanlarda kalın boyun dokusu sebep olarak gösterilir. Kist ve tümörlerde nadir olarak bu yolla horlama yapabilmektedir.
3) Yumuşak damak ve küçük dilin aşırı sarkık ve uzun olması boğaza doğru hava yolunu daraltır. Hava yoluna sarktığı için bir valv gibi horlamaya neden olur.
4) Burun tıkanıklığı olan kişi havayı almak için genizde aşırı vakum yaratır. Bu vakum boğazda kollabe olabilen dokuları hava yoluna doğru çeker. Böylelikle burun açık iken horlamayan kişide horlama görülmeye başlar. Bu durum neden bazı insanların sadece allerjik dönemlerde veya grip, sinüzit olduğu zamanlarda horladığını izah etmektedir. Burun deformasyonları bu tip burun tıkanıklığı nedenleri olarak bilinir. Deviasyon burun orta bölmesinin yan taraflara taşması olarak tanımlanır. Burun içi deformasyonları içinde en sık rastlanılanıdır.

Horlama ciddi bir sorun mudur?

Sosyal olarak evet! Bu aile yaşamında ciddi bir şekilde tehdit eder. Horlayan kişi alay konusu olur. Ailenin diğer bireyleri için uykusuz gecelerin sorumlusu tutulur. Horlayan kişi tatil ve iş gezilerinde istenilmeyen oda arkadaşı olur. Tıbbi olara evet! Kişinin kendine verdiği zarar daha büyüktür. Dinlenilmeden geçirilen geceler vardır. Aşırı horlayan kişilerde yüksek tansiyon horlamayan kişilere göre daha sık görülür. Horlamanın en ağır formu “tıkayıcı tipte horlama hastalığıdır.” “Uyku apnesi” diye bilinen bu hastalıkta şiddetli horlama nefessiz kalınan bir dönemle kesilmektedir. Bu sırada solunum tam durmuştur. 10 saniyenin üzerindeki nefessiz kalma nöbetlerinin bir saat içinde 7 den fazla görülmesi yaşamı ciddi şekilde tehdit eder. Bu durumda doktorunuzun size bir uyku merkezinde inceleme yapılmasını önerecektir. Apneli (nefesin kesilmesi) hastalarda saatte 30-300 defa tıkanmalara rastlanılmaktadır. Böylelikle uykuda kan oksijen düzeyi aşırı oranda düşer. Oksijenin düştüğü bu dönemde kalp kanı daha çok pompalamak zorundadır. Bir süre sonra kalp ritmi bozulurken, yıllar içinde yüksek tansiyon ve kalp büyümesi yerleşir. Tıkayıcı tipte horlama hastalığı olan kişiler uykularının çok az bir kısmında derin uyku fazına geçebilmektedirler. Derin faz gerçek dinlenme için tek yoldur. Dinlenmeden geçirilen gecenin gündüzü uykulu, yorgun ve verimsiz geçecektir. Araba kullanırken yada iş başında uyuklamalar görülecektir.

Horlama tedavi edilebilir mi?

Horlamanın bir çok tipi tedavi edilebilir. Erişkin horlayan kişiler için aşağıda sıralana önerilere uyulmalıdır.

1) İyi bir adele tonusu kazanmak için sportif bir yaşam biçimi seçilmeli.
2) Horlayan kişiler uyku ilaçları, sakinleştirici ve antihistaminik denilen allerji ilaçlarını uykudan önce almamalı.
3) Uykudan 4 saat önce alkol almaktan sakınmalı.
4) Uykudan 3 saat önce ağır yemekten sakınmalı.
5) Aşırı yorgunluktan sakınmalı.
6) Uykuda sırt üstü yatmak yerine yana yatmak tercih edilmeli. Eski bir öneri olarak pijama sırtına tenis topu dikmek hala faydalı bir metot dur. Böylelikle sırt üstü uyumaya engel olunur.
7) Yatağınızın baş tarafı daha yukarıda olacak şekilde tüm yatağınız yaklaşık olarak 10 cm bir tarafa doğru çeviriniz. Bu amaçla yatağınız bir tarafı altına bir tuğla yerleştirmek amacınıza uygun olacaktır.
8) Evde horlamayan kişilerin sizden önce uykuya geçmeleri için onlara süre tanıyın.

