Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Dilimizi Doğru Kullanalım
Eski Türkçe Kelimeler: Kulağa Hoş Gelen ve Az Bilinen 53 Kelime
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Enda" data-source="post: 1028074" data-attributes="member: 123367"><p><h3>30. Tahayyül</h3><p><img src="https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/Peter.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p>Kökeni hayal sözcüğüne dayanan tahayyül, bu anlamı dışında; “imgeleme, zihinde canlandırma, gözünün önüne getirme” anlamlarını karşılıyor. Bununla birlikte sözcüğümüzün etimolojik kökeninin Arapça olduğunu söyleyelim.</p><p>Örneğin;</p><p>“O kadar güzel bir iş yaptınız ki, böylesine bir sonucu tahayyül edememiştim.”</p><h3>31. Tumturak</h3><p><img src="https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/satafat-1200x675.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p>Tumturak sözcüğü; “ihtişam, gösteriş, debdebe, görkem” gibi sözcüklerin yerine kullanılabilecek bir sözcük. Bu kelime ile ilgili olarak birtakım kaynaklar sözcüğün Arapça kökene sahip olduğunu söylese de diğer bazı kaynaklar ise Farsça iddiasını öne sürüyor.</p><p>Bu kelimenin cümle içindeki kullanımı ise şu şekilde olabilir:</p><p>“Tumturaklı kutlamalar ve bağrışmalar hiç bana göre değil”</p><h3>32. Müşkülpesent</h3><p>“Detaycı, zor beğenen, titiz” gibi karşılıklarla anlamlandırılabilecek müşkülpesent sözcüğünü, sürekli bahane uyduranlar için kullanıldığını biliyoruz.</p><p>Sözcüğümüz Arapça ve Farsça kökene sahip bir şekilde türetilmiş.</p><p>“Müşkülpesent yapısı yüzünden iletişim sorunu yaşıyor fakat buna rağmen bu huyundan vazgeçmiyor.”</p><h3>33. Lâyetezelzel</h3><p>“Sarsılmaz” ve “güvenilir” anlamlarını karşılayan sözcüğümüzün kökeni Arapça.</p><p>“Türk Silahlı Kuvvetlerinin lâyetezelzel yapısı, onun caydırıcı yanlarından birini teşkil ediyor.”</p><h3>34. Efsunkâr</h3><p>Sözcüğünün kökeni olan “efsun”, “büyülü” anlamına karşılık geliyor. Bu hali ise “karşı konulamaz derecde etkileyici” olduğuna vurgu yapıyor. Yani, başka bir deyişle Scarlett Johansson’u düşünebilirsiniz…</p><p>Sözcüğün, cümle içindeki kullanımına örnek olarak;</p><p>“Onun efsunkar güzelliği karşısında hiçbirimiz bu öneriyi reddetmeyi düşünemedik</p><h3>35. Perdebîrun</h3><p>Farsça kökenli bir sözcük olan perdebîrun; “açık saçık konuşan, utanması olmayan, edep yoksunu, terbiyeden nasibini almamış” kişiler için kullanılabiliyor.</p><p>“Bu perdebîrun hareketlerinin başına bela açacağı konusunda seni son kez uyarıyorum.”</p><h3>36. Feveran</h3><p>Arapça kökenli olan bu sözcüğümüz ise “kaynama, coşma, fışkırma” anlamlarını içeriyor. Mecaz anlamıyla, fevri davranış sergilemesi beklenen kimseler için kullanılması yerinde olan bir sözcük. TDK, bu sözcüğü örneklemek için şu cümleyi öneriyor;</p><p>“”Sabırlı olmak, parlamamak, duygusal feveranlardan uzak kalmak hassası da bizde çok eksik.” (Haldun Taner)</p><h3>37. Mutabık</h3><p>Polis telsizlerinde ve askeri iletişimde sıklıkla rastladığımız sözcüğün anlamı; “uzlaşma, anlaşma” olarak açıklanabiliyor. Arapça kökenli olan bu sözcüğün örnek kullanımı şu şekilde yapılabilir;</p><p>“Şüpheli şahıs malum adresten çıktı, mutabıkız.”