Derinlerde Yatan Karanlık Korkular

cemree

=)=)
V.I.P
Fran Krause, Deep Dark Fears adını verdiği projesine ilk olarak kendi fobilerini çizerek başlamış. Derken insanlardan -bazen geçmişte yaşanmış bir olaydan dolayı doğmuş, bazense tamamen nedensiz ve mantıksız bir şekilde oluşmuş- tuhaf korkularını yazıp ona göndermelerini istemiş, ve bir kitap oluşturabilecek bu harika küçük çizgi öyküler hayata geçmiş.

Kar yağdığında Brooklyn'de yollar çok kaygan oluyor. Böyle günlerde kayıp bir çitin üzerine düşmekten ve keskin parmaklıkların gözlerime saplanmasından, ayaklarım kaydığı için de kendimi kurtarıp kalkamamaktan korkuyorum.

Erkenden uyandığım bir sabah uyku sersemi bir halde banyoya gidip ağzıma yanlışlıkla diş fırçası yerine jilet almaktan korkuyorum.

Ne zaman asansöre binsem, tam inerken asansörün düşeceğinden ve beni ikiye ayıracağından endişe ediyorum.

Kulağımı kulak çubuğuyla temizlerken birisinin hızla banyo kapısını açacağından ve kulak çubuğunun beynime saplanmasına neden olacağından korkuyorum. Bu yüzden kulaklarımı temizlerken kapıyı kitliyor ve üstümde giysiler küvetin içine giriyorum.