Her pozisyonda horlayan kişiler “ağır horlayan” olarak isimlendirilir. Bu kişilerin yukarıdaki önerilerden daha fazla yardıma ihtiyaçları vardır.

Horlama kişi ve ailesi için zararlı hale geldiğinde uzman doktorunuz ile görüşmeniz uygun olacaktır. Bu özellikle uyku sırasında nefes alamama problemi olduğunda (Yüksek sesli horlama nefessiz kalma dönemi ile kesilmektedir.) Doktorunuza baş vurmanız daha da önem kazanmaktadır. Horlama hastasının burun, ağız, boğaz ve boynunun detaylı muayenesi yapılmalıdır. Horlamanın boyutu ve horlayan kişinin sağlığını belirlemek açısından uyku laboratuarı çalışmaları değerlidir.

Tedavi şüphesiz tanıya dayanır. Bu allerji veya enfeksiyon tedavisi gibi basit yada bademcik geniz eti veya burun bozukluklarının cerrahi gerektirir biçimdedir. Horlama - Nefessiz kalma hareketli dokuların sabitleştirilmesi ve hava yolunun daha genişletilmesini sağlayan horlama ameliyatlarından başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Buna uvulopalatofarengoplasti ameliyatı (UPPP) adı verilmektedir. Hasta için bademcik ameliyatından çok farklı his vermez. Laser'ın kullanıldığı Laser-assisted uvulopalatoplasti (LAUP) lokal anestezi ile yapılabilen bir başka ameliyattır. Cerrahinin çok riskli veya hasta tarafından istenilmediği durumlarda boğaza basınçlı hava veren maske takarak (CPAP) uyuyabilir. Kronik olarak horlayan her çocuk KBB uzmanı tarafından detaylı olarak muayene edilmelidir. Bademcik ve geniz eti ameliyatının gerekli olduğu durumlarda cerrahi müdahale çocuk sağlığına ve gelişimine çok önemli yararlar sağlayacaktır.

Horlama ortadan kaldırılabilir mi?

Kilo fazlalığının horlamanın en önemli nedenlerinden biri olduğu bilinmektedir. Kilo fazlası olup zayıflayan hastaların %80'inde horlamanın önemli derecede azaldığı veya tamamen ortadan kalktığı görülmüştür. Kilo verme, özel şekilli yastıklar, ağız veya buruna yerleştirilen bazı cihazların kullanılması, uyku ilaçları, sakinleştirici ilaçlar ve alkol kullanımından kaçınma gibi yöntemler horlamanın kontrolunda yararlı olabilir. Ancak bunların hepsi, yaşam koşullarında önemli değişiklikler yapılmasını ve bunun sürekli olmasını gerektirir.

Günümüzde, horlamayı ortadan kaldıracak etkili bir yöntem vardır. "Laser uvulo-palatoplasti (LAUP)" adı verilen bu cerrahi yöntemle yumuşak damaktaki dokular yeniden şekillendirilmekte ve horlama önlenebilmektedir. Bu ameliyatın başarı oranı %85-90 arasındadır. Ameliyatta, lazer ışını ile yumuşak damaktaki dokular dikkatle küçültülmekte ve zamanla dokuların iyileşip gerginleşmesiyle uyku sırasındaki titreşimleri, yani horlama ortadan kalkmaktadır. Ameliyatta lazer ışınının kullanılmasının nedeni, lazerin yumuşak dokuları kanamaya neden olmadan kesme yeteneğinin bulunmasıdır. Ameliyat yaklaşık yarım saat sürmekte ve boğazı uyuşturacak şekilde lokal anestezi ile yapılmaktadır.

Pekçok hastada bir kez tedavi ile istenen sonuç alınmaktadır; ancak, bazı hastalarda ameliyatın en erken dört hafta aralıkla olmak üzere tekrarlanmasına ihtiyaç duyulabilir. Bazı hastalarda horlama tamamen ortadan kalkmasa bile, şiddeti azalmaktadır.

