• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu yarışma düzenlendi. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada katilmanizi bekliyoruz...

Güzel sözler!

Çirkin Kral

Forum Tutkunu
ÖnCe düŞtüĞüMde KaLKmaYı öĞReNdiM.SonRa aLeVe doKuNduĞuMda aCıYı...SeVmeYi öĞReNdiM SeviLMeYi..SonRa TeRKediLip bekLemeyi..SayeNde uNuTuLMayı da öĞReNdiM..heR ŞeYi öĞReNdiM de yaLnız uNutMaYı öĞReNeMeDim...

Bir gün seni unutmak zorunda kalirsam askimin küçüklügüne degil, çaresizligimin büyüklügüne inan.

Bir eski dost gibi hatirla beni.Bir selam ver yeter.Unutmus olsanda eski günleri.Adimi arasira an yeter.

Gül filizlendigi günden itibaren günese asiktir. Her ne kadar günes her gece ayin görkemine kapilip gülü biraksa da, gül yildizlara kanip günesi unutmaz.

Kötü diye bir sey olmasaydi, cehennem bos kalirdi. sen beni kirmasaydin, bu can ugruna fedaydi...


Ben sensiz geçen günlerime yanarken, belki sen bensizlige sevineceksin.. Ama sunu unutmaki birtanem; birgün sen de SEVECEKSIN !!!


Hani insan aglamak ister, Gözlerinden yas gelmez ! Hani gülmek ister,yürekten gülmez! Hani birini bekler o hiç gelmez! Iste o zaman ölmek isterde ECEL gelmez!


Bir eski dost gibi hatirla beni.Bir selam ver yeter.Unutmus olsanda eski günleri.Adimi arasira an yeter.

Vicdanla birlikte şeref ararım ben sevdiklerimde,her zaman doğru deildir elbet seçimlerim zaman gelir şerefsizleride severim...


Gidene kal demek Zavallılara,
Kalana git demek Terbiyesizlere,
Dönmeyene dön demek Acizlere,
Hak edene git demek Asillere yakışır...


BİR DOST ARARSAN BİR ÖMÜR BİTER,TESELLİ ARARSAN GÖZYAŞI YETER,SİGARA HERŞEYDEN BETER,SEVME BİLKİ İHANET EDER!

вιя güη ¢єнєηηємdє кαяѕıℓαşαвιℓιяιz. ѕєη кαℓρ нıяѕızı σℓdυğυη ιçιη , вєηѕє тαηяıуı вıяαкıρ ѕαηα тαρтığıм ιçιη ..!

BeNi GöRüP KeNDiNi SıNaMa,SaDeCe GöReBiLDiĞiN KaDaRıM..HaYaT BiR KuMaR iSe,ZaRLaRı BeN aTaRıM…

BiR GüN oLuR iSTeRSiN BeNi ÖzLeRSiN.ÇüNKü SeNi BeNDeN BaŞKa GeRÇeKTeN SeVeN oLMaDıĞı akLıNa GeLiR BeBeiMm.Ama oLSuN VaRSıN öLeNe KaDaR BeN Bu TeLeFoNuN uCuNDaıMmm…
 
[*] Önce düştüğümde kalkmayı, sonra aleve dokunduğumda acıyı, sevmeyi öğrendim, sevilmeyi, herseyi öğrendimde"yalnız seni unutmayı ögrenemedim"


[*] Rüzgarın kemanını çaldıgı ve damlaların pencerene vurdugu bir gecede yatagına uzanıp hayalini kurdugun ve keşke dedigin tüm güzellikler senin olsun...


[*] Seni ne kadar sevdiğimi ögrenmek istersen, yere düşen her yağmur damlasını tutmaya çalış; tutabildiklerin senin sevgin.. tutamadıklarınsa; benim sana olan sevgimdir.


[*] Ne insanlar tanıdım yıldızlar gibiydiler, hepsi göklerdeydi parlıyordu. Ama ben seni, güneşi seçtim. Ve bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim...


[*] Hayata niye geldim diye düşünmeye başlamıştım. 21' imden sonra seninle tanısınca anladım dünyaya geliş sebebimi...


[*] Güneşin buz tuttugu yerde bir alev görürsen, o bil ki yalnız ve yalnız senin için yanan kalbimdir...


