Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Eğitim
BilgiBANK
Türkçe & Dilbilgisi & İmla Kuralları
Edebi Türler ve Söz Sanatları
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="YoRuMSuZ" data-source="post: 949635" data-attributes="member: 1"><p><strong><span style="font-size: 18px"><span style="color: #ff0000">Söz Sanatları</span></span></strong></p><p></p><p><strong>Söz sanatları</strong> (edebî sanatlar), ifadeye zenginlik katmak, ifadenin etkisini artırmak ya da az sözle çok şey ifade etmek için kullanılır.</p><p></p><p>Söz sanatları abartma, benzetme, kişileştirme ve konuşturma olmak üzere dörde ayrılır:</p><p></p><p></p><p><span style="color: #ff0000">1. Abartma (Mübalağa)</span></p><p>Bir şeyin niteliklerini veya bir olayı olduğundan fazla büyüterek veya küçülterek anlatmaya abartma denir.</p><p></p><p><strong>Örnek</strong></p><p>Çantayı taşımaktan kolum koptu.</p><p><em>Bu cümlede kişi, kolunun fiziksel olarak koptuğunu değil, “çok yorulduğunu” abartma yaparak anlatmaktadır.</em></p><p></p><p>Bir ah çeksem dağı taşı eritir</p><p>Gözüm yaşı değirmeni yürütür</p><p>Bu hasretlik beni dahi çürütür</p><p>Bana sıla da bir, gurbet il de bir</p><p><em>Karacaoğlan bu dörtlükte memleketinden ayrı olmanın verdiği acıyı abartarak anlatmıştır. Çünkü gerçekte gözyaşı dağları eritmez, değirmeni yürütmez.</em></p><p></p><p></p><p><span style="color: #ff0000">2. Benzetme (Teşbih)</span></p><p>Anlatımı kuvvetlendirmek, sözün etkisini artırmak için aralarında değişik yönlerden ilgi bulunan iki şeyden zayıf olanın kuvvetli olana benzetilmesine benzetme denir. Çoğunlukla benzetme yapılırken birbirleri ile ilgi kurulan varlıklar arasındaki ilişki bilinmektedir.</p><p></p><p>Tam bir benzetmede dört temel unsur vardır:</p><p>* <strong>Benzeyen:</strong> Zayıf unsur.</p><p>* <strong>Benzetilen:</strong> Kuvvetli unsur.</p><p>* <strong>Benzetme yönü:</strong> İki unsur arasındaki benzetme sebebi.</p><p>* <strong>Benzetme edatı:</strong> Benzetmede kullanılan “gibi, kadar” edatlarıdır.</p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td>Serkan</td><td>keçi</td><td>gibi</td><td>inatçı</td><td>bir</td><td>çocuktur.</td></tr><tr><td>Benzeyen</td><td>Benzetilen</td><td>Benz. Edatı</td><td>Benz. Yönü</td><td>.</td><td>.</td></tr></table><p><em>Bu cümlede “Serkan”, “inatçılık” bakımından “keçi”ye benzetilmiştir. Burada “keçi”nin inatçılık özelliği herkes tarafından bilindiğinden, benzetme çok rahat anlaşılmakta, söz daha etkili olarak anlatılmaktadır.</em></p><p></p><p>Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım</p><p>Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım</p><p>İstiklâl Marşı’ndan alınan bu dizelerin ilkinde şair kendisini “sel”e benzetmiştir. İkinci dizede ise “dağları yırtarım” sözüyle abartma sanatına başvurmuştur.