LAUP ameliyatını takibeden birkaç gün ile iki hafta arasında boğaz ağrısı hissedilmekte ve ağrı kesici ilaçlarla kontrol altına alınmaktadır. Hastaların çoğu birkaç gün içinde normal hayatlarına dönmekte ve çalışmaya başlayabilir hale gelmekte, sadece ağır kaldırma gibi zorlayıcı bedensel faaliyetlerden kaçınmaları istenmektedir.

Ameliyatın etkilerinin görülme zamanı kişiden kişiye değişmektedir. Bazı hastalarda sonuç hemen alınmakta, ameliyatın yapıldığı gün horlama kesilmektedir. Diğer hastalarda, ameliyatın sonucu bir aya kadar ortaya çıkmakta ve kesinleşmektedir.

LAUP için uygun bir aday olup olmadığınızı nasıl anlayacaksınız?
Öncelikle muayene olmanız gerekir. Doktorunuz horlamanız, burun tıkanıklığı ve genel sağlık durumunuz ile ilgili bilgilere ihtiyaç duyacaktır. Daha sonra baş ve boyun bölgesine ağırlık verilen muayeneniz yapılacaktır. Bundan sonra muhtemelen, "obstrüktif uyku apnesi" bulunup bulunmadığını araştırmak üzere uyku laboratuarında bir uyku çalışması yaptırmanız istenecektir. Uyku çalışması, uyku laboratuarında bir gece geçirmenizi ve bu sırada beyin dalgaları, kalp atımları, kandaki oksijen miktarı, solunum düzeni gibi verilerin kaydedilmesini gerektirmektedir. Bu uyku çalışmasını takiben, doktorunuz LAUP da dahil olmak üzere olası tedavi seçeneklerini belirleyecektir.

"Obstrüktif Uyku Apnesi" nedir?

Obstrüktif uyku apnesi (OUA) ciddi bir hastalık durumudur. Trafik kazalarının önemli bir oranında sürücülerde uyku apnesi bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu kişilerde kalp yetmezliği, felç ve ölüm olasılığının da yüksek olduğu bilinmektedir.

Obstrüktif uyku apnesi (OUA), uyku sırasında solunumun bir süre için durması ve bu sırada vücudun solunum için aşırı çaba göstermesidir. Bu kişilerde solunum yolunda hava akımının durmasına neden olan tıkanıklığın boğazda olduğu bilinmektedir. Hastalar genellikle şişman, orta yaşta ve horlayan erkeklerdir. Sıklıkla horlama ve uykudaki solunum duraklamalarının farkında olan hastanın kendisi değil, hastanın eşidir. OUA'nın diğer belirtileri gündüz saatlerinde uyuklama, sabah başağrıları, yüksek tansiyon, kişilik değişiklikleri ve kalp ritminde değişikliklerdir.

OUA teşhisi, bir uyku çalışması ile koyulur. Tedavi planı ise her hastanın belirtileri, uyku çalışması sonuçları ve muayene bulgularına göre düzenlenir. Uyku apnesinde dört temel tedavi seçeneği vardır:

1) Uyku apnesini artıran faktörlerin (alkol, sakinleştirici ilaç kullanımı gibi) belirlenmesi ve önlenmesiyle birlikte kilo verme;
2) İlaç tedavisi;
3) CPAP ve BiPAP adı verilen, uyku sırasında ağız veya burun üzerine yerleştirilen cihazların kullanılması;
4) Cerrahi tedavi.

Unutmayın!
Horlama nefes almanın tehlikeli biçimde kesilmesidir.
Horlama komik değildir, umutsuz hiç değildir.


Sözlük anlamı, uykuda iken kuvvetli nefes almak, boğaz ve burundan gürültülü ses çıkarmak; tıbbi anlamı, genellikle nefes alma sırasında yutak çevresindeki yumuşak dokuların titreşmesi sonucu oluşan ses.

Horlama sık rastlanan bir şikayet midir?

