• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Fotoğraf Terimleri Sözlüğü

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




2x 4x 6x 8x 10x:
Bir fotoğraf makinesinin (kameranın) objektifinin optik ya da dijital olarak yaptığı zoom oranını ifade eder. Örneğin 3x değeri 3 kademe optik veya dijital olarak çekim alanına yakınlaşma şeklinde düşünülebilir. X harfinin önündeki rakam fotoğraf makinesinin objektifinin uzağı kaç kat yaklaştırabileceğine işaret eder. Optik zoom fotoğrafta hiç bir bozulma yapmaz iken dijital zoom fotoğrafta tahribata neden olur. Zira dijital zoom sayısal bir yakınlaşmadır ve bir nevi yanıltmacadır.

A tipi renkli filim:
3400ºK renk ışısına sahip suni/yapay aydınlatmaya dengelenmiş filmlerin genel adıdır.

A/D Converter :
Analog/Dijital Konvertör yani CCD üzerinde analog bir görüntüyü dijitale çeviren bir aleti ifade eder ki buna göre bilgisayar dijitale dönüşmüş olan bu sinyalleri algılayıp tanımlayabilir. Dijital kameralarda kullanılan bu alet ile kameranın kadrajına gelen ışık bilgisi renk ve görüntü olarak dijitale çevrilmiş olur.

AA - AAA Piller :
AA piller, genel kullanım halk dilinde kalem pil dediğimiz pil ebadını ifade eder. Örneğin 4 AA NiMH pil demek, 4 adet kalem pil büyüklüğünde NiMH teknolojili pil anlamına gelmektedir. AAA piller ise daha çok tv, video vs. uzaktan kumandalarında kullanılan ve kalem pillerden daha ince ve küçük olan pilleri ifade eder.

Aberasyon:
Bkz. Görüntü Bozulması. ...

Aberration:
Bkz. Görüntü Bozulması. ...

Aberration:
Çekilen fotoğrafların genellikle kenarlarında meydana gelen ve objektiflerden kaynaklanan görüntü bozulmalarıdır. Basit objektiflerde meydana gelen başlıca yedi tür görüntü bozulması söz konusudur. Objektiflerin dizaynı sırasında yapılan bazı düzeltmelerle görüntü bozulmaları önlenebilmektedir.

AC adapter:
Kameraların elektrik bağlantı yuvaları vardır ki buraya bağlanacak bir elektrik adaptörünü ifade eder. Bunun ile kamerayı pilsiz yani elektrik ile çalıştırmak mümkündür. Özellikle iç çekimlerde işe yarayan elektrik adaptörleri kamera (fotoğraf makinesi) paketlerinden genelde çıkmayabilir, zira opsiyonel ürünlerdendir.

Achromatic:
Kromatik görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektif (lens); Bkz. Kromatik görüntü bozulması. ...

Actinic:
Işığın herhangi bir madde üzerinde kimyasal ya da fiziksel değişim yaratabilme gücü; Film üzerine düşen ışığın herhangi bir madde üzerinde kimyasal ya da fiziksel değişim yaratabilme gücü; Film üzerine düşen ışık duyarkatı oluşturan gümüş tuzlarının yapı değişikliğine uğramalarını, siyah metalik gümüşe dönüşerek görüntüyü oluşturma ayarını sağlamaktadır.

Actinometer:
Eski devirlerde kullanılmakta olan bir tür ışıkölçere verilen ad.

Acutance:
Görüntü keskinliğinin ölçüsüdür. Görüntüyü oluşturan yoğunluk bölgelerindeki sınırların eğim açısının darlığı görüntünün keskinlik derecesini belirler. Bu açı büyüdükçe görüntü keskinliğe kaybolur.

Acutance:
Bkz. akütans. ...

Add-On Lens:
Ara adaptörler ile ya da adaptörsüz objektiflere bağlanabilen ilave geniş açı, tele ya da balık gözü gibi objektifler demektir. Bazı objektiflerde ilave objektifler için yiv dişli bulunurken bazılarında bağlantı bir ara adaptör ile gerçekleşir.

Additive synthesis:
Toplumsal temel renkleri (mavi, yeşil, kırmızı) esas alan ve diğer renkleri bunların çeşitli oranlarda birleştirilmesinden oluşturan renk sistemi.

Advanced Photo System:
35mm fotoğraf makinesini öğrenmekle zaman harcamak istemeyen bir kullanıcı için Kodak ın fotoğraf çekimini kolaylaştırma girişimidir. 35mm filmin 36mm enine oranla, IX240 olarak adlandırılan bu filmin eni 24 mm. dir. Aynı boyutta basımı sağlamak amacıyla daha yüksek oranda büyütülmeden dolayı, APS deki grenler daha belirgin olacaktır.

AE:
"Auto Exposure" olan açılım, otomatik pozlama anlamına gelir. Mevcut ışık şartlarında makinenin en uygun pozlamayı otomatik olarak yapması anlamına gelen bir sistemdir. Kameralarda basit bir AE sistemi de olabilir ya da biraz gelişmiş ve manuel olarak size ayar imkanı sunan türleri de olabilir. Otomatik pozlama sisteminin genelde üç tipi vardır: 1. Programmed, 2. Aperture Priority ve 3. Shutter Priority.

AE Bracketing:
Otomatik Pozlama Braketi ile fotoğraf makinesi resmi üç farklı pozlama ayarında çekerek, daha sonra istenen görüntünün seçilmesine olanak tanır.

AE Lock:
Otomatik poz kilidi anlamına gelen bu ifade, çekimi yapmayı düşündüğünüz alan veya objeyi kadrajladıktan sonra deklanşör (düğme)e yarım basarak makinenin o alana veya objeye pozlama anlamında kilitlenmesi ve çekime hazır hale gelmesi anlamına gelir.
Aerial perspective:
Atmosferde oluşan sis ve pus gibi meteorolojik olayların fotoğrafta yarattığı uzaklık ya da derinlik duygusu. Sis ve pus havada zaten varolan ve tüm filmlerin aşırı derecede duyarlı oldukları morötesi ışınları olağanüstü derecede artırır. Bu ise duyarkat üzerinde genel bir yoğunluk yaratır. Sonuçta çekime konu olan cisimler uzakta, silik, ayrıntıdan yoksun ve belli belirsiz görülürler. İşte buna da atmosferik perspektif denilmektedir.

