Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
Felsefe / Psikoloji
Dikkat Eksikliği ve Yıkıcı Davranış Bozuklukları
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Suskun" data-source="post: 372634" data-attributes="member: 21093"><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="color: #FF0000"><span style="font-size: 15px">DEĞERLENDİRME YAKLAŞIM</span></span></strong></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Okulöncesi çocuklarda DEHB tanısı koymak zor olması nedeniyle, değerlendirmenin amacı spesifik bir tanı koymaktan daha çok, semptomları iyileştirmeye yönelik olmalıdır. Spesifik tanı alması bu çocuğun ayrıcalıklı veya ilaç tedavisinin kaçınılmaz olduğu anlamına gelmez.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Değerlendirme çok yönlü olmalıdır, çocukta hiperaktivite, dikkatsizlik, ataklık, saldırgan ve uyum sorunu yapan bütün olası nedenler gözden geçirilmelidir. Böyle bir yaklaşım, çocuk hakkında fiziksel, duygusal, bilişsel ve çevresel bilgileri bütünleştirmelidir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Çocuğun hekime getirilişi büyük olasılıkla anne babanın kaygıları veya okulöncesi öğretmenlerinin veya bakımvericinin kaygıları nedeniyle olmaktadır. Hekim çocuğun problemlerinin geçici mi yoksa spesifik bir nedenle ilişkili olup olmadığını araştırmaya yönelik görüşme ve muayene yapar. Durum özel bir nedenle açıklanamıyorsa, hekim çocuğu çocuk psikologu veya erken çocukluk eğitim programına gönderir. Başlangıçta gelişimi mutlaka değerlendirilmelidir. Gelişimi sorgulanırken; gebelik, doğum vs. ayrıntılı incelenmelidir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="color: #FF0000"><span style="font-size: 15px">Sağlık Öyküsü</span></span></strong></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">DEHB veya diğer davranış problemleri için risk faktörlerinin tanımlanması ve DEHB’nu taklit edebilecek sağlık problemlerini dışlamak için genel tıbbi öykü alınır. Prematürite ve fötal alkol maruziyeti gibi biyolojik risk faktörleri sorgulanır. Ailede benzer sorunları olanların bulunması, davranış problemlerinin endojen olasılığını artırır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Absans epilepsi bu yaş grubunda dikkat eksikliklerinin bir nedeni olabilir. Bazı antikonvulzan ilaçlar, özellikle fenobarbital küçük çocuklarda sıklıkla aşırı hareketlilik yapar. Alerjiler önemlidir, DEHB’nun nedeni olarak bulunmamasına karşın, kronik nazal konjesyon huzursuz uykuya yol açabilir veya dekonjestanlar ve antihistaminikler davranış sorunları oluşturabilir. Diğer kronik hastalıklar ve tedavilerinin davranış üzerine olası etkileri araştırılmalıdır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Okulöncesi yaştaki hiperaktif çocukların anne-babaları, non-DEHB olan çocukların anne-babalarına oranla daha yüksek oranda deri döküntüleri, kırmızı yanak, mide şişkinliği, akan burun ve bacak krampları bildirirler. Uyku sorunları da DEHB olanlarda yaygın olarak bahsedilmektedir. Buna karşın Kaplan ve arkadaşları (1987) okul öncesi hiperaktif ve nonhiperaktif çocuklar arsında toplam uyku süresi veya uyku başlangıç latansı yönünden farklılık bulamamışlar, ancak hiperaktif olanların gece uyanma sıklığında artış olduğunu belirtmişlerdir. Bu gece uyanmaları anne-babalarını rahatsız eder ve bu çocuklar poor sleepers olarak bildirilebilirler.