haddini bilmek

DELİBALTA Muharrem

Öyle bir geçer zaman ki!
V.I.P
Daha öncede buna benzer bir yazı yazmıştım. Lakin görüyor ve duyuyorum ki zaman zaman tekerrür etmek lazım geliyor. Her ne olursa olsun, hangi sosyal durumda olursa olsun, nerede yaşıyorsa yaşasın, eğitimi ne olursa olsun. Her şeyden önce elbette insanız. Hatalar yapabiliriz. Ama yaptığımız hatalardan dersler almak, yaptığımız hatayı anlayıp, kime karşı yaptıysak özür dilemek gerekir. Samimi olmak, karşındakini çok iyi tanımak bile, bir başkasına had sizce davranma hakkını vermez kimseye. Herkes haddini bilmeli. Had bilmek, terbiyeden dir. Bunda bir aşağılık kompleksine kapılmamak gerek. Bazıları bunu bir tehdit, bir aşağılama, olarak görüyor. Öyle değil tabi. Ama birbirimize karşı daha hoş görülü daha dikkatli davranmalı ve doğru ölçülerde hitap etmeliyiz. Şakanın da bir yeri ve adabı vardır. Bir şeyleri yazarken çizerken, kimin ne şekilde etkileneceğini iyi düşünmek lazım. Fütursuzca hareket etmemek gerek. Birilerinin senin haddini bildirmesini beklemeden, kendin bileceksin haddini. Öyle ki, her şey yolunda gitsin. Herkes ama herkes dikkat ettiği sürece sıkıntı yok. Ama dikkat edilmediğinde, bazen ciddi sonuçlar bile doğurabilecek düzeye ulaşıyor. Ve işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Ölçüyü kaçırmamak, bütün mesele bu. Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur. Harfler öyle bir mermidir ki... O mermileri şarjöre sürmek maharet ister... Öyle rastgele kelime silahıyla, cümle hedefine atış yapılmaz yapılamaz... Hem kendine hem hedefe zarar verirsin, ama maddi ama manevi... Ve inan/inanın bazen bu zarar bir ömür karşılanamaz... Biraz daha dikkat!
 
Top