AF:
Auto Focus olan açılımı, otomatik fokus yani odaklama demektir. Kadrajladığınız obje veya alana kamera (fotoğraf makinesi) objektifinin otomatik olarak odaklama yapma sistemi de denebilir.

AF Otomatik Odaklama Aydınlatıcı:
Otomatik Odaklama Aydınlatıcı, zayıf aydınlatma koşullarında fotoğraf makinesinin otomatik odaklama işlemini gerçekleştirebilmesi için yeterli aydınlatma sağlamak için kullanılan, düşük güçte bir kırmızı ışık kaynağıdır.

Agitation :
Kimyasal işlemler sırasında, duyarlı yüzeye sürekli olarak bozulmamış banyonun temas etmesini sağlayan yöntem; Bu yöntem özellikle film ve kağıtların gelişterme banyosunda bulundukları sırada ve saptama banyosunun (tesbit banyosu ya da fix) ilk birkaç dakikasında çok önemlidir. Üretici firmaların bu konudaki uyarılarına aynen uyulmalıdır.

Agrandizman:
Bkz. Büyütme işlemi. ...

Agrandizör:
Negatiflerin kendi orjinal boyutlarından daha büyük boyutlar da basılabilmesini sağlayan optik araç.

Ajitasyon:
Kimyasal işlemler sırasında, duyarlı yüzeye sürekli olarak bozulmamış banyonun temas etmesini sağlayan yöntem; Bu yöntem özellikle film ve kağıtların gelişterme banyosunda bulundukları sırada ve saptama banyosunun (tesbit banyosu ya da fix) ilk birkaç dakikasında çok önemlidir. Üretici firmaların bu konudaki uyarılarına aynen uyulmalıdır.

Akromatik:
Kromatik görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektif (lens); Bkz. Kromatik görüntü bozulması.

Aktinik:
Işığın herhangi bir madde üzerinde kimyasal ya da fiziksel değişim yaratabilme gücü; Film üzerine düşen ışık duyarkatı oluşturan gümüş tuzlarının yapı değişikliğine uğramalarını, siyah metalik gümüşe dönüşerek görüntüyü oluşturma ayarını sağlamaktadır.

Aktinometre:
Eski devirlerde kullanılmakta olan bir tür ışıkölçere verilen ad.
Akütans:
Görüntü keskinliğinin ölçüsüdür.Görüntüyü oluşturan yoğunluk bölgelerindeki sınırların eğim açısının darlığı görüntünün kesinlik derecesini belirler. Bu açı büyüdükçe görüntü keskinliğe kaybolur.

Akıllı Zoom:
Seçilen görüntü çözünürlüğüne bağlı olarak zoom oranını ayarlar.

Alan Derinliği:
Üzerinde odaklama yapılan cismin önünde ve arkasında oluşan net/seçik alandır. Bu alan cismin önünde 1/3, arkasında ise 2/3 oranında oluşur. Alan derinliğinin darlığını veya genişliğini etkileyen üç öğe, objektifin odak uzunluğu, kullanılan diyafram (ışık düzengeci)ın açıklığı, ve cismin fotoğraf makinesine olan uzaklığıdır. Ayrıca bkz. Diyafram (ışık düzengeci) açıklığı ve odak uzunluğu.

Alan derinliğı ön gösterimi:
Bazı fotoğraf makinelerinde alan derinliğinin kullanıcı tarafından görülmesini sağlayan, diyafram (ışık düzengeci) açıklığının sağladığı görüntüyü donduran bir düğme veya kol bulunmaktadır. Tüm netleme, lens açıkken veya en büyük diyafram (ışık düzengeci) açıklığı ayarında yapılır. Günümüzde otomatik SLR makinelerin çoğunda alan derinliği ön gösterimi bulunmazken, eski manuel makinelerde daha yaygın kullanılmaktadır.

Alan Seçimi Modu:
Sony, çekim durumunuzun gereksinimlerini karşılayacak bir dizi önceden ayarlanmış fotoğraf makinesi ayar seçeneği sunmaktadır.

Analog:
En genel ifade ile görüntü ve ses anlamında dijital olmayan görüntü ve ses sistemlerine denir.

Anamorfik objektif (lens):
Geniş bir görüş açısındaki görüntüyü sıkıştırarak belirli bir çerçeveye sığdıran objektif (lens) türü; Sinamaskop filmler de bu objektiflerle çekilmektedirler. Daha sonra göstericiye takılan bir parça ile görüntünün yayılması sağlamakta ve tüm perdeye kaplamaktadır.

Anamorphic Lens:
Geniş bir görüş açısındaki görüntüyü sıkıştırarak belirli bir çerçeveye sığdıran objektif (lens) türü; Sinamaskop filmler de bu objektiflerle çekilmektedirler. Daha sonra göstericiye takılan bir parça ile görüntünün yayılması sağlamakta ve tüm perdeye kaplamaktadır.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




Angle of view:
Bir objektifin film üzerine düşürdüğü görüntünün kullanılabilir bölümünü "görebilen" geniş görüş açısı.

Anti-Halation Backing:
Filmlerin arka yüzeylerine sürülen ve taşıyıcı taban ya da fotoğraf makinesinin arka kısmından yansıyarak yeniden filme dönüp "halelenme" ye neden olan ışığı emerek yok eden boyalı katman.

Anti-halo tabakası:
Filmlerin arka yüzeylerine sürülen ve taşıyıcı taban ya da fotoğraf makinesinin arka kısmından yansıyarak yeniden filme dönüp "halelenme" ye neden olan ışığı emerek yok eden boyalı katman.

Anti-statik bez:
Objektifleri ya da saydamları silmek için ve statik elektrikten kaynaklanan toz zerreciklerini uzaklaştırmak için kullanılan ilaçlı bez.

Aperture:
Işığın objektif (lens) üzerinden filme doğru geçişindeki açıklıktır. Bu standart açıklıklar "f" değerleri ile belirlenirler Gözün irisine benzeyen bir şekilde, yaprakçıkların üst üste gelmesi açıklığın çapını kontrol eder. Alan derinliği kontrol etme araçlarından birisidir. Diyafram (ışık düzengeci) aralığı büyükken net alan derinliği azalır buna karşılık diyafram (ışık düzengeci) aralığı küçükken net alan derinliği artar. Diyafram (ışık düzengeci) aralıklarında bir değer değiştirme, 1 stop değişiklik anlamına gelir. Bir değeri diğerine değiştirme, filme ulaşan ışığın miktarını iki misli artıracaktır. Diyafram (ışık düzengeci) açıklığı halkasındaki numaralar merceğin odak uzunluğu ile diyafram (ışık düzengeci) açılımının çapı arasındaki orana denk gelir. Ayrıca bkz. Örtücü hızı, alan derinliği.

