Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Halk Aşıklarımız (ozanlarımız) Ve Halk Şairlerimiz Ve Biyografileri/özellikleri
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="dderya" data-source="post: 853878" data-attributes="member: 112565"><p><span style="font-size: 18px"><strong>Erzurumlu Emrah (1775 ? -1854 ?)</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Yaşamı üstüne yeterli ve kesin bilgi yoktur. Erzurum yakınlarında Tanbura köyünde 1777 'de doğduğu sanılıyor. Halk ağzında dolaşan söylentilere göre, ilkin Erzurum'da medresede öğrenim gördü. Ardında, Nakşibendi tarikatına girdi, Halidiye kolunun şeyhi Mevlâna Halife bağlandı. Sevdiği küçük Paşa'nın kızı bir ağanın oğluyla evlendirilince, çok üzüldü. Tarikatta görgü ve bilgisini artırdıktan sonra Sivas, Konya, Niğde, Tokat, Kastamonu illerinde geziye çıktı. Kastamonu'da Alişan Beyin sevgi ve yardımını kazandı. Uzun süre onun konağında kaldı. Evlendi. Beyin ölümüyle Kastamonu'dan ayrıldı. Sinop'u, Trabzon'u dolaştı. Karısının ölümüyle 1840'ta Sivas'tan Niksar'a geçti. Yaşamının geri kalan yıllarını orada geçirdi. Çıraklarından Tokatlı Nuri'nin bir şiirinde belirttiğine göre, 1860 yılında ölmüştür. Fuat Köprülü ise ölüm tarihini 1854 olarak bildirmektedir.</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Erzurumlu Emrah hem aruz hem de hece ölçüsü ile şiirler yazmıştır. Halk şâirleri içinde dîvan şiirini en iyi bilenler arasındadır. Tasavvuf şiirleri varsa da asıl şahsiyetini saz şiiri tarzında yazdığı koşma ve semailerinde gösterir. Tokatlı Aşık Nuri, Emrah’ın çıraklarındandır. Beşiktaşlı Gedâî’nin üzerinde de tesiri vardır. Emrah’ın tek eseri Divan’ıdır.</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Hazân ile geçti gülşeni bustan</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Eyler dertli bülbül zâr garip garip</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Haraba yüz tuttu bezmi gülistan</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Ağla şimdengeru var garip garip.</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><em><span style="font-size: 15px">Hançeri feleğin ucu ciğerde</span></em></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Gittikçe artıyor yara bu serde</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Diyarı gurbette tutuldum derde</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Gel tabip yaramı sar garip garip.</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><em><span style="font-size: 15px">Emrah bizim elin gonca gülleri</span></em></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Açılmıştır öter dost bülbülleri</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Ben sefil sergerdan gurbet elleri</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Gezeyim bir zaman yâr garip garip.</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em> Erzurumlu Emrah</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-size: 18px"><strong>Köroğlu (16.Yüzyıl)</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><img src="http://i.imgur.com/H8bgkTv.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Köroğlu’nun hayatı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Köroğlu adına ilişkin ilk bilgiler, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesine dayanmaktadır. Seyahatnameye göre Yeniçeri Ocağında çöğür çalıp söylemekle ün yapmış Köroğlu adlı bir ozan karşımıza çıkıyor, bir de dağlarda yol kesmiş olan eşkıya Köroğlu. III. Murat zamanında, Osmanlı ordusuyla İran savaşlarına katılmış olan şair Köroğlu ile yiğitlik ve iyilikseverliğiyle destanlaşan eşkıya Köroğlu halk zihninde kaynaşmıştır.</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Koçaklama türünde söylediği şiirleriyle bilinen Köroğlu‘nun yiğitçe seslenişlerinin bulunduğu savaş ve vuruşma sahnelerinin yer aldığı şiirlerinin yanında sevgi ve doğa güzelliklerini dile getiren şiirleri de vardır. Köroğlu şiirlerinde ahenkli, yalın bîr dil kullanılmış, Divan şiirinden etkilenmemiştir.