[*] Dünyada iki gül olsun biri kırmızı biri beyaz, sen beni unutursan kırmızı gül solsun, ben seni unutursam beyaz gül kefenim olsun...


[*] Gözlerine gözleriyle göz koyanın, gözlerini gözlerimle oyarım. Gözlerini gözlerden sakın, gözlerin gözlerime lazım.


[*] Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüregine, gözlerin zamanla takılırsa uzaklara, hele kulakların zamansız deli gibi çınlarsa, bil ki bir yerlerde özlenmişsindir.


[*] Yanagına düşen bir kar tanesi eriyip dudaklarına ulastıgı zaman, ve bir damla serinligi biriyle paylasmak istediginde, yüzünü rüzgara dön yeter, o benim iste!


[*] Ismini kagıda yazamıyorum. Gün gelir yerlere atılır diye, elerim tutmuyor çizemiyorum resmini görenler tutulur diye...


[*] Bu gece kayarken yıldızlar gökyüzünden ve gözümden yaşlar süzülürken, dilek tutmadım ilk defa sadece teşekkür ettim tanrıya, bu gece yanımda oldugun için...


[*] Basın göğsüme yaslandıgında, tek düşmanım var. Geçip giden zaman...


[*] Benim sana olan aşkım sagır bir ressamın , kristal bir yüzeye düsen gülün sesini çizdigi zaman biter.
 
1. Dinleyiniz. Doğru ve güzel konuşmanın ilk şartı dinlemesini bilmektir. Siz dinlemesini bilirseniz, bu alışkanlığın sirayeti yoluyla herkes dinlemesini bilir ve siz de dinlenen bir konuşma yapabilirsiniz. Dinlenmeyen, gürültülü, ilgisiz bir yerde güzel konuşma da yapılamaz, orada konuşmanın da tadı olmaz.

2. Doğru ve güzel konuşmanın ikinci şartı, onun sağlam ve sistemli bir fikre dayanmasıdır. Konuşarak düşünme yerine, düşünerek konuşma esas olmalıdır. Boş konuşulmamalıdır.

3. Konuşmanın hazırlıklı bir sunuş konuşması olması durumunda hazırlığın usulüne göre yapılması ve konuşmanın planlanması şarttır.

4. Konuşma ne bıktıracak kadar ağır, ne de makineli tüfek gibi süratli olmalıdır.

5. Konuşma ile nefes alıp verme ahenkli olmalı, nefessiz ve nefes nefese konuşulmamalı, nefeslenme sesi hissedilmemelidir.

6. İnsanın kişiliğini yansıtan sesin konuşmada önemli bir unsur olduğu unutulmamalıdır. Zira ses dalgınlık, korkaklık, aptallık, mahcupluk, kibirlilik, tatsızlık, bünyece zayıflık vb. birçok özellikleri ortaya koyar. Kaba, pürüzlü, sert, haşin, hım hım, genizden gelen, ince sesler dinleyenler üzerinde iyi bir etki bırakmaz.

7. Konuşmada ses tonu sözün, fikrin ve duygunun mahiyetine uygun bir tarzda ayarlanmalıdır. Sesin duyguları yansıtmaya, heyecanları duyurmaya, her anlamı ifadeye elverişli olması ve yerine göre tonunu değiştirmesi de konuşanın başarısı için önemli bir etkendir.

8. Konuşmada mümkün olduğu kadar zengin bir kelime kadrosu kullanılmalı, sınırlı bir dilden, tekrarlanan belli kelimelerden kaçınmalıdır.

9. Konuşmada kelimeleri doğru söylemeye özen gösterilmelidir. Telaffuzun şive ve ağız özellikleri taşımamasına çalışılmalı, edebi dil, kültür dili ile konuşmaya gayret edilmelidir.

10. Konuşma veciz denecek şekilde ölçülü olmalı, mana ve fikir ile söz arasında seçkin bir uyum olmalı, söz fikri tam ihata ve ifade etmeli, fikir sözü tam doldurmalı, ondan taşmamalıdır. Söz konuya ve mekâna, duruma uygun düşmelidir.

11. Konuşmada söz açık ve seçik olmalı, anlaşılır ve tatminkâr bir vasıf taşımalıdır.

12. Konuşmada cümleler düzgün olmalı, cümle yanlışı yapılmamalı, uzun cümlelere tam hakimiyet yoksa mümkün olduğu kadar kısa cümle tercih edilmelidir.