Aperture / Diyafram (ışık düzengeci):
Bir objektif (lens) içerisinde gözdeki iris tabakasına benzeyen ve objektiften geçen ışık miktarını düzenleyen yapraklardan oluşmuş bir düzenektir. Görüntü sensör (duyarkat)üne düşecek ışık miktarını ayarlar. Işık miktarı bu kapağın standart mesafelerde durmasıyla ölçeklendirilir.

Aperture Priority:
Fotoğraf makinelerinde A ile gösterilen bu çekim modu diyafram (ışık düzengeci) öncelikli çekimi ifade eder. Bu Diyafram (ışık düzengeci) öncelikli çekim modunda kullanıcı diyafram (ışık düzengeci) aralığını seçince fotoğraf makinesi çekim hızını otomatik olarak ayarlayarak pozlamanın oluşması sağlar. Bu modda diyafram (ışık düzengeci) açıklığı istenildiği gibi değiştirilir ve fotoğraf makinesi de deklanşör (düğme) hızını otomatik olarak seçilen değere göre ayarlar.

Aperture Priority:
Bir çok çekim koşulunda, belirli bir diyafram (ışık düzengeci) değerinin kullanımına ihtiyaç duyulabilir. Fotoğraf makinesinde diyafram (ışık düzengeci) öncelikli pozlama seçimi yapılırsa, diyafram (ışık düzengeci) açıklığı sabitlenir ve makine mevcut ışık koşullarına bağlı olarak uygun enstantane (pozlandırma süresi)yi verir. Ayrıca bknz.: Örtücü hızı öncelikli pozlama ve ışıkölçer.

Aplanat:
Küresel görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektifler. Bkz. Küresel görüntü bozulması.

Apochromat:
Kromatik görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektifler. Bkz. Kromatik görüntü bozulması.

Artifact(ing):
CCD, JPEG gibi sıkıştırma yaparak oluşan resim formatı ya da bazen objektiften ötürü resim üzerinde oluşan renk veya şekil bozulmalarını ifade eder.

ASA:
Filmlerin ışığa karşı duyarlılıklarını belirleyen standart ölçü sistemi. Değer büyüdükçe filmin ışığa karşı duyarlılığı da artar.

Aspect Ratio:
Görüntü oranı anlamına gelen bu ifade görüntünün 3:2, 4:3, 16:9 gibi bir orantı ile çerçevelenmesi anlamına gelir. Bir çok kamera (fotoğraf makinesi) 4:3 oranlı görüntü oluştururken bazıları 3:2 oranlı çekimler yapabilir. 16:9 daha çok video çekimlerinde gerçekleşen bir orandır.

Aspherical Lens:
Kenarları düzeltilmiş bir objektif (lens) şeklini ifade eder ki bu sayede daha mükemmel görüntü elde edilebilmektedir. Asferik cam objektif (lens) şeklinde de ifade edilir.

Atmosferik perspektif:
Atmosferde oluşan sis ve pus gibi meteorolojik olayların fotoğrafta yarattığı uzaklık ya da derinlik duygusu. Sis ve pus havada zaten varolan ve tüm filmlerin aşırı derecede duyarlı oldukları morötesi ışınları olağanüstü derecede artırır. Bu ise duyarkat üzerinde genel bir yoğunluk yaratır. Sonuçta çekime konu olan cisimler uzakta, silik, ayrıntıdan yoksun ve belli belirsiz görülürler. İşte buna da atmosferik perspektif denilmektedir.

Autofocus:
Otomatik fokus yani odaklama demektir. Kadrajladığınız obje veya alana kamera (fotoğraf makinesi) objektifinin yarım deklanşör (düğme)e basıldığında otomatik olarak odaklama yapma sistemi de denebilir. Genellikle agrandizörlerde, büyütme oranına paralel olarak agrandizör kafasının yükselmesinden etkilenmeksizin odaklama işlemini kendi kendine yapabilen . Bkz. Otomatik odaklama.

Automatic Exposure:
Otomatik pozlama anlamına gelir. Mevcut ışık şartlarında makinenin en uygun pozlamayı otomatik olarak yapması anlamına gelen bir sistemdir.

AWB:
"Outomatic White Balance" olan açılımı, kameraların çekim yaparken pozlama esnasında beyaz ayarını otomatik olarak yaptığı sistemi ifade eder.

Ayna kilidi:
Uzun poz sürelerini gerektiren çekimlerde fotoğraf makinesinin olabildiğince sabit durması gerekmektedir. Ayna kilitleme sistemi sayesinde, ayna yukarı kalkık durumda kilitlenir ve örtücü kapanana kadar bu durumda kalır. Böylece aynanın hareketinden oluşan sarsıntı ortadan kalkar.Uzun poz sürelerini gerektiren çekimlerde fotoğraf makinesinin olabildiğince sabit durması gerekmektedir.

Aynalı objektif (lens):
Yapılışında çeşitli aynaların kullanıldığı objektif (lens) türü. Bunlar "katadioptirik" objektifler olarak da anılırlar. Çok büyük odak uzunluklarına, objektifin gövdesini uzatmadan sağlarlar.
Aşamalı Deklanşör (düğme) Sistemi: Bilgi, mekanik bir deklanşör (düğme) kullanılarak bir bir her satırdan toplanır ve işlenir. Benzer sonuçlar sağlayan Aşamalı Tarama Sistemine benzer bir işlemdir.

Aşamalı Taramalı Sistem:
Bu terim, sırayla her bir satırın verilerini toplayan ve işleyen bir görüntü sensör (duyarkat)ünü tanımlamak için kullanılmaktadır.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




B&W :
"Black and White" olan açılımı siyah beyaz çekimi ifade eder.

Bakaç (vizör (monitör)):
Fotoğraf makinelerinde konuyu kadrajlamaya yarayan kısım. Bakaç (vizör (monitör)), modern fotoğraf makinelerinde, pozlandırmayı denetlemeye yarayan bilgileri de içerir.

