Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Eğitim
Öğrenci Salonu
Açıköğretim
Hiçlik Olarak Varlık - Aöf Felsefe Dersleri
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="BeReNN" data-source="post: 388111" data-attributes="member: 70294"><p>[h=2][/h]<strong>Metafizik, sorguladığı varolanı, varolan olarak ve bütünüyle ele geçirmek için aşan sorudur. Hiçlik üzerine soru sorulduğunda, bu anlamda varolan bütünü içinde ele alındığı sürece aşılır.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Böylece bu soru, metafizik bir soru olarak gerçekleşmektedir. Bu tür soruların iki özelliğini vermiştik. Bir taraftan,</strong></p><p><strong>her metafizik soru metafiziğin tamamını kucaklamaktadır. Diğer taraftan her metafizik soruda, soru soran her varoluş sorunun içindedir ve içine alınmıştır.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Metafizik, Hiçlik üzerine, eski çağlardan beri, çeşitli anlamlara gelebilen şu tez içinde kendini ifade eder; ex nihilo nihil fit: hiçbir şeyden hiç birşey oluşmaz. Bu tezin tartışılması içinde, Hiçliğin kendisi hiçbir zaman sorun haline gelmemesine rağmen bu tez, her defasında Hiçliğe yöneltilen bu dikkatle, varolanın hangi kavramının bu tezi oluşturduğunu ve yönelttiğini belirtir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Antik metafizik, Hiçliği, varolmayan yani biçimlenmiş ve bunun sonucu bir fikri, "görünen şeyi" sunan bir varolan olarak kendiliğinden biçimlenemeyen biçimden yoksun madde şeklinde kabul eder. Varolan, olduğu gibi kendini biçiminin içinde</strong></p><p><strong>sunan ve kendiliğinden biçimlenen biçimdir. Bu varlık görüşünün kökeni, meşruiyeti ve sınırları Hiçliğin kendisinden daha fazla tartışılmaz.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Buna karşılık Hristiyan doğmacılığı "ex nihilo nihil fit" tezinin gerçekliğini yadsır: Hiçliğin anlamını anlakda, Tanrısalın dışında varolanın temel yokluğu olarak değiştirir: ex nihilo fit-ens creatum (hiçten çıkar-yaratılmış varlık).</strong></p><p><strong>Bu şekilde hiçlik gerçek varolanın, "summum ens"in (en yüce varlık), ens incretum (yaratılmamış varlık) olarak Tanrı'nın karşıt kavramı haline gelir. Burada da hiçliğin yorumu, varolanın temel görüşünün ne olduğunu gösterir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Ama varolanın metafizik tartışması Hiçlik üzerine tartışma ile aynı düzeydedir. Varlık ve Hiçlik'in sorularının her ikisi de sorulamazlar. İşte bu sebepten, Tanrı Hiçlik'ten yaratıyorsa, Hiçlik'le bir ilişki kurabilmelidir'in bu güçlüğünden bile kaygı duyulmaz. Oysa Tanrı Tanrı ise, "Mutlak"ın kendiliğinden her varlık eksikliğini kendi dışında bıraktığı doğru Tanrı Hiçliği tanıyamaz.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Tarihin bu genel anımsatılması, bize Hiçliği asıl varolanın karşıt kavramı yani değillemesi olarak gösterir. Ama Hiçlik şu veya bu yolla bizim için sorun olduğunda bu zıtlık ilişkisinin gördüğü sadece daha açık bir tanım değildir; bu varolanın, varlığı üzerindeki gerçek metafizik sorunun ilk uyanışıdır. Hiçlik varolanın belirsiz bir karşıtı olarak kalmaz, bu varolanın varlığını birleştiren olarak açığa çıkar.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>"O halde saf Varlık ve saf Hiçlik özdeştirler". Hegel'in bu tezi doğruluğunu sürdürmektedir. Varlık ve Hiçlik karşılıklı olarak, -Düşünce'nin Hegel'yen kavramı tarafından ele alındığı şekliyle-bu ikisinin belirsizlikleriyle ve doğrudanlıkları ile uyuştuğu için değil, Varlığın kendisinin özünde sonlu olduğundan ve sadece, Hiçliğin içinde, varolanın dışından doğan varoluşun aşkınlığı içinde ortaya çıkışından dolayı birleşirler.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Varlık olarak varlık üzerine sorunun Metafiziğin kavrayıcı sorusu olduğu doğru ise, Hiçlik sorusu, metafiziğin tamamını çerçeveleyen bir yapıdan çıkar. Aynı zamanda, Hiçlik sorusu, bizi değillemenin kökeni sorununa zorladığı kadarıyla,yani temelinde, Metafizikte "mantık"ın haklı egemenliğini götürdüğü kadarıyla Metafiziğin tümünü baştan başa geçer.