</p><p></p><p></p><p><span style="color: #ff0000">3. Kişileştirme (Teşhis)</span></p><p>İnsan dışındaki varlıklara insana özgü özelliklerin verilmesine kişileştirme denir. Bu sanatta hayvanlara, bitkilere ve diğer varlıklara insana özgü özellikler verilerek ifade daha çekici hâle getirilir, duygular daha güzel anlatılır.</p><p></p><p><strong>Örnek</strong></p><p>Köyün çayı boş yere akmaktan sıkılıyor, bir bostanı sulayacağı günlerin gelmesini iple çekiyordu.</p><p><em>Bu cümlede “köyün çayı” kişileştirilmiştir. “Sıkılmak”, “iple çekmek (sabırsızlıkla beklemek)” insana özgü niteliklerdir. İnsana özgü nitelikler “köyün çayı”na verilerek çay kişileştirilmiştir.</em></p><p></p><p>Toplanırken göklerde bulutlar yığın yığın</p><p>Hırçın bir fırtınayı düşünüyordu deniz.</p><p><em>Bu dizelerde “kişileştirilme” vardır. Burada “düşünüyordu” denerek “deniz” kişileştirilmiştir.</em></p><p></p><p></p><p><span style="color: #ff0000">4. Konuşturma (İntak)</span></p><p>İnsan dışındaki varlıkları konuşturma, onların ağzından söz söyleme sanatına intak (konuşturma) denir.</p><p></p><p>İntak (konuşturma), genellikle teşhis (kişileştirme) sanatı ile birlikte kullanılır. Teşhis sanatı ile insan özelliği içinde gösterilen varlıklar konuşturulduğu zaman intak sanatı yapılmış olur.</p><p></p><p><strong>Örnek</strong></p><p>Akşam rüzgârları der ki Ali’ye:</p><p>“Gözler ileriye, gönül geriye…”</p><p>Sanki köydekiler görünsün diye</p><p>Tepeler alçalır, dereler dolar!</p><p><em>Bu dörtlükte “rüzgârlar” önce kişileştirilmiş, daha sonra da konuşturulmuştur. Zaten şiirde intak varsa, konuşturulan varlığın sözleri de vardır.</em></p><p></p><p>Google: Ben her şeyi bilirim.</p><p>Facebook: Ben herkesi tanırım.</p><p>İnternet: Ben olmasam ikiniz de işe yaramazsınız!</p><p>Elektrik: Tartışmayı fazla uzatmayın yoksa hepinizin işini bitiririm!</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="YoRuMSuZ, post: 949635, member: 1"] [B][SIZE=5][COLOR=#ff0000]Söz Sanatları[/COLOR][/SIZE][/B] [B]Söz sanatları[/B] (edebî sanatlar), ifadeye zenginlik katmak, ifadenin etkisini artırmak ya da az sözle çok şey ifade etmek için kullanılır. Söz sanatları abartma, benzetme, kişileştirme ve konuşturma olmak üzere dörde ayrılır: [COLOR=#ff0000]1. Abartma (Mübalağa)[/COLOR] Bir şeyin niteliklerini veya bir olayı olduğundan fazla büyüterek veya küçülterek anlatmaya abartma denir. [B]Örnek[/B] Çantayı taşımaktan kolum koptu. [I]Bu cümlede kişi, kolunun fiziksel olarak koptuğunu değil, “çok yorulduğunu” abartma yaparak anlatmaktadır.[/I] Bir ah çeksem dağı taşı eritir Gözüm yaşı değirmeni yürütür Bu hasretlik beni dahi çürütür Bana sıla da bir, gurbet il de bir [I]Karacaoğlan bu dörtlükte memleketinden ayrı olmanın verdiği acıyı abartarak anlatmıştır. Çünkü gerçekte gözyaşı dağları eritmez, değirmeni yürütmez.