Yapılan çalışmalar her yüz kişinin kırkında horlama şikayeti olduğunu göstermektedir. Ayrıca yaşla birlikte horlama şikayetinin sıklığında da artış olduğu belirtilmektedir.

Horlama neden erkeklerde daha sık görülür?

Kadınlarda yağlanmanın kalça bölgesinde olması, ayrıca kas yapısının değişikliği etkisiyle de horlama seyrek görülür. Erkeklerde ise yağlanma karın ve boyun bölgesinde yoğunlaştığından yatar pozisyonda yutak çevresinde daralmaya ve göğüs içi basınçta artışa neden olduğundan daha çok horlama nedeni olmaktadır.

Kadınlarda da menopoz sonrası dönemde horlama sıklığında artış izlenir.

Horlayan kişilerin eşlerinin ve çevresindekilerin uykularını bozduğundan yakınları tarafından doktora gitmeleri istenmektedir.

Kaç tür horlama var?

1- Basit şekliyle horlama, sırtüstü yatarken meydana gelir ve yorgunlukla artar.

2- Kesintisiz horlama, uykuda bölünme meydana getirmiyorsa kişiye zarar vermediği düşünülmektedir. Kesintisiz uyuyan kişiler çevresini ve özellikle eşini rahatsız eder.

3- Solunum düzensizliğinin eşlik ettiği düzensiz horlamalar vardır. Solunum düzensizliği uyanıklığa neden oluyor ise uykunun kalitesini bozarak gece sıklıkla uyanmalara yol açar. Bazen de çok kısa uyanıklığa neden olduğundan farkına varılmaz; fakat gündüz yorgunluğa ve uykululuk şikâyetine yol açar.

4- Sessizlik dönemleriyle ortaya çıkan şiddetli horlamaya solunum durması eşlik eder. Hasta uyanarak horlamasını durdurur. Uyku sürekli kesildiğinden kaliteli uyku uyunmasına engel olur. Solunumun durma süresi 10 saniyeden 1-2 dakikaya kadar uzayabilir. Bir gecede 15-20'den 400-500'e kadar değişik sayıda solunum durması olabilir. Solunum durmasıyla birlikte kan oksijen seviyesi normalde bulunan %95'den %50'ye inerken kalp atışlarında düzensizliğe neden olur. İleri derece kalp atış düzensizliği ani ölüm nedeni olabilir.

Horlama ve solunum durmasıyla birlikte olan klinik tabloya öbstruktıf (tıkayıcı) uyku apne sendromu denir.

Öbstruktif (tıkayıcı) uyku apne sendromunun belirtileri nelerdir?

Bir gecede 1-2 veya daha fazla idrara çıkma, sabah yorgun kalkma, başağrısı ve uykululuk belirtileri olur. Gündüz ise yorgunluğa ve uykululuğa yol açar. Yapılan çalışmalarda gündüz uykululuğunun trafik kazalarına neden olduğu belirtilmektedir. Ayrıca uykululuk, verimliliğin azalmasına, isteksizliğe, gerginliğe ve sıkıntıya yol açar. Öbstruktif uyku apne sendromu uzun dönemde yüksek tansiyon, kalp krizi ve felç gibi ciddi problemlere yol açabilir.

Horlama nasıl tedavi edilebilir?

Basit horlama; kilo verme, uyku saatinden önce alkol almama, akşam yemeklerini hafif yeme, yüksek yastıkta yatma ve burun bantları kullanarak önlenebilir.
y45iw.gif
Hafif düzeyde solunum durmasının eşlik ettiği horlamanın tedavisinde son yıllarda lazer tekniği de kullanılarak yutak düzeyinde hava yolu genişleme operasyonu yapılarak başarılı olunabilmektedir.

r025V.gif
Solunum durmasının eşlik ettiği horlamanın tedavisinde hava kompresörü (CPAP=Devamlı pozitif hava kompresörü) kullanılmaktadır. Burun yoluyla devamlı pozitif basınçlı hava vererek, üst solunum yolu gergin tutularak her türlü horlama ve komplikasyonları tedavi edilebilir. Bu cihazın ömür boyu kullanılması gerekebilir. Cihazın düzenli kullanılması ile birlikte ciddi boyutlarda kilo vererek tamamen de düzelme olabileceğinden cihaza da ihtiyaç kalmayabilir.

