• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Fotoğraf Terimleri Sözlüğü

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




Diyafram (ışık düzengeci) Açıklığı Önceliği:
Diyafram (ışık düzengeci) Açıklığı Önceliği, kullanıcının istediğini diyafram (ışık düzengeci) açıklığını seçmesine olanak sağlayan bir çalıştırma modudur. Enstantane (pozlandırma süresi)yi fotoğraf makinesi otomatik olarak belirler. Bu durum, kullanıcının resim derinliği üzerinde tam kontrole sahip olmasını sağlar.

Diyafram (ışık düzengeci) değeri:
Diyafram (ışık düzengeci) çeşitli açıklık durumlarını simgeleyen sayılar. Diyafram (ışık düzengeci) değeri, objektif (lens) çapının, diyafram (ışık düzengeci) açıklığı çapına bölünmesi ile bulunur. Belirli bir diyafram (ışık düzengeci) değerine sahip tüm objektiflerin, o değerde, aynı miktarda ışık geçirmeleri gerekir. Diyafram (ışık düzengeci) değerlerinin sayısal olarak yükselmesi, makineye girecek ışığın azalacağını, küçülmesi ise artacağını gösterir.

Diyafram (ışık düzengeci) öncelikli pozlama:
Bir çok çekim koşulunda, belirli bir diyafram (ışık düzengeci) değerinin kullanımına ihtiyaç duyulabilir. Fotoğraf makinesinde diyafram (ışık düzengeci) öncelikli pozlama seçimi yapılırsa, diyafram (ışık düzengeci) açıklığı sabitlenir ve makine mevcut ışık koşullarına bağlı olarak uygun enstantane (pozlandırma süresi)yi verir. Ayrıca bknz.: Örtücü hızı öncelikli pozlama ve ışıkölçer.

Diyapozitif:
İçinden ışık geçirerek seyredilen pozitif, yani gerçek renkli görüntülü renkli film.

Doğal yoğunluk filtresi:
Fotoğraf makinelerinde, objektife takılarak kullanılan gri renkle filtrelerdir. Tüm renklerde aynı oranda süzüm yaptığı için sonuçsal görüntüde herhangi bir renk kaybına neden olmazlar. Diyafram (ışık düzengeci) ve örtücü hızı ile oynamanın mümkün olmadığı durumlarda,makinaya girmesi gereken ışığın azaltılması amacıyla kullanılırlar.

Doygunluk Kontrast Netlik Ayarı:
Bu kontroller, en iyi resim kalitesinin elde edilmesi için görüntünün hassas biçimde ayarlanmasını sağlar.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




Döner Çok Açılı Objektif (lens):
Döner çok açılı objektif (lens), çok sayıda yaratıcı çekim açısına izin verdiğinden, kendi fotoğraflarınızı ve zor fotoğrafları çekmeyi kolaylaştırmaktadır.

Döner kafa:
Döner veya top kafaya sahip olmayan bir üçayak (tripod) yada tek ayak ile yalnızca yatay formatta fotoğraf çekilebilir. Döner kafa sayesinde, fotoğraf makinesi değişik yönlerde çevrilerek tam bir çekim kontrolü sağlanır. Ayrıca bkz. Tekayak (monopod), Üçayak (tripod)

DPOF Dijital Baskı Sipariş Formatı:
Dijital fotoğraflar için "sipariş dosyası"dır. DPOF-uyumlu fotoğraf makineleri, dijital baskılar için sipariş verisi oluşturabilirler. Kullanıcı, her fotoğrafın kaç tane basılacağını belirleyebilir. Fotoğraf tarihi de basılabilir. DPOF ile, her fotoğrafın küçük halini içeren bir dizin baskısı da istenebilir.

Düzeltme filtreleri:
Renklerin, gözün gördüğüne en yakın biçimde elde edilmesini sağlayan filtrelerdir. S/B pankromatik filmlerin pek çoğu renk tayfındaki tüm renklere duyarlı olmakla birlikte bu duyarlılık gözün duyarlılığına denk değildir. İşte düzeltme filtreleri bu denkliği sağlamak amacıyla kullanılan ve genellikle sarı ve sarı-yeşil renkteki filtrelerdir. Böylece S/B pankromatik filmlerin mavi renge olan aşırı duyarlılıkları azaltılmaktadır.

Düşen ışık:
Herhangi bir ışık kaynağından herhangi bir cisme düşen ışık.

Düşen ışık ölçer (luxmetre):
Fotoğraf çekilecek cisim üzerine düşen ışığı ölçmek için kullanılan, ışığa karşı duyarlı "göz"ünün üzerinde beyaz renkli küresel bir parça bulunan ışıkölçer türü.

Düşen ışık ölçümü:
Herhangi bir cisim üzerine herhangi bir ışık kaynağından düşen ışığın, bir düşen ışıkölçer yardımıyla ölçülmesi. Düşen ışıkölçer konudan ışık kaynağına doğru yöneltilir.

DX Ayarı (settin) :
Film kasetlerinde bulunan ve film duyarlılığını otomatik olarak makineye aktaran sistem.

DXP İşlemci:
Bu işlemci, üstün dinamik aydınlık aralığı ve daha ince kuantizasyon sunarak görüntü ayrıntılarının iyileştirilmesini sağlar. Sony Super HAD CCD ile birlikte bu teknoloji, müthiş pürüzsüz, gerçekçi kontrast ve daha iyi renkler sunar. Geleneksel 10-bit sistemlerde analog görüntü dijitale çevrilirken sinyalin az bir kısmı kesintiye uğrar, ayrıntılarda ve kontrastta kayıp yaşanır.

Dye Sub:
Açılımı "dye sublimation" dır. Baskının termal yani ısı ile bir kerede daha kaliteli fotoğraf kağıtları üzerine yapıldığı bir baskı metodunu ifade eder ki bu sistemle baskı yapan yazıcılar kendi alanlarındaki neredeyse en pahalı olanlarıdır. Zira bu baskı suya, neme daha dayanaklı ve uzun ömürlü kalabilen ve de daha hızlı baskı imkanı sağlayan bir baskı çeşididir
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg



E-6 Proses:
Diyapozitif (saydam) filmlerin geliştirilmesinde kullanılan işlem.

E-Mail Modu:
E-mail modunda, görüntülerin boyutu 320 x 240 tur. Böylece e-postada gönderilmeye uygun daha küçük dosya boyutu elde edilmektedir.

E-movie:
MPEG-1 biçiminde oluşturulabilen kısa filmler. 160 x 112 çözünürlük kullanarak bir dakikaya varan kayıtlar yapabilirsiniz.