</p><h3>38. Şikemperver</h3><p>Şikemperver sözcüğü sıfattır. Ve bu bağlamda; “boğazına düşkün, yemek yemeyi seven, yemek yerken zevk alan” kimseler için biçilmiş kaftan olduğunu ifade edebiliriz.</p><p>“Aldığı kiloların şikemperver yapısıyla alakalı olduğunu kabul etmesi de güzel bir başlangıç oldu.”</p><h3>39. Âmiyâne</h3><p>Söylenişte de yazım sırasında da karıştırılan âmiyane sözcüğünün kökeni hem Arapça hem de Farsça olarak açıklanıyor. Anlamına gelirsek; “basit, sıradan, bayağı” anlamlarının yanı sıra “alelade” sözcüğü yerine de kullanılabiliyor. Ayrıca; “kabaca, kibarca” anlamları da sözcüğün ifade ettikleri arasında yer alıyor.</p><p>“Âmiyane tabirle söylüyorum ki, bu iş tam anlamıyla safsata”</p><h3>40. Lafügüzaf</h3><p><img src="https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/erdal.jpg" alt="Eski Türkçe" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p>Sosyal medyada, siyasi arenada ya da dost meclislerinde dahi pek çok kişi için kullanabileceğimiz bu sözcüğün anlamı “boş söz”dür. Farsça kökene sahip olan kelimemiz için bir de örnek verelim;</p><p>“Bu tehditler hep lafügüzaf! Havlayan köpek ısırmaz.”</p><h3>41. Lalettayin</h3><p><img src="https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/22-2.jpg" alt="Eski Türkçe " class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p>Sıfat olan “lalettayin”, Arapça kökenli ve “herhangi bir” ya da “sıradan” anlamlarını karşılıyor. Örnek vermek gerekirse;</p><p>“Lalettayin bir mart gününün lalettayin bir pazartesi…” (Sait Faik Abasıyanık)</p><h3>42. Tufeylî</h3><p>Kendi emeğini kullanmaktan imtina edenlerin sıfatını ortaya koyan tufeyli sözcüğünün anlamı; “asalak”tır. Haliyle; “başkasının sırtından yaşamlarını sürdüren kimseler” için kullanılıyor. Ancak bununla birlikte; “salaş, virane, yıkık” anlamlarına da sahip bir sözcük tufeyli.</p><p>“Adam bu zamana kadar hiç kendi emeğiyle yükselmenin tadını almamış ki. Onun tufeyli bir kişiliği olduğu aşikar.</p><h3>43. Babayani</h3><p><img src="https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/Hulusi.jpg" alt="Eski Türkçe" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p>Anlaşılacağı üzere sözcüğün kökeninde “baba” mevcut. Farsça menşeli sözcüğümüz; “dış görünüşe, gösterişe önem vermeyen, görmüş geçirmiş, hoşgörülü, babacan” kişiler için kullanılan eski bir kelime. Cümle içindeki örneği şu şekilde olabilir;</p><p>“Senin gibi babayani biri için isnat edilenler benim bile yüreğimi parçalıyor.”</p><h3>44. Perestiş</h3><p><img src="https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/Peretis.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p>Farsça kökenli bu sözcüğün dilimizdeki karşılığı; “taparcasına, delicesine sevmek”tir.</p><p>“Ben ona zamanında perestij bir duygu beslemiştim.”</p><h3>45. Merdümgiriz</h3><p>Farsça kökenli olan kelime birleşik sıfat özelliği taşıyor ve “alabalığı sevmeyen, insanlardan kaçan, kendini toplumdan izole eden” kişiler için kullanılan ön ad. Günümüzde yalnızlığı önemseyen herkes için kullanılabilir. Örneğin;</p><p>“Bugünlerde sahteliğe tahammül edemeyen herkesin kaçış noktası oluyor merdümgiriz haller.”