Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Tarih
Genel Türk Tarihi
Türk Destanları ve Efsaneleri
Genç Osman Destanı
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="ZeyNoO" data-source="post: 534056" data-attributes="member: 10904"><p><span style="color: #000000"><span style="color: #FF0000"><strong>Genç Osman Destanı</strong></span></span></p><p><span style="color: #000000"></span></p><p><span style="color: #000000">Genç Osman Destanı Sultan Dördüncü Muradın Bağdat Seferine katılan Genç Osman adlı delikanlı ile ilgili menkıbe. Olay 17. yüzyılın yeniçeri aşıklarından Kayıkçı Kul Mustafanın destanıyla da bestelenerek günümüze kadar gelmiştir. Günümüze farklı manzum metinler halinde gelen menkıbenin konusu şu şekildedir:</span></p><p><span style="color: #000000"></span></p><p><span style="color: #000000">İran şahı, Dicle Nehrini geçip Bağdatı fetheylemiş, Ehl-i sünnet Müslümanlarına şiddetli eziyetler ve mübarek makamlara karşı hürmetsizlik etmektedir. Haber Sultan Murad Hana ulaştığında Padişahın canı sıkılmış, harp divanını toplamış ve Bağdata sefer için ordunun hazır olmasını dilemiş. Sultan yeniçeri ve sipahilerden başka gönüllülerin de sefere gelmesini istemiş ve bu hususta şöyle buyurmuş:</span></p><p><span style="color: #000000"></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Ayrıca ulaklar salın her yere</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Gönüllüler dahi gelsin sefere</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Gönüllü olanlar bıyık burmalı</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Öyle ki, üstünde tarak durmalı</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Bıyıksız gençlerle Bağdad iline</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Varamam... Buyruğum böyle biline</em></strong></p><p></span></p><p><span style="color: #000000">Padişahın bu fermanına rağmen gönlü cihad ateşiyle yanan, 18 yaşında, üç aylık evli Genç Osman kendini nefer olarak yazdırmayı başarır. Fakat bu haber padişahın kulağına gider. Murad Han; O söz dinlemezden hesap sorayım! diyerek otağı hümayuna çağırtır. Osmanı gören bütün vezirler ve beyler padişahın onu cezalandıracağını düşünerek: Eyvah bu tüysüz yiğide yazık olacak! dediler:</span></p><p><span style="color: #000000"></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Osman otağ içre el-pençe divan</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Gök gibi gürledi Sultan Murad Han</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Bre bilmez misin eyledik ferman</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Şol Bağdad üstüne gider olanda</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Gönüllü olanlar bıyık burmalı</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Öyle ki üstünde tarak durmalı</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Bir pençe vuruşta kalkan kırmalı</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Düşman üzere hamle eder olanda</em></strong></p><p></span></p><p><span style="color: #000000">Osman kaşla göz arasında cebinden çıkardığı demir tarağı üst dudağına vurdu. Demir tarak körpe dudağa saplanıp titredi ve durdu. Tarağın dişlerinin dibinden kan damlaları dökülürken, elleri göbeğinin üzerinde göğsü kabarık, başı dik olduğu halde şöyle dedi:</span></p><p><span style="color: #000000"></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Gündüz gece gönlü ayık sultanım</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Bin Bağdad şehrine layık sultanım</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>İşte tarak işte bıyık sultanım</em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em></em></strong></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><strong><em>Ölürüm ben, size keder olanda.</em></strong></p><p></span></p><p><span style="color: #000000">Murad Han fevkalade memnun. Osmanı dualarla taltif ettikten sonra Bağdada ilerleyen öncülere serdar eyledi.