E6 process:
Diyapozitif (saydam) filmlerin geliştirilmesinde kullanılan işlem.

Electronic flash:
Bir elektrik kondansatöründeki elektrik enerjisinin gaz dolu bir tüpten geçerken çıkardığı parlak ışığı, fotoğrafta yapay ve yardımcı aydınlatma kaynağı olarak kullanılmasını sağlayan elektronik aygıt.

Elektrikli Vizör (monitör):
Tam renkli, elektronik vizör (monitör), LCD ye, daha alışıldık, geleneksel SLR fotoğraf makinesi stili alternatif olarak kullanılabilir. Sistemde tüm menüler gösterilmektedir. Gözünüzün yaklaştığını algılayan sensör (duyarkat) içermektedir ve kullanıldığında görüntüyü otomatik olarak vizör (monitör)e yönlendirebilir. Vizör (monitör) ve LCD arasındaki bu otomatik "bu veya şu" çıkış seçimi, güç tüketimini azaltmakta ve pil ömrünü uzatmaktadır.

Elektronik flaş:
Bir elektrik kondansatöründeki elektrik enerjisinin gaz dolu bir tüpten geçerken çıkardığı parlak ışığı, fotoğrafta yapay ve yardımcı aydınlatma kaynağı olarak kullanılmasını sağlayan elektronik aygıt.

Enlargement:
Bkz. Büyütme işlemi.

Enlarger:
Negatiflerin kendi orjinal boyutlarından daha büyük boyutlar da basılabilmesini sağlayan optik araç.

Enstantane (pozlandırma süresi):
Deklanşör (düğme) hızıyla aynı anlamdadır. Ayarlandığı süre boyunca görüntü sensör (duyarkat)ünün önündeki perdenin (obtüratör) açılıp kapanmasını sağlar.

Enstantane (pozlandırma süresi) Diyafram (ışık düzengeci) Açıklığı Öncelik Modu:
Shutter Priority (Enstantane (pozlandırma süresi)) modunda, enstantane (pozlandırma süresi) ayarlanır; diyafram (ışık düzengeci) açıklığı buna göre fotoğraf makinesi tarafından belirlenir. Aperture Priority (Diyafram (ışık düzengeci) açıklığı) modunda, kullanıcı diyafram (ışık düzengeci) açıklığını seçer ve fotoğraf makinesi enstantane (pozlandırma süresi)yi buna göre ayarlar.

Enstantane (pozlandırma süresi) hızı öncelikli çekim:
Bazen yapılacak çekimin özelliği nedeniyle örtücü hızının belirlenmesi önem kazanır. Fotoğraf makinesı bu durumlarda örtücü hızı öncelikli konuma getirilerek, fotoğrafçının öncelikle örtücü hızını ayarlaması sağlanır ve makine bu hıza göre uygun diyafram (ışık düzengeci) açıklığını otomatik olarak verir. Ayrıca bkz. Diyafram (ışık düzengeci) öncelikli çekim.

EXIF:
Gelişmiş dijital fotoğraf makineleri fotoğrafın hangi ayarlarda çekildiğini belirten bir bilgi dosyasını resmin içine gizlerler. Bu dosyada fotoğraf çekerken hangi ISO değerinin kullanıldığı, diyafram (ışık düzengeci) açıklığının ve enstantane (pozlandırma süresi) hızının ne olduğu gibi çekimle ilgili çeşitli bilgiler vardır. Bunlar bir dijital kameranın JPEG ile oluşturduğu her bir resmin içinde kamera (fotoğraf makinesi) ve pozlama ile ilgili yazmış olduğu bilgiyi ifade eder ki bir çok resim işleme programı bu bilgiyi tanıyıp size sunabilir ve siz hangi kamera (fotoğraf makinesi) ile hangi poz değerleriyle resim çekmiş olduğunuzu bu sayede bilebilirsiniz. Bu şekilde çekimle ilgili bu bilgiler popüler resim işleme programlarının tamamı tarafından algılanıp gösterilebilir.

Exposure :
Pozlama veya pozlanma demektir. Işık bilgisinin objektiften geçerek CCD üzerine düşmesi ile resmin dijital olarak oluşması da denebilir.

Exposure Compensation :
Poz yoğunluğu anlamına gelen bu ifade daha karanlık ve daha parlak yönde kameranın yapabildiği pozlama değerini gösterir.

Exposure Bracketing :
Kamerada var olabilen bir pozlama ayarıdır ki bu ayara getirildiğinde kamera (fotoğraf makinesi) otomatik olarak 3 ya da 5 seri bir resim çeker. Her bir çekimde poz değerini otomatik olarak değiştirir ki siz bu 3 veya 5 poz resimden en mükemmelini kullanabilirsiniz.

Exposure balance:
Belirli bir ışık ortamında, filmin görüntü oluşturabilmek için gereksince duyduğu ışık miktarı. Bu ışık miktarı diyafram (ışık düzengeci) ve örtücü hızı ile kontrol edilir.

Exposure Lock:
Metre ölçümü yapıldığında, bazı durumlarda karenin ana konusu görüntünün merkezinde olmayabilir. Konu içindeki ana konuyu doğru pozlamak için, pozlama kilidine basılır, çekilmek istenen konu karenin içine tekrar yerleştirilir. Genellikle modern makinelerde pozlama kilidi işlemi deklanşör (düğme)e yarım basarak, daha sonra metre ölçümü işlemini yaparak, daha sonra konu yerleştirilerek yapılır.

Exposure meter:
Günümüzde hemen tüm fotoğraf makinelerinin ışıkölçeri bulunmaktadır. Işıkölçer, doğru diyafram (ışık düzengeci) açıklığı ve örtücü hızını belirleyebilmek için varolan ışığın miktarını ölçer. Ayrıca el ışık ölçer (luxmetre)leri de bulunmaktadır. Bu aygıtlar kullanıcıya daha fazla seçenek sunarlar ve daha hassastırlar. Fotoğraf makinelerinin üzerinde bulunan tipte ışık ölçer (luxmetre)ler gibi konudan yansıyan ışığı ölçen aygıtlara yansımalı ölçücüler denir. Konu üzerine düşen ışığı ölçen aygıtların kullanımı da bir diğer ölçüm tekniğidir. Bkz. Işıkölçer.

Extension Tube:
Makro fotoğrafçılık için gereken adımlardan bir tanesi, objektifi daha yakın netleme işlemi için, odak alanından çıkarmaktır. Uzatma halkaları bu amaçla kullanılır. Bu halkalar körüğe benzerler, fakat onlar gibi esnek değildir, mesafe de genellikle ayarlanamaz.