</p><h3>46. Meymenet</h3><p><img src="https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/surat.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p>Bizden önceki neslin de bol bol kullandığı “meymenetsiz” sözcüğünü hatırlarsınız…</p><p>Sözcüğün anlamı ise “bereket”tir aslında. Ama bununla birlikte; “kutluluk, uğurluluk” anlamlarını da içeren bu sözcük Arapça kökenli. Aynı zamanda, ”uğursuzluk” anlamını taşıyan “nuhuset” kelimesinin karşıt anlamlısıdır. Dolayısıyla, olumsuzluk hal ekini aldığında da, sözcüğün neden suratsız kimseler için kullanıldığı anlaşılabiliyor. Örnek verelim;</p><p>“Meymenetsiz herif! Neye elini atsa hayırsız olayların habercisi oluyor.”</p><h3>47. Tevekkeli</h3><p>Zarf olarak kullanılan tevekkeli sözcüğü; “boşuna, boş yere, sebepsiz, mesnetsiz, gelişigüzel” anlamları içeriyor. Ve kulağımızda güzel bir tınıya sebep olan bu sözcüğün kökeni Arapça.</p><p>“Bu arada; onun o sinsi gülüşü de tevekkeli değilmiş demek ki.”</p><h3>48. Pestenkerani</h3><p>Kökeni Farsça olan pestenkerani sözcüğü, bizlere, “önemsiz, değersiz” ve “saçma” anlamlarını veriyor .Farsça kökenli olan kelime; önemsiz, değersiz, saçma ve uydurma söz gibi anlamları karşılamaktadır. Genellikle küçümseme anlamında kullanılıyor. Bir konuşmanın veya cümlenin ne kadar boş ve önemsiz olduğunu anlatır. Peyami Safa dizelerinde pestenkerani kelimesine şöyle yer verir;</p><p>“Pestenkerani bir detaya takılmışsın. Halbuki bunu yapmamalısın.”</p><h3>49. Velhasıl</h3><p>”Sözün kısası” anlamıyla, yani “özetleme” manasıyla, sözcüğün etimolojik kökeni keza Arapça. “Velhasılıkelam” şeklinde tamlama hali de mevcuttur. Öte yandan örnek vermemiz gerekirse;</p><p>“Velhasıl, bu konuyu burada noktalayalım. Yoksa tatsızlık çıkacak.”</p><h3>50. Zahir</h3><p>Zarf olarak kullanıldığında; “kuşkusuz, şüphesiz”, isim olarak kullanıldığında “dış görünüş” ve sıfat olarak kullanıldığında “açık ve/veya belli” anlamlarına gelen bir sözcüğü okumaktasınız.</p><p>Örnek verelim mi?</p><p>“Onun karşıma çıkışından zahirdi, ömrümce sevdalım kalacağı.”</p><h3>51. Zevahir</h3><p><img src="https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/332.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p>Zahir sözcüğünden türeyen zevahir, “dış görünüm” gibi bir anlam içeriyor. Mecaz anlamda ise “durumu toparlamak” anlamını taşıyor. Örneğin,</p><p>“Sizin ağzınız, burnunuz dağılmış. Hemen zevahiri toplayın da, adamların karşısına öyle çıkalım.”</p><h3>52. Zeyrek</h3><p><img src="https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/yedikocali-1.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p>Sözcüğümüz, Farsça kökenli ve “uyanık, akıllı, güçlü, anlayışlı, zeki” gibi birden fazla anlam barındırıyor.</p><p>İşinde uzman olanları tanımlamak için söylenegelen bu sözcüğün cümle içindeki örnek kullanımı ise şu şekilde olabilir:</p><p>“Zeyrek olduğunu göstermeyi başarabilen kadınlardan çok hoşlanıyorum.”</p><h3>53. Zinhar</h3><p><img src="https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/zinh.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p>“Zinhar, zinhar deme” cümlesindeki teşbihten de anlaşılabileceği gibi “asla” anlamı içeren bu sözcük, daha çok “Muhteşem Yüzyıl” isimli dizideki bol kullanımıyla hatırlanacaktır.