Bakaçlı Vizör (monitör)lü makineler:
Büyük format fotoğraf makinelerinin çoğu bu tiptedir. Işığı ve dolayısı ile görüntüyü bakaça getiren bir yansıtma sistemi (refleks makineler) kullanmak yerine görüntü doğrudan film düzlemi üzerine gelir. Film yerleştirilmeden önce görüntünün oluştuğu ve yarı saydam (buzlu cam) yüzeyde netleme ve kadraj kontrolu yapılır. Bu yüzey film düzlemiyle aynı yerdedir ve netleme ve kadrajlama bittikten sonra objektif (lens) kapatılır, film takılır ve pozlama yapılır. Bu makinelerde filmler tek tek takılır. Ayrıca bknz.: Büyük Format.

Back Lit:
Arka ışık ya da ters ışık anlamına gelir ki eğer siz çekimi yapacağınız obje ya da alana böylesine bir ışık geliyor ise doğru ayarlamaları yapmadıkça pozlama hatalı olacak ve resim genelde karanlık çıkacaktır.

Balık Gözü Lens:
Çoğu zaman görüş açısı 100º nin üzerindeki geniş açılı (çok kısa odak uzunluklu) objektiflere verilen genel ad. Bu objektiflerin kimileriyle 180º görüş açısı elde edilebilmektedir. İnsan gözünün normalde 53 derece bir görüş açısı vardır. Dijital fotoğraf makinesi ve video kameralar gibi cihazların objektiflerinde bu değerin üstüne de çıkılabilir altına da inilebilir. Balık Gözü olarak adlandırılan objektif (lens) türünde görüş açısı değerleri 100 derece ile 180 arasında değişebilir. Balık Göz objektiflerde geniş bir görüş açısı neticesinde görüntülerde eğri hatlarla bükülme ve yuvarlaklık (dairesel görüntü) hakim olur.

Ball head:
Tripod (üçayak (tripod)) (üç ayak) ya da monopod da (tek ayak) oynar baş olmadığı takdirde fotoğraf makinesi ile yalnızca yatay bir konumda fotoğraf çekimi gerçekleştirilebilir. Oynar başın ayağa eklenmesi, sıkıştırılan vidaların yardımıyla makinenin nerdeyse her yöne çevrilmesini mümkün kılar. Oynar başın bir dezavantajı, fotoğraf karesinin tüm yönlerinin aynı anda kontrol edilmesi gerekliliğinden dolayı, doğru pozisyonu bulmanın daha zor olmasıdır.

Banyo:
Filmlerde ya da kağıtlarda oluşturulan gizli görüntüyü görülebilir kılmak, geliştirme banyosunun kimyasal işleminin sona ermesini sağlamak ve ışık görmemiş olan gümüş bromür zerreciklerini kendi içine alarak filmin saydamlaşmasını ve ışıktan etkilenme özelliğini yok etmek ve benzeri daha bir çok işlemi yapmak için kullanılan çeşitli kimyasal bileşimler.
Barrel distortion:
Genel olarak kısa odak uzunluklu ve diyafram (ışık düzengeci)ı önde bulunan objektiflerde ortaya çıkan ve görüntüdeki düşey hatların bir fıçıyı andıracak biçimde eğilmeleri ile ortaya çıkan görüntü bozulması.

Basamak:
Bkz. F Durağı. ...

Bayonet:
Bkz. Tırnaklı objektif (lens) bağlantısı. ...

Bayonet Maunt:
Bkz. Tırnaklı objektif (lens) bağlantısı. ...

Bayonet Mount:
Değiştirilebilir objektiflere sahip fotoğraf makinelerinde objektifleri makine gövdesine bağlayarak kilitleyen sistem.

Bayt:
Bir bayt, 8 bitten oluşur. Bir bit, 256 karakteri, sayıyı ya da renk değerini tanımlayabilir.

Bellows:
Objektif (lens) ile fotoğraf makinesinin gövdesi arasında bulunan genellikle ray üzerine yerleştirilmiş esnek yapısı olan bir malzemedir. Raylar körüğün objektif (lens) ile gövde arasındaki mesafeyi değiştirmek amacıyla ayarlanmasını sağlar. Bu makro fotoğraf çekimini ve yakını odaklamayı mümkün kılar. Esnek körükler büyük formatlı makinelerde perspektif değişimini sağlamak amacıyla, film yüzeyinde objektifin eğimini mümkün kılar.

Between the lens shutter:
Objektif (lens) içine yerleştirilmiş merkezden dışa açılıp, dıştan merkeze doğru kapanan ve metal yaprakçıklardan yapılmış örtücü türü.

Beşli prizma:
Genellikle 35mm. Tek objektifli refleks fotoğraf makinelerinde odaklamanın yapılmasını ve hareketli aynadan gelen görüntünün göze iletilmesini sağlayan parça.

Bileşik objektif (lens):
İki ya da daha fazla sayıda mercek biriminin kullanılarak yapılan objektifler. Böylece objektiflerin aydınlatma indisini büyütmek, görüntü bozulmalarını gidermek ve görüntü kalitesini yükseltmek mümkündür.

Bindirme:
İki ya da daha fazla görüntünün birbiri üzerine bindirilerek, başka bir deyişle farklı filmlerdeki farkı görüntülerin aynı kağıt üzerinde birleştirilerek kullanılması.

Bit:
Bir bilgisayarın işleyebileceği en küçük veri parçası. 0 ve 1 olmak üzere yalnızca iki değere sahip olabilir ("açık" ya da "kapalı" olarak da bilinmektedir).
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




Bit Depth:
Bu ifade her bir pikselin temel üç renk olan Kırmızı-Yeşil-Mavi nin ya da gri tonlamanın renk derinliğine işaret eder. Her bir temel renk için en az 8 bit vererek renk bilgisi oluşturan bir piksel, 3 (kırmızı, yeşil, mavi)x8=24 bit lik bir renk derinliğini ifade eder. 24 bit renk ise renk çözünürlüğünün 16.7 milyon renk derinliği ile oluşumu anlamına gelir.

Bitmap:
Bir görüntü bilgisinin bit ile tek tek kayıt edilme metodudur. Bit ile kaydı yapılan bir çok resim formatı vardır. "bmp", "pict", "tiff", "pcx", "gif" gibi….

Blör:
Hareketin dondurulamamasından kaynaklanan netsizlik; Hareketin dondurulmaması çekim anında makinenin sallanmasından ya da görüntülenecek cismin hareketini donduracak yeterli örtücü hızının seçilmemiş olmamasından kaynaklanabilir.

