• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Eski Gelenekler Evlilik.

SizinSesiniz

~~Şimdi Susma Vakti~~
Özel üye
Eski Gelenekler: EVLİLİK

KIZ İSTEME

Evlilikler, kız istemeyle başlardı. Kızı, damat adayı değil, genellikle ailesi seçerdi. Gelin adayını, önce damadın akraba ve dostları önerirdi. Sıra, aile üyelerinin gelini görüp beğenmelerine gelirdi. Kızın, damat adayına gösterildiği en uygun yer hamamdı. Kız, asıl hamamda beğenilirdi. Kızın bedensel açıdan güzelliği ve özürlü olup olmadığı hamamda anlaşılırdı.

Dünürcü Başı: Genellikle kız ve erkek ailelerini birbirlerine öneren, yeni evliliklere neden olan birileri olurdu. Bunlara, dünürcü başı denirdi. Zaten kız ve erkek tarafını, birbirlerinden haberleri yokmuşçasına hamamda buluşturanda bu kişilerdi. Aile bireyleri kızı beğenirlerse konu damat adayına açılırdı. 20. ikinci yarısından başlayarak gelin adayının bir yolu bulunup damat adayına da gösterilmesi adettendi.

Görücüler: Damat tarafı gelin adayını beğenirse önce kız tarafına haber salınır, ağız aranırdı. Bu yoklamada umut belirmişse devreye görücüler girerdi. Bazen erkek tarafı kız tarafına defalarca gitmek zorunda kalırdı. Kız tarafı verici olsa da bu nazlanma gelenektendi. Çünkü, kız evi naz eviydi. Kızın daha ilk isteyişte verilmesi doğru görülmez, bu, kızın bir kusuru olduğuna yorulurdu.

Ağırlık Parası: Kız istemeye ilk önce kaynana, hala, teyze ve nineler giderdi. Eğer kızı verirlerse, ikincisinde kaynata, dede, amca, ağabey ve enişteler giderdi. Her şey kesinleşip kızı vermeye gönülleri olduğu anlaşılınca en zor konuya geçilirdi. Kaynatayla kızın babası, ağırlık (başlık) parası için pazartlığa girişirlerdi. Belirlenen ağırlık, kızın ailesine verilecek meblağdı.

TAKI ve ESVAP

Eskiden, düğünden bir hafta önce nişan yapılırdı. Geline genellikle iki beşibirlik ile üç sarı lira takılırdı. Nişanlılık döneminde, bayram ya da Hıdrellez olduğunda kıza giysiler, çerez vb. hediyeler götürülürdü. Kız ve erkek tarafı, onların akrabaları ve yakınları nişandan önce esvaba giderlerdi. Taraflar, kendilerine düşenleri satın alırlardı. Kız tarafı genellikle yatak odasını alırdı.

Gelin Hamamı: Kına gündüz başlardı. Gelin hamamı yapılır; hamamda oynanır, lokum yenirdi. Kınaya gidenlere telekler yer gösterir, geline kına elbiseleri giydirilir ve kına yakılırdı. Gelin oynarken lokum dağıtılırdı. Kına bitince de oğlan tarafı gelini alır ve evine bırakırdı. Kız evine gelenlere yemek verilirdi.

DÜĞÜN HAZIRLIKLARI

Düğüne bir hafta kala hazırlıklar başlardı. Salı günü akşamı kız evine çeyiz asılır; o gece herkes çeyizi görmeye giderdi. Cuma günü oğlan evinde lokum kesilirdi. Kız evi kına çözdürmeye, yani tavuk kestirmeye gelirdi. Cumartesi akşamı erkek evine çalgılar gelirdi. O gün konuklar düğüne davet edilirdi. Pazar günü öğle namazından sonra gelin almaya gidilirdi. Gelin, kız evinden oğlan evine getirilirdi.

Evlilik Yaşı: Evlilik yaşı on yediden başlardı. Göçmenlerde evlenme yaşı daha da küçük olurdu. Bursalı yaşlı bir kadın, evlenme çağına ilişkin ölçütünü ayran yapabilme yeteneğine bağlamaktadır: “Bizim buralarda kız evlenme çağına geldi mi ayran yaptırılır. Kız , güzel ayran yapabiliyorsa evlenme çağına gelmiş demektir.”

Çeyiz Asma: Düğünler, pazartesi günü çeyiz asılmayla başlardı. Kızlar daha çocukken, dantel ve oyalarla çeyiz düzmeye başlanırdı. Neredeyse evlilik gününe kadar kızlar, evi için kendi zevk ve estetiğine uygun elişleri hazırlardı. Çeyiz, bir gelin için ömrün el emeği, göz nuruydu. Yakın tüm aile üyeleri, akrabalar ve gelinin arkadaşları çeyize yardımcı olurlardı. Çeyiz, bir anlamda gelinin sanat sergisiydi. Tıpkı bir ressamın, ömür boyu özenle yaptığı resimleri bir sergi salonunda sergilemesi gibi, çeyiz de düğünden bir hafta önce sergilenir; tüm mahalleli yada köylüler, bu sergiyi özenle ve eleştirel bir gözle gezerlerdi.

Damat Traşı: Gelin kendi evinde hazırlanırken damat da kendi evinde hazırlanırdı. Evin önüne masalar çıkarılır, davetlilere yiyecekler içecekler sunulurdu. Berber getirilir “damat traşı” yapılırdı. Berber damadın saçını sakalını “güveyi traşı” yapardı. Damat traş olurken önüne paralar takılırdı. Damat traşında gelin tarafından hediye olarak gönderilen bohça içindeki traş önlüğü, peşkiri ve traş tası kullanılırdı. Uzun dikdörtgen, boyun kısmı yuvarlak oyuntulu, üzeri serpme işlemeli traş önlüğü ve peşkiri keten veya çoğunlukla ipekli kumaşlardan yapılırdı. Damat traşında traş tası, leğen-ibrik ve ustura başlıca malzemelerdi.

Yastık Koşusu: Damat evinden gelin evine gelin almaya gidecek olan gelin alayının erkek evinden çıkışından hemen önce, erkek evinin ya da köyünün atına güvenen, iyi ata binmeyi bilen delikanlıları erkek evinden çıkararak (yarışarak) kız evine giderlerdi. Kız evine önce varan atlı, gelinin kendi eliyle yaptığı ve ilk gece yatacakları yastığı gelen atlıya verirdi. Atlı, aldığı yastık ile tekrar geldiği erkek evine döner ve yastığı damada verirdi. Damat tarafından ve damadın yakınları tarafından kendisine çeşitli hediyeler verildiği gibi, atının köyün ya da o bölgenin en iyi atı olduğu simgelenmiş olurdu.

Büyük kentleşmeler yüzünden bu gelenekler yavaş yavaş kaybolmaya başladıysa da, başta Anadolu olmak üzere, günümüzde halen bu adetleri uygulayan yerleşim yerleri de mevcuttur.


(Kaynak:wowturkey.com)
 

yaren*

Herşey olması gerektiği gibi ;)
Özel üye
Bunlar eski sayılmaz yörelerine göre değişiklik gösteren ama hala devam eden gelenekler..
 
Top