Eşdeğerlilik Kuralı:
Bkz. Pozlama dengesi kuralı.

EV :
Açılımı "exposure value" yani pozlama değeridir. Dijital kamera (fotoğraf makinesi) dilinde daha çok artı/eksi yönde yani daha karanlık ya da daha parlak yönde kameranın yapabildiği pozlama değerini ifade eder. +2.0 ile -2.0 arasında değişen bir cetvelde ortam aydınlatması veya karartmasının belirli ölçeklerde gerçekleştirilmesini sağlar.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




f-number:
Diyafram (ışık düzengeci) çeşitli açıklık durumlarını simgeleyen sayılar. Diyafram (ışık düzengeci) değeri, objektif (lens) çapının, diyafram (ışık düzengeci) açıklığı çapına bölünmesi ile bulunur. Belirli bir diyafram (ışık düzengeci) değerine sahip tüm objektiflerin, o değerde, aynı miktarda ışık geçirmeleri gerekir. Diyafram (ışık düzengeci) değerlerinin sayısal olarak yükselmesi, makineye girecek ışığın azalacağını, küçülmesi ise artacağını gösterir.

f-stop:
Diyafram (ışık düzengeci) açıklığının ya da kapalılığının rakamsal olarak ifade edilme şeklidir. Diyafram (ışık düzengeci) ayarının duraklarını belirtir. Mesela F2.8 küçük sayı olmasına rağmen diyafram (ışık düzengeci)ın daha açık olduğunu, F16 ise büyük sayı olmasına rağmen diyafram (ışık düzengeci)ın daha kapalı olduğunu ifade eder. Diyafram (ışık düzengeci) açıklığı standart bir ölçüdür ve her fotoğraf makinesinde aynı miktarı temsil eder.

f-durağı:
Bir f-durağı filme ulaşan ışığın değerini iki misli değiştirmek demektir. Diyafram (ışık düzengeci) açıklığını 2 den 2.8 e değiştirme

Fazla pozlama:
Filmin açık bir diyafram (ışık düzengeci) ya da yavaş bir enstantane (pozlandırma süresi) hızı seçimi nedeniyle çok fazla ışık almasıdır.

Filim hızı:
Bakınız ISO / ASA

Filtre:
İçinden geçen ışığın özelliklerinde çeşitli değişiklikler yaratan cam, jelatin ya da asetattan yapılmış, çeşitli renklerdeki araçlardır. Fotoğraftaki son görüntüyü değiştirmek amacıyla objektifin ön kısmına takılan her şey filtredir. Filtrelerin, dairesel polarize, ısıtan, yıldız, yumuşatıcı çeşitlerinin yanında fotoğrafın tamamen rengini değiştiren çeşitleri de bulunmaktadır.

File Format :
Dosya formatı demektir. Mesela resim dosya formatlarından TIFF, JPEG, BMP yi örnek verebiliriz. Ses veya video görüntülerinin de kendilerine göre dosya formatları vardır.

FireWire (IEEE-1394) :
Daha çok yeni versiyon bilgisayarlarda özellikle Macintosh larda var olan bir nevi bağlantı kapısıdır. Resim ve video gibi çok yer kaplayan büyük dosyaların bilgisayar ortamına Seri, Paralel ve USB bağlantı kapılarına göre çok daha hızlı bir şekilde aktarılmasını sağlar. Sony de adı i-Link olarak ta ifade edilir.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




Firmware :
Bir nevi dijital kameralardaki işletim sistemidir. Ki bu sayede dijital kamera (fotoğraf makinesi) kontrolü sağlanır. Zaman zaman üretici firmalar bu işletim sistem yazılımını geliştirirler ya da var olan hataları düzeltirler ve bir üst versiyon şeklinde internet sitelerinden yayımlarlar ki o dijital kameraya sahip olanlar bu yeni versiyonu internet üzerinden kendi makinelerine aktararak daha performanslı olarak kameralarını kullanabilsinler diye.

Fish Eye Lens:
Çoğu zaman görüş açısı 100º nin üzerindeki geniş açılı (çok kısa odak uzunluklu) objektiflere verilen genel ad. Bu objektiflerin kimileriyle 180º görüş açısı elde edilebilmektedir. Bu tür objektiflerin verdikleri görüntüde ise aşırı bir görüntü bozulması (dairesel görüntü) söz konusudur.

Fixer:
Işık görmeyerek metalik gümüşe dönüşmeyen gümüş tozlarını kendi içine alarak filmin saydamlaşmasını sağlayan ve artık ışıktan etkilenmeyecek duruma getiren kimyasal banyo işlemi.

Fixed Aperture :
Sabitlenmiş diyafram (ışık düzengeci) demektir. Normalde zoom objektif (lens) geniş açıdan dar açıya doğru gittikçe diyafram (ışık düzengeci) değişir. Fakat dijital kamerada diyafram (ışık düzengeci)ı sabit tutacak bir opsiyon var ise odak uzaklığına bakmaksızın diyafram (ışık düzengeci) hep aynı değerde kalarak çekim yapılabilmesidir.

Fixed Focus :
Genelde maksimum alan derinliği ile çekim sağlayan, önceden fabrikasyon olarak belirlenmiş bir sabit odak mesafeli objektifi ifade eder.

Flare:
Objektif (lens) içindeki mercek elemanlarından yansıyan ve görüntünün bozulmasına neden olan ışık yansıması.

Flash/Flaş:
Fotoğraf çekimi sırasında pozlama yapılan ortamı anlık olarak aydınlatmaya yarayan ışık kaynağıdır. Genellikle fotoğraf makinelerine entegre olarak gelir ancak gelişmiş modellere ayrıca flaş üniteleri de takılabilir. "Built-in" ve "extra" ya da "e
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg





Objektif (Lens):
Genellikle birden fazla mercek elemanından oluşan ve temel işlevi film düzlemi üzerine seçik görüntü düşürmek olan parça. Normal objektif (lens), bakaçtan (Vizör (monitör) bakıldığında oluşturduğu görüntü insan gözünün gördüğü görüntüye eşdeğer olan objektiftir. Geniş açı objektif (lens), normal objektife göre daha fazla görüntü alanı oluşturan objektiflerdir. Dar açı objektif (lens), Normal objektiflere göre daha az görüntü alanı oluşturan objektiflerdir. Zoom objektif (lens), değişik açıların ayarlanarak elde edildiği objektiflerdir. Birden fazla objektifin görevini tek objektifin görmesi nedeniyle kullanım kolaylığı ve fiyat avantajı sağlar. Ancak çok mercekli sisteme sahip olmaları nedeniyle görüntü kalitesi daha düşüktür ve yavaştırlar. Tek objektif (lens), ölçüsü ne olursa olsun, bir objektifin tek görüş açısına sahip olması durumudur. Bu objektifler, zoom objektiflere göre daha kaliteli sonuçlar verirler ve hızlıdırlar. Ayrıca bu objektiflerin diyafram (ışık düzengeci) açıklıkları daha fazladır.