Bluetooth İşlevi:
Bluetooth teknolojisiyle heyecan verici bir kablosuz işlevler dünyasının kapısını açar. Bluetooth Temel Görüntüleme Profilini destekleyen herhangi bir aygıttan görüntülerin doğrudan indirmenizi sağlayan Bluetooth, sizi kablo stresinden kurtarmanın yanı sıra, uzaktan video kamera (fotoğraf makinesi) işlevselliğini de sağlar.

Blur:
Hareketin dondurulamamasından kaynaklanan netsizlik; Hareketin dondurulmaması çekim anında makinenin sallanmasından ya da görüntülenecek cismin hareketini donduracak yeterli örtücü hızının seçilmemiş olmamasından kaynaklanabilir.

BMP Bitmap:
Görüntü piksellerini bit-bit tanımlayan sıkıştırılmamış bir grafik biçimidir.

Box camera:
George Eastman tarafından 1888 de tanıtılan en basit fotoğraf makinesidir. Çok basit ve tek elemanlı bir objektif (lens), ışık geçirmez bir kutu ve arka tarafına film takılmasına olanak veren bir kızaktan ibarettir. Örtücü hızı ve diyafram (ışık düzengeci) değerleri sabit olup 1/25 saniye ve f/11 dir. Objektif (lens) çok yakın cisimler dışında her şeyi net çekebilecek biçimde seçilmiş ayarlanmış olduğundan ayrıca bir de odaklama sistemi eklenmemiştir.

Boyut:
Fotoğraf makinelerinde, filmlerde ve fotoğraf kağıtlarında büyüklüğün ölçüsünü ifade eden deyim.

Bracketing:
Fotoğraf makinelerinin çoğunda var olan bir pozlama ayarıdır. Fotoğraf makinesi bu ayara getirildiğinde kamera (fotoğraf makinesi) otomatik olarak 3 ya da 5 adet bir seri çekim yapar. Her bir çekimde poz değerini otomatik olarak değiştirir ve arka arkaya birbirine ardışık farklı ışık ayarlarında fotoğraf çekilir. Böylece siz de daha sonra bu 3 veya 5 poz resimden en mükemmelini kullanabilirsiniz. Ayrıca bkz. Nokta ölçüm ve Zon sistem.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




Braketleme Farklı Değerlerde Pozlama:
Alınacak sonuçlarda herhangi bir pozlandırma hatasına yer vermemek için aynı konuyu birbirine yakın ama farklı diyafram (ışık düzengeci) ya da enstantane (pozlandırma süresi) hızı ile çekme yöntemi. Ayrıca bkz. Nokta ölçüm ve Zon sistem.

Brightness:
Dijital bir görüntüdeki her bir pikselin siyahtan beyaz doğru olan parlaklık değeridir. Genellikle parlaklıkta 0 değeri siyahı, 255 değeri ise beyazı ifade eder.

Buffer:
Her hangi bir hafıza alanında geçici bir kayıt alanının oluşumudur. Mesela internetten TV seyretmek ya da radyo dinlemek istediğinizde gelen veriyi bilgisayar hafızası önce kaydeder sonra kaydettiklerini size ulaştırmaya başlar, arada kesiklik olmaması için sürekli olarak hafızada bir yere gelen veri kaydedilerek işlemin sürekliliği sağlanmış olur.

Bulb (setting ) ayarı:
Uzun pozlarda, makine perdesinin ya da obtüratörünün istenilen süre için açık kalmasını sağlayan kilitleme sistemi.

Burst modu:
Burst modu, bir tampon bellek kullanarak çekimler arasındaki veri iletimini geçici olarak hızlandırır. Arka arkaya görüntüler, fotoğraf makinesinin her birini kaydetmesini beklemeye gerek olmadan hızlı biçimde kaydedilebilir. Bu özellikle spor, hareket ve vahşi yaşam fotoğraflarında olduğu kadar, hayatta bir kez karşılaşılabilecek görüntülerin çekilmesinde de kullanılabilir. Deklanşör (düğme)e basıldığında kameranın hızlı bir şekilde görüntüyü oluşturabilme yeteneğini ifade eder.

Bükülme:
Objektiflerin neden olduğu ve odak düzleminde bükülme ile sonuçlanan görüntü bozulması.
Büyük boy fotoğraf makineleri: Genellikle 13x18 cm. Ve daha büyük boyda tabaka film kullanan fotoğraf makinalarının genel adı.

Büyük Format:
Filmler boyutları (format) itibariyle üçe ayrılırlar: Standart (35mm.), Orta ve Büyük format. Büyük format, orta format olarak kabul edilen 4x5, 6x7, 8x10 (en x boy) ölçülerinden daha büyük filmler için kullanılır. Büyük formatın avantajı, görüntü kalitesinde çok az kayıpla, oldukça büyük baskılara izin verebilmesidir. Büyük format ta gren sorunu yoktur ve örnek baskılar (kontakt) doğrudan negatiflerden yapılabilir.

Büyük odak uzunluğu:
Fotoğraf makinelerinin kullanmakta olduğu filmin köşegen uzunluğundan daha büyük odak uzunluğuna sahip objektiflere verilen genel ad.

Byte:
Bir bilgisayar hafızasında 8 bit ten oluşan bir bütünü ifade eder. Buna göre 8 bit 1 byte eder denir. Buna karşılık 1024 byte bir kilobyte eder.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




C41 process:
Renkli negatif filmlerin geliştirilmesinde kullanılan proses.

Cable release:
Fotoğraf çekerken deklanşör (düğme)e basıldığında doğabilecek titreşimleri yok etmek ya da deklanşör (düğme)e uzaktan kumanda edebilmek amacıyla kullanılan esnek ve bükülebilen tek biçimindeki deklanşör (düğme). Uzun süreli pozlamalarda, kısa süreli pozlamanın aksine fotoğraf makinesinin hareketi fotoğrafta farkedilir. Bu problemi engellemek için kullanılan kamera (fotoğraf makinesi) mekanik tekniğidir.

Cable release:
Bkz. Denklaşör kablosu. ...