Nörolog Dr. M. Sabri Erdöl
 

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri

Horlama Nedir?


Horlama nedir? Horlama, havanın boğazda oluşan gevşemiş dokulardan geçerek o dokuları titretmesi ve bu titreme sonucu ortaya çıkan boğuk ve sert sestir. Horlama özellikle erkeklerde ve kilo problemi olan bireylerde görülür. Bunun yanı sıra her birey horlayabilir fakat bu horlama her gün oluyorsa doktora görünmekte fayda vardır. Horlamanın tehlikeli olup olmadığı, türüne, sıklığına ve şiddetine bağlıdır. Horlamanın türleri:


Seyrek Horlama: Bu horlama gayet normaldir ve her bireyde görülebilir. Bu horlama için tedavi tavsiye edilmemektedir. Bu horlama için uyku pozisyonunuzu değiştirebilirsiniz.


Birincil Horlama: Haftanın 3 gecesinde veya daha fazla görülür. Uyku bozukluğuna sebep olmuyorsa tıbbi tedavi tavsiye edilmez. Bitkisel çözümler, yaşam tarzı değişikliği gibi tedavileri deneyebilirsiniz.


OSA Horlama: Sağlık açısından tehlikeli olan bu horlama türü için tedavi tavsiye edilmektedir. OSA horlama, yüksek tansiyon, diyabet, depresyon gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Eğer bu horlama türüne sahip olduğunuzu hissediyorsanız ve her gün horluyorsanız doktora görünmeyi ihmal etmeyin.

Horlama problemi her toplumda görülmektedir. Peki horlama neden olur? inceleyelim.

Horlama Nedenleri


Horlama nedenleri nelerdir? horlama, dokuların titreşmesi ile oluşmaktadır. Horlamanın, ağız anatomisi, alkol tüketimi, kilo gibi birçok nedenleri vardır. Genel olarak horlama nedenleri:


Ağız Anatomisi: Kalın, yumuşak veya düşük bir damağa sahip olmak horlamaya neden olabilir.


Burun Problemi: Kronik burun tıkanıklığı ve burundaki eğri kıkırdaklar horlamaya neden olabilir.


Uyku Eksikliği: Yeteri düzeyde uyuyamamak boğazın daha fazla gevşemesine neden olur böylelikle horlama gerçekleşir. Uyku düzeninize dikkat etmenizde fayda var.


Uyku Pozisyonu: Yerçekiminin boğaz üzerine olan etkisi hava yolunu daraltır ve horlamaya neden olur. Aynı zamanda horlama en yüksek sırtüstü uyurken duyulur. Bu sebeple sırtüstü uyumamaya dikkat edin.


Horlamaya neden olan diğer sebepler:


  • Sigara içmek,
  • Alkol tüketmek,
  • Soğul algınlığı gibi rahatsızlıklar,
  • Orta yaşlı olmak,
  • Gebelik,
  • Ağız ve diş sağlığını etkileyen genetik özellikler,
  • Obezite,
  • Stres,
  • Uykudan hemen önce ağır besinler tüketmek,
  • Yorgunluk

Gibi nedenler de horlamaya sebep olmaktadır.

Horlama Nasıl Geçer?

Horlama nasıl geçer? Horlamanın geçmesi bazen bir yastık düzeltmek kadar kolay olsa da bazen daha çok uğraştırabilir. Horlamanın geçmesi için birçok yöntem vardır. Bazı yöntemler cerrahi işlem gerek bazıları cerrahi işlem gerektirmez. Bu horlamanın şiddetine ve büyüklüğüne bağlıdır. Horlamayı geçiren etkenler:

Davranış değişiklikleri: Davranış değişiklikler, en kolay yöntem olarak görülse de aslında en zor olanıdır. Çünkü bir insan alışık olduğu bir davranışı hemen bırakamaz. Bu sebeple zor olarak görülmektedir. Davranış değişikliklerinden kilo alımı da horlama probleminin başlangıcı haline gelebilir. Kilonun yanı sıra uyku pozisyonunu düzeltmek, sigarayı bırakmak, gece uyumadan hemen önce ağır besinler tüketmemek vs. gibi seçenekler de horlamanın geçmesine yardımcı olacaktır.