13. Konuşmada doğrunun yanında güzel de ihmal edilmemelidir. Bunun için sanatkârane bir dil ve ifade kullanılmalı; benzetmeler, mecazlar, başka anlama gelecek kelimeler, imalar, tezatlar, tekrarlar, parlak anlamlar, abartmalar, kişileştirmeler, çift anlamlı ve benzer kelimeler, paralellikler, ünlemler, hitaplar, örnekler, fıkralar gibi çeşitli söz ve anlam ustalıklarına yerli yerinde müracaat olunmalıdır.

14. Konuşmada inandırıcı olmaya dikkat edilmeli, bunun için konuştuğuna önce kendisinin inandığını ispat eden bir üslup ve tavır ortaya konmalıdır.

15. Konuşmada mimik ve jestlerden; sözün ve fikrin âhengine uygun bir şekilde ve ölçülü olarak, şuurla istifade etmelidir. Ses kadar, vücudun da canlı olması, bezgin, isteksiz tavırlar takınmak, hatta yerine göre anlamı bakışlarımızla da ifade etmek dinleyenlerin ilgisini çeker.

16. Konuşmada tek bir noktaya değil, dinleyenlerin hepsine ve her tarafa bakacak şekilde ölçülü ve kavrayıcı bir hitap tarzı seçilmelidir.

17. Konuşma ne doyurmayan bir kısalıkta ne de sabır taşıracak bir uzunlukta olmalıdır.

18. Konuşmada dinleyenlerin nabzı tutulmalı, konuşmanın dozu dinleyenlerin tepkilerine göre ayarlanmalıdır.

Dinleyiciler, âdeta bitir de gidelim diyen yalvaran gözlerle size bakmaya başlamışlarsa sözü fazla uzatmadan konuşmayı toparlamakta fayda vardır. Dinleyenlerin bakışlarından yapılan bu konuşmadan haz aldıkları seziliyorsa konuşma aynı canlılıkta örneklerle biraz daha genişletilebilir.

Güzel konuşma kurallarını kısaca özetlemek istersek:
1. Dinleyiniz.
2. Az konuşunuz. Şu nükte düşündürücüdür:

Bir bilgeye sormuşlar:
- Bir insanın zekâsını nereden anlarsınız?
- Konuşmasından.
- Ya hiç konuşmazsa?
- O kadar akıllı insan yoktur ki.

3. Çok az şaka yapınız.
4. Zarif iltifatlarda bulununuz.
5. Dedikodu yapmayınız.
6. Övünmeyiniz.
7. Muhatabınıza önem veriniz.
8. Kaba ve argo sözlere yer vermeyiniz.
9. Söyleyişe dikkat ediniz.
10. Konuşmanızı yerine, kişisine ve zamanına göre yapınız.
11. İçtenlikten uzaklaşmayınız.
12. Kendinize güveniniz. Rahat olunuz.
13. Sözü gereksiz yere uzatmayınız.
14. Ses, konu ve anlam uyumuna dikkat ediniz.
 
Ahlâk hakkında İslâm âlimleri buyuruyor ki:

"Kötü ahlâklı, parçalanmış testiye benzer. Ne yamanır, ne de eskisi gibi çamur olur."

"Her binanın bir temeli vardır. İslâmın temeli de güzel ahlâktır."

"Kötü ahlâk, öyle bir fenalıktır ki, onunla yapılan birçok iyilikler fayda vermez. Güzel ahlâk, öyle bir iyiliktir ki, onunla yapılan günahlar affa uğrar."

"Yükselen bütün insanlar ancak güzel ahlâkları sayesinde yükselmişlerdir."

"Güzel ahlâk güleryüzlülük, cömertlik ve kimseyi üzmemek demektir."

"Güzel ahlâk, kimseyle çekişmemek ve kimseyi çekiştirmemektir."

"Güzel ahlâk, eziyet vermemek ve meşakkatlere katlanmaktır."

"Güzel ahlâk, genişlikte ve darlıkta insanları razı etmeğe çalışmak demektir."

"Güzel ahlâk, Allahtan razı olmak demektir. Yani hayrı ve şerri Allahtan bilmek, nimetlere şükür, belâlara sabretmektir."

"Güzel ahlâkın en azı, meşakkatlara göğüs germek, yaptığı iyiliklerden karşılık beklememek, bütün insanlara karşı şefkatli olmaktır."

