Hakikat Damlaları

ahbeabi

Uzman
Hakikat Damlaları-1

Bizim Allah’la irtibattan daha öte herhangi bir güç kaynağımız yoktur.
* * *
Büyük ya da küçük kendini bir şey zannedenler kaybetmeye namzettirler.
* * *
Kulluk, niyet ve davranış bütünlüğüne ulaşmanın unvanından ibarettir.
* * *
Ahireti hesabına endişesiz yaşayanın akıbetinden korkulur.
* * *
Sadece O’na kul olmak lazım. Bir köleniz olsaydı siz onun başkası için de köle olmasına razı olur muydunuz!?
* * *
Sağlam bir itikatla Allah’a sığınınca hallolmayacak hiçbir mesele yoktur.
* * *
Laubali arkadaşlar ve gayr-i ciddi ortamlar insan için en büyük tehlike sayılmalıdır.
* * *
İstiğna kadar insanı güçlü hale getiren ve güven vaad eden başka bir zenginlik kaynağı gösterilemez.
* * *
Nefsin nefesini kesmezseniz nefis ve şeytan bir gün keser sizin nefesinizi!
* * *
Kendi iyiliklerinin hafızı olmak marifet değildir.
* * *
Her günah başka bir günah için bir referanstır.
* * *
Ahiretle dünyayı avlamaya çalışmak dine karşı ihanet, Allah’a karşı da saygısızlıktır.
* * *
‘Estağfirullah’a yatırım yapmak için söylenen tevazu ifadeleri birer zımnî yalandan ibarettir.
* * *
 
Hakikat Damlaları-2

Bazı meselelerde aldanmayı, başkalarını zulme uğratmaya tercih etmelisiniz.
* * *
Münafıkların bahşişi sönük bir gülücüktür.
* * *
Mü’min övülmeyi sövülme gibi görmelidir.
* * *
Sabr-ı cemil, sıkıştığın zaman içini Allah’a dökmendir.
* * *
İnsanları sırat-ı müstakime çağırmada hal önemlidir.
* * *
Kimde olursa olsun, azıcık samimiyet bir başarı vesilesi olabilir.
* * *
Tefsir ve te’vile en kapalı beyan sükûttur.
* * *
Az yemek, az uyumak insan-ı kâmil olmanın vazgeçilmez yoludur.
* * *
Bir defa yalan söyleyen her zaman söyleyebilir. Bir kere iftira eden de…
* * *
Esas hürriyet Allah’a kul olmaktır.
* * *
Allah’ın rızasını istemede ve O’nun adını dünyanın her yerine duyurmada hırslı
olmak gerekir.
* * *
Allah’ı bilmemek demek, hiçbir şey bilmemek demektir.
* * *
Bilerek bir karıncayı ezen, başına bir şey geleceğinden korkmalıdır.
* * *
Kendi eksiklerini göremeyenler, kusurlarını asla telafi edemezler.
 
Hakikat Damlaları-3

Her hangi bir beklentiye bağlanmış işler, çok kahramanca bile gerçekleştirilmiş olsalar hiçbir gelecek vâdetmezler.

***

Sadakatla emniyet birbirine o kadar yakındır ki, ikiz olarak doğmuşlardır dense sezadır. Mü’minin doğru söylememesi yadırganmış, şeytanın doğru söylemesi ise taaccüble karşılanmıştır.

***

Kaba söz ve davranışlar ruhunda kabalık olanların dışa akseden hırıltılarından başka bir şey değildir.

***

Derinleşme azminde olmayanlar hiç farkına varmadan zamanla sığlaşırlar.

***

Bütün mesâvi-i ahlakın kaynağı yerinde saymaktır.

***

Yeryüzünde Efendimiz’i (aleyhissalatü vesselam) tartacak baskülü Allah yaratmamıştır.

***
Kudsî demek dava adamı demektir. Dava adamı da iddia adamı değil, hareket ve aksiyon adamıdır.

***

Allah’ın bir kuluna lütfettiği en büyük nimet ihlastır.

***

İşlenen günahlar ne kadar büyük olursa olsun, Allah’ın rahmeti her zaman daha büyüktür.

***

Azığı irfan olanlar hiçbir zaman ihlas ve mücahede bezginliğine düşmezler.

***

Cenab-ı Hak’la sağlam bir irtibat tesis edemeyenler, insanlarla da iyi bir münasebet ortaya koyamazlar.
 
Hakikat Damlaları-4

Allah’a yakın olmayanların ufuklarında her zaman bu’d (uzaklık) rüzgarları eser.

***

Yaptıkları işlere “ben” mülahazasını katanlar onları kirletiyorlar demektir.

***

Beyan, kalbin sesi soluğu olabildiği ölçüde kıymet kazanır.