</p><p>Farsça kökene sahip olan bu sözcük ile ilgili örnek vermemiz yerinde olur;</p><p>“Zinhar kıyamam ben sana…”</p><p></p><p>Alıntı</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Enda, post: 1028074, member: 123367"] [HEADING=2]30. Tahayyül[/HEADING] [IMG]https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/Peter.jpg[/IMG] Kökeni hayal sözcüğüne dayanan tahayyül, bu anlamı dışında; “imgeleme, zihinde canlandırma, gözünün önüne getirme” anlamlarını karşılıyor. Bununla birlikte sözcüğümüzün etimolojik kökeninin Arapça olduğunu söyleyelim. Örneğin; “O kadar güzel bir iş yaptınız ki, böylesine bir sonucu tahayyül edememiştim.” [HEADING=2]31. Tumturak[/HEADING] [IMG]https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/satafat-1200x675.jpg[/IMG] Tumturak sözcüğü; “ihtişam, gösteriş, debdebe, görkem” gibi sözcüklerin yerine kullanılabilecek bir sözcük. Bu kelime ile ilgili olarak birtakım kaynaklar sözcüğün Arapça kökene sahip olduğunu söylese de diğer bazı kaynaklar ise Farsça iddiasını öne sürüyor. Bu kelimenin cümle içindeki kullanımı ise şu şekilde olabilir: “Tumturaklı kutlamalar ve bağrışmalar hiç bana göre değil” [HEADING=2]32. Müşkülpesent[/HEADING] “Detaycı, zor beğenen, titiz” gibi karşılıklarla anlamlandırılabilecek müşkülpesent sözcüğünü, sürekli bahane uyduranlar için kullanıldığını biliyoruz. Sözcüğümüz Arapça ve Farsça kökene sahip bir şekilde türetilmiş. “Müşkülpesent yapısı yüzünden iletişim sorunu yaşıyor fakat buna rağmen bu huyundan vazgeçmiyor.” [HEADING=2]33. Lâyetezelzel[/HEADING] “Sarsılmaz” ve “güvenilir” anlamlarını karşılayan sözcüğümüzün kökeni Arapça. “Türk Silahlı Kuvvetlerinin lâyetezelzel yapısı, onun caydırıcı yanlarından birini teşkil ediyor.” [HEADING=2]34. Efsunkâr[/HEADING] Sözcüğünün kökeni olan “efsun”, “büyülü” anlamına karşılık geliyor. Bu hali ise “karşı konulamaz derecde etkileyici” olduğuna vurgu yapıyor. Yani, başka bir deyişle Scarlett Johansson’u düşünebilirsiniz… Sözcüğün, cümle içindeki kullanımına örnek olarak; “Onun efsunkar güzelliği karşısında hiçbirimiz bu öneriyi reddetmeyi düşünemedik [HEADING=2]35. Perdebîrun[/HEADING] Farsça kökenli bir sözcük olan perdebîrun; “açık saçık konuşan, utanması olmayan, edep yoksunu, terbiyeden nasibini almamış” kişiler için kullanılabiliyor. “Bu perdebîrun hareketlerinin başına bela açacağı konusunda seni son kez uyarıyorum.” [HEADING=2]36. Feveran[/HEADING] Arapça kökenli olan bu sözcüğümüz ise “kaynama, coşma, fışkırma” anlamlarını içeriyor. Mecaz anlamıyla, fevri davranış sergilemesi beklenen kimseler için kullanılması yerinde olan bir sözcük. TDK, bu sözcüğü örneklemek için şu cümleyi öneriyor; “”Sabırlı olmak, parlamamak, duygusal feveranlardan uzak kalmak hassası da bizde çok eksik.” (Haldun Taner) [HEADING=2]37. Mutabık[/HEADING] Polis telsizlerinde ve askeri iletişimde sıklıkla rastladığımız sözcüğün anlamı; “uzlaşma, anlaşma” olarak açıklanabiliyor. Arapça kökenli olan bu sözcüğün örnek kullanımı şu şekilde yapılabilir; “Şüpheli şahıs malum adresten