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Ayrıca okulöncesi çocukların sağlık, gelişim ve davranışları hakkında bilgi toplamaya yönelik anne-babaya ve eğiticilere doldurulmak üzere formlar verilebilir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000">Psikososyal Değerlendirme</span></span></strong></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Çocuğun ailesi ve yaşadığı çevre hakkında ayrıntılı bilgi edinilmelidir. Aile stresleri, evlilik ilişkileri, şiddet, konaklama ve maddi durumlar gibi ailesel durumlar derinlemesine soruşturulmalıdır. Burada sosyal hizmet uzmanlarından yardım alına bilinir. Campbell’in çalışmasında; küçük çocukların davranış problemleri ve prognozunda ailenin stresi ve problemlerinin önemli belirleyici olduğu belirtilmiştir. Bunlar göz önünde tutulmadığı takdirde yanlış tanı kaçınılmaz olabilir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000"><span style="font-size: 15px"><strong>Davranışsal Değerlendirme</strong></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Tablo1’de can sıkıcı ve zor davranışların klinik olarak önemli olanları ayırt etmede yardımcı olan DSM-IV’e göre kriterler görülmektedir. DEHB tanısına yönelik anne-baba ve öğretmenlerin davranışları algılamasını sistematik olarak yoklayan birçok davranış değerlendirme ölçekleri veya çeklistleri mevcuttur. Gecikmiş dil gelişimi, zayıf sosyal beceriler ve zor davranışları olanlar yaygın gelişimsel bozukluk yönünden değerlendirilirken konuşma patologundan yardım alınır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Can sıkıcı ve zor davranışların Klinik olarak önemli olanlardan ayırt edilmesi</span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">¨ Bir patern veya küme şeklinde semptomların varlığı (yaş veya gelişim düzeyinden beklenenden daha fazla hiperaktivite, impulsivite ve/veya dikkatsizlik).</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">¨ Geçici uyum veya stres veya değişikliğin ötesinde bir semptom paterni</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">¨ Anne-baba haricinde diğer insanların bulunduğu birkaç ortamda gözlenen semptom kümesi</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">¨ Semptomların nispeten aşırı olması</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">¨ Semptomların sosyal ve akademik veya aile yaşamında bozulmaya yol açması.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000"></span></span></strong></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000">Bilişsel ve Eğitimsel Değerlendirme</span></span></strong></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Bilişsel gecikmeleri, nörogelişimsel immaturitesi veya öğrenme sorunları olan çocuklar aşırı hareketli veya dikkatsiz olarak algılanabilirler, özelliklede belirli ortamlarda çocuğun yetenekleri konusunda farklılıklar gözleniyorsa. Öğrenme potansiyelini saptamaya yönelik formal bilişsel değerlendirme, başarı durumunu saptama yönelik eğitimsel değerlendirme ve daha da önemlisi öğrenme stilinin belirlenmesi tanı yanında bakış açısı geliştirmede son derecede yararlıdır. Öğrenme bozukluklarının okula başlamadan güvenilir bir tarzda tanımlanması güçtür, fakat gelişimsel becerilerde nispi zayıflıklar tanımlanmalı ve iyileştirici girişimlere başlanmalıdır. Bazı hekimler bu becerileri direkt değerlendirmeyi seçebilirler. Bu amaçla pediatrik değerlendirme sistemi (3 yaş için PEET, 4-6 yaş için PEER) ve erken tarama envanteri uygulanabilir. Dikkat ve davranış sorunları nörogelişimsel sorunlar olarak yanlışlıkla yorumlanabilir, bu nedenle başlangıç tarama testleri bu yönüyle yararlıdır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000">Fiziksel Muayene</span></span></strong></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Genel fizik muayene, işitme ve görmenin değerlendirilmesi dahil, davranış bozuklukları ile ilişkili olabilecek tanıların ayırıcı tanısında önemlidir. Çoğu olguda fizik muayene bulguları normaldir, nadiren fizik muayenede şaşırtıcı bulgu elde