'Doğru oyna lan' mesajı ile kendime geldim

Papatya

V.I.P
V.I.P



fft2mm1183899.jpg


Olimpiyat açılışında Türk bayrağını taşıyan A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın başarılı oyuncusu Neslihan Darnel, Londra sonrası hayatına, sporuna, geçmişine ve geleceğine dair her şeyi GQ Türkiye’ye anlattı ve özel pozlar verdi. Röportajın çarpıcı bölümlerini sizin için derledik...

BENDEN ŞAHANE SİYASETÇİ OLUR, İKİ GÜNDE KOVULURUM!

Aktif sporculuk hayatından sonra voleybolun içinde kalmak isterim. Çünkü böyle birden bırakmak olmaz diye düşünüyorum. Sonuçta bu kadar sene emek verdim. Antrenör mü, idareci mi, yorumcu mu derseniz, onu bilmiyorum. Hangisi daha kolayıma gelirse, onu seçerim. Siyaset? Tabii canım, benden de şahane siyasetçi olur zaten! Kesin bir bomba patlatırım, artık hangi partideysem iki günde kovarlar beni..

BAYRAK HAFİFTİ AMA TAKILIP DÜŞMEYEYİM DİYE DUA ETTİM

Olimpiyat açılış töreninde Türk bayrağı taşımam başlı başına çok farklı duygular tattırdı. Çok gurur verici bir olay, beni seçmelerini beklemiyordum açıkçası, biraz sürpriz oldu. Umarım her Türk sporcusu bir gün bu şansa erişir. O anki hislerime gelirsek; bayrak ağır değil, hafifti. O konuda sorun yaşamadım ama sürekli içimden dua ettim, “Allahım lütfen takılıp düşmeyeyim” dediğimi hatırlıyorum.

AMERİKA’YA GELİN GİDİYORUM ONA GÖRE!

Red Hot Chili Peppers’ın basçısı Flea’nın Twitter’dan yaptığı hayranlık itirafını maçtan hemen sonra telefonuma baktığımda gördüm ve bir hayli şaşırdım. Hatta Orkun’u (eşi Orkun Darnel) aradım, biraz dalga geçtik kendi aramızda, “Bak Amerika’ya gelin gidiyorum, ona göre!” dedim. Bu tarz mesajlar olabiliyor, alışığız. Ancak o ünlü olduğu için magazinel boyutu daha büyük oldu. Art niyeti olmayan, samimi bir mesajdı bence, bir fikrini paylaşmış. Sadece teşekkür edebilirim. 8 Eylül’deki konsere çağırırsa giderim tabii. Size de el sallarım artık VIP bölümünden!

CAN GÜVENLİĞİM TEHDİT ALTINDA DEĞİL HENÜZ

Londra’ya gitmeden önce, “Eğer madalya alırsak ve hâlâ ilgi göremezsek, kendimi köprüden atacağım” demiştim. Madalya alamadığımız için can güvenliğim tehdit altında değil henüz! Bazen isyan ediyorsun tabii. Biri gitmiş Şampiyonlar Ligi’ni kazanmış voleybolda, küçücük bir haberle görüyorlar, diğer tarafta bir futbolcu sevgilisiyle öğle yemeği yemiş, yarım sayfa...

Ama futbol bir endüstri tabii, ondan para kazanan insan sayısı, voleyboldan para kazananların yüz katı falan. Dediğim gibi, bazen isyan ediyoruz ama kabullendik bunu. Zaten kabullenmesek, sürekli bunu dert etsek, başarı gelmez. Biz memnunuz şu anki yerimizden. Bir de son dönemde sanki bir kabuğu kırar gibiyiz. İnsanlar voleybolu destekliyor. Hatta futbolun aksine, kaybetmenizi tolere edebiliyorlar. Yenilebilirsiniz ama savaştığınızı, yüreğinizi koyduğunuzu gördüklerinde, ona da prim veriyorlar. O konuda biraz daha bilinçlendiğimizi düşünüyorum. Mesela Brezilya maçını çok istedik ama son anda kaybettik. Kimse de kötü bir söz söylemedi. “Sonuna kadar arkanızdayız, savaştınız, bir sonraki maçı alırsınız” dediler. Böyle, yavaş da olsa bir ivme var yukarı doğru.

DOĞRU OYNA LAN! MESAJI SİNİRİMİ BOZDU AMA GÜZELDİ!

Twitter’da herkesi tek tek yanıtlamakta zorlanıyorum. Genelde çok güzel mesajlar alıyorum ama çoğu zaman toplu bir teşekkürle cevap vermek durumunda kalıyorum. Gönül ister ki herkesle bire bir iletişim kurayım ama maalesef yoğunluktan dolayı beceremiyorum. Çin maçından sonra çok komik bir mesaj gelmişti mesela, hatta sinirlerim de bozuldu okuyunca ama güzeldi. “Doğru oyna lan!” yazmış biri, sonra düşündüm, “Adam haklı ya, biraz doğru oynamam lazım” dedim kendi kendime. Çok sempatik ve doğal bulmuştum o tepkiyi.

İP ATLADIM ZEYNEP DOĞDU

Kızım Zeynep’in doğumu biraz komik oldu aslında. Ben dokuz aylık hamileydim ama doğum, beklenenden 17 gün erken oldu. O sırada İspanya’daydık, Tenerife’de. Orkun’un spor yapası gelmiş, gidip ip almış atlamak için. Terasa çıktı. Ben de izliyorum ama atlayamıyor yani, olmuyor. Göstereyim dedim, kimse de beni durdurmadı, “Ne yapıyorsun?” diyen olmadı. İşte ben atlayınca, doğdu Zeynep. Öyle diyelim. Oradan direkt hastaneye gittik.




 
Top