Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Yaşam...
Hikayeler / Efsaneler
Hakkari Ve Adalat(ALINTI)
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="cırcırböcee" data-source="post: 6510" data-attributes="member: 20"><p>Bir acelesi olduğunu, onu görür görmez anlamıştım. Sağanak hâlinde yağan </p><p>yağmura aldırış bile etmiyor ve bükülmüş beline rağmen sağa sola </p><p>koşuşuyordu. </p><p>Yanına sokularak:ı Hayrola teyzeciğim, dedim. Bir derdiniz mi varı Sıcak </p><p>bir tebessümle: </p><p>- Buraların yabancısıyım evlâdım, dedi. Hastahane tarafına gidecek bir </p><p>araba arıyorum. </p><p>-Biraz beklerseniz aynı dolmuşa binebiliriz, dedim. Oraya geldiğimizde </p><p>size haber veririm. Teşekkür ederek yanıma yaklaştı ve küçük bir çocuk </p><p>gibi şemsiyemin altına girdi. Nurlu yüzü yağmur damlacıklarıyla ıslanmış </p><p>ve yanacıkları pembe pembe olmuştu. </p><p>-Torunlarımdan biri menenjit geçirdi, diye devam etti. Ziyaret saati </p><p>bitmeden dolaşmak istemiştim. Saatime baktıktan sonra: </p><p>-20 dakikanız var, dedim. Hastahane yakın ama, bu havada pek araba </p><p>bulunmuyor. </p><p>Durağa herkesten önce geldiğimiz için dolmuşa da rahatça bineceğimizi </p><p>zannediyordum. Ancak araba yanaştığında, arkamızda duran 4-5 kişinin bir </p><p>anda hücum ettiğini gördüm. İçeriye doluşan ve arkadaş oldukları anlaşılan </p><p>adamlara: </p><p>- İlk önce biz gelmiştik, dedim. Sırayı bozmaya hakkınız var mıı Ön </p><p>koltukta oturanı: </p><p>-Hak istiyorsan Hakkâri’ye gideceksin arkadaşım, dedi. Hem oradaki </p><p>haklardan K.D.V. de alınmıyormuş. Bu lâf üzerine attıkları kahkahalarla </p><p>bindikleri araba sarsılmış ve sinirlerim allak bullak olmuştu. </p><p>Sakinleşmeye çalışarak: </p><p>- Ben biraz daha bekleyebilirim, dedim. Ama şu ihtiyar teyzenin </p><p>hastahaneye yetişmesi gerekiyor. Bu defa şoför lâfa karışıp: </p><p>- Teyzenin arabaya falan ihtiyacı yok be kardeşim, dedi. Okuyup üfledi mi </p><p>hastahaneye uçuverir. Tekrar kopan kahkahalarla birlikte araba uzaklaşıp </p><p>gitti. Yaşlı kadına baktım, tevekkülle susuyordu. 5-10 dakika sonra gelen </p><p>bir başka dolmuşa onunla beraber bindim ve şoföre, teyzeyi hastahanede </p><p>indirmesini söyledim. Yaşlı kadın, yapacağı ziyaretten ümitsiz görünmesine </p><p>rağmen şikâyet etmiyordu. Üstelik trafik de yarı yolda tıkanıp kalmıştı. </p><p>Şoför: </p><p>-Yolun bu durumu hayra alâmet değil, dedi. Sebebini anlasam iyi olacak. </p><p>Arabayı çalışır vaziyette bırakıp ileriye doğru yürüdü ve biraz sonra </p><p>döndüğünde: </p><p>- Kısmete bak yahu, dedi. Bizden önce kalkan dolmuşa kamyon çarpmış. </p><p>Heyecanla: </p><p>- Bir şey olmuş mu, diye atıldım. Yâni yaralı falan var mıı </p><p>- Herhalde, diye cevap verdi. Dolmuşta bulunanları, teyzenin gideceği </p><p>hastahaneye kaldırmışlar. </p><p>Göz ucuyla yaşlı kadına baktım. Solgun dudaklarıyla bir şeyler </p><p>mırıldanıyor ve sanki onlar için dua ediyordu. Şoför, koltuğuna yavaşça </p><p>otururken: </p><p>-Kısmet işte, diye tekrarlayıp duruyordu. Sen kalk koca bir kamyonla </p><p>çarpış. Hem de Türkiye’nin öbür ucundan gelen Hakkâri plâkalı bir </p><p>kamyonla. </p><p>Adalet er veya geç yerini bulur. Ama mutlaka bulur.