Objektif (lens) kaplaması:
Objektiflerde çeşitli nedenlerle oluşan yansımaları gideren ve merceklerin yüzeylerine çok ince tabakalar halinde yapılan magnezyum florür kaplaması.
Objektif (lens) kavrama gücü:
Herhangi bir objektifin kullanılır niteliklere sahip olacak biçimde üretebildiği en geniş alan. Bu alanın dışındaki görüntüde çeşitli bozukluklar söz konusudur.

Objektif (lens) den Ölçüm:
Yeni kuşak fotoğraf makinelerinin çoğu ışık ölçümünü objektifin içinden gelen ışık şiddetine göre ölçer. Bu teknolojiye sahip kameralar objektiften ölçüm yaparlar.

Obtüratör:
Bkz. Örtücü. ...

Odak derinliği:
Objektifin yeniden odaklamasına gerek kalmaksızın film düzleminin hareket ettirilmesi durumunda yine de seçik görüntü alınmasını sağlayan optik olay.

Odak düzlemi:
Objektiflerin optik eksenine dik olan ve odak noktasından geçen varsayımsal düzlem. Seçik görüntü alınabilmesi için film, fotoğraf makinelerinde bu düzlem üzerine yerleştirilir.

Odak düzlemi örtücü:
Bkz. Perde örtücü.

Odak noktası:
Objektifin optik ekseni üzerinde, belli bir konudan gelen paralel ışık hüzmelerinin toplandığı (odaklandığı) nokta.

Odak uzunluğu:
Herhangi bir objektif (lens) sonsuza odaklandığında, görüntüyü düşürdüğü odak noktası ile objektifin optik merkezi arasındaki uzunluktur.

Odaklama:
Fotoğrafı çekilecek olan cismin seçik (net) bir görüntüsünün elde edilmesi için, odak noktasının odak düzlemi (film düzlemi) üzerine düşmesini sağlama işlemi.

Odaklama camı:
Fotoğraf makinelerinde fotoğrafı çekilecek cismin görülebilmesin ve odaklanmasını sağlayan, genellikle beyaz renkli buzlu cam.

OLED:
Açılımı "Organic Light Emitting Diode" tur. Yeni bir ekran teknolojisidir. LCD ye göre daha ince ve 160 dereceye kadar yandan hiç sorunsuz parlak görüntü verebilen bir ekran teknolojisidir. Arka ışığa ihtiyaç duymadığı gibi neredeyse pil canavarı olan LCD lere göre daha az enerji harcadığı için geleceğin ekran teknolojisi olmaya adaydır.

Optical axis:
Objektif (lens) sisteminin tam merkezinden geçen varsayımsal çizgi. Bu çizgi boyunca hareket eden bir ışık ışınının hiç bir kırılmaya uğramaması gerekir.

Optik eksen:
Objektif (lens) sisteminin tam merkezinden geçen varsayımsal çizgi. Bu çizgi boyunca hareket eden bir ışık ışınının hiç bir kırılmaya uğramaması gerekir.

Optical Resolution :
Optik çözünürlük demektir. Daha çok CCD çözünürlüğünü ifade eder. Kameralarda kullanılan CCD lerin bir çözünürlüğü vardır ki resim bu çözünürlük içinde oluşur. Dolayısıyla resim çözünürlüğü genelde CCD çözünürlüğünün bir nebze altındadır. Mesela 3.34milyon piksel CCD çözünürlüğü ve 3.1 milyon piksel resim çözünürlüğü gibi.

Optical Viewfinder :
Optik vizör (monitör)

Optical Zoom :
Optik zoom demektir. Dijital zoomdan tamamen farklıdır. Optik zoomun resim ve çözünürlük üzerinde hiçbir eksi etkisi olmamakla birlikte dijital zoom resmi biraz bozar. Optik zoom yapan kameraların fiyatları daha yüksektir. Özellikle uzun mesafelerde çekim yapmak isteyenlerin kamera (fotoğraf makinesi) alırken tercih etmeleri gereken bir özelliktir.

Orta boy fotoğraf makinesi:
4,5x6 ; 6x6; 6x7; 4x9 cm. Boyutlarındaki tabaka ya da rol film kullanılan fotoğraf makinelerinin genel adı.

Orta Format:
Geniş formatta olduğu gibi, 35mm. Formatına göre daha kaliteli sonuçlar veren ve genellikle 6x4.5 cm, 6x6 cm ve 6x7 cm. boyutlarındaki filmler ve bunları kullanan fotoğraf makineleri için kullanılan tanımdır.

Ortokromatik (Orthochromatic):
Mavi ve yeşil renklere duyarlı olmakla birlikte, kırmızı renge karşı duyarsız olan film (duyarkat) türü.

Otofokus:
Bkz. Otomatik odaklama. ...

Otomatik odaklama:
Genellikle agrandizörlerde, büyütme oranına paralel olarak agrandizör kafasının yükselmesinden etkilenmeksizin odaklama işlemini kendi kendine yapabilen sistem.

Over Exposure / Aşırı Pozlama:
Filmin açık bir diyafram (ışık düzengeci) ya da yavaş bir enstantane (pozlandırma süresi) hızı seçimi nedeniyle çok fazla ışık almasıdır. Resmin çok fazla pozlanmasını yani neredeyse bembeyaz şekilde pozlanmasını ifade eder ki bu tür resimleri yazılımlar ile bile düzeltmek mümkün değildir. Dijital fotoğraf makinelerinde bu tür bir durumla karşılaşıldığında kullanıcı yanıp sönen bir yumruk işaretiyle ikaz edilir. Genelde ortamdaki ışık değeri ya gereğinden çok az veya fazladır ya da objektif (lens) pozlama yapılan nesneye odaklama yapamayacak kadar yakın veya uzakta bulunmaktadır.