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Martin Heidegger</strong></p><p><strong>Metafizik Nedir</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="BeReNN, post: 388111, member: 70294"] [h=2][/h][B]Metafizik, sorguladığı varolanı, varolan olarak ve bütünüyle ele geçirmek için aşan sorudur. Hiçlik üzerine soru sorulduğunda, bu anlamda varolan bütünü içinde ele alındığı sürece aşılır. Böylece bu soru, metafizik bir soru olarak gerçekleşmektedir. Bu tür soruların iki özelliğini vermiştik. Bir taraftan, her metafizik soru metafiziğin tamamını kucaklamaktadır. Diğer taraftan her metafizik soruda, soru soran her varoluş sorunun içindedir ve içine alınmıştır. Metafizik, Hiçlik üzerine, eski çağlardan beri, çeşitli anlamlara gelebilen şu tez içinde kendini ifade eder; ex nihilo nihil fit: hiçbir şeyden hiç birşey oluşmaz. Bu tezin tartışılması içinde, Hiçliğin kendisi hiçbir zaman sorun haline gelmemesine rağmen bu tez, her defasında Hiçliğe yöneltilen bu dikkatle, varolanın hangi kavramının bu tezi oluşturduğunu ve yönelttiğini belirtir. Antik metafizik, Hiçliği, varolmayan yani biçimlenmiş ve bunun sonucu bir fikri, "görünen şeyi" sunan bir varolan olarak kendiliğinden biçimlenemeyen biçimden yoksun madde şeklinde kabul eder. Varolan, olduğu gibi kendini biçiminin içinde sunan ve kendiliğinden biçimlenen biçimdir. Bu varlık görüşünün kökeni, meşruiyeti ve sınırları Hiçliğin kendisinden daha fazla tartışılmaz. Buna karşılık Hristiyan doğmacılığı "ex nihilo nihil fit" tezinin gerçekliğini yadsır: Hiçliğin anlamını anlakda, Tanrısalın dışında varolanın temel yokluğu olarak değiştirir: ex nihilo fit-ens creatum (hiçten çıkar-yaratılmış varlık). Bu şekilde hiçlik gerçek varolanın, "summum ens"in (en yüce varlık), ens incretum (yaratılmamış varlık) olarak Tanrı'nın karşıt kavramı haline gelir. Burada da hiçliğin yorumu, varolanın temel görüşünün ne olduğunu gösterir. Ama varolanın metafizik tartışması Hiçlik üzerine tartışma ile aynı düzeydedir. Varlık ve Hiçlik'in sorularının her ikisi de sorulamazlar. İşte bu sebepten, Tanrı Hiçlik'ten yaratıyorsa, Hiçlik'le bir ilişki kurabilmelidir'in bu güçlüğünden bile kaygı duyulmaz. Oysa Tanrı Tanrı ise, "Mutlak"ın kendiliğinden her varlık eksikliğini kendi dışında bıraktığı doğru Tanrı Hiçliği tanıyamaz. Tarihin bu genel anımsatılması, bize Hiçliği asıl varolanın karşıt kavramı yani değillemesi olarak gösterir. Ama Hiçlik şu veya bu yolla bizim için sorun olduğunda bu zıtlık ilişkisinin gördüğü sadece daha açık bir tanım değildir; bu varolanın, varlığı üzerindeki gerçek metafizik sorunun ilk uyanışıdır. Hiçlik varolanın belirsiz bir karşıtı olarak kalmaz, bu varolanın varlığını birleştiren olarak açığa çıkar. "O halde saf Varlık ve saf Hiçlik özdeştirler". Hegel'in bu tezi doğruluğunu sürdürmektedir. Varlık ve Hiçlik karşılıklı olarak, -Düşünce'nin Hegel'yen kavramı tarafından ele alındığı şekliyle-bu ikisinin belirsizlikleriyle ve doğrudanlıkları ile uyuştuğu için değil, Varlığın kendisinin özünde sonlu olduğundan ve sadece, Hiçliğin içinde, varolanın dışından doğan varoluşun aşkınlığı içinde ortaya çıkışından dolayı birleşirler. Varlık olarak varlık üzerine sorunun Metafiziğin kavrayıcı sorusu olduğu doğru ise, Hiçlik sorusu, metafiziğin tamamını çerçeveleyen bir yapıdan çıkar. Aynı zamanda, Hiçlik sorusu, bizi değillemenin kökeni sorununa zorladığı kadarıyla,yani temelinde, Metafizikte "mantık"ın haklı egemenliğini götürdüğü kadarıyla Metafiziğin tümünü baştan başa geçer. Martin Heidegger Metafizik Nedir[/B] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Ülkemizin kuzeyindeki deniz hangisidir? (bitişik yazınız)
Cevapla
Forumlar
Eğitim
Öğrenci Salonu
Açıköğretim
Hiçlik Olarak Varlık - Aöf Felsefe Dersleri
Top