Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Edebiyatta Felsefi Söylemler - Edebiyat ve Felsefe
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Suskun" data-source="post: 407627" data-attributes="member: 21093"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Edebiyatta Felsefi Söylemler - Edebiyat ve Felsefe</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">“Bazen öyle karşılaşmalar olur ki, hem de tanımadığınız insanlarla karşılaştığımız halde, öyle birdenbire, tek bir söz bile konuşmadan, ilk anda, ilk bakışta onlarla ilgilenmeye başlayıveririz.”</span></span></span></p><p></p><p><a href="https://www.cerezforum.com/konu/fyodor-dostoyevski-1821-1881.81688/" target="_blank"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Dostoyevski</span></span></span></a><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"> “Suç ve Ceza” isimli, yıllar önce okuduğum ve kitaplığımın okunmuş kitaplar bölümünde öylece duran bu eserinde bunları diyordu. Öyle, birdenbire elim gitmişti ve yine bir solukta okumuş, ancak bu sefer yıllar öncesi ile bugün arasında düşünsel anlamda kendimde bulduğum bir takım değişikliklerin de farkına varmıştım.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">işte bir kaç örnek daha..</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">“ ‘Bana kendi uydurduğun bir yalan söyle, gel seni alnından öpeyim’ der atasözü. Kendi uydurmuş olduğun bir yalanı söylemek, başka bir ağızdan duyulup tekrarlanan bir gerçeği söylemekten hemen hemen daha iyidir. Çünkü birinci durumda sen bir insansın, ama ikincisinde bir papağandan hiçbir farkın yoktur.”</span></span></span></p><p></p><p></p><p style="text-align: right">Dostoyevski</p> <p style="text-align: right"></p> <p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Suç ve Ceza sayfa 270</span></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">“Yoksulluk ayıp değil, bu bir gerçek, hem içkiye düşkünlüğün de bir erdem olmadığını bilirim ben, hem de daha iyi bilirim bunu. Ama sefalet, sayın bayım sefalet ayıp. Yoksullukta yaradılışımızdaki soylu duygularınızı koruyabilirsiniz ama, sefalette hiç kimse, hiçbir zaman koruyamaz bunu. Sefalete düşmüş bir kimseyi sopayla bile kovalamazlar, süpürgeyle süpürürler toplumun içinden. Bunu da sırf onu daha çok alçatmak için yaparlar. Bunda haklılar da, çünkü sefalete düşerken ilk kez ben kendimi aşağılarım.”</span></span></span></p><p></p><p></p><p style="text-align: right">Dostoyevski</p> <p style="text-align: right"></p> <p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Suç ve Ceza sayfa 18 </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">(....) Evrene, kitaplarda rastladım ben; özümlenmiş, sınıflandırılmış, etiketlenmiş ve düşünülmüş bir evrendi bu, ama yine de korkunçtu ve ben, kitabi deneyimlerimin karmakarışıklığını, gerçek olayların rastlantısal akışından ayırt edemedim. İçinden sıyrılmak için otuz yıl harcadığım felsefi idealizmim buradan kaynaklanıyor işte...(...)</span></span></span></p><p></p><p></p><p style="text-align: right">Jean - Paul Sartre</p> <p style="text-align: right"></p> <p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Sözcükler sayfa 39</span></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">(....) Bir şan ve şeref ölümü olan ölümümdü beni yanlış yollara sapmaktan, kanamalardan ve peritonitten koruyan; ölüm ve ben bir tarih üzerinde anlaşmıştık; randevuya erken gelirsem orada bulamayacaktım onu; arkadaşlarım, ölümü düşünmediğim için istedikleri kadar kabahatli bulsunlardı beni: Ölümü yaşamaktan bir dakika bile geri kalmadığımı bilmiyorlardı onlar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Bugün hak veriyorum onlara: İnsanlık halinin tümünü, hatta tedirginliğini bile kabul etmişlerdi; ben ise güven duymayı seçmiştim ve aslında kendimi ölümsüz sandığım doğruydu; kendimi önceden öldürmüştüm ben, çünkü ancak ölüler ölümsüzlüğün tadını çıkarabilirlerdi...(...)</span></span></span></p><p></p><p></p><p style="text-align: right">Jean - Paul Sartre</p> <p style="text-align: right"></p> <p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Sözcükler sayfa 146</span></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">(....) Hayatta her zaman bir yol bulunur, mecrasından çıkmış kendine bir başka yol yapan nehirler gibi.