Oynar baş:
Tripod (üçayak (tripod)) (üç ayak) ya da monopod da (tek ayak) oynar baş olmadığı takdirde fotoğraf makinesi ile yalnızca yatay bir konumda fotoğraf çekimi gerçekleştirilebilir. Oynar başın ayağa eklenmesi, sıkıştırılan vidaların yardımıyla makinenin nerdeyse her yöne çevrilmesini mümkün kılar. Oynar başın bir dezavantajı, fotoğraf karesinin tüm yönlerinin aynı anda kontrol edilmesi gerekliliğinden dolayı, doğru pozisyonu bulmanın daha zor olmasıdır.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg






Gamma :
Dijital kamera (fotoğraf makinesi) dilinde, bir derece eğrisine göre bir resimdeki kontrast yani parlaklık değerinin bir nevi ölçümüdür ki buna göre kontrast düzeltilmesi yapılabilir. Yüksek kontrast yüksek gamma değerine sahip iken düşük kontrast düşük gamma değerine sahip olur.

GB :
Gigabyte kelimesinin kısaltılmış halidir. 1 gigabyte 1024 megabyte a eşittir.

Gelişmiş Aksesuar Yuvası:
Gelişmiş Aksesuar Yuvası, flaş işlemlerinde çeşitli gelişimler sağlar ve kablosuz bağlantı, ön-flaş özelliği ve otomatik pozlama ayarı gibi olanaklar tanır.

Geliştirilmiş Fotoğraf Sistemi:
35mm fotoğraf makinesini öğrenmekle zaman harcamak istemeyen bir kullanıcı için Kodak ın fotoğraf çekimini kolaylaştırma girişimidir. 35mm filmin 36mm enine oranla, IX240 olarak adlandırılan bu filmin eni 24 mm. dir. Aynı boyutta basımı sağlamak amacıyla daha yüksek oranda büyütülmeden dolayı, APS deki grenler daha belirgin olacaktır.

GIF :
Yaygın dijital görüntü formatlarından biridir. Ancak dijital fotoğrafçılık alanında pek tercih edilmez.

Geniş açı objektif (lens):
Kısa odak uzunluğuna sahip, konuyu daha geniş bir görüş açısı ile algılayan objektif (lens) türü.

Görüş Açısı :
Bir objektifin pozlama yaptığı ortamdaki alanın büyüklüğünü simgeler. Bu alan, çekim yapılan nesnenin objektife olan uzaklığına bağlı olarak değişmekle birlikte aynı zamanda kullanılan lense de bağlıdır. Zoom yapılınca görüş açısı daralır.

Gökyüzü filtresi:
Genellikle hafif sarı renkli ve hafif bir yoğunluk (doğal yoğunluk filtrelerinde olduğu gibi) içeren, manzara fotoğraflarının çekiminde yararlanılan bir filtre türü; belirli dalga boylarındaki renkleri süzerek daha doğal görüntüler elde edilmesini sağlarlar.

Görüntü bozulması:
Çekilen fotoğrafların genellikle kenarlarında meydana gelen ve objektiflerden kaynaklanan görüntü bozulmalarıdır. Basit objektiflerde meydana gelen başlıca yedi tür görüntü bozulması söz konusudur. Objektiflerin dizaynı sırasında yapılan bazı düzeltmelerle görüntü bozulmaları önlenebilmektedir.

Görüntü Sensör (duyarkat)ü:
Dijital fotoğraf makinelerinde ışığa duyarlı olan ve görüntünün oluşturulmasını sağlayan bölümdür. CCD veya CMOS tipinde olan bu bölümün kalitesi ve içindeki ışığa duyarlı hücrelerin sayısı elde edilecek fotoğrafın kalitesini ve çözünürlüğünü belirler. Görüş açısı: Bir objektifin film üzerine düşürdüğü görüntünün kullanılabilir bölümünü "görebilen" geniş görüş açısı.

Gradasyon:
Bkz. Gri tonlaması. ...

Gradation:
Bir görüntünün sahip olduğu gri tonlarının sayısal olarak miktarı; Yumuşak görüntüde : çok sayıda gri ... Bkz. Gri tonlaması. ...

Graininess:
Grenlerin bir araya kümelenmelerinden kaynaklanan görüntü; grenliliği yüksek olan bir görüntüde, görüntü sanki noktalardan oluşmuş izlenimine kapılınır.

Gray Level :
Resmi dijital olarak oluşturan her bir pikselin siyahtan beyaz doğru olan parlaklık seviyesidir. 0 noktası siyahı, 255 noktası beyazı ifade eder. Bu arada kalan seviyelerdir.

Gray Scale :
Siyah ve beyaz arasında kalan gri renk tonaj ölçümünü ifade eder.

Gren (Grain ):
Film ya da baskılar üzerinde görüntüyü oluşturan noktalardır. Yavaş fimler (düşük ASA değerli filmler, örneğin 25 ASA, 50 ASA) küçük grenlidirler ve oluşturdukları görüntü keskindir, bunun tersi olarak hızlı filmler (Yüksek ASA) değerli filmler, örneğin 400 ASA, 800 ASA) büyük grenlidirler ve oluşturdukları görüntü keskin değildir, grenler görüntü üzerinde seçilebilir.

Grenlilik:
Grenlerin bir araya kümelenmelerinden kaynaklanan görüntü; grenliliği yüksek olan bir görüntüde, görüntü sanki noktalardan oluşmuş izlenimine kapılınır.

Gri kart:
Gri rengin %18 ini yansıtan kart.

Gri tonlaması:
Bir görüntünün sahip olduğu gri tonlarının sayısal olarak miktarı; Yumuşak görüntüde : çok sayıda gri tonu (siyahsız ve beyazsız), normal görüntüde : görüntü sanki noktalardan oluşmuş izlenimine kapılır.

Guide numbers:
Flaş kullanılarak çekilen fotoğraflarda doğru pozlamanın yapılabilmesi için kullanılan ve her flaşın ayrı ayrı sahip oldukları bir değer.

Gün ışığı Dengesi:
Bugün en çok gün ışığını dengeleyen filmler bulunmaktadır. Film üzerinde diğer ışık koşullarına dengelidir notu belirtilmediği sürece, film muhtemelen gün ışığına dengeli olarak üretilmiştir. Bu tür film, doğal ışık veya normal flaş koşulları altında doğal renkler üretecektir. Tungsten ışığında (Akkor ışık ampulu) çekildiğinde kırmızımsı sarı bir renk, florasan ışığında yeşil bir renk alacaktır.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




Hassas Dijital Zoom:
Görüntü kalitesini korurken elektronik olarak zoom mesafesini artırır.

Hayalet çemberler: Görüntü üzerindeki ya da çevresindeki ışık kaynaklarının ya da kuvvetli yansımaların doğrudan objektife girmeleri durumunda, görüntü üzerinde oluşmasına neden oldukları ışık halkaları; bu halkalar küçüklerse görüntünün seçilirliğini etkilemezler, ancak belirli bir büyüklüğü geçtikten sonra fotoğrafta seçilirlik kaybına neden olurlar.