"Güzel ahlâk, haramlardan kaçıp helalı aramak, diğer insanlarla olduğu gibi aile efradıyla da iyi geçinip onların maişetlerini temin etmektir."

"Güzel ahlâk, Yaratanı düşünerek, yaratılanları hoş görmek, onların eziyetlerine sabretmektir."

Bir müslümana çatık kaşla bakmak haramdır. Güleryüzlü olmayan kimse mümin sıfatlı değildir. Herkese karşı güleryüzlü olmalıdır.

Hadis-i şerifte, Allaha ve ahıret gününe iman edennin, misafirine ve komşusuna ikram etmesi, ya hayır söylemesi veya susması emredilmiştir. (Buharî)

Başkasının kötü ahlâkından şikayet eden kimsenin kendisi kötü ahlâklıdır. Başkalarının kötülüklerinden bahsediyorsak, bu kendimizin kötü olduğunun alametidir. Güzel ahlâk, eziyetleri sineye çekmektir.
 
Birgün biri çıkıpta güneşe adını buzla yazarsa ,
Bilki o seni benden daha çok seviyor...

Eğer birgün bulusacağımız yere gelemezsem.
Dünyanın bütün renklerinden oluşan bir demet çiçek yaptır.
Çünkü beni senden ayıracak olan tek kuvvet,
Ölüm beni yakalamış demektir.

Kendimi kör düşündüm, kötü oldum,
Sağır olsaydım ne yapardım bilmem,
Birde dilsiz hissettim , kalbim sızladı,
Sensiz olsam ne yapardım dedim ve düşünürken öldüm!!

Sen benim hayatimda oldugun sürece, ne sen kimseye rakip ne de kimse sana rakiptir…
Çünkü sen benim için daima teksin!

Seni yildizlara benzetiyorum onlar kadar uzak onlar kadar erisilmezsin
Ama bir farkin var; onlar bin tane sen bir tanesin.

Önceleri hasreti hiç tatmadim, yarimden hiç ayri kalmadim, biter diye takvimlere baktim. Zor geldi ayrilik alisamadim.

Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye

Beni çagirdigini bir defa duyabilsem
Avuçlarimda ates, yorgun gözlerimde nem
Aşarak denizleri bir gün kapina gelsem
Basimi duvarlara vurup ölsem diyorum

Her sey sagir içimde, ne siir ne musiki
Dünyadan bezginligim dünyalar kadar eski
Öylesine çözülmüs, öyle dagilmisim ki
Bu ne bitmez ayrilik bu ne özlem diyorum

Istemem sevgili yüzüme gülme
Eger ki sonunda aglatacaksan
Istemem sevgilim ümitler verme
Sonunda dünyamı karartacaksan

Yatagini gül yapraklariyla, rüyalarini papatyalarla süsledim, üzerini sevgimle örttüm tüm kabuslarini da ben aldim ki sen rahat uyu birtanem!

Askim yatagin, sevgim yorganin, yüregim yastigin olsun iyi uyu birtanem.

Ne zaman tutsam ellerini gözlerimin önünden mevsimler geçer, ne zaman gözlerin gözlerime degse samanyolundan bir yildiz düser.

Seni unutmak zor, anlatmaksa imkansız,
Sen unutuldukca hatırlanan,
Anlattıkca bitmeyensin meleğim..

Ben sana mecburum bilemezsin, adını mıh gibi tutuyorum aklımda
İçimi seninle ısıtıyorum bir yaşamak düşünsem "sus" deyip adınla başlıyorum.

Ağlasam çizgi çizgi,
Gözyaşlarım sana değilmiş gibi, beklesem,
Zamansız, dünsüz, yarınsız gelmeyişini, Silinmiyor hüzünlerim,
Seni seviyorum...

İki yıldız gibi parlayan gözlerine bakıp da, senin ruhunu tüm içtenliğiyle görebilenler anlar ki sen bir ömre bedelsin !!

Hafif hafif çiseleyen yağmurda kalırsan;
Saçlarını okşayan her tanede
BENİ HATIRLA !

Senin için ağlarken gözümden düşen yaşlar denize dökülseydi eğer,
Karaya vuran dalgalar "seni seviyorum" yazardı.

Hep bir yıldız olmanı bekledim.
Gün gelir kayıp bana ulaşırsın diye,
Sonra vazgeçtim,
Yıldız olursan ben ulaşamam diye...