edilir, özellikle Williams veya Frajil-X sendromlarının eşlik ettiği DEHB-benzeri semptomların bulunduğu durumlarda. Muayene ile önceden saptanmamış seröz otitis media gibi kronik sağlık problemleri de saptanabilir. Görme ve işitme testleri dahil edilmelidir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Bekleme odası veya serbest oyun odasındaki davranışları gözlemlenmeli ve not edilmelidir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><u><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000">TEDAVİ</span></span></u></strong></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Tedavinin birincil komponentleri danışma ve davranış terapisi ve ilaç tedavisidir. Problem davranışların gerçek DEHB olup olmadığı saptanmasa bile, ailenin sıkıntı duyduğu konularda danışmanlık ve davranış tedavisi faydalıdır. Ancak ilaç tedavisi başlamak için kesin tanı gereklidir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Aile Girişimi</span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Aile anlaşmazlıkları ve DEHB birbirlerini kötüleştirir. Bu fasit daireyi kırmak, anne-baba depresyonu, eş geçimsizliği, gerginlik ve şiddet gibi aile meseleleri üzerinde durmak başlangıç noktası olmalıdır. Anne-baba çocuğun sorunları nedeniyle müracaat edip, kendilerinin danışmanlık almaları önerildiğinde sıklıkla şaşırırlar. Ailedeki karmaşa düzeltilmedikçe çocuğun güçlükleri üzerine etkin bir şekilde müdahale edilemez. Bu durumlarda ailelere grup terapisi verilebilir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Anne-baba ve Öğretmen Eğitimi</span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Çocuğun uyumsuz ve bozuk davranışlarının tedavisinde anne babanın eğitilmesinin etkin olduğu gösterilmiştir. Bazı anne babalar yazılı materyallerden kendi başına teknikler öğrenebilmesine karşın, çoğu profesyonel rehberliğine gereksinim duymaktadır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Anne baba eğitiminde başlıca vurgulananlar; istenmeyen davranışın öncülerinin anlaşılması, bu öncülleri değiştirmek için çevrenin düzenlenmesi, cezadan önce ödül pekiştirenlerinin kullanılmasıdır. Anne babalar genellikle çocuğun negatif davranışları üzerine yoğunlaşmaları nedeniyle, Barkley dolaylı oyun seansları ile ailelerin çocuğun olumlu davranışlarına odaklanmalarını öğretir. Ayrıca bu eğitimde; ödül sistemleri, mola yöntemi ve diğer disiplin metotları, zor durumlarda ümitlendirme ve iyi davranışı idame ettirme metotları öğretilir. Burada amaç tedavi etmekten daha çok çocuğun davranış problemlerini aile yardımıyla azaltmak ve uygun potansiyel davranışlarını artırmaktadır. Stres karşısında anne-babanın kendi gösterdikleri tepkileri bilmeleri, ayrıca çocuk ve aile arasında iletişimi düzenlemede etkilidir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #FF0000">Okul ve Grup Ortamları</span></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Okulöncesi ortamlarda olumsuz davranış hekime müracaatta en sık etkendir. Böyle ortamlardan uzaklaştırılma nadir değildir. Anne-baba tarafından öğrenilen davranış tedavi teknikleri diğer ortamlarda da uygulanabilir. Okulöncesi eğitimcilerin bu sorunlarla başa çıkma tekniklerini bilmeleri yaklaşımı kolaylaştırır.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="color: #FF0000"><span style="font-size: 15px"><u>İLAÇ TEDAVİSİ</u></span></span></strong></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Okulöncesi çocuklarda stimulan ve diğer psikotrop ilaçların olası faydaları yanında güvenirlik ve uygunsuzluk ikilemi mevcuttur. DEHB tanısı genellikle tedavi paketinin bir parçası olan stimulan tedaviye işaret eder. Anne baba ve öğretmenler bu ilacı kullanma beklentisi içinde olurlar. Daha büyük çocuklarda stimulan kullanımı ile ilgili tereddütler daha azdır. Kesin tanı da olsa, çoğu hekim küçük çocuklarda ilaç kullanımı fikrine uzak bakarlar. Buna karşın hekimlerin hepsi, aşağıdaki bildiride de işaret ettiği gibi bu fikirde ısrarlı değildir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Rappley ve arkadaşları küçük çocuklarda psikotropik ilaç kullanımını çalışmışlardır (Michigan Mediacaid’de). 