</span></p><p><span style="color: #000000"></span></p><p><span style="color: #000000">Genç Osman bundan sonra kırk gün Bağdat muhasarasında cansiperane çarpıştı. Kırkıncı gün Osmanlı sancağını surlara dikti. Bu sırada kolları ve bir rivayete göre de başı kesilmesine rağmen savaşmaya devam etti. Neticede Bağdatın kesin olarak elde edilmesinden sonra vasiyetini yaparak toprağa uzandı:</span></p><p><span style="color: #000000"></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong>Sözümü iletin ol Murad Hana</strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong></strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong>Din ve devlet için boyandım kana</strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong></strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong>Akşam, sabah her an yolumu gözler</strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong></strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong>Bir taze gelinle bir garip ana</strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong></strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong>Anam gözlemesin artık yolumu</strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong></strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong>İncitmesin benim körpe dulumu</strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong></strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong>Ak sütünü helal etsin oğluna</strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong></strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong>Böylesine arz eyleyin halımı</strong></em></p></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="color: #000000"><em><strong></strong></em></p><p></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ZeyNoO, post: 534056, member: 10904"] [COLOR="#000000"][COLOR="#FF0000"][B]Genç Osman Destanı[/B][/COLOR] Genç Osman Destanı Sultan Dördüncü Muradın Bağdat Seferine katılan Genç Osman adlı delikanlı ile ilgili menkıbe. Olay 17. yüzyılın yeniçeri aşıklarından Kayıkçı Kul Mustafanın destanıyla da bestelenerek günümüze kadar gelmiştir. Günümüze farklı manzum metinler halinde gelen menkıbenin konusu şu şekildedir: İran şahı, Dicle Nehrini geçip Bağdatı fetheylemiş, Ehl-i sünnet Müslümanlarına şiddetli eziyetler ve mübarek makamlara karşı hürmetsizlik etmektedir. Haber Sultan Murad Hana ulaştığında Padişahın canı sıkılmış, harp divanını toplamış ve Bağdata sefer için ordunun hazır olmasını dilemiş. Sultan yeniçeri ve sipahilerden başka gönüllülerin de sefere gelmesini istemiş ve bu hususta şöyle buyurmuş: [INDENT][B][I]Ayrıca ulaklar salın her yere Gönüllüler dahi gelsin sefere Gönüllü olanlar bıyık burmalı Öyle ki, üstünde tarak durmalı Bıyıksız gençlerle Bağdad iline Varamam... Buyruğum böyle biline[/I][/B][/INDENT] Padişahın bu fermanına rağmen gönlü cihad ateşiyle yanan, 18 yaşında, üç aylık evli Genç Osman kendini nefer olarak yazdırmayı başarır. Fakat bu haber padişahın kulağına gider. Murad Han; O söz dinlemezden hesap sorayım! diyerek otağı hümayuna çağırtır. Osmanı gören bütün vezirler ve beyler padişahın onu cezalandıracağını düşünerek: Eyvah bu tüysüz yiğide yazık olacak! dediler: [INDENT][B][I]Osman otağ içre el-pençe divan Gök gibi gürledi Sultan Murad Han Bre bilmez misin eyledik ferman Şol Bağdad üstüne gider olanda Gönüllü olanlar bıyık burmalı Öyle ki üstünde tarak durmalı Bir pençe vuruşta kalkan kırmalı Düşman üzere hamle eder olanda[/I][/B][/INDENT] Osman kaşla göz arasında cebinden çıkardığı demir tarağı üst dudağına vurdu. Demir tarak körpe dudağa saplanıp titredi ve durdu. Tarağın dişlerinin dibinden kan damlaları dökülürken, elleri göbeğinin üzerinde göğsü kabarık, başı dik olduğu halde şöyle dedi: [INDENT][B][I]Gündüz gece gönlü ayık sultanım Bin Bağdad şehrine layık sultanım İşte tarak işte bıyık sultanım Ölürüm ben, size keder olanda.[/I][/B][/INDENT] Murad Han fevkalade memnun. Osmanı dualarla taltif ettikten sonra Bağdada ilerleyen öncülere serdar eyledi. Genç Osman bundan sonra kırk gün Bağdat muhasarasında cansiperane çarpıştı. Kırkıncı gün Osmanlı sancağını surlara dikti. Bu sırada kolları ve bir rivayete göre de başı kesilmesine rağmen savaşmaya devam etti. Neticede Bağdatın kesin olarak elde edilmesinden sonra vasiyetini yaparak toprağa uzandı: [INDENT][I][B]Sözümü iletin ol Murad Hana Din ve devlet için boyandım kana Akşam, sabah her an yolumu gözler Bir taze gelinle bir garip ana Anam gözlemesin artık yolumu İncitmesin benim körpe dulumu Ak sütünü helal etsin oğluna Böylesine arz eyleyin halımı [/B][/I][/INDENT][/COLOR] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Ülkemizin kuzeyindeki deniz hangisidir? (bitişik yazınız)
Cevapla
Forumlar
Tarih
Genel Türk Tarihi
Türk Destanları ve Efsaneleri
Genç Osman Destanı
Top