Google’a Hiç Güvenmemeniz Gerektiğini Gösteren Araştırma Sonuçları

Enda

Neylersin!!!
V.I.P
Eski zamanlarda gazetecilik, halk arasındaki yanlış anlaşılmaları ortadan kaldıran bir meslekti. Şimdi de internet siteleri var. Ne yazık bazı siteler, sadece asılsız söylentileri yayıyorlar. Bu yüzden yalan haberler, giderek büyük bir sorun haline geliyor. Son araştırmalara göre Google, bu haberlerin daha çok kişiye ulaşmasını sağlıyor. Üstelik işin içinde para da var.


Birisi ortaya söylenti atar ya da halk arasındaki deyimiyle “destekli sallarsa” insanlar buna inanabilir. İnanan insanlar, işin doğrusunu merak eder ve araştırırsa olayın yalan olduğu anlayabilir. Eskiden çok uğraş gerektirse de şimdilerde her şeyin doğrusunu Google’dan öğreniyoruz. Yani en azından çoğumuz Google arama sonuçlarının bize doğruyu gösterdiğini düşünüyoruz.
Göstermiyor. Yeni bir araştırmaya göre Google, sahte haber sitelerine, hatta nerede kurulduğu bile belli olmayan, tek amacı yalan haber yaymak olan sitelere reklam verme fırsatı sunuyor. Bu siteler yalan haberlerin bulunduğu içeriklerini para karşılığında Google’da daha çok insanın karşısına çıkartıyor.
88d71e367514ef73563030c730feaa9af4dcb384.jpg

Kâr amacı gütmeyen bir araştırma kuruluşu olan Global Disinformation Index, geçtiğimiz pazar günün önemli bir araştırma yayınladı. Yaklaşık 1.700 siteyi analiz eden kuruluş, bu sitelerin %70’inin Google’ın “programatik reklam” teknolojisinden faydalandığını ortaya koydu.
Google’ı bile kandıran yalan haber siteleri:
9405e9097efaa1ae06a5aebf7ec94ca103067aef.jpg

Yalan haberlerin yayıldığı sitelerin bazı ortak yönleri var. Örneğin kocaman puntolarla yazılan manşetler, içeriğe tıkladığınızda olayı bir türlü anlatmayan yazılar, gazetecilikten uzak metinler, tık tuzağı başlıklar, araştırmadan yazılmış metinler…
Bu sitelerin bazıları, Facebook ve Twitter gibi servislerde insanların algılarını değiştirmek için büyük rol oynuyorlar. Botların paylaştığı yalan haberlerle 20 ülkede seçim sonuçlarını değiştiren Cambridge Analytica gibi şirketlerin olduğu çağdayız. İşin Google tarafı ise yapılan bu araştırma ile aydınlanıyor.
Söz konusu siteler, çöpten bile daha çöp içeriklerde ünlü markaların isimlerini geçiriyorlar. Metinlerde “Audi” ya da ABD’de bir operatör firması olan “Sprint” gibi… Daha önce Google’da bu kelimelerle ilişkili arama yapanların karşısına, söz konusu içeriklerin çıkması sağlanıyor. Buna da programatik reklamcılık adı veriliyor.
df3b2aee58d87b4327483469a6e8540fe78a26e0.jpg

Bir sitenin programatik reklamlardan faydalanması ise çok kolay. Google’ın reklamcılık ağına dahil olup ödemeyi yapmanız yeterli. Ondan sonra çok kullanılan anahtar kelimelerin bulunduğu yalan haberler hazırlayın e o kelimelerle ilgilenen kullanıcıların karşısına çıkın… Google da para kazanmaya devam etsin.
Araştırmaya dahil edilen sitelerin hepsi Birleşik Krallık’a yönelik yayın yapsa da %70’i programatik reklamlardan faydalanan yalan haber sitesi. Bu durum, medya otoritesinin ve doğru gazeteciliğin daha zayıf olduğu ülkelerde çok daha yüksek oranlara ulaşabiliyor.
Global Disinformation Index Direktörü Craig Fagan, "Markalar için de riskli içerikler var. Dezenformasyon, tıpkı pornografi gibi riskli bir içerik.” açıklamasında bulunuyor.
Dijital reklam sektörünün değeri 330 milyar dolara ulaştı. Para sıcak, bilgi kirli, konuşan yok:
59d388454d4b5aa1ec7b7ccac904cda6584a1d5e.jpg

Craig Fagan, Google’ın dünyanın en büyük reklam şirketlerinden birisi olduğunun altını çiziyor. Facebook ve Twitter da dahil olmak üzere bu firmalar için para, bilginin doğruluğundan daha önemli oluyor. Artık çoğu reklam satın alma işlemi yazılımlarla gerçekleştiği için yapay zekâ filtrelerini kandırmak da kolay.
Global Disinformation Index, sürekli reklam harcaması yapan 20.000 yalan haber sitesinin toplamda 235 milyar dolarlık hacimle reklam sektörünü canlandırdığını söylüyor. Siyaset ve siyasi adaylar, toplumsal olaylar, büyük markalar hakkında yalan bilginin sınırı yok.
Google ya da her neresi olursa olsun duyduğunuza güvenmemekte fayda var. Dahası artık duyduğunuzu merak edip araştırsanız bile güvenmemek gerekiyor. Yalan haber araştırmaları bir kez daha gösteriyor ki internet, sorgulamadan güven duyan insanların çoğunlukta olduğu toplumlar için çok tehlikeli. Craig Fagan, “Tıpkı rüşvetlerde olduğu gibi bu işler de kapalı kapılar ardında gerçekleşir” diyor.

Alıntı
 
Top