3 yaş ve daha küçüklerde 1996’nın bir ayında 233 DEHB tanısı konmuş; bunların 10’u 1 yaş veya daha küçük, 50’si 2 yaşındaydı. Psikotropik ilaçlar %57’sine reçete edilmişti. Bunların %26’si psikolojik hizmet, %17’si hem ilaç hem psikolojik terapi alıyordu. Psikotropik tedavi alan en küçük çocuklar 2 yaşındaydı. 22 farklı psikotropik ilaç reçete edilmişti. 60 olguda, 2 veya 3 ilaç eş zamanlı kullanılıyordu. 58 çocuk 2-6 ilaç 15 ay üzerinde kullanılmış. Metilfenidat ve klonidin en yaygın kullanılan ilaçlar olup, bunlar tek başına veya kombine kullanılıyordu.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Massachusetts Genel Hastanesindeki araştırıcılar, yaşam boyu DEHB için farmakoterapiler gözden geçirdi (Spencer ve ark. 1996). Onlar yalnızca 144 okulöncesi çocuğu kapsayan yalnızca 5 kontrollü metilfenidat çalışması buldu. Bu çalışmalarda çocuk-anne etkileşimleri ve yapılandırılmış görevlerde iyileşme ile çeşitli yanıtlar bildirilmiştir. 5 çalışmanın dördünde orta derecede ve belirgin yanıt, bir çalışmada ise karışık yanıt kaydedilmiştir. Trisiklik antidepresanlarla yapılan 4 çalışmanın ikisinde okul öncesi çocuklarda belirgin yanıt, ikisinde de orta derecede yanıt bildirilmiştir. Okulöncesi çocuklarla non-trisiklik antidepresanlarla yapılan çalışma yoktur. Antipsikotik ilaçlarla yapılan çalışmalar sonuç çıkarmak için çok çelişkilidir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Okulöncesi çocuklarda metilfenidatın etkinliği ve yan etkileri üzerine çalışma sonuçları karışık ve uygunsuzdur. Cohen ve arkadaşları (1981) psikostimulan ilaçların okulöncesi çocuklarında etkilerinin okul çocuklarına oranla daha az belirli faydaları olduğu sonucuna varmışlardır. Aksine, Mayes ve arkadaşları (1994) DEHB olan okulöncesi çocuklarda metilfenidata gerçekte daha iyi yanıtın olduğunu bulmuştur. Daha da ötesi, yan etki sıklığını daha yüksek sıklıkta olmadığını buldular. Firestone ve arkadaşlarının (1998) bulguları, metilfenidatın okulöncesi çocuklarda düşük toksisiteye sahip olduğu, ancak kısa dönem yan etkilerinin daha sık, fakat çoğunun hafif düzeyde olduğuna işaret etmektedirler. Bazı yan etkiler davranış iyileşmeleri ile birlikteydi. Schleifer ve arkadaşlarının ( 1975) yaptıkları daha eski bir çalışmada okulöncesi çocukların yan etkiler nedeniyle tedaviye devam etmeme eğiliminde olduklarını bildirmektedir.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Musten ve arkadaşları (1997) 4-6 yaşında DEHB olan çocuklar arasında, ya 0.3 ya da 0.5 mg/kg metilfenidat dozlarda günde iki kez dikkat ve impulsivitenin bilişsel testleri ve anne-baba davranış değerlendirme ölçeklerinde iyileşmeler buldu. Yan etkiler yüksek dozlarda arttı. Bu yaş grubunda ilginç ve önemli olan, anne babanın isteklerine uyumda değişiklik yoktu. Buna karşın, Barkley ilk çalışmalarda (1988), 0.5 mg/kg dozda okulöncesi çocuklarda anne-babanın yönergelerine uyumun anlamlı şekilde arttığını buldu.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Son yıllarda DEHB dahil davranış problemlerinin tedavisinde Klonidin’e (bir µ2-noradrenerjik agonist) yeniden bir ilgi oluştu. Stimulanlara alternatif olarak veya aşırı uyarılmış ve patlayıcı-tip semptomların olduğu olgularda sıklıkla düşünülmektedir. 