</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Benden selam olsun Bolu Beyine</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>At kişnemesinden kargı sesinden</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Dağlar seda verip seslenmelidir</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Düşman geldi tabur tabur dizildi</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Alnımıza kara yazı yazıldı</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Tüfek icad oldu mertlik bozuldu</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Eğri kılıç kında paslanmalıdır</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Köroğlu düşer mi eski şanından</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Ayırır çoğunu er meydanından</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Kırat köpüğünden düşman kanından</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Çevre dolup şalvar ıslanmalıdır</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em> Köroğlu</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Kimisi pınar başında</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Kimisi yolun dışında</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Al giyen onbeş yaşında</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>İlle mavili mavili</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Kimisi dağlarda gezer</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Kimisi incisin dizer</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Al giyen bağrımı ezer</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>İlle mavili mavili</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Kimisi odun devşirir</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Kimisi kahve pişirir</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Al giyen aklım şaşırır</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>İlle mavili mavili</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Köroğlu’m der ki n’olacak</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Takdir yerini bulacak</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>Mavili benim olacak</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em>İlle mavili mavili </em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><em><strong> </strong> Köroğlu</em></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-size: 18px"><strong>Seyrani (1807 ? – 1866)</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p>Seyrani'nin doğum tarihi kesin değildir. 1800 veya 1807 yılında doğduğuna dair kayıtlar vardır. Kayseri’nin o yıllarda Everek adıyla bilinen bugünkü Develi ilçesinde doğmuştur. Asıl adı Mehmet'tir. Medrese eğitimi almıştır. Bir süre İstanbul’da ve Halep’te bulunan Seyrani 1866 yılında Develi’de vefat etmiştir.</p><p>Seyrani, devrindeki gelişmeleri yakından takip etmiş, yanlışlıkları eleştirmiş, şiirlerinde kendisinden önceki ozanların alışılmış konu sınırlarının dışına çıkmıştır. Olaylara genellikle eleştirel gözle bakmış ve halkın sesi olmaya özen göstermiştir. Şiirleri hem ele aldığı konu bakımından hem de kafiye yapısı bakımından çeşitli ve zengindir.</p><p><em></em></p><p><em>Eski libas gibi aşığın gönlü</em></p><p><em>Söküldükten sonra dikilmez imis</em></p><p><em>Güzel sever isen gerdanı benli</em></p><p><em>Her güzelin kahrı çekilmez imis</em></p><p><em></em></p><p><em>Bülbül daldan dala yapıyor sekiş</em></p><p><em>O sebepten gülle ediyor çekiş</em></p><p><em>Aşkın iğnesiyle dikilen dikiş</em></p><p><em>Kıyamete kadar sökülmez imis</em></p><p><em></em></p><p><em>Sevdiğim değildin böylece ezel</em></p><p><em>Aşığınım bağına düşürdün gazel</em></p><p><em>İbrişimden nazik saydığım güzel</em></p><p><em>Meğer pulat gibi bükülmez imiş</em></p><p><em></em></p><p><em>Seyrani'nin gözü gamla yaş imis</em></p><p><em>Benim derdim her dertlere baş imiş</em></p><p><em>Ben bağrımı toprak sandım, taş imiş</em></p><p><em>Meğer taşa tohum ekilmez imiş.</em></p><p><em> Seyrani</em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="dderya, post: 853878, member: 112565"] [SIZE=5][B]Erzurumlu Emrah (1775 ? -1854 ?)[/B][/SIZE] [SIZE=4] Yaşamı üstüne yeterli ve kesin bilgi yoktur. Erzurum yakınlarında Tanbura köyünde 1777 'de doğduğu sanılıyor. Halk ağzında dolaşan söylentilere göre, ilkin Erzurum'da medresede öğrenim gördü. Ardında, Nakşibendi tarikatına girdi, Halidiye kolunun şeyhi Mevlâna Halife bağlandı. Sevdiği küçük Paşa'nın kızı bir ağanın oğluyla evlendirilince, çok üzüldü. Tarikatta görgü ve bilgisini artırdıktan sonra Sivas, Konya, Niğde, Tokat, Kastamonu illerinde geziye çıktı. Kastamonu'da Alişan Beyin sevgi ve yardımını kazandı. Uzun süre onun konağında kaldı. Evlendi. Beyin ölümüyle Kastamonu'dan ayrıldı. Sinop'u, Trabzon'u dolaştı. Karısının ölümüyle 1840'ta Sivas'tan Niksar'a geçti. Yaşamının geri kalan yıllarını orada geçirdi. Çıraklarından Tokatlı Nuri'nin bir şiirinde belirttiğine göre, 1860 yılında ölmüştür. Fuat Köprülü ise ölüm tarihini 1854 olarak bildirmektedir. Erzurumlu Emrah hem aruz hem de hece ölçüsü ile şiirler yazmıştır. Halk şâirleri içinde dîvan şiirini en iyi bilenler arasındadır. Tasavvuf şiirleri varsa da asıl şahsiyetini saz şiiri tarzında yazdığı koşma ve semailerinde gösterir. Tokatlı Aşık Nuri, Emrah’ın çıraklarındandır. Beşiktaşlı Gedâî’nin üzerinde de tesiri vardır. Emrah’ın tek eseri Divan’ıdır. [I]Hazân ile geçti gülşeni bustan[/I] [I]Eyler dertli bülbül zâr garip garip[/I] [I]Haraba yüz tuttu bezmi gülistan[/I] [I]Ağla şimdengeru var garip garip.