Herkese göre farkılıdır dost/dostluk... Aslında sözlük anlamı tektir. Bazı insanlar kendi menfaatleri uğruna dostluk kavramının da dna sıylada oynuyor maalesef. İnsan nefsi uğruna tüm değerleri hiçe sayıyor fütursuzca... Oysa dostluklar, kibrit çöpleri gibi değil, köprü ayakları gibi sağlam kurulmalı/olmalı... Öyle hemen bir rüzgarda bir yerlere savrulmamalı(kibrit çöpü gibi) sağlam durmalı(köprü ayakları gibi). İşimize gelsede gelmesede söylenenler veya yaşananlar, dostluk kalıbından sıyrılıp kaçmamalıyız, bilakis kalıp doğruları beraberce bulup paylaşmalıyız. Dost olmak dost kalabilmek... Tabi bazen yanıldıklarımız da olur, hatalarımız gibi, yanılmalarıda hatalar sınıfına sokuyoruz elbet. Bazen uzun yıllar süren dostluklar mum gibi eriyip bitiyor bir hiç uğruna. Bazense hiç dost olamıyacağımızı sandığımız insanlarla bir ömür dost kalabiliyoruz. Tabi yaşamın her alanında risk/riskler vardır. Dostluklarda da maalesef risklerle doludur. Keşke dostluklar maddi olan tüm her şeyden uzak, manevi yaşanabilse bir tek. Ama bu yaşam sahnesinde o kadar sahte karakterler/tiplemeler rol alıyorki, kimin kim olduğunu anlayabilmek çok zor. Bilmece, bulmaca gibi... Kazanmak zor harcamak kolay deriz ya hep. İşte dostluklarda böyle, kazanmak zor, harcamak kolay. Ama her şeyde olduğu gibi istisnalar kaideyi bozmaz. Nice dostlar varki, kendinden çok karşısındaki dostu için yaşar. Helede bu zamanda... Herkesin dost olup, dost kalabilmesi dileğiyle. Nice dostluklara... (Hak eden dostlara, hak edilen dostluklara) Sen ve şen kalın. EMİ...