3 yaş kadar küçük çocukların dahil edildiği birkaç çalışmada 0.025-0.16 mg aralıktaki dozlarda uygun pozitif yanıtlar (bilişsellik üzerine daha az) bildirilmiştir. Sedasyon, potansiyel hipotansiyon (ani kesilmelerde rebound hipertansiyon) ve küçük boyutlu haplar klonidinin ana sorunları idi. Benzer etki tipine sahip Guanfasin (Tenex) ile 4 yaşındaki çocuklarda pozitif yanıt gösterildi.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Var olan minimal bilgiler, stimulanların özellikle metilfenidat ve klonidinin 3 yaş kadar küçük çocuklarda uygun izlem yapıldığı taktirde faydalı ve güvenli olduğunu düşündürmektedir. 3 yaşından küçük çocuklarda psikotrop ilaçların güvenirliği için ve okulöncesi DEHB olan çocuklarda buspiron, risperidon veya SSRI’ların güvenirliği için sonuç çıkaracak kadar yeterli bilgi yoktur.</span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></span></p><p><span style="color: #0000CD"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Okulöncesi çocuklarda stimulanın yararlı olup olmadığını değerlendirmek için, çift kör, plasebo kontrollü çalışmalar özellikle yararlı olabilir. Eğer zor vakalarda ilaç başlanacaksa yakım izlem yapılmalıdır.</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Suskun, post: 372634, member: 21093"] [COLOR="#0000CD"][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][B][COLOR="#FF0000"][SIZE=4]DEĞERLENDİRME YAKLAŞIM[/SIZE][/COLOR][/B] Okulöncesi çocuklarda DEHB tanısı koymak zor olması nedeniyle, değerlendirmenin amacı spesifik bir tanı koymaktan daha çok, semptomları iyileştirmeye yönelik olmalıdır. Spesifik tanı alması bu çocuğun ayrıcalıklı veya ilaç tedavisinin kaçınılmaz olduğu anlamına gelmez. Değerlendirme çok yönlü olmalıdır, çocukta hiperaktivite, dikkatsizlik, ataklık, saldırgan ve uyum sorunu yapan bütün olası nedenler gözden geçirilmelidir. Böyle bir yaklaşım, çocuk hakkında fiziksel, duygusal, bilişsel ve çevresel bilgileri bütünleştirmelidir. Çocuğun hekime getirilişi büyük olasılıkla anne babanın kaygıları veya okulöncesi öğretmenlerinin veya bakımvericinin kaygıları nedeniyle olmaktadır. Hekim çocuğun problemlerinin geçici mi yoksa spesifik bir nedenle ilişkili olup olmadığını araştırmaya yönelik görüşme ve muayene yapar. Durum özel bir nedenle açıklanamıyorsa, hekim çocuğu çocuk psikologu veya erken çocukluk eğitim programına gönderir. Başlangıçta gelişimi mutlaka değerlendirilmelidir. Gelişimi sorgulanırken; gebelik, doğum vs. ayrıntılı incelenmelidir. [B][COLOR="#FF0000"][SIZE=4]Sağlık Öyküsü[/SIZE][/COLOR][/B] DEHB veya diğer davranış problemleri için risk faktörlerinin tanımlanması ve DEHB’nu taklit edebilecek sağlık problemlerini dışlamak için genel tıbbi öykü alınır. Prematürite ve fötal alkol maruziyeti gibi biyolojik risk faktörleri sorgulanır. Ailede benzer sorunları olanların bulunması, davranış problemlerinin endojen olasılığını artırır. Absans epilepsi bu yaş grubunda dikkat eksikliklerinin bir nedeni olabilir. Bazı antikonvulzan ilaçlar, özellikle fenobarbital küçük çocuklarda sıklıkla aşırı hareketlilik yapar. Alerjiler önemlidir, DEHB’nun nedeni olarak bulunmamasına karşın, kronik nazal konjesyon huzursuz uykuya yol açabilir veya dekonjestanlar ve antihistaminikler davranış sorunları oluşturabilir. Diğer kronik hastalıklar ve tedavilerinin davranış üzerine olası etkileri araştırılmalıdır. Okulöncesi yaştaki hiperaktif çocukların anne-babaları, non-DEHB olan çocukların anne-babalarına oranla daha yüksek oranda deri döküntüleri, kırmızı yanak, mide şişkinliği, akan burun ve bacak krampları bildirirler. Uyku sorunları da DEHB olanlarda yaygın olarak bahsedilmektedir. Buna karşın Kaplan ve arkadaşları (1987) okul öncesi hiperaktif ve