Yastık Değiştirme: Yastıklarda biriken tozlar horlamanıza sebep olabilir bu sebeple sık sık yastık kılıfınızı değiştirmeye özen gösterin. Aynı zamanda yastığınızı yüksek yaparsanız horlamanız düzelecektir.

Dental cihazlar: Horlama, boğazdaki daralmış bir alanda sıkışan hava sonucunda şiddetlenebilir. Daralmaya sebep olan etken, uyku esnasında dil ve damağın geriye doğru düşmesidir. Bunu önlemek dental cihazlar kullanabilirsiniz. Tasarlanan bu cihazlar yani aparatlar damağı yukarı ve ileriye doğru tutmak için tasarlanmıştır.

Burun cihazları ve ilaçlar: Burun geçişleri dar olan insanlarda horlama görülmektedir. Burun cihazları ve ilaçlarla bu horlama azaltılabilir.
 

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri

Horlama Nasıl Tedavi Edilir?


Horlama nasıl tedavi edilir? Horlama problemlerinde cerrahi, ilaç ve bitkisel yöntem tedavileri kullanılmaktadır. Horlama problemi yaşıyorsanız ilk önce bir doktora başvurmalısınız ve horlamanızın şiddetini ve şikayetinizi anlatmalısınız böylelikle tedavi süreciniz daha belirgin hale gelmiş olacaktır. Eğer horlamalarınız kısa ve değişken ise doktorunuz büyük ihtimalle size yaşam tarzınızda değişiklik göstermenizi önerecektir. (Örn. Yastık düzeltme, uyku pozisyonu değiştirme, sigara ve alkol kullanımı vs. gibi) Horlama nasıl tedavi edilir? İnceleyelim.


Burun cerrahisi: Eğer burun tıkanıklığına neden olan eğriler varsa, bu eğri kıkırdaklar cerrahi yöntemler ile düzeltilir. Böylelikle horlama problemi çözülmüş olacaktır.


Radyofrekans cerrahisi: Diğer yöntemlere göre daha güvenilir olan radyofrekans cerrahisi, yumuşak damağı sertleştirir ve gerginleştirir. Bu tedavi sürecinde hasta daha çabuk iyileşir ve horlama problemi ortadan kalkar.


Ağız Plakları: Diş hekimleri tarafından yapılan bu plaklar dilin arkaya doğru hareket etmesini engeller. Böylelikle horlama gerçekleşmez. Yapılan bu plağı her gece düzenli olarak kullanmanız tavsiye edilir.


Laup cerrahisi: Bu tedavi diğer tedavilere oranla daha zordur. Çok fazla tavsiye edilmeyen bu yöntemle yumuşak damak lazer aracılığıyla yakılır. Cerrahi işlem olan bu tedavi yöntemi zor bir süreçten oluşmaktadır.


Maksillomandibüler ilerletme: Bir diğer adı ‘’çift çene ameliyatı’’ olan bu tedavi yönteminde alt çene ve üst çene kemikleri ileri alınır. Cerrahi bir işlem olan bu tedavi çenenizi düzelterek horlama probleminizi ortadan kaldırır.


Bu tedavilerin yanı sıra özel tedavilerde vardır. Bu özel tedaviler;


  • CPAP, BPAP gibi basınçlı hava veren yüz maskeleri,
  • İlaçlar,
  • Ağız içi apareyler,
  • Hava yolunun boyunda dışarı açılması (Trakeotomi)

Gibi tedavilerde varır. Horlama problemlerinizden kurtulmak istiyorsanız öncelikle bir doktora görünün ve tedavi yönteminize ona göre karar verin.
 
Top