</span></span></span></p><p></p><p></p><p style="text-align: right">Amin Maalouf</p> <p style="text-align: right"></p> <p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Doğunun Limanları Sayfa 143 </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">Neden korkuyorlardı, bilmiyordum. Çocuğa her şey açık açık anlatılmalı bence...Büyüklerin küçükleri, bütün ana-babaların kendi öz çocuklarını ne kadar az tanıdıklarını düşünür de çok şaşarım. Küçük olduklarını, daha öğrenmelerine vakit bulunduğunu ileri sürerek onlardan pek çok şeyi gizlemek... İşte insanı üzen, yanlış bir düşünce tarzı! Oysa çocuklar birçok şeyi yalnız anlamakla kalmazlar, babalarının onları daha pek küçük, her şeye aklı ermez saydıklarını da bilirler. Büyüklerin öyle çapraşık sorunları olur ki, ufacık bir çocuk buna kolay bir çözüm yolu buluverir. Ama bunu kimse görmez. Tanrım! Minicik, güzel bir kuş gözlerinizin içine güvenle bakarak sizi sevinçle dinlerken siz onu aldatabilir misiniz? Kuşları çok sevdiğim için çocukları onlara benzetirim. </span></span></span></p><p></p><p></p><p style="text-align: right">Dostoyevski</p> <p style="text-align: right"></p> <p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Budala Sayfa 85-86</span></span></span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD">(...) - Yaşıyorum, dedi delikanlıya, aysız ve kamp ateşsiz bir gece, hurma yerken. Ve bir şey yerken yemekten başka bir şey düşünmem, yürüdüğüm zaman da yürüyeceğim, hepsi bu. Savaşmak zorunda kalırsam, ölüm şu gün ya da bu gün gelmiş vız gelir. Çünkü ben ne geçmişte, ne de gelecekte yaşıyorum. Benim yalnızca şimdim var ve beni sadece o ilgilendirir. Her zaman şimdide yaşamayı bilirsen, mutlu bir insan olursun. Çölde hayat olduğunu, gökyüzünde yıldızlar olduğunu ve insan hayatının özünde bulunduğu için kabile muhariplerinin savaştıklarını anlayacaksın. O zaman hayat bir bayram, bir şenlik olacak, çünkü hayat yaşamakta olduğumuz andan ibarettir ve sadece budur.</span></span></span></p><p></p><p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Paulo Coelho</span></span></span></span></p> <p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000CD"><span style="color: #FF0000">Simyacı</span></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Suskun, post: 407627, member: 21093"] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000]Edebiyatta Felsefi Söylemler - Edebiyat ve Felsefe[/COLOR][/COLOR] [COLOR=#0000CD]“Bazen öyle karşılaşmalar olur ki, hem de tanımadığınız insanlarla karşılaştığımız halde, öyle birdenbire, tek bir söz bile konuşmadan, ilk anda, ilk bakışta onlarla ilgilenmeye başlayıveririz.”[/COLOR][/SIZE][/FONT] [URL='https://www.cerezforum.com/konu/fyodor-dostoyevski-1821-1881.81688/'][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD]Dostoyevski[/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD] “Suç ve Ceza” isimli, yıllar önce okuduğum ve kitaplığımın okunmuş kitaplar bölümünde öylece duran bu eserinde bunları diyordu. Öyle, birdenbire elim gitmişti ve yine bir solukta okumuş, ancak bu sefer yıllar öncesi ile bugün arasında düşünsel anlamda kendimde bulduğum bir takım değişikliklerin de farkına varmıştım. [COLOR=#FF0000]işte bir kaç örnek daha..[/COLOR][/COLOR] [COLOR=#0000CD]“ ‘Bana kendi uydurduğun bir yalan söyle, gel seni alnından öpeyim’ der atasözü. Kendi uydurmuş olduğun bir yalanı söylemek, başka bir ağızdan duyulup tekrarlanan bir gerçeği söylemekten hemen hemen daha iyidir. Çünkü birinci durumda sen bir insansın, ama ikincisinde bir papağandan hiçbir farkın yoktur.”[/COLOR][/SIZE][/FONT] [RIGHT]Dostoyevski [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000]Suç ve Ceza sayfa 270[/COLOR][/COLOR][/SIZE][/FONT][/RIGHT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD]“Yoksulluk ayıp değil, bu bir gerçek, hem içkiye düşkünlüğün de bir erdem olmadığını bilirim ben, hem de daha iyi bilirim bunu. Ama sefalet, sayın bayım sefalet ayıp. Yoksullukta yaradılışımızdaki soylu duygularınızı koruyabilirsiniz ama, sefalette hiç kimse, hiçbir zaman koruyamaz bunu. Sefalete düşmüş bir kimseyi sopayla bile kovalamazlar, süpürgeyle süpürürler toplumun içinden. Bunu da sırf onu daha çok alçatmak için yaparlar. Bunda haklılar da, çünkü sefalete düşerken ilk kez ben kendimi aşağılarım.”