nonhiperaktif çocuklar arsında toplam uyku süresi veya uyku başlangıç latansı yönünden farklılık bulamamışlar, ancak hiperaktif olanların gece uyanma sıklığında artış olduğunu belirtmişlerdir. Bu gece uyanmaları anne-babalarını rahatsız eder ve bu çocuklar poor sleepers olarak bildirilebilirler. Ayrıca okulöncesi çocukların sağlık, gelişim ve davranışları hakkında bilgi toplamaya yönelik anne-babaya ve eğiticilere doldurulmak üzere formlar verilebilir. [B][SIZE=4][COLOR="#FF0000"]Psikososyal Değerlendirme[/COLOR][/SIZE][/B] Çocuğun ailesi ve yaşadığı çevre hakkında ayrıntılı bilgi edinilmelidir. Aile stresleri, evlilik ilişkileri, şiddet, konaklama ve maddi durumlar gibi ailesel durumlar derinlemesine soruşturulmalıdır. Burada sosyal hizmet uzmanlarından yardım alına bilinir. Campbell’in çalışmasında; küçük çocukların davranış problemleri ve prognozunda ailenin stresi ve problemlerinin önemli belirleyici olduğu belirtilmiştir. Bunlar göz önünde tutulmadığı takdirde yanlış tanı kaçınılmaz olabilir. [COLOR="#FF0000"][SIZE=4][B]Davranışsal Değerlendirme[/B][/SIZE][/COLOR] Tablo1’de can sıkıcı ve zor davranışların klinik olarak önemli olanları ayırt etmede yardımcı olan DSM-IV’e göre kriterler görülmektedir. DEHB tanısına yönelik anne-baba ve öğretmenlerin davranışları algılamasını sistematik olarak yoklayan birçok davranış değerlendirme ölçekleri veya çeklistleri mevcuttur. Gecikmiş dil gelişimi, zayıf sosyal beceriler ve zor davranışları olanlar yaygın gelişimsel bozukluk yönünden değerlendirilirken konuşma patologundan yardım alınır. [COLOR="#FF0000"]Can sıkıcı ve zor davranışların Klinik olarak önemli olanlardan ayırt edilmesi[/COLOR] ¨ Bir patern veya küme şeklinde semptomların varlığı (yaş veya gelişim düzeyinden beklenenden daha fazla hiperaktivite, impulsivite ve/veya dikkatsizlik). ¨ Geçici uyum veya stres veya değişikliğin ötesinde bir semptom paterni ¨ Anne-baba haricinde diğer insanların bulunduğu birkaç ortamda gözlenen semptom kümesi ¨ Semptomların nispeten aşırı olması ¨ Semptomların sosyal ve akademik veya aile yaşamında bozulmaya yol açması. [B][SIZE=4][COLOR="#FF0000"] Bilişsel ve Eğitimsel Değerlendirme[/COLOR][/SIZE][/B] Bilişsel gecikmeleri, nörogelişimsel immaturitesi veya öğrenme sorunları olan çocuklar aşırı hareketli veya dikkatsiz olarak algılanabilirler, özelliklede belirli ortamlarda çocuğun yetenekleri konusunda farklılıklar gözleniyorsa. Öğrenme potansiyelini saptamaya yönelik formal bilişsel değerlendirme, başarı durumunu saptama yönelik eğitimsel değerlendirme ve daha da önemlisi öğrenme stilinin belirlenmesi tanı yanında bakış açısı geliştirmede son derecede yararlıdır. Öğrenme bozukluklarının okula başlamadan güvenilir bir tarzda tanımlanması güçtür, fakat gelişimsel becerilerde nispi zayıflıklar tanımlanmalı ve iyileştirici girişimlere başlanmalıdır. Bazı hekimler bu becerileri direkt değerlendirmeyi seçebilirler. Bu amaçla pediatrik değerlendirme sistemi (3 yaş için PEET, 4-6 yaş için PEER) ve erken tarama envanteri uygulanabilir. Dikkat ve davranış sorunları nörogelişimsel sorunlar olarak yanlışlıkla yorumlanabilir, bu nedenle başlangıç tarama testleri bu yönüyle yararlıdır. [B][SIZE=4][COLOR="#FF0000"]Fiziksel Muayene[/COLOR][/SIZE][/B] Genel fizik muayene, işitme ve görmenin değerlendirilmesi dahil, davranış bozuklukları ile ilişkili olabilecek tanıların ayırıcı tanısında önemlidir. Çoğu olguda fizik muayene bulguları normaldir, nadiren fizik muayenede şaşırtıcı bulgu elde edilir, özellikle Williams veya Frajil-X sendromlarının eşlik ettiği DEHB-benzeri semptomların bulunduğu durumlarda. Muayene ile önceden saptanmamış seröz otitis media gibi kronik sağlık problemleri de