Camera obscura:
Günümüz fotoğraf makinelerinin atasıdır. En basit şekliyle bir duvarında küçük bir delik bulunan karartılmış bir odadır. Bu delikten geçen ışık karşı duvarda, dışarıdaki görüntünün baş aşağı gelmiş biçimini oluşturmaktadır. Bu olaya ilk kez M.Ö. 4. yüzyılda Aristo tarafından değinilmiş, daha sonra geliştirilerek resim yapımında kullanılmıştır. 16.yy.da bu araçlara dış bükey mercekler yerleştirilmiştir. Kamera (fotoğraf makinesi) obskura ya ışığa karşı duyarlı bir malzeme yerleştirilmesini ilk düşünen kişi 1800 lere Thomas Wedgwood olmuş, Fransız Niepce bunu gerçekleştirmiş ve ilk "fotoğrafı" 1826 da çekmeyi başarmıştır.

Carl Zeiss Distagon lensi:
Carl Zeiss in profesyonel sınıf, tam kaplamalı, hassas cam lensleri, sapmasız optik mükemmellikleriyle ünlüdür. Görüntünün kenar kısımlarında bile net görüntüler ve daha az bozulma sağlar. Optik elemanlara uygulanan gelişmiş kaplama, kontrastı ve renk doğruluğunun daha iyi olmasını sağlarken istenmeyen suni efektleri azaltır.

Carl Zeiss Vario-Sonnar Lensleri:
Carl Zeiss in profesyonel sınıf, tam kaplamalı, hassas cam lensleri, sapmasız optik mükemmellikleriyle ünlüdür. Görüntünün kenar kısımlarında bile net görüntüler ve daha az bozulma sağlar. Optik zoom, geniş açıdan telefotoya kadar çok geniş bir aralık sağlayarak, fotoğrafçının görüntü çerçevesini mükemmel biçimde belirlemesini sağlar. Optik elemanlara uygulanan gelişmiş kaplama, kontrastı ve renk doğruluğunun daha iyi olmasını sağlarken istenmeyen suni efektleri azaltır. Vario-Sonnar lensler, daha fazla ışığı etkili biçimde topladığından, daha iyi fotoğraflar çekmenizi sağlar.

Calibration :
Renk uygunluk ayarıdır. Kalibrasyon şeklinde günümüz dilinde de kullanılmaktadır. Yani monitörde gördüğümüz renk tonajları ile baskıda gördüğümüz renk tonajlarının uygunluk arz etmesidir. İyi kalibre edilmemiş bir monitörde gerçek renkleri göremeyeceğimiz gibi neticede baskıdan çıkmış farklı tonajlara da şaşırmamamız gerekir. Bazı renk uygunluk standartları vardır. Ki bunlar çeşitli yazılımlar ile uygulanabilir. O taktirde monitörde gördüğünüz görüntü renk tonajlarının aynını baskıda görmeniz mümkündür. Tabi ki burada monitörün de elektronik olarak kalibre edilmeye müsait kaliteli bir monitör olması gerekmektedir.

Camera :
İngilizcede fotoğraf makinesini ifade eder. Ama maalesef Türkçe de video kamera (fotoğraf makinesi) ile karıştırılmaktadır. Dolayısıyla "digital (dijital) camera" dijital olarak çekim özelliğine sahip fotoğraf makinesi demektir.

Card Reader :
Kart okuyucu demektir. "Paralel", "USB" ve "Firewire" ile bilgisayara bağlanabilen modelleri olmakla birlikte, Compact Flash, Smart Media, Memory Stick, SD ve MMC kartları okuyabilen çoklu kart okuyucular da mevcuttur. Kart okuyucular kameranızdaki karta yazılmış olan bilginin bilgisayar ortamına hızlı ve kolay bir şekilde aktarılmasını sağlayan aletlerdir.

Center-Weighted :
Merkez ağırlıklı diye ifade edilen bir ğozlama çeşididir. Kamera (fotoğraf makinesi) pozlamayı yaparken görmüş olduğu alanın merkezini baz alarak pozlamayı oluşturması demektir.

CF:
Açılımı "Compact Flash" olup bir hafıza kart biçimidir.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




CCD :
Açılımı "Charged Coupled Device"dır. Bir görüntünün oluşumunda kameralarda kullanılan bir ışık algılama sensör (duyarkat) çipidir denebilir. Film ya da video kaset yerine kullanılmıştır. Fakat CCD ler analog aletlerdir. Işık bilgisi objektiften geçerek bu çip üzerine düşer, renk ve şekil oluşumu bu çip üzerinde AD konvertör aracılığıyla da dijital olarak gerçekleşerek hafıza ünitesinde kaydedilir.

CF Type I:
Şimdilerde iki tür olan CompactFlash kartlardan birinci tipi yani 5 mm liğini ifade eder. Zira kayıt alanı ikinci tipe göre daha azdır.

CF Type II :
Şimdilerde iki tür olan CompactFlash kartlardan ikinci tipi yani 9 mm liğini ifade eder. Zira kayıt alanı birinci tipe göre daha fazladır, ayrıca IBM microdrive hafıza kartları da bu kategoride yer almaktadır.

Characteristic curve:
Işığa karşı duyarlı malzemelerin bir anlamda verimlilik grafiğidir. Bu malzemelerin pozlama, yoğunluk, duyarlılık, kontrast gibi konulardaki özelliklerini ortaya koyar.

Chemical bath:
Filmlerde ya da kağıtlarda oluşturulan gizli görüntüyü görülebilir kılmak, geliştirme banyosunun kimyasal işleminin sona ermesini sağlamak ve ışık görmemiş olan gümüş bromür zerreciklerini kendi içine alarak filmin saydamlaşmasını ve ışıktan etkilenme özelliğini yok etmek ve benzeri daha bir çok işlemi yapmak için kullanılan çeşitli kimyasal bileşimler.
Chromatic aberration:
Merceklerin aynı konu üzerindeki farklı dalga boylarına sahip renklerden yansıyan ışıkları aynı noktada odaklayamamasından doğan görüntü bozulması.

CD Mavica:
Sony tarafından sunulan Digital (dijital) Mavica, resimleri kaydetmek için bilinen 3,5 inç disketleri kullanmaktadır. Popüler JPEG resim sıkıştırma biçimiyle Mavica, dijital fotoğraf makinelerinde devrim yaratmıştır. Yeni CD, 156 MB kapasiteli bir CD-R diskler kullanmaktadır.