Hazır Aksesuar Yuvası:
Hazır Aksesuar yuvası üzerinden harici flaş birimleri takılabildiğinden, çeşitli flaşlar kullanılabilir. Bu durum özellikle stüdyo ortamı için çok kullanışlıdır.

HDTV :
Açılımı "High Definition Television" dır. Normalde televizyon ekranındaki saniyede yatay satır okuma hızı 525 satır iken bu teknoloji televizyon ya da görüntü sistemlerinde saniyede satır tarama hızı 1125 satırdır ki bu daha kaliteli görüntü demektir.

Hiperfokal nokta:
Bir objektif (lens) sonsuza odaklandığında, seçik görüntünün fotoğraf makinesine en yakın olduğu nokta. Objektif (lens) hiperfokal noktaya odaklandığında ise makine ile arasındaki uzaklığından yarısından sonsuza kadar seçik bir görüntü elde edilir. Odaklanma sistemi bulunmayan fotoğraf makinelerinde odaklama imalat sırasında bu noktaya yapılır. Optik zoom ayarı olmayan başlangıç seviyelerindeki dijital fotoğraf makinelerinde mercek bu noktaya odaklanmış olarak ayarlanmıştır. Bu noktayı teorik olarak şöyle tarif edebiliriz: Fotoğraf makinesi sonsuza odaklandığında, netlik bozulmadan makinenin objektifine olan en yakın mesafedeki noktadır.

Hiperfokal uzaklık:
Bir fotoğraf makinesi sonsuzca odaklandığında seçilir görüntü verebilen en yakın nokta ile fotoğraf makinesi arasındaki uzaklıktır.

Histogram :
Birçok resim işleme yazılımında ve daha çok profesyonel dijital kamera (fotoğraf makinesi) sistemlerinde bulunan bir grafik analiz çizelgesidir. Resimde oluşan muhtemel kontrast hatalarını tanımlamak ve düzeltmek için kullanılır. Amacı pozlama yapılan ortamdaki ışık yoğunluğunu ölçmek ve bunu derecelendirmektir. Histogram grafiğinde ekranın solunda yoğunlaşan çizgiler fotoğrafta karanlık noktaların yoğunluğunu, ekranın sağındaki çizgilerse aydınlık noktaların yoğunluğunu temsil eder. En ideal durum tüm bu çubuk - çizgilerin ekranın ortasında yoğunlaşmasıdır. Böyle bir ayarda renkler gerçekçi ve fotoğraflar da canlı çıkar.

Histogram Gösterimi:
Histogram ekranı, bir görüntüde her bir aydınlık değerinin kaç kez gösterildiğini belirtilen bir grafiktir. Aydınlatma koşullarını açık ve doğru biçimde gösterdiğinden pozlamanın ayarlanması için mükemmel bir araçtır. Bu işlev bir çok kayıt ve oynatma modunda kullanılabilir.

Histogram İşlevi:
Histogram işlevi açık olduğunda, ekranda bir histogram grafiği görüntülenir. Bu grafik, siyah ve beyaz geçişlerini kontrol etmenizi sağlar.

Hot Shoe :
Kameraların üst taraflarında yer alan flaş bağlantı yerine denir. Bu harici flaş takma yuvaları sayesinde kameralarda o yere uygun tepe flaş diye tabir edilen harici flaş modelleri kullanabilir.

Hue :
Temel renklerin bütün oranını ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Hue aynı zamanda sadece sizin kullandığınız rengi ifade eden bir parçadır. İçinde Hue nun bir parça olduğu bir renk geçişi kullandığınızda gökkuşağı efektleri oluşturabilirsiniz.

Hyperfocal distance:
Bir fotoğraf makinesi sonsuzca odaklandığında seçilir görüntü verebilen en yakın nokta ile fotoğraf makinesi arasındaki uzaklıktır.

Hyperfocal point:
Bir objektif (lens) sonsuza odaklandığında, seçik görüntünün fotoğraf makinesine en yakın olduğu nokta. Objektif (lens) hiperfokal noktaya odaklandığında ise makine ile arasındaki uzaklığından yarısından sonsuza kadar seçik bir görüntü elde edilir. Odaklanma sistemi bulunmayan fotoğraf makinelerinde odaklama imalat sırasında bu noktaya yapılır.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg





IEEE-1284:
Yüksek hızlı yeni bir bağlantı kapısını ifade eder. Daha çok kart okuyucular ve yazıcıların bilgisayara bağlantılarında kullanılır.

IEEE-1394 :
Daha çok yeni versiyon bilgisayarlarda özellikle Macintosh larda var olan bir nevi bağlantı kapısıdır. FireWire olarak da adlandırılan bu bağlantı, resim ve video gibi çok yer kaplayan büyük dosyaların bilgisayar ortamına Seri, Paralel ve USB bağlantı kapılarına göre çok daha hızlı bir şekilde aktarılmasını sağlar. Sony de adı i-Link olarak ta ifade edilir.

Image Processing :
Kamera (fotoğraf makinesi) dilinde bir görüntünün kamera (fotoğraf makinesi) tarafından yakalanıp kaydedilmesine kadar geçen işleme denir.

Image Resolution :
Görüntü çözünürlüğü demektir. Genellikle 640x480, 1024x768, 1280x960, 1600x1200, 2048x1536 gibi rakamlar ya da 0.3, 0.8, 1, 2.1, 3.1, 4, 5, 6 milyon piksel şeklinde ifade edilir. Kameralarda, daha çok resim kalitesinden ziyade resmin hangi ebatlara kadar büyüyebileceği noktasında fikir verir.

Image Sensor :
Görüntü senzörü ya da algılayıcısı demektir. Kamera (fotoğraf makinesi) dilinde CCD ve CMOS gibi görüntü algılayıcı çiplerin genel adıdır.

Image Stabilization:
Görüntü sabitleme demektir. Özellikle tele zoomlu çekimlerde kamera (fotoğraf makinesi) hareketinden kaynaklanması muhtemel çekim bozukluklarını engelleyen optik veya dijital bir sistemdir.

Incident Light:
Herhangi bir ışık kaynağından herhangi bir cisme düşen ışık.

Incident light meter:
Fotoğraf çekilecek cisim üzerine düşen ışığı ölçmek için kullanılan, ışığa karşı duyarlı "göz"ünün üzerinde beyaz renkli küresel bir parça bulunan ışıkölçer türü.

Incident light reading:
Herhangi bir cisim üzerine herhangi bir ışık kaynağından düşen ışığın, bir düşen ışıkölçer yardımıyla ölçülmesi. Düşen ışıkölçer konudan ışık kaynağına doğru yöneltilir.