saptanabilir. Görme ve işitme testleri dahil edilmelidir. Bekleme odası veya serbest oyun odasındaki davranışları gözlemlenmeli ve not edilmelidir. [B][U][SIZE=4][COLOR="#FF0000"]TEDAVİ[/COLOR][/SIZE][/U][/B] Tedavinin birincil komponentleri danışma ve davranış terapisi ve ilaç tedavisidir. Problem davranışların gerçek DEHB olup olmadığı saptanmasa bile, ailenin sıkıntı duyduğu konularda danışmanlık ve davranış tedavisi faydalıdır. Ancak ilaç tedavisi başlamak için kesin tanı gereklidir. [COLOR="#FF0000"]Aile Girişimi[/COLOR] Aile anlaşmazlıkları ve DEHB birbirlerini kötüleştirir. Bu fasit daireyi kırmak, anne-baba depresyonu, eş geçimsizliği, gerginlik ve şiddet gibi aile meseleleri üzerinde durmak başlangıç noktası olmalıdır. Anne-baba çocuğun sorunları nedeniyle müracaat edip, kendilerinin danışmanlık almaları önerildiğinde sıklıkla şaşırırlar. Ailedeki karmaşa düzeltilmedikçe çocuğun güçlükleri üzerine etkin bir şekilde müdahale edilemez. Bu durumlarda ailelere grup terapisi verilebilir. [COLOR="#FF0000"]Anne-baba ve Öğretmen Eğitimi[/COLOR] Çocuğun uyumsuz ve bozuk davranışlarının tedavisinde anne babanın eğitilmesinin etkin olduğu gösterilmiştir. Bazı anne babalar yazılı materyallerden kendi başına teknikler öğrenebilmesine karşın, çoğu profesyonel rehberliğine gereksinim duymaktadır. Anne baba eğitiminde başlıca vurgulananlar; istenmeyen davranışın öncülerinin anlaşılması, bu öncülleri değiştirmek için çevrenin düzenlenmesi, cezadan önce ödül pekiştirenlerinin kullanılmasıdır. Anne babalar genellikle çocuğun negatif davranışları üzerine yoğunlaşmaları nedeniyle, Barkley dolaylı oyun seansları ile ailelerin çocuğun olumlu davranışlarına odaklanmalarını öğretir. Ayrıca bu eğitimde; ödül sistemleri, mola yöntemi ve diğer disiplin metotları, zor durumlarda ümitlendirme ve iyi davranışı idame ettirme metotları öğretilir. Burada amaç tedavi etmekten daha çok çocuğun davranış problemlerini aile yardımıyla azaltmak ve uygun potansiyel davranışlarını artırmaktadır. Stres karşısında anne-babanın kendi gösterdikleri tepkileri bilmeleri, ayrıca çocuk ve aile arasında iletişimi düzenlemede etkilidir. [COLOR="#FF0000"]Okul ve Grup Ortamları[/COLOR] Okulöncesi ortamlarda olumsuz davranış hekime müracaatta en sık etkendir. Böyle ortamlardan uzaklaştırılma nadir değildir. Anne-baba tarafından öğrenilen davranış tedavi teknikleri diğer ortamlarda da uygulanabilir. Okulöncesi eğitimcilerin bu sorunlarla başa çıkma tekniklerini bilmeleri yaklaşımı kolaylaştırır. [B][COLOR="#FF0000"][SIZE=4][U]İLAÇ TEDAVİSİ[/U][/SIZE][/COLOR][/B] Okulöncesi çocuklarda stimulan ve diğer psikotrop ilaçların olası faydaları yanında güvenirlik ve uygunsuzluk ikilemi mevcuttur. DEHB tanısı genellikle tedavi paketinin bir parçası olan stimulan tedaviye işaret eder. Anne baba ve öğretmenler bu ilacı kullanma beklentisi içinde olurlar. Daha büyük çocuklarda stimulan kullanımı ile ilgili tereddütler daha azdır. Kesin tanı da olsa, çoğu hekim küçük çocuklarda ilaç kullanımı fikrine uzak bakarlar. Buna karşın hekimlerin hepsi, aşağıdaki bildiride de işaret ettiği gibi bu fikirde ısrarlı değildir. Rappley ve arkadaşları küçük çocuklarda psikotropik ilaç kullanımını çalışmışlardır (Michigan Mediacaid’de). 3 yaş ve daha küçüklerde 1996’nın bir ayında 233 DEHB tanısı konmuş; bunların 10’u 1 yaş veya daha küçük, 50’si 2 yaşındaydı. Psikotropik ilaçlar %57’sine reçete edilmişti. Bunların %26’si psikolojik hizmet, %17’si hem ilaç hem psikolojik terapi alıyordu. Psikotropik tedavi alan en küçük çocuklar 2 yaşındaydı. 22 farklı psikotropik ilaç reçete edilmişti. 60 olguda, 2 veya 3 ilaç eş zamanlı kullanılıyordu. 