çıktı, mutabıkız.” [HEADING=2]38. Şikemperver[/HEADING] Şikemperver sözcüğü sıfattır. Ve bu bağlamda; “boğazına düşkün, yemek yemeyi seven, yemek yerken zevk alan” kimseler için biçilmiş kaftan olduğunu ifade edebiliriz. “Aldığı kiloların şikemperver yapısıyla alakalı olduğunu kabul etmesi de güzel bir başlangıç oldu.” [HEADING=2]39. Âmiyâne[/HEADING] Söylenişte de yazım sırasında da karıştırılan âmiyane sözcüğünün kökeni hem Arapça hem de Farsça olarak açıklanıyor. Anlamına gelirsek; “basit, sıradan, bayağı” anlamlarının yanı sıra “alelade” sözcüğü yerine de kullanılabiliyor. Ayrıca; “kabaca, kibarca” anlamları da sözcüğün ifade ettikleri arasında yer alıyor. “Âmiyane tabirle söylüyorum ki, bu iş tam anlamıyla safsata” [HEADING=2]40. Lafügüzaf[/HEADING] [IMG alt="Eski Türkçe"]https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/erdal.jpg[/IMG] Sosyal medyada, siyasi arenada ya da dost meclislerinde dahi pek çok kişi için kullanabileceğimiz bu sözcüğün anlamı “boş söz”dür. Farsça kökene sahip olan kelimemiz için bir de örnek verelim; “Bu tehditler hep lafügüzaf! Havlayan köpek ısırmaz.” [HEADING=2]41. Lalettayin[/HEADING] [IMG alt="Eski Türkçe "]https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/22-2.jpg[/IMG] Sıfat olan “lalettayin”, Arapça kökenli ve “herhangi bir” ya da “sıradan” anlamlarını karşılıyor. Örnek vermek gerekirse; “Lalettayin bir mart gününün lalettayin bir pazartesi…” (Sait Faik Abasıyanık) [HEADING=2]42. Tufeylî[/HEADING] Kendi emeğini kullanmaktan imtina edenlerin sıfatını ortaya koyan tufeyli sözcüğünün anlamı; “asalak”tır. Haliyle; “başkasının sırtından yaşamlarını sürdüren kimseler” için kullanılıyor. Ancak bununla birlikte; “salaş, virane, yıkık” anlamlarına da sahip bir sözcük tufeyli. “Adam bu zamana kadar hiç kendi emeğiyle yükselmenin tadını almamış ki. Onun tufeyli bir kişiliği olduğu aşikar. [HEADING=2]43. Babayani[/HEADING] [IMG alt="Eski Türkçe"]https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/Hulusi.jpg[/IMG] Anlaşılacağı üzere sözcüğün kökeninde “baba” mevcut. Farsça menşeli sözcüğümüz; “dış görünüşe, gösterişe önem vermeyen, görmüş geçirmiş, hoşgörülü, babacan” kişiler için kullanılan eski bir kelime. Cümle içindeki örneği şu şekilde olabilir; “Senin gibi babayani biri için isnat edilenler benim bile yüreğimi parçalıyor.” [HEADING=2]44. Perestiş[/HEADING] [IMG]https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/Peretis.jpg[/IMG] Farsça kökenli bu sözcüğün dilimizdeki karşılığı; “taparcasına, delicesine sevmek”tir. “Ben ona zamanında perestij bir duygu beslemiştim.” [HEADING=2]45. Merdümgiriz[/HEADING] Farsça kökenli olan kelime birleşik sıfat özelliği taşıyor ve “alabalığı sevmeyen, insanlardan kaçan, kendini toplumdan izole eden” kişiler için kullanılan ön ad. Günümüzde yalnızlığı önemseyen herkes için kullanılabilir. Örneğin; “Bugünlerde sahteliğe tahammül edemeyen herkesin kaçış noktası oluyor merdümgiriz haller.” [HEADING=2]46. Meymenet[/HEADING] [IMG]https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/surat.jpg[/IMG] Bizden önceki neslin de bol bol kullandığı “meymenetsiz” sözcüğünü hatırlarsınız… Sözcüğün anlamı ise “bereket”tir aslında. Ama