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="cırcırböcee, post: 6510, member: 20"] Bir acelesi olduğunu, onu görür görmez anlamıştım. Sağanak hâlinde yağan yağmura aldırış bile etmiyor ve bükülmüş beline rağmen sağa sola koşuşuyordu. Yanına sokularak:ı Hayrola teyzeciğim, dedim. Bir derdiniz mi varı Sıcak bir tebessümle: - Buraların yabancısıyım evlâdım, dedi. Hastahane tarafına gidecek bir araba arıyorum. -Biraz beklerseniz aynı dolmuşa binebiliriz, dedim. Oraya geldiğimizde size haber veririm. Teşekkür ederek yanıma yaklaştı ve küçük bir çocuk gibi şemsiyemin altına girdi. Nurlu yüzü yağmur damlacıklarıyla ıslanmış ve yanacıkları pembe pembe olmuştu. -Torunlarımdan biri menenjit geçirdi, diye devam etti. Ziyaret saati bitmeden dolaşmak istemiştim. Saatime baktıktan sonra: -20 dakikanız var, dedim. Hastahane yakın ama, bu havada pek araba bulunmuyor. Durağa herkesten önce geldiğimiz için dolmuşa da rahatça bineceğimizi zannediyordum. Ancak araba yanaştığında, arkamızda duran 4-5 kişinin bir anda hücum ettiğini gördüm. İçeriye doluşan ve arkadaş oldukları anlaşılan adamlara: - İlk önce biz gelmiştik, dedim. Sırayı bozmaya hakkınız var mıı Ön koltukta oturanı: -Hak istiyorsan Hakkâri’ye gideceksin arkadaşım, dedi. Hem oradaki haklardan K.D.V. de alınmıyormuş. Bu lâf üzerine attıkları kahkahalarla bindikleri araba sarsılmış ve sinirlerim allak bullak olmuştu. Sakinleşmeye çalışarak: - Ben biraz daha bekleyebilirim, dedim. Ama şu ihtiyar teyzenin hastahaneye yetişmesi gerekiyor. Bu defa şoför lâfa karışıp: - Teyzenin arabaya falan ihtiyacı yok be kardeşim, dedi. Okuyup üfledi mi hastahaneye uçuverir. Tekrar kopan kahkahalarla birlikte araba uzaklaşıp gitti. Yaşlı kadına baktım, tevekkülle susuyordu. 5-10 dakika sonra gelen bir başka dolmuşa onunla beraber bindim ve şoföre, teyzeyi hastahanede indirmesini söyledim. Yaşlı kadın, yapacağı ziyaretten ümitsiz görünmesine rağmen şikâyet etmiyordu. Üstelik trafik de yarı yolda tıkanıp kalmıştı. Şoför: -Yolun bu durumu hayra alâmet değil, dedi. Sebebini anlasam iyi olacak. Arabayı çalışır vaziyette bırakıp ileriye doğru yürüdü ve biraz sonra döndüğünde: - Kısmete bak yahu, dedi. Bizden önce kalkan dolmuşa kamyon çarpmış. Heyecanla: - Bir şey olmuş mu, diye atıldım. Yâni yaralı falan var mıı - Herhalde, diye cevap verdi. Dolmuşta bulunanları, teyzenin gideceği hastahaneye kaldırmışlar. Göz ucuyla yaşlı kadına baktım. Solgun dudaklarıyla bir şeyler mırıldanıyor ve sanki onlar için dua ediyordu. Şoför, koltuğuna yavaşça otururken: -Kısmet işte, diye tekrarlayıp duruyordu. Sen kalk koca bir kamyonla çarpış. Hem de Türkiye’nin öbür ucundan gelen Hakkâri plâkalı bir kamyonla. Adalet er veya geç yerini bulur. Ama mutlaka bulur. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Yaşam...
Hikayeler / Efsaneler
Hakkari Ve Adalat(ALINTI)
Top