• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Heşt Behişt (Sekiz Cennet) Tezkire

Suskun

V.I.P
V.I.P
Heşt Behişt (Sekiz Cennet)

Sekiz tabakadan oluşur. 1538 yılında yazılmıştır. Anadolu sahasının ilk tezkiresidir. Herat ekolü tezkireleri örnek almıştır (özellikle Mecalisü'n-nefais'i). Devrin hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman'a sunulmuştur. Tezkire içerisinde 241 şair yer almaktadır.

Tezkire-i Şehî olarak da bilinen tezkire, bir önsöz, her birine “bihişt” (cennet) adı verilen sekiz tabaka ve bir hâtimeden oluşur. Yazar, sekiz tabakaya ayırdığı eserinde, her tabakada, ele alacağı şairlerin sınıf ve sınırını o tabaka başına koyduğu küçük bölümle izah etmiş, tabakanın sonuna eklediği tetimme ile de yazdığı bölümdeki şairlerin özelliklerini bir kez daha kısaca anlatmıştır.

Şairlerin sıralamasında herhangi bir tertip gözetmeyen yazar, Abdurrahman-ı Câmî'nin Bahâristân ve Devletşah'ın Tezkiretü'ş-şuara'sından etkilenmiştir. Bununla birlikte Alî Şîr Nevâyî'nin tezkiresini de örnek almış ve bunu da eserinin önsözünde açıklamıştır.

Tabakaların içerigi:

1. Tabaka: Devrin padişahı Kanunî Sultan Süleyman (Muhibbî).

2. Tabaka: Başlangıçtan Kanunî Sultan Süleyman'a gelinceye kadar şiir yazmış padişah ve şehzadeler.

3. Tabaka: Vezir, kazasker, defterdar, nisancı, beybeybeyi gibi devlet büyükleri.

4. Tabaka: Bilgin şairler.

5. Tabaka: Sehî Bey'den önce yaşamıs ve ölmüş şairler.

6. Tabaka: Sehî Bey'in gençliğinde ün yapmış olan, birçoğu ile tanışma fırsatı bulabildiği şairler.

7. Tabaka: Eserin yazıldığı tarihte hayatta bulunan ünlü şairler.

8. Tabaka: Eserin yazıldığı sırada yeni yeni duyulmaya başlanan, Sehî'nin kabiliyetli bulduğu “nev-heves”, genç sairler.

Heşt Bihist'te bulunan 241 sair hakkında fazla bilgi verilmemiş; hayatları kısaca anlatıldıktan sonra, şiirleri ve sanatları konusunda birkaç söz söylenmiş ve örnek olarak şiirlerinden bir ya da birkaç beyit alınmıştır. Hemen bütün şairler için birbirine benzer sözler kullanılmış, benzer hükümler verilmiştir. Ayrıca, şairler arasında bir seçim yaptığı ve ancak tanınmış olanlarına yer verdiği görülür.


Sehî Bey'in dili süs ve özentiden uzak, sade ve açıktır. Sözü uzatmaktan kaçınmış olmakla birlikte bazen cümleleri yarım veya eksik bırakmıştır. Sehî Tezkiresi'nin en önemli tarafı, Osmanlı Devleti sınırları içerisinde yetişen şairleri ilk kez bir tezkire halinde toplaması ve böylece birçok şairi unutulmaktan kurtarmasıdır. Sehî Bey, Anadolu'da şuara tezkireciliğini başlatmış ve bu bakımdan, kendisinden sonra gelenlere örnek olmuştur.

Tezkire, Mehmed Şükrü tarafından “Âsâr-ı Eslâftan Tezkire-i Sehî” adıyla İstanbul'da basılmıştır. O. Reser ve Necati Lugal tarafından Almancaya çevrilmiş ve Günay Kut tarafından tenkitli olarak; Mustafa İsen tarafından da sadeleştirilmiş olarak yayımlanmıştır.
 
Top