***

Kulluğunun idrakinde bulunan bir iman erine düşen vazife Sonsuz karşısında sıfır olmaktır. Kendini

sıfırlamayanlar Sonsuz’a kat’iyen ulaşamazlar.

***

İnsanı, Allah’ın rızasına i’lâ-yı kelimetullahtan daha hızlı ulaştıracak bir vesile bilmiyorum.

***

İbadetler, sadece bilmesi bir kıymet ifade eden Zât’ın bilmesine bağlanmalıdır.

***

Sebeplere riayetsizlik de Allah’a karşı bir nevî saygısızlıktır.

***

Hiç kimseye köle olmamanın tek yolu Allah’a halis-muhlis kul olmaktır.

***

Laubalîlik Allah’tan uzakta olmanın, ciddiyet ise Allah’a yakın bulunmanın en açık alametidir.

***

Allah’ım, bize, neyi, nerede ve nasıl konuşacağımızı öğret!

***

Allah’ım! Göz açıp kapayıncaya kadar dahi olsa, hoşnut olmayacağın şeylerle bizi baş başa bırakma!
 
Hakikat Damlaları-5

Mü’minin şiârı, oturup bahtına ağlamak değil, bahtını aydınlatmaya çalışmaktır.

***

Bir insan Allah içinse, Allah da onun içindir.

***

Allah’ım, ne olur ruhumun abidesini her zaman dimdik tut!

***

Mazinin ızdırabını ve hâlin sıkıntısını hafifletecek en büyük iksirlerden birisi de geleceğin güzelliklerinin ümidiyle yaşamaktır.

***

Allah’ım, Sen’den sadece Sen’i istiyorum.. Sen’den hoşnudum. Benim ihtiyacımı da Sen biliyorsun.

***

Gelin; hep beraber biraz ızdırap dilenelim.

***

N’olur Allah’ım, huzurunun mehabetini kalbime duyur!

***

Bugün dünyanın başka şeye değil kendisini dinine adamış birkaç deliye ihtiyacı var. Siz onlara “dinin delileri” de diyebilirsiniz.

***

Entellektüel, sadece aydın insan demek değildir; o, aynı zamanda bir aksiyon insanıdır.

***

Allah’ım, Seni bilebilmem için marifetimi ve aşkımı artır!

***

Kusura mazeret arama kusuru katlama demektir.
 
Hakikat Damlaları-6

Bir insan için en büyük bir talihsizlik, akıbeti adına hiçbir endişe taşımaması ve beklemediği bir anda görülmedik hesaplarla öbür tarafa göçüvermesidir.

***

Özümüze erme, kendi değerlerimizle bir kere daha dirilmemiz demektir.

***

Yalanın hiçbir türlüsüyle dine hizmet edilmez. İnsanlarda aşk u şevk uyandırmak için yalan söylenmek bile hizmet düşüncesine ihanet sayılmalıdır.

***

Allah’a talip olanlar, O’nun bilmesini ve takdirini yeterli bulmalı; başkaları tarafından bilinme ve takdir edilme beklentilerinden azade kalmalıdırlar.

***

Bir sarraf hassasiyeti içinde her şeyin O’nun muradına uygunluğu aranmalı!

***

İman yolunun yolcuları hakkında en çok endişe ettiğim hususlardan biri de, sebepler ile netice arasındaki dengeyi koruyamamaları ve Allah’a güvenme yerine esbaba itimat etmeleridir.

***

Herkese şirin görünmek, ulaşılamayan bir zirvedir ve bu zirveye çıkmak nebilere de müyesser olmamıştır.

***

İnsan, bir şey avlamak istiyorsa ağlarını ızdırap yamaçlarına germeli ve oralarda avlanmalıdır.

***

Kendimizi görme açımızı genişlettikçe Allah’ı görme ufkumuzu daraltmış oluruz.

***

İ’lâ-yı kelimetullah yolunda rıza-yı İlâhîye yürüyenler, gaye-i hayallerini mantığın eline, mantıklarını da kalbin emrine vermelidirler.

***

Zihni kirleten sebeplerden biri de hep başkalarının tavır ve davranışlarıyla meşgul olmaktır.
 
Hakikat Damlaları-7

Allah’ın rızasını elde etmekle hiçbir gaye tartılamayacağı gibi onu kazanma vesilesi olarak da i’lâ-yı kelimetullahla hiçbir amel tartılamaz.

***

Davranışların tabiata mal olması çok önemlidir. Sahabe çok tabiî bir topluluk idi.

***

Yazmasına, okumasına, konuşmasına… aşık olanlar ruhen hasta insanlardır ve onların, muhataplarına müessir olmaları da kat’iyen söz konusu değildir.

***

Yanlışları asgariye çekmenin en önemli yolu meseleleri, ehil olanlarla meşveret etmektir.