CD-R:
CD-R (Kaydedilebilir CD), üzerine bir kez yazılabilen silinemez CD leri ifade etmektedir. Bir CD kaydedici yardımıyla, müzik, filmler, fotoğraflar gibi çeşitli veriler bu diskler üzerine kaydedilebilmektedir. CD-R ler 8 cm ve 12 cm biçimlerinde mevcuttur. En sık kullanılanlar 650 MB ya da 700 MB kapasiteli 12 cm CD-R lerdir. Daha küçük 8 cm çaplı disklere genellikle single (tekli) CD adı verilir ve daha çok müzik kaydetmek için kullanılır.

CIFF:
Açılımı "Camera Image File Format" tır. Kameralarda kullanılan bir resim kayıt formatını ifade eder.

Circle of confusion:
Görüntü üzerindeki ya da çevresindeki ışık kaynaklarının ya da kuvvetli yansımaların doğrudan objektife girmeleri durumunda, ...

Clear Colour NR:
Clear Colour Parazit Azaltma, dijital fotoğrafçılıkta kullanılan bir özelliktir. Görüntünün ışık ve renk frekansları analiz edilir, uzun pozlamalar neticesinde oluşan bozulmalar giderilmiş olur ve doğal tonların resimde oluşumu sağlanır. Özellikle açık mavi gökyüzü, koyu mavi denizler ve yeşil ormanlar gibi büyük alanlarda aynı renklerin bulunduğu manzara fotoğrafları, daha zengin renk tanımlamasından yararlanacak ve daha gerçekçi biçimde oluşturulacaktır.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg



Clear Luminance NR:
Clear Luminance Parazit Azaltma, daha yüksek çözünürlükte daha net, daha temiz görüntüler sağlayan bir dijital fotoğrafçılık özelliğidir. Parlak ışık altında çekilen görüntüleri geliştirmek için bir filtre kullanır. Bu işlev, resimdeki ayrıntılarla karıştırılabilecek parazitleri önleyerek resimin yüksek aydınlatmalı kısımlarındaki ayrıntıları geliştirir. Geleneksel parazit giderme sistemlerinin aksine, paraziti, görüntü ayrıntılarını etkilemeden bastırır.

Clip Motion:
Clip Motion, dijital fotoğraf makinenizde animasyonlu GIF dizisi oluşturmanızı sağlar. Clip Motion modunda çekilen nesnenizin 10 karesi kullanılarak 160 x 120 çözünürlükte 256 renkli bir animasyon oluşturulur. Animasyonlu GIF ler özellikler e-posta, web sayfaları ve çeşitli sunumlarda kullanılmaya uygundur.

Close-Up:
Yakın mesafeli çekimi ifade ettiği gibi, genellikle 20 cm den daha yakın mesafeler arasında bir objektifin çekim yapabilme kabiliyetine de denir. Bazı kameralarda bu özelliğe "Macro" da denmektedir.

CMOS :
Açılımı "Complementary Metal Oxide Semiconductor"dur. CCD haricindeki diğer bir görüntü algılama ve oluşturma sistemidir.

CMS:
Açılımı "Color Management System" dır. Monitör ile baskı çıktısı arasındaki renk kalibrasyonunu oluşturan bir yazılım programıdır.

CMYK :
Açılımı "Cyan, Magenta, Yellow, Black" tir. Dört rengi ifade eder. Bunlar: Mavi, Kırmızı, Sarı, Siyahtır. Daha çok baskı ünitelerinde kullanılan ana renklerdir.

Coating:
Bkz. Objektif (lens) kaplaması. ...

Color Balance (renk ayarı):
Renk uygunluğunu ifade eder. Gerçek görüntü renkleriyle dijital olarak elde edilmiş renklerin uyuşması demektir.

Color Depth :
Renk derinliği demektir. Tüm dijital sistemler artık en az 24-bit yani 16.7 milyon renk derinliği kullanırlar. Bu RGB yani Kırmızı, Yeşil, Mavi olan üç temel rengin 16.7 milyon tonajdan oluşumu demektir. Elbette bu da gerçek renkleri ifade etmektedir. Bu arada milyar renk tonajını yakalamış dijital sistemler de bulunmaktadır.

Compact Flash:
Kısaca CF ile de ifade edilmektedir. Bir hafıza kart biçimidir.

Compression :
Kısaca sıkıştırma demektir. Bir dijital kameranın oluşturduğu resim dosyası en az 640x480 çözünürlüklü olsa, bu 307200 piksellik bir resim dosyası demektir. Her bir piksel 24 bit renk derinliğine sahip olduğuna göre bu resim dosyası takriben 1 MB lık bir dosya olacaktır demek. Bu nedenle dijital kameralar genellikle resim dosyasını sıkıştırarak kaydeden resim formatı kullanırlar ki oluşacak bu 1 MB lık esim dosyası daha az yer kaplayarak daha fazla resim çekebilme imkanı oluşabilsin. Bunların en yaygını da JPEG resim formatıdır. Fakat sıkıştırma esnasında resim dosyasında her ne kadar bir çok kimse tarafından anlaşılamasa da veri kaybının olduğunu unutmamak gerekir.
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg





Daha da Parlak Resim:
Optik sistemlerin yapısından dolayı görüntüler köşelere doğru daha koyu çıkarlar. Bu özellik, paraziti artırmadan mükemmel homojenlikte bir görüntü elde etmek için köşelerde kazanımı artırarak bu sorunu ortadan kaldırır.

Dark room:
Filmlerin banyo edilmesi ve kart baskısı yapılması için elverişli bir biçimde düzenlenmiş, karartılmış, gerekli araç ve gereçleri de içeren oda.

Day light balance:
Bugün en çok gün ışığını dengeleyen filmler bulunmaktadır. Film üzerinde diğer ışık koşullarına dengelidir notu belirtilmediği sürece, film muhtemelen gün ışığına dengeli olarak üretilmiştir. Bu tür film, doğal ışık veya normal flaş koşulları altında doğal renkler üretecektir. Tungsten ışığında (Akkor ışık ampulu) çekildiğinde kırmızımsı sarı bir renk, florasan ışığında yeşil bir renk alacaktır.

DC :
Açılımı "direct current" dır. Doğru akım demektir. Dijital fotoğraf makinelerinin adaptörleri düşük voltajlı akımla çalışır.

Değişken odak uzunluklu objektif (lens):
Belirli alt ve üst sınırlar içindeki tüm odak uzunluklarına sahip olabilen objektif (lens) türü; zoom objektif (lens).