bununla birlikte; “kutluluk, uğurluluk” anlamlarını da içeren bu sözcük Arapça kökenli. Aynı zamanda, ”uğursuzluk” anlamını taşıyan “nuhuset” kelimesinin karşıt anlamlısıdır. Dolayısıyla, olumsuzluk hal ekini aldığında da, sözcüğün neden suratsız kimseler için kullanıldığı anlaşılabiliyor. Örnek verelim; “Meymenetsiz herif! Neye elini atsa hayırsız olayların habercisi oluyor.” [HEADING=2]47. Tevekkeli[/HEADING] Zarf olarak kullanılan tevekkeli sözcüğü; “boşuna, boş yere, sebepsiz, mesnetsiz, gelişigüzel” anlamları içeriyor. Ve kulağımızda güzel bir tınıya sebep olan bu sözcüğün kökeni Arapça. “Bu arada; onun o sinsi gülüşü de tevekkeli değilmiş demek ki.” [HEADING=2]48. Pestenkerani[/HEADING] Kökeni Farsça olan pestenkerani sözcüğü, bizlere, “önemsiz, değersiz” ve “saçma” anlamlarını veriyor .Farsça kökenli olan kelime; önemsiz, değersiz, saçma ve uydurma söz gibi anlamları karşılamaktadır. Genellikle küçümseme anlamında kullanılıyor. Bir konuşmanın veya cümlenin ne kadar boş ve önemsiz olduğunu anlatır. Peyami Safa dizelerinde pestenkerani kelimesine şöyle yer verir; “Pestenkerani bir detaya takılmışsın. Halbuki bunu yapmamalısın.” [HEADING=2]49. Velhasıl[/HEADING] ”Sözün kısası” anlamıyla, yani “özetleme” manasıyla, sözcüğün etimolojik kökeni keza Arapça. “Velhasılıkelam” şeklinde tamlama hali de mevcuttur. Öte yandan örnek vermemiz gerekirse; “Velhasıl, bu konuyu burada noktalayalım. Yoksa tatsızlık çıkacak.” [HEADING=2]50. Zahir[/HEADING] Zarf olarak kullanıldığında; “kuşkusuz, şüphesiz”, isim olarak kullanıldığında “dış görünüş” ve sıfat olarak kullanıldığında “açık ve/veya belli” anlamlarına gelen bir sözcüğü okumaktasınız. Örnek verelim mi? “Onun karşıma çıkışından zahirdi, ömrümce sevdalım kalacağı.” [HEADING=2]51. Zevahir[/HEADING] [IMG]https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/332.jpg[/IMG] Zahir sözcüğünden türeyen zevahir, “dış görünüm” gibi bir anlam içeriyor. Mecaz anlamda ise “durumu toparlamak” anlamını taşıyor. Örneğin, “Sizin ağzınız, burnunuz dağılmış. Hemen zevahiri toplayın da, adamların karşısına öyle çıkalım.” [HEADING=2]52. Zeyrek[/HEADING] [IMG]https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/yedikocali-1.jpg[/IMG] Sözcüğümüz, Farsça kökenli ve “uyanık, akıllı, güçlü, anlayışlı, zeki” gibi birden fazla anlam barındırıyor. İşinde uzman olanları tanımlamak için söylenegelen bu sözcüğün cümle içindeki örnek kullanımı ise şu şekilde olabilir: “Zeyrek olduğunu göstermeyi başarabilen kadınlardan çok hoşlanıyorum.” [HEADING=2]53. Zinhar[/HEADING] [IMG]https://listelist.com/wp-content/uploads/2021/02/zinh.jpg[/IMG] “Zinhar, zinhar deme” cümlesindeki teşbihten de anlaşılabileceği gibi “asla” anlamı içeren bu sözcük, daha çok “Muhteşem Yüzyıl” isimli dizideki bol kullanımıyla hatırlanacaktır. Farsça kökene sahip olan bu sözcük ile ilgili örnek vermemiz yerinde olur; “Zinhar kıyamam ben sana…” Alıntı [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Ülkemizin kuzeyindeki deniz hangisidir? (bitişik yazınız)
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Dilimizi Doğru Kullanalım
Eski Türkçe Kelimeler: Kulağa Hoş Gelen ve Az Bilinen 53 Kelime
Top