Edward Coke, İngiliz hukuçusu

Suskun

V.I.P
V.I.P
250px-Edward_coke.jpg

Sir Edward Coke
(d. 1 Şubat 1552 - ö,. 3 Eylül 1634, Buckinghamshire, İngiltere)
İngiliz hukukçu ve siyaset adamı.​

Stuartların kraliyet ayrıcalıklarına karşı gelip, hukukunun üstünlüğünü ileri düzeyde savunarak İngiliz hukuku ve İngiliz Anayasasının gelişimine büyük katkıda bulunmuştur. Norwich' te ve Cambridge Üniversitesi ne bağlı Trinity College'da öğrenim gördükten sonra Inner Temple'a geldi ve burada hukuk okudu. Baroya kabul edilip, kısa sürede büyük ün kazandı. Norfolk papazı Edwani Dennv'nin Lord Cromvveli'la yönettiği davada avukatlık yaptı. I. Elizabeth'in bakanı Lord Burghleymn yardımıyla hizmetine girdi ve hızla yüksedi. 1589 da Parlamento'ya seçildi. 1592 de Londra başsavcı yardımcısı ve yargı kayıtları sorumlusu oldu. 1593 te Avam Kamarası başkanlığına getirildi. Kraliçe Elizabeth'in politikası doğrultusunda Avam Kamarası üyelerinin kiliseyle ilgili konuları tartışma çabasını ustalıkla önledi. 1593 te başsavcılık makamınm boşalmasından sonra Essex kontunun desteğiyle de bu goreve gelmek isteyen Francis Bacon île tartışmaya başladı. 1594 te bu goreve atanınca, bazı kaynaklara göre Bacon'ın başsavcı yardımcisı olmasına engel oldu. İlk kanısı Bridget Paston'ın ölümünden (1598) dört ay sonra Bacon'ın da aşık olduğu Lady Elizabeth Hatton ile evlendi.


Başsavcılık Dönemi


Başsavcılık döneminde tahtın ve taht ayncalıklannın savunucusu oldu. Birçok önemli ihanet davası açarak Essex ve Southampton kontları (1600-01), Sir Walter Raleigh (1603) ve 1605'te Barut Komplosu'na katılan suikastçılar hakkındaki soruşturmaları yürüttü. Bu davalar sırasında aşırı sert yöntemlere başvurduğu biliniyor.

Başyargıçlığı ve Bunun Sonucunda Meydana Gelen Olaylar

1606'da Gelenek Hukuku Üst Mahkemesi başyargıçlığına atandı. Bu sırada Başpiskopos Richard Bancroft, gelenek hukuku mahkemelerinin kilise mahkemeleri üzerindeki denetimini kırmak için uğraşıyordu. Bu çatışma, Edward Coke'un gelenek hukukunun üstünlüğünden hareketle kralın herhangi bir davayı mahkemelerden geri çekme yetkisi bulunmadığını ve "kralın kişisel olarak hiçbir dava hakkında karar veremeyeceğini" öne sürerek I. James'in öfkesini üzerine çektiği Fuller Davasi'nda (1607-08) doruğuna çıktı. 1610'da kraliyet konseyi önünde kralın gelenek hukukunun hiçbir bölümünü değiştiremeyeceğin, ve daha önceden suç olmayan bir davranışı bir bildirge ile suç sayamayacağını söyleyerek bir kez daha kralla karşı karşıya geldi. Aynı yıl Kraliyet Kilise Divanı zina suçları için hapis cezası verme hakkı olmadığını savundu ve James'in 1611'de kendisini bu mahkemeye atama önerisini geri çevirdi. James, dürüst ve saygıdeğer bir kişi olarak gelenek hukukunun simgesi haline gelen Edward Coke'la baş edeyeceğini görünce. Ağustos 1613'te onu susturmak için "satın almak" yoluna gitti. Tahtı gözeteceği düşüncesiyle Coke'u Kraliyet Yargı Kurulu başyargıçlığına ve Özel Danışma Kurulu üyeliğine atadı. İngiltere başyargıcı unvanını kullanmaya başlayan Coke, yeni görevlerinde de güçlü konumunu koruyarak, gelenek hukukunun Parlamento dışında bütün kişi ve kurumların üzerinde olduğunu savunmaya devam etti. James'in, mahkeme üzerindeki etkisini kırmak amacıyla Peacham Davası'nda yargıçlardan tek tek görüş alma yöntemine başvurmasını protesto etti. Ama 1615'te Adalet Bakanı Ellesmere'in, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin başkanı olarak, gelenek hukuku mahkemelerinin kararlarına karışma ve dolaylı olarak bu kararları iptal etme yetkisi olmadığı konusunda başlattığı mücadelede yenik düştü. Court of King's Bench kararma karşı Court of Chancery'ye başvuran bazı davacıları cezalandırma girişiminde başarısızlığa uğraması ve bir saray entrikasına kurban olan Sir Thomas Overbury ile ilgili cinayet davasında yüksek yerlerdeki kişilere üstü kapalı suçlamalarda bulunması konumunu daha da sarstı. Ardından kralın din adamlarına birden çok arazi geliri bağlama yetkisinin olmadığını öne sürerek I. James ile yeni bir çatışmaya girdi. Kralın görüsünü almadan, bu yetkiye ilişkin bir davaya bakılmaması yolundaki kraliyet emrine öteki yargıçları da yanma alarak uymadı. Bunun üzerine Court of King's Bench üyeleri kralın ve kraliyet konseyinin önüne çıkanlarak emre uymalan konusunda uyarıldılar. Öteki yargıçların boyun eğmesine karşın, Coke dürüst ve adil bir yargıcın yapması gerekeni yapacağını bildirdi.