Deklanşör (düğme):
Fotoğraf makinelerinde örtücü (obtüratör) olarak adlandırılan ve fotoğrafın çekilmesi amacıyla görüntü sensör (duyarkat)üne görüntünün gelmesini sağlayan perdeyi çalıştıran düğmedir. Örtücünün açılıp kapanmasını sağlayarak fotoğrafın çekilmesini sağlayan düğme.

Deklanşör (düğme) Hızı Önceliği:
Bu modda, enstantane (pozlandırma süresi) ayarlanır; diyafram (ışık düzengeci) açıklığı buna göre fotoğraf makinesi tarafından belirlenir.

Deklanşör (düğme) kablosu:
Fotoğraf çekerken deklanşör (düğme)e basıldığında doğabilecek titreşimleri yok etmek ya da deklanşör (düğme)e uzaktan kumanda edebilmek amacıyla kullanılan esnek ve bükülebilen tek biçimindeki deklanşör (düğme).
 

aslann

Ülken İçin Yaşa Aşkın İçin Öl!
Özel üye
SlBv27f.jpg




Depth of Field Preview/ Alan Derinliği:
Bazı fotoğraf makinelerinde alan derinliğinin kullanıcı tarafından görülmesini sağlayan, diyafram (ışık düzengeci) açıklığının sağladığı görüntüyü donduran bir düğme veya kol bulunmaktadır. Tüm netleme, lens açıkken veya en büyük diyafram (ışık düzengeci) açıklığı ayarında yapılır. Günümüzde otomatik SLR makinelerin çoğunda alan derinliği ön gösterimi bulunmazken, eski manuel makinelerde daha yaygın kullanılmaktadır. Alan derinliği etkisi objektifin diyafram (ışık düzengeci) açıklık değerine, nesnenin objektife olan uzaklığına ve fotoğraf makinesinde kullanılan merceklerin odak uzaklığına bağlı olarak değişir.

Depth of Field DOF:
Üzerinde odaklama yapılan cismin önünde ve arkasında oluşan net/seçik alandır.

Depth of focus:
Objektifin yeniden odaklamasına gerek kalmaksızın film düzleminin hareket ettirilmesi durumunda yine de seçik görüntü alınmasını sağlayan optik olay.

Diaphragm:
Fotoğraf makinelerinin objektiflerinde, açılıp, kısılarak filme ulaşacak ışık miktarını ayarlayan parça.

Diffuser:
Işığı yayan ya da yumuşatan her türlü malzemeye verilen genel ad. Işık yumuşatıcısı ışık kaynağına yaklaştıkça yumuşatma etkisi azalır.

Digital (dijital) Camera:
Dijital kamera (fotoğraf makinesi) yani dijital Fotoğraf makinesi demektir. Video kamera (fotoğraf makinesi) ile ya da dijital video kamera (fotoğraf makinesi) ile karıştırılır genelde.

Digital (dijital) Zoom / Dijital Zum :
Kamerada kullanılan bir yazılım aracılığıyla yapılan bir zumlama eylemidir. Fotoğraf makinesinin optik olarak odaklanabildiği en uzak noktadaki görüntünün bir kısmını yazılım desteğiyle büyütmesi işlemine verilen isimdir. Bu tür zumlamayı ya da büyütmeyi bir resim uygulama programında da yapmak mümkündür. Buna interpolasyon ile yapılan büyütme de denir. Bu şilem sonucunda netliğin bozulması ve fotoğraf kalitesinin düşmesi kaçınılmazdır.

Digitalization:
Dijital bir görüntünün herhangi bir resim işleme programında yüzde yüzün üzerinde büyütülmesi ile görüntü üzerinde oluşan bozulmaya denir ki dijitalizasyon şeklinde de ifade edilir.

Digitization :
Analog bir görüntünün bilgisayar ortamına taşınabilmesi için dijitale dönüştürülmesi demektir.

Diyafram (ışık düzengeci) Değeri :
f-stop adıyla bilinir. Belirli bir diyafram (ışık düzengeci) çapına sahip olan tüm fotoğraf makinelerinin görüntü sensör (duyarkat)lerine aynı diyafram (ışık düzengeci) değerinde aynı miktarda ışığın girmesi gerekir. Bu noktada belirli durak noktaları vardır. Sayısal açıdan en büyük rakamı temsil eden duraktaki ışık miktarı bir sonraki durakta geçerli ışık miktarının tam iki katıdır.

DPI :
Açılımı "dots per inch"tir. Yani her bir inç alandaki nokta sayısı demektir. Bir inçlik uzunlukta kaç adet noktacık olduğunu temsil eder. Bu ölçüm daha çok ekran teknolojisi ya da dijital baskı sistemlerinde kullanılmaktadır. Örneğin klasik baskı sistemlerinde bir resim basılacağı zaman resmin en az 300 dpi olması istenir ki baskı başarılı olsun.

DPOF :
Açılımı "digital (dijital) print order format"tır. Arada bir bilgisayar olmaksızın bir dijital kameranın ki DPOF destekli, yine bu formatı destekleyen bir yazıcıya bağlanarak çekilen resimlerin baskı yapılabilmesini ifade eder.

Diyafram (ışık düzengeci):
Fotoğraf makinelerinin objektiflerinde, açılıp, kısılarak filme ulaşacak ışık miktarını ayarlayan parça.

Diyafram (ışık düzengeci) Açıklığı:
Işığın objektif (lens) üzerinden filme doğru geçişindeki açıklıktır. Bu standart açıklıklar "f" değerleri ile belirlenirler Gözün irisine benzeyen bir şekilde, yaprakçıkların üst üste gelmesi açıklığın çapını kontrol eder. Alan derinliği kontrol etme araçlarından birisidir. Diyafram (ışık düzengeci) aralığı büyükken net alan derinliği azalır buna karşılık diyafram (ışık düzengeci) aralığı küçükken net alan derinliği artar. Diyafram (ışık düzengeci) aralıklarında bir değer değiştirme, 1 stop değişiklik anlamına gelir. Bir değeri diğerine değiştirme, filme ulaşan ışığın miktarını iki misli artıracaktır. Diyafram (ışık düzengeci) açıklığı halkasındaki numaralar merceğin odak uzunluğu ile diyafram (ışık düzengeci) açılımının çapı arasındaki orana denk gelir. Ayrıca bkz. Örtücü hızı, alan derinliği.
 
Top