[/I] [/SIZE] [I][SIZE=4]Hançeri feleğin ucu ciğerde[/SIZE][/I] [SIZE=4] [I]Gittikçe artıyor yara bu serde[/I] [I]Diyarı gurbette tutuldum derde[/I] [I]Gel tabip yaramı sar garip garip.[/I] [/SIZE] [I][SIZE=4]Emrah bizim elin gonca gülleri[/SIZE][/I] [SIZE=4] [I]Açılmıştır öter dost bülbülleri[/I] [I]Ben sefil sergerdan gurbet elleri[/I] [I]Gezeyim bir zaman yâr garip garip.[/I] [I] Erzurumlu Emrah[/I] [SIZE=5][B]Köroğlu (16.Yüzyıl)[/B][/SIZE][/SIZE] [SIZE=4][IMG]http://i.imgur.com/H8bgkTv.jpg[/IMG] Köroğlu’nun hayatı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Köroğlu adına ilişkin ilk bilgiler, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesine dayanmaktadır. Seyahatnameye göre Yeniçeri Ocağında çöğür çalıp söylemekle ün yapmış Köroğlu adlı bir ozan karşımıza çıkıyor, bir de dağlarda yol kesmiş olan eşkıya Köroğlu. III. Murat zamanında, Osmanlı ordusuyla İran savaşlarına katılmış olan şair Köroğlu ile yiğitlik ve iyilikseverliğiyle destanlaşan eşkıya Köroğlu halk zihninde kaynaşmıştır. Koçaklama türünde söylediği şiirleriyle bilinen Köroğlu‘nun yiğitçe seslenişlerinin bulunduğu savaş ve vuruşma sahnelerinin yer aldığı şiirlerinin yanında sevgi ve doğa güzelliklerini dile getiren şiirleri de vardır. Köroğlu şiirlerinde ahenkli, yalın bîr dil kullanılmış, Divan şiirinden etkilenmemiştir. [I]Benden selam olsun Bolu Beyine[/I] [I]Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır[/I] [I]At kişnemesinden kargı sesinden[/I] [I]Dağlar seda verip seslenmelidir[/I] [I][/I] [I]Düşman geldi tabur tabur dizildi[/I] [I]Alnımıza kara yazı yazıldı[/I] [I]Tüfek icad oldu mertlik bozuldu[/I] [I]Eğri kılıç kında paslanmalıdır[/I] [I][/I] [I]Köroğlu düşer mi eski şanından[/I] [I]Ayırır çoğunu er meydanından[/I] [I]Kırat köpüğünden düşman kanından[/I] [I]Çevre dolup şalvar ıslanmalıdır[/I] [I][/I] [I] Köroğlu[/I] [I][/I] [I]Kimisi pınar başında[/I] [I]Kimisi yolun dışında[/I] [I]Al giyen onbeş yaşında[/I] [I]İlle mavili mavili[/I] [I][/I] [I]Kimisi dağlarda gezer[/I] [I]Kimisi incisin dizer[/I] [I]Al giyen bağrımı ezer[/I] [I]İlle mavili mavili[/I] [I][/I] [I]Kimisi odun devşirir[/I] [I]Kimisi kahve pişirir[/I] [I]Al giyen aklım şaşırır[/I] [I]İlle mavili mavili[/I] [I][/I] [I]Köroğlu’m der ki n’olacak[/I] [I]Takdir yerini bulacak[/I] [I]Mavili benim olacak[/I] [I]İlle mavili mavili [/I] [I][/I] [I][B] [/B] Köroğlu[/I] [SIZE=5][/SIZE][/SIZE] [SIZE=4][SIZE=5][B]Seyrani (1807 ? – 1866)[/B][/SIZE][/SIZE] [SIZE=4] [/SIZE] Seyrani'nin doğum tarihi kesin değildir. 1800 veya 1807 yılında doğduğuna dair kayıtlar vardır. Kayseri’nin o yıllarda Everek adıyla bilinen bugünkü Develi ilçesinde doğmuştur. Asıl adı Mehmet'tir. Medrese eğitimi almıştır. Bir süre İstanbul’da ve Halep’te bulunan Seyrani 1866 yılında Develi’de vefat etmiştir. Seyrani, devrindeki gelişmeleri yakından takip etmiş, yanlışlıkları eleştirmiş, şiirlerinde kendisinden önceki ozanların alışılmış konu sınırlarının dışına çıkmıştır. Olaylara genellikle eleştirel gözle bakmış ve halkın sesi olmaya özen göstermiştir. Şiirleri hem ele aldığı konu bakımından hem de kafiye yapısı bakımından çeşitli ve zengindir. [I] Eski libas gibi aşığın gönlü Söküldükten sonra dikilmez imis Güzel sever isen gerdanı benli Her güzelin kahrı çekilmez imis Bülbül daldan dala yapıyor sekiş O sebepten gülle ediyor çekiş Aşkın iğnesiyle dikilen dikiş Kıyamete kadar sökülmez imis Sevdiğim değildin böylece ezel Aşığınım bağına düşürdün gazel İbrişimden nazik saydığım güzel Meğer pulat gibi bükülmez imiş Seyrani'nin gözü gamla yaş imis Benim derdim her dertlere baş imiş Ben bağrımı toprak sandım, taş imiş Meğer taşa tohum ekilmez imiş. Seyrani[/I] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Halk Aşıklarımız (ozanlarımız) Ve Halk Şairlerimiz Ve Biyografileri/özellikleri
Top