Bu gece pencereni açık bırak,
Bir kuş uçurdum, biraz yorgun biraz ıslak,
Başucuna bir tutam sevgi bırakacak.

Haritaya bakıyorum izin yok,
Kitaplara bakıyorum yüzün yok,
Sözlüklere bakıyorum ismin yok,
Birde dönüp kendime bakıyorum,
Senin benden başka adresin yok.

Bugünü yaşıyorsam eğer,
Gelecek günlerin seni getireceğine inandığım içindir.

Bulutlara yükledim özlemimi, rüzgarlarla yolladım sevgimi,
Yağmurları yağdırdım gözyaşlarımla,
Küçücük melekler gönderdim,
Seni öpmeye gelmediler mi?

Birgün hayatın bütün güzelliklerinden vazgeçip,
Ölüme sessiz sedasız gitmek istersen,
Yanıma gel ki sana sensiz yaşamanın,
Sensiz olmanın ölüm olduğunu göstereyim.

Karanlık gecede önemli değildir yıldızları görmek,
Gündüzleri yıldızları görebilmek marifet,
Aşık olmak önemli değil, bir ömür boyu sevebilmek marifet

Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamını taşısaydı,
Ve sen bana seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın,
İnanki bir tanem hergün yağmur yağardı...

Elimde denizde buldugum bir midye var,
Denizden o kadar uzak ki tıpkı seninle benim gibi.
Ama arada tek fark var o denize sen bana aitsin.
 
Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur

Herkes sağlıklı, dengeli bir doğal çevrede yaşamak hakkına sahip-tir

Çevre kirliliği, her anımızı etkileyen sağlıklı bir yaşam konusudur

Sağlıklı yaşam, sağlıklı çevre ile olur

Yarının doğası bugünden yaratılır
 
Eğer beni daha fazla üzmek istemiyorsan rüyalarıma bile girme sakın n’olursun unutmak doğanın en güzel armağanı insana Biliyorsun seninde son armağanın unutulmak!

Bilmezler yalnız yaşamayanlar nasıl korku verir sessizlik insana; insan nasıl konuşur kendisiyle; nasıl koşar aynalara Bir cana hasret, bilmezler

Benim bütün dualarım seninle Sen bir ömür boyu mesut olasın diyeYalvarırım gündüz gece, hayalin gözlerimde, benim olasın diye

Uzaklık küçük sevgileri öldürür, büyükleri ise yüceltir Tıpkı rüzgârın mumu söndürüp ateşi alevlendirdiği gibi
ѕєи аиса оиа вυиа Іаf γєті$тіЯ ‚ імај вОzυк віЯаѕ dєĝі$тіЯ ‚ нєЯ каdıиı аииєи мі ѕаиdıи Окυγυр каfаиı ваγа ві gєІі$тіЯ

Öyle bir aşk isterim ki hiç yaşanmamış olsun, Öyle bir söz söyleyeyim ki hiç söylenmemiş olsun, Öyle bir dert çekeyim ki çekilmemiş olsun

Bir silahım olsaydı bir silahım; yoksulluğu şakağından,kaybetmeyi kalbinden,yalnızlığı sensizliği alnından ,alnının tam ortasından vururdumBir kerecik söyle demiştin söyleyememiştim hani, işte şimdi söylüyorum SENİ SEVİYORUM!

Çöldeki Tek Göl Olsan Bile Seni Yaşatmak İçin Hergün Ağlarım !

Aşktı o! Değiştiren tüm gecelerimi Aşktı o! Beni durup durup yenileyen Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi Oydu, doludizgin gidişime dur diyen

Aşk bir bedende iki ruh,dostluk iki bendende bir ruhtur,bana unutmayı ve unutulmanın acısını öğrettiler ama seni bana unutturmayı asla öğretemediler

Gözlerinde baharları beklerken içindeki kış beni vurur; sen bilmezsin yüreğimden sevdana ne sular akmak ister durur!

Bin yıl ömrüm olsaydı bin yıl seni severdim, bin yıl seni sevseydim bin yıl daha isterdim

Güneşin buz tuttuğu yerde bir alev görürsen bil ki o, yalnız ve yalnız senin için yanan kalbimdir...

Başkasına kendinden fazla değer verme, ya onu kaybedersin ya da kendini mahvedersin...
 
Geri
Top