58 çocuk 2-6 ilaç 15 ay üzerinde kullanılmış. Metilfenidat ve klonidin en yaygın kullanılan ilaçlar olup, bunlar tek başına veya kombine kullanılıyordu. Massachusetts Genel Hastanesindeki araştırıcılar, yaşam boyu DEHB için farmakoterapiler gözden geçirdi (Spencer ve ark. 1996). Onlar yalnızca 144 okulöncesi çocuğu kapsayan yalnızca 5 kontrollü metilfenidat çalışması buldu. Bu çalışmalarda çocuk-anne etkileşimleri ve yapılandırılmış görevlerde iyileşme ile çeşitli yanıtlar bildirilmiştir. 5 çalışmanın dördünde orta derecede ve belirgin yanıt, bir çalışmada ise karışık yanıt kaydedilmiştir. Trisiklik antidepresanlarla yapılan 4 çalışmanın ikisinde okul öncesi çocuklarda belirgin yanıt, ikisinde de orta derecede yanıt bildirilmiştir. Okulöncesi çocuklarla non-trisiklik antidepresanlarla yapılan çalışma yoktur. Antipsikotik ilaçlarla yapılan çalışmalar sonuç çıkarmak için çok çelişkilidir. Okulöncesi çocuklarda metilfenidatın etkinliği ve yan etkileri üzerine çalışma sonuçları karışık ve uygunsuzdur. Cohen ve arkadaşları (1981) psikostimulan ilaçların okulöncesi çocuklarında etkilerinin okul çocuklarına oranla daha az belirli faydaları olduğu sonucuna varmışlardır. Aksine, Mayes ve arkadaşları (1994) DEHB olan okulöncesi çocuklarda metilfenidata gerçekte daha iyi yanıtın olduğunu bulmuştur. Daha da ötesi, yan etki sıklığını daha yüksek sıklıkta olmadığını buldular. Firestone ve arkadaşlarının (1998) bulguları, metilfenidatın okulöncesi çocuklarda düşük toksisiteye sahip olduğu, ancak kısa dönem yan etkilerinin daha sık, fakat çoğunun hafif düzeyde olduğuna işaret etmektedirler. Bazı yan etkiler davranış iyileşmeleri ile birlikteydi. Schleifer ve arkadaşlarının ( 1975) yaptıkları daha eski bir çalışmada okulöncesi çocukların yan etkiler nedeniyle tedaviye devam etmeme eğiliminde olduklarını bildirmektedir. Musten ve arkadaşları (1997) 4-6 yaşında DEHB olan çocuklar arasında, ya 0.3 ya da 0.5 mg/kg metilfenidat dozlarda günde iki kez dikkat ve impulsivitenin bilişsel testleri ve anne-baba davranış değerlendirme ölçeklerinde iyileşmeler buldu. Yan etkiler yüksek dozlarda arttı. Bu yaş grubunda ilginç ve önemli olan, anne babanın isteklerine uyumda değişiklik yoktu. Buna karşın, Barkley ilk çalışmalarda (1988), 0.5 mg/kg dozda okulöncesi çocuklarda anne-babanın yönergelerine uyumun anlamlı şekilde arttığını buldu. Son yıllarda DEHB dahil davranış problemlerinin tedavisinde Klonidin’e (bir µ2-noradrenerjik agonist) yeniden bir ilgi oluştu. Stimulanlara alternatif olarak veya aşırı uyarılmış ve patlayıcı-tip semptomların olduğu olgularda sıklıkla düşünülmektedir. 3 yaş kadar küçük çocukların dahil edildiği birkaç çalışmada 0.025-0.16 mg aralıktaki dozlarda uygun pozitif yanıtlar (bilişsellik üzerine daha az) bildirilmiştir. Sedasyon, potansiyel hipotansiyon (ani kesilmelerde rebound hipertansiyon) ve küçük boyutlu haplar klonidinin ana sorunları idi. Benzer etki tipine sahip Guanfasin (Tenex) ile 4 yaşındaki çocuklarda pozitif yanıt gösterildi. Var olan minimal bilgiler, stimulanların özellikle metilfenidat ve klonidinin 3 yaş kadar küçük çocuklarda uygun izlem yapıldığı taktirde faydalı ve güvenli olduğunu düşündürmektedir. 3 yaşından küçük çocuklarda psikotrop ilaçların güvenirliği için ve okulöncesi DEHB olan çocuklarda buspiron, risperidon veya SSRI’ların güvenirliği için sonuç çıkaracak kadar yeterli bilgi yoktur. Okulöncesi çocuklarda stimulanın yararlı olup olmadığını değerlendirmek için, çift kör, plasebo kontrollü çalışmalar özellikle yararlı olabilir. Eğer zor vakalarda ilaç başlanacaksa yakım izlem yapılmalıdır.[/FONT][/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Güncel
Felsefe / Psikoloji
Dikkat Eksikliği ve Yıkıcı Davranış Bozuklukları
Top