Infra red:
Elektromanyetik renk tayfının kırmızı ucunun ötesinde, görülmesi mümkün olmayan dalga boyuna sahip ışık ışınları. Özel olarak bu renge duyarlı kılınmış filmlerle görüntülenebilirler.

Interlaced:
Bir nevi CCD çeşididir ki daha sonraları "Progressive Scan" CCD ler çıkmıştır.

Interpolation / Interpolasyon :
Yazılım aracılığıyla bir resim çözünürlüğünün ya da bir resim dosya büyüklüğünün gerçek halinden matematiksel algoritma ile daha büyük hale dönüştürülmesi demektir. Mesela 10 MB lık bir resim dosyasının A3 ebatta basılabilmesi için Photoshop yazılımı aracılığıyla 40 MB lık bir dosya haline dönüştürülmesi işlemi gibi.

Interpolated Resolution :
Optik çözünürlüğün gerek kamera (fotoğraf makinesi) içerisinde kullanılan bir yazılım ile gerekse de bilgisayar ortamında kullanılan bir resim işleme programı ile arttırılması ile oluşan çözünürlüğe denir. Bu büyütme işlemi yapay bir büyütme olduğundan resmin belli ölçülerde bozulması söz konusu olabilir.

IR Setting:
Hemen hemen tüm fotoğraf makinelerinin odaklama bilezikleri üzerinde kırmızı renkle işaretlenmiş olan bir olup, kırmızı ötesi film kullanıldığında odaklama yapılabilmesi için referans noktasını oluşturur. Kimi zaman yalnızca "R" harfi ile de ifade edilebilir.

IR (IrDA):
Infrared yani kızıl ötesinin kısaltılmasıdır. Gözükmeyen bir ışık sinyali ile bir dijital verinin yani resmin kameradan bilgisayar ortamına aktarılmasındaki bağlantı teknolojisidir. Buna kızıl ötesi bağlantı ya da infrared bağlantı da denir. 1999 yılında daha çok yaygın halde bazı markaların dijital kamera (fotoğraf makinesi) modellerinde kullandıkları bu teknoloji şimdilerde pek kullanılmamaktadır. Zira bilgisayarlarda kızıl ötesi alıcı bir türlü standart hale gelmediğinden sırf kamerada vericinin olması bir anlam taşımamaktadır.

ISO / Asa:
Filmlerin ışığa karşı duyarlılıklarını belirleyen standart ölçü sistemi. Değer büyüdükçe filmin ışığa karşı duyarlılığı da artar. Klasik fotoğrafçılıkta ASA olarak bilinen bu kavram, bir kameranın ışığa karşı olan hassasiyet hızını ifade eder. Görüntü sensör (duyarkat)ünün ışığa olan hassasiyetini arttırır ya da azaltır. Genelde Auto, 100, 200, 400, 800 gibi standart rakamlarla ifade edilir. Sayının yükselmesi demek kameranın daha loş ortamlarda bile mükemmel çekimler yapabilmesi anlamına gelir.
Fotoğraf makinesi filminin ışığa olan duyarlılığını gösteren standart bir ölçü birimidir. Rakam ne kadar yüksekse filmin duyarlılığı artar, rakam düşükse duyarlılık azalır.

Işık:
Elektromanyetik tayfta 4000-7000 birim dalga boyuna sahip olan ve görülebilir nitelikte yayılan enerji. Farklı dalga boyları farklı renklerdeki ışığı simgeler.

Işık kaynağı:
Işık yayarak konunun aydınlatılmasında kullanılan araçların genel adı. Örneğin güneş, tungsten lamba, flaş ya da yansıtıcı birer ışık kaynağıdırlar.

Işık ölçer (luxmetre):
Günümüzde hemen tüm fotoğraf makinelerinin ışıkölçeri bulunmaktadır. Işıkölçer, doğru diyafram (ışık düzengeci) açıklığı ve örtücü hızını belirleyebilmek için varolan ışığın miktarını ölçer. Ayrıca el ışık ölçer (luxmetre)leri de bulunmaktadır. Bu aygıtlar kullanıcıya daha fazla seçenek sunarlar ve daha hassastırlar. Fotoğraf makinelerinin üzerinde bulunan tipte ışık ölçer (luxmetre)ler gibi konudan yansıyan ışığı ölçen aygıtlara yansımalı ölçücüler denir. Konu üzerine düşen ışığı ölçen aygıtların kullanımı da bir diğer ölçüm tekniğidir.

Işık siperliği:
Metal ya da kauçuktan yapılan ve istenmeyen ışıkların objektif (lens) yüzeyine düşmesini önleyen, objektifin ucuna takılan parça. Pozlama sırasında istenmeyen ışıkların objektife düşmesini engellemeyi amaçlayan silindir şeklinde plastik ya da metal kısımdır.

Işık toplayıcı:
Dağınık ışık huzmelerini toplayarak yoğunlaştıran optik sistem; ışık toplayıcıları hem aydınlatma kaynaklarında (frensel cam olarak) hem de agrandizörlerde kullanılırlar.

Işık yumuşatıcı:
Işığı yayan ya da yumuşatan her türlü malzemeye verilen genel ad. Işık yumuşatıcısı ışık kaynağına yaklaştıkça yumuşatma etkisi azalır.

Işık ölçer (luxmetre) :
Profesyonel fotoğrafçıların kullandıkları ve pozlama yaparken nesneden yansıyan ışığın miktarını ölçmeye yarayan bir cihazdır. Bu cihazın gösterdiği ışık değerine göre gerekli diyafram (ışık düzengeci) ve deklanşör (düğme) çekim hızı ayarı yapılır.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg





Jaggies :
Halk dilinde kullanılan bu kelime pikselizasyon olarak ta bilinir. Bir görüntünün yüzde yüz oranından daha büyük bir oranda büyütülmesi ile oluşan piksellerin normal halinden daha büyük ve bozuk gözükmesini ifade eder.

JFIF :
JPEG resim dosya formatının özel bir tipidir. EXIF olarak ta bilinir.

JPEG:
JPG olarak ta ifade edilir. En yaygın olan resim dosya formatıdır. Resmin 4, 8 veya 16 kat sıkıştırılarak muhafaza edilmesini sağlar. Sıkıştırma oranı arttıkça resimde gerçekleşen veri kaybı da çoğalır. Fakat bu daha çok profesyonel anlamda resim ile uğraşan kimselerin hassasiyetine giren bir konudur.