***

İşe derinlik katan ve onu kabul ufkuna götüren iksir niyettir.

***

İnsan kalbi gözlerle ve kulaklarla sürekli beslenmiyorsa iman havzına bir şey akmıyor demektir.

***

Kur’an’ı Efendimiz’de, Efendimiz’i de Kur’an-ı Kerim’de aramak lazım.

***

Şeâire riâyet etmenin, Allah’la irtibata delalet eden emarelerin en önemlilerinden biri olduğunda asla şüphe edilmemelidir.

***

Kur’an’sız ümmet de, ümmetsiz Kur’an da gariptir.

***

İrşad eksenini bulmak ancak gerçek mürşidlere nasip olur.

***
 
Hakikat Damlaları-8

Gecelerin sürpriz meyvelerini tatmayanlar başkalarını uzun süreli besleyemezler.

***

Cennet, Allah’ın insanlara sevgisinin tezahürüdür.

***

Cenab-ı Hakk’a ulaşmanın “burak”ı ihlastır.

***

Gülde bile diken vardır. İnsanın, gülün kokusunu duymayıp dikenine takılması biraz da kendi ruhundaki dikenlerden kaynaklanır.

***

Izdırap bir taraftan çok önemli bir dua, diğer yandan da insanı harekete geçiren çok güçlü bir dinamodur.

***

Marifete giden yol nazarî planda ilimden amelî planda da ibadetten geçer.

***

Kur’an’ı sadece Arapça’yı iyi bilenler değil aynı zamanda Allah’la münasebeti kavî olanlar anlar.

***

Niyeti büyük olanların davranışlarındaki darlığı anlamak mümkün değildir.

***

Öyle payeler vardır ki oraya sadece güzel ahlakla ulaşılabilir.

***

Satırlarda kalıp sadırlara nüfuz edemeyen bilgi kırıntılarının hiçbir faydası yoktur.

***

Hakiki mü’min aynı zamanda bir afv ü safh insanıdır.
 
Hakikat Damlaları-9

Hüznün son haddine vardığı nokta, sürura kapının aralandığı aynı noktadır. Onun içindir ki, Mirac senesi, “Senetü’l-hüzün” iken “Senetü’s-sürûr” olmuştur.

***

Başkalarının hata ve günahlarını serrişte etmenin bir sorumluluk olduğuna dair hiçbir dinî mesned göstermek mümkün değildir.

***

Başkalarının günahlarına takılıp kalma bir kalb marazıdır.

***
İnsan, benliğine takıldığı ölçüde şeytana yakın, Allah’tan da uzaktır. “Ben” diyene kapılar açılmaz.

***

Başarıları kendinden bilme bir mağlubiyettir. Gerçek başarı her muvaffakiyeti Allah’tan bilmekle kazanılır.

***

Çilesizlik ve ızdırapsızlık, insana musallat olmuş çok büyük bir beladır.

***

Yollar varıp dayandıkları hedeflerin kıymeti ölçüsünde kıymet kazanırlar.

***

Kalb-i selim, içinde gıll u gış olmayan kalb demektir.

***

Islaha kilitlenmiş bir toplumu Cenab-ı Allah helâk etmez.

***

Maddî-manevî bir çok muvaffakiyet, maddî-manevî bir çok zorlukları aşmaya bağlıdır.

***

Allah’la irtibatı olmayan her sohbet ebterdir.

***
 
Hakikat Damlaları-10

Herkesin değeri niyetinin enginliği kadardır.

***

Ciddiyet, marifetle mebsuten mütenasiptir (doğru orantılıdır).

***

İnsan, kendini okuyabildiği ölçüde içe doğru derinleşebilir.

***

Yapılan her iş, Allah’ın, Rasûlü’nün ve inananların teftişine arz edilebilecek şekilde yapılmalıdır.

***

Yazdıklarını, okuduklarını ve konuştuklarını nefse mal edenler, yaptıklarının hiçbir tesiri olmayacağını baştan kabullenmelidirler.

***

Allah’ı unutturan nimet, nimet görünümlü nikmettir.

***

Maruf adına da münker adına da küçük diye bir şey yoktur.

***

Her şey Allah katında ne ifade ediyorsa o kadar kıymete sahip demektir. Önemli olan Allah’ın değer vermesidir.

***

Korku ölçüsünde reca, reca ölçüsünde de korku olmalıdır.

***

Ne olur Allah’ım! Nezd-i uluhiyetinde makbul insan nasıl oluyorsa bana da o şekilde olmayı lutfet!

***

İnsan kayıp gitmekten korkarak bir ipin üzerinde yürüyor gibi hareket etmeli, düşmemek için de Allah’a çok sığınmalıdır.
 
Geri
Top