[/COLOR][/SIZE][/FONT] [RIGHT]Dostoyevski [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000]Suç ve Ceza sayfa 18 [/COLOR][/COLOR][/SIZE][/FONT][/RIGHT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD](....) Evrene, kitaplarda rastladım ben; özümlenmiş, sınıflandırılmış, etiketlenmiş ve düşünülmüş bir evrendi bu, ama yine de korkunçtu ve ben, kitabi deneyimlerimin karmakarışıklığını, gerçek olayların rastlantısal akışından ayırt edemedim. İçinden sıyrılmak için otuz yıl harcadığım felsefi idealizmim buradan kaynaklanıyor işte...(...)[/COLOR][/SIZE][/FONT] [RIGHT]Jean - Paul Sartre [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000]Sözcükler sayfa 39[/COLOR][/COLOR][/SIZE][/FONT][/RIGHT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD](....) Bir şan ve şeref ölümü olan ölümümdü beni yanlış yollara sapmaktan, kanamalardan ve peritonitten koruyan; ölüm ve ben bir tarih üzerinde anlaşmıştık; randevuya erken gelirsem orada bulamayacaktım onu; arkadaşlarım, ölümü düşünmediğim için istedikleri kadar kabahatli bulsunlardı beni: Ölümü yaşamaktan bir dakika bile geri kalmadığımı bilmiyorlardı onlar. Bugün hak veriyorum onlara: İnsanlık halinin tümünü, hatta tedirginliğini bile kabul etmişlerdi; ben ise güven duymayı seçmiştim ve aslında kendimi ölümsüz sandığım doğruydu; kendimi önceden öldürmüştüm ben, çünkü ancak ölüler ölümsüzlüğün tadını çıkarabilirlerdi...(...)[/COLOR][/SIZE][/FONT] [RIGHT]Jean - Paul Sartre [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000]Sözcükler sayfa 146[/COLOR][/COLOR][/SIZE][/FONT][/RIGHT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD](....) Hayatta her zaman bir yol bulunur, mecrasından çıkmış kendine bir başka yol yapan nehirler gibi.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [RIGHT]Amin Maalouf [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000]Doğunun Limanları Sayfa 143 [/COLOR][/COLOR][/SIZE][/FONT][/RIGHT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD]Neden korkuyorlardı, bilmiyordum. Çocuğa her şey açık açık anlatılmalı bence...Büyüklerin küçükleri, bütün ana-babaların kendi öz çocuklarını ne kadar az tanıdıklarını düşünür de çok şaşarım. Küçük olduklarını, daha öğrenmelerine vakit bulunduğunu ileri sürerek onlardan pek çok şeyi gizlemek... İşte insanı üzen, yanlış bir düşünce tarzı! Oysa çocuklar birçok şeyi yalnız anlamakla kalmazlar, babalarının onları daha pek küçük, her şeye aklı ermez saydıklarını da bilirler. Büyüklerin öyle çapraşık sorunları olur ki, ufacık bir çocuk buna kolay bir çözüm yolu buluverir. Ama bunu kimse görmez. Tanrım! Minicik, güzel bir kuş gözlerinizin içine güvenle bakarak sizi sevinçle dinlerken siz onu aldatabilir misiniz? Kuşları çok sevdiğim için çocukları onlara benzetirim. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [RIGHT]Dostoyevski [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000]Budala Sayfa 85-86[/COLOR][/COLOR][/SIZE][/FONT][/RIGHT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD](...) - Yaşıyorum, dedi delikanlıya, aysız ve kamp ateşsiz bir gece, hurma yerken. Ve bir şey yerken yemekten başka bir şey düşünmem, yürüdüğüm zaman da yürüyeceğim, hepsi bu. Savaşmak zorunda kalırsam, ölüm şu gün ya da bu gün gelmiş vız gelir. Çünkü ben ne geçmişte, ne de gelecekte yaşıyorum. Benim yalnızca şimdim var ve beni sadece o ilgilendirir. Her zaman şimdide yaşamayı bilirsen, mutlu bir insan olursun. Çölde hayat olduğunu, gökyüzünde yıldızlar olduğunu ve insan hayatının özünde bulunduğu için kabile muhariplerinin savaştıklarını anlayacaksın. O zaman hayat bir bayram, bir şenlik olacak, çünkü hayat yaşamakta olduğumuz andan ibarettir ve sadece budur.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [RIGHT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000]Paulo Coelho[/COLOR][/COLOR] [COLOR=#0000CD][COLOR=#FF0000]Simyacı[/COLOR][/COLOR][/SIZE][/FONT][/RIGHT] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Turizmin başkenti olarak bilinen güneydeki ilimiz?
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Edebiyatta Felsefi Söylemler - Edebiyat ve Felsefe
Top