JPEG2000 :
2001 yılından itibaren kullanılmaya başlanan yeni versiyon bir JPEG resim dosya formatıdır. Daha fazla sıkıştırma yapabilmesine rağmen daha az veri kaybına sebep olması ile ilerideki zamanlarda bir çok kamera (fotoğraf makinesi) ve resim işleme programında kullanılması muhtemel bir resim dosya formatıdır.

Kablo deklanşörü (düğme):
Uzun süreli pozlamalarda, kısa süreli pozlamanın aksine fotoğraf makinesinin hareketi fotoğrafta farkedilir. Bu problemi engellemek için makine bir tripod (üçayak (tripod)) (üçayak (tripod)) üzerine yerleştirilmeli veya kablo deklanşör (düğme)ü kullanılmalıdır. Kablo deklanşör (düğme)ünün vidalı ucu vardır ve bu uç deklanşör (düğme)e sıkıştırılır. Kablo deklanşör (düğme)üne göre yapılmamış bir makinede muhtemelen başka bir kullanım metodu vardır (kablolu veya kızılötesi ışınlarla çalışan bir tertibat gibi).

KB:
Kilo Byte kelimelerinin kısaltılmış halidir. 1024 byte 1 kilobyte a eşittir.

Kamera (fotoğraf makinesi) Obskura:
Günümüz fotoğraf makinelerinin atasıdır. En basit şekliyle bir duvarında küçük bir delik bulunan karartılmış bir odadır. Bu delikten geçen ışık karşı duvarda, dışarıdaki görüntünün baş aşağı gelmiş biçimini oluşturmaktadır. Bu olaya ilk kez M.Ö. 4. yüzyılda Aristo tarafından değinilmiş, daha sonra geliştirilerek resim yapımında kullanılmıştır. 16.yy.da bu araçlara dış bükey mercekler yerleştirilmiştir. Kamera (fotoğraf makinesi) obskura ya ışığa karşı duyarlı bir malzeme yerleştirilmesini ilk düşünen kişi 1800 lere Thomas Wedgwood olmuş, Fransız Niepce bunu gerçekleştirmiş ve ilk "fotoğrafı" 1826 da çekmeyi başarmıştır.

Kaplama:
Bkz. Objektif (lens) kaplaması. ...

Karakteristik eğri:
Işığa karşı duyarlı malzemelerin bir anlamda verimlilik grafiğidir. Bu malzemelerin pozlama, yoğunluk, duyarlılık, kontrast gibi konulardaki özelliklerini ortaya koyar.

Karanlık oda:
Filmlerin banyo edilmesi ve kart baskısı yapılması için elverişli bir biçimde düzenlenmiş, karartılmış, gerekli araç ve gereçleri de içeren oda.

Kavrama gücü:
Gözün, objektiflerin ya da ışığa karşı duyarlı yüzeylerin görüntü üzerindeki ince ayrıntıları algılama gücü. Fotoğrafçılıkta sonuçsal görüntü hem objektifin hem de duyarkatın kavrama gücü ile yakından ilgilidir. Kavrama gücü bir anlamda, her milimetre kareye düşen çizgi sayısı ile ifade edilir.

Kelvin:
Özellikle renkli negatif ve saydam filmlerin sadık kalması için çok önemli olan renk ısısı birimleri; 2000º K den 15000º K e kadar değişebilir.

Keskinlik:
Bkz. akütans. ...

Klavuz değerler:
Flaş kullanılarak çekilen fotoğraflarda doğru pozlamanın yapılabilmesi için kullanılan ve her flaşın ayrı ayrı sahip oldukları bir değer.

Kondansatör:
Bkz. Işık toplayıcı. ...

Kontak Baskı:
Özellikle siyah/beyaz fotoğrafları, büyütmeden önce seçebilmek için negatifle aynı boyda üretilen küçük baskılardı.

Kontrast:
En açıktan en koyu tona geçinceye kadar bir film ya da fotoğraf kağıdında ara gri tonlarının varlığı ya da yokluğu. Kontrastı etkileyen öğeler ise, konunun aydınlatma oranı, objektifin özellikleri, duyarlı malzemelerin özellikleri, banyo edilme oranı, kullanılmakta olan agrandizörün özellikleri, kullanılan kontrast özelliği ve yüzey dokusudur.

Konverter:
Objektifle fotoğraf makinesi arasına takılan ve objektifin odak uzunluğunun artırılması amacıyla kullanılan araç. Bu araçlar odak uzunluğunu üzerlerinde yazılı değerlere göre iki ya da üç misli gibi değerlere yükseltirler. Bu arada görüntü kalitesinde kayba da neden olurlar.

Körük:
Objektif (lens) ile fotoğraf makinesinin gövdesi arasında bulunan genellikle ray üzerine yerleştirilmiş esnek yapısı olan bir malzemedir. Raylar körüğün objektif (lens) ile gövde arasındaki mesafeyi değiştirmek amacıyla ayarlanmasını sağlar. Bu makro fotoğraf çekimini ve yakını odaklamayı mümkün kılar. Esnek körükler büyük formatlı makinelerde perspektif değişimini sağlamak amacıyla, film yüzeyinde objektifin eğimini mümkün kılar.

Kromatik görüntü bozulması:
Merceklerin aynı konu üzerindeki farklı dalga boylarına sahip renklerden yansıyan ışıkları aynı noktada odaklayamamasından doğan görüntü bozulması.

Kutu fotoğraf makinesi:
George Eastman tarafından 1888 de tanıtılan en basit fotoğraf makinesidir. Çok basit ve tek elemanlı bir objektif (lens), ışık geçirmez bir kutu ve arka tarafına film takılmasına olanak veren bir kızaktan ibarettir. Örtücü hızı ve diyafram (ışık düzengeci) değerleri sabit olup 1/25 saniye ve f/11 dir. Objektif (lens) çok yakın cisimler dışında her şeyi net çekebilecek biçimde seçilmiş ayarlanmış olduğundan ayrıca bir de odaklama sistemi eklenmemiştir.

Küçük boy fotoğraf makineleri:
Genellikle 35 mm. film kullanan fotoğraf makinelerinin genel adı.

Küresel görüntü bozulması:
Görüntü keskinliğinde kayba neden olan optik hata. Bu hatadan yararlanılarak yumuşak odaklı objektifler yapılmaktadır.

Kızıl ötesi:
Elektromanyetik renk tayfının kırmızı ucunun ötesinde, görülmesi mümkün olmayan dalga boyuna sahip ışık ışınları. Özel olarak bu renge duyarlı kılınmış filmlerle görüntülenebilirler.
Landscape :
Kameralarda manzara çekimleri için fabrikasyon olarak oluşturulmuş bir hazır çekim modudur.
 
Top