Coke'a Karşı Suçlamalar ve Tekrar Mahkemeye Girişi

Haziran 1614'te Bacon'ın kışkırttığı Özel Danışma Kurulu, Coke ile ilgili üç ayrı suçlamada bulundu. Bunların ilki hiçbir zaman kanıtlanamayan dayanaksız bir rüşyet iddiasıydı. Öteki suçlamalar Court of Chancery'in yetki alanına karışması ve birden çok arazi geliri konusunda kralın emrini dinlememesiyle ilgiliydi. Davalara girmesi yasaklandı ve Reports adlı yapıtında yer alan "yanlışlıkları" düzeltmesi istendi. Ardından 14 Kasım 1616'da görevden alındı. Bunun üzerine etkili bir dost kazanma düşüncesiyle kızını Buckingham dükünün kardeşi Sir John Villiers'le evlendirmek istedi. Karısı, Bacon'ın da desteğiyle buna karşı çıktı ve henüz 14 yaşında olan kızı sakladı. Coke kızını zorla kaçırdı ve gönülsüz olmasına karşın Villiers ile evlendirdi. Bu evlilikten sonra yeniden kamu yaşamına dönerek, 1617'de Özel Danışma Kurulu'na ve Star Chamber Mahkemesi'ne girdi.

1620'de kral yandaşı görünerek Cornwall ilçesinden Parlamento'ya girdi. Ama Taşra Partisi'nin önde gelen üyeleri arasında yer aldı. Prens Charles'ın bir İspanyol prensesi ile evlendirilmesine karşı çıktı. Bacon'a karşı öne sürülen rüşvet suçlamalannda önemli rol oynadı. 1621'de Parlamento'nun hakları konusundaki konuşmalanndan dolayı dokuz ay hapis tutulduysa da, hakkında dava açılmasını sağlayacak hiçbir kanıt bulunamadı. Konusmalannda savunduğu görüşler 1628'de yayımlanan Haklar Dilekçesi'nin temelim oluşturdu. Magna Carta gibi eski örneklerden yola çıkarak kralın ayrıcalıklarım sınırlandıran bir özgürlük bildirgesi kaleme aldı ve aynı yıl emekliye ayrıldı. Ölümünden sonra bütün yazılı belgelerine hemen el kondu ve aralarında vasiyetnamesinin de bulunduğu bazı belgeler bir daha ele geçirilemedi.

Davranışlarındaki bazı aşırılıklara karşın, Coke'un hukuk bilgisi eşsizdi. Ortaçağın teamüllerim ustalıkla yorumlayarak 17. yüzyıl gelenek hukukunun dayanağı haline getirdi. Reports adlı yapıtında mahkeme karartan arasında bağlantılar kurarak ve çeşitli yorumlar yaparak ingiliz hukukunun ilkelerini sistemleştirdi. Öteki yapıtlanın en ünlüsü dört ciltlik İngiltere Yasalarının Temelleri idi.
 
Top