[/I] [COLOR=#ff0000]2. Benzetme (Teşbih)[/COLOR] Anlatımı kuvvetlendirmek, sözün etkisini artırmak için aralarında değişik yönlerden ilgi bulunan iki şeyden zayıf olanın kuvvetli olana benzetilmesine benzetme denir. Çoğunlukla benzetme yapılırken birbirleri ile ilgi kurulan varlıklar arasındaki ilişki bilinmektedir. Tam bir benzetmede dört temel unsur vardır: * [B]Benzeyen:[/B] Zayıf unsur. * [B]Benzetilen:[/B] Kuvvetli unsur. * [B]Benzetme yönü:[/B] İki unsur arasındaki benzetme sebebi. * [B]Benzetme edatı:[/B] Benzetmede kullanılan “gibi, kadar” edatlarıdır. [TABLE] [TR] [TD]Serkan[/TD] [TD]keçi[/TD] [TD]gibi[/TD] [TD]inatçı[/TD] [TD]bir[/TD] [TD]çocuktur.[/TD] [/TR] [TR] [TD]Benzeyen[/TD] [TD]Benzetilen[/TD] [TD]Benz. Edatı[/TD] [TD]Benz. Yönü[/TD] [TD].[/TD] [TD].[/TD] [/TR] [/TABLE] [I]Bu cümlede “Serkan”, “inatçılık” bakımından “keçi”ye benzetilmiştir. Burada “keçi”nin inatçılık özelliği herkes tarafından bilindiğinden, benzetme çok rahat anlaşılmakta, söz daha etkili olarak anlatılmaktadır.[/I] Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım İstiklâl Marşı’ndan alınan bu dizelerin ilkinde şair kendisini “sel”e benzetmiştir. İkinci dizede ise “dağları yırtarım” sözüyle abartma sanatına başvurmuştur. [COLOR=#ff0000]3. Kişileştirme (Teşhis)[/COLOR] İnsan dışındaki varlıklara insana özgü özelliklerin verilmesine kişileştirme denir. Bu sanatta hayvanlara, bitkilere ve diğer varlıklara insana özgü özellikler verilerek ifade daha çekici hâle getirilir, duygular daha güzel anlatılır. [B]Örnek[/B] Köyün çayı boş yere akmaktan sıkılıyor, bir bostanı sulayacağı günlerin gelmesini iple çekiyordu. [I]Bu cümlede “köyün çayı” kişileştirilmiştir. “Sıkılmak”, “iple çekmek (sabırsızlıkla beklemek)” insana özgü niteliklerdir. İnsana özgü nitelikler “köyün çayı”na verilerek çay kişileştirilmiştir.[/I] Toplanırken göklerde bulutlar yığın yığın Hırçın bir fırtınayı düşünüyordu deniz. [I]Bu dizelerde “kişileştirilme” vardır. Burada “düşünüyordu” denerek “deniz” kişileştirilmiştir.[/I] [COLOR=#ff0000]4. Konuşturma (İntak)[/COLOR] İnsan dışındaki varlıkları konuşturma, onların ağzından söz söyleme sanatına intak (konuşturma) denir. İntak (konuşturma), genellikle teşhis (kişileştirme) sanatı ile birlikte kullanılır. Teşhis sanatı ile insan özelliği içinde gösterilen varlıklar konuşturulduğu zaman intak sanatı yapılmış olur. [B]Örnek[/B] Akşam rüzgârları der ki Ali’ye: “Gözler ileriye, gönül geriye…” Sanki köydekiler görünsün diye Tepeler alçalır, dereler dolar! [I]Bu dörtlükte “rüzgârlar” önce kişileştirilmiş, daha sonra da konuşturulmuştur. Zaten şiirde intak varsa, konuşturulan varlığın sözleri de vardır.[/I] Google: Ben her şeyi bilirim. Facebook: Ben herkesi tanırım. İnternet: Ben olmasam ikiniz de işe yaramazsınız! Elektrik: Tartışmayı fazla uzatmayın yoksa hepinizin işini bitiririm! [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Turizmin başkenti olarak bilinen güneydeki ilimiz?
Cevapla
Forumlar
Eğitim
BilgiBANK
Türkçe & Dilbilgisi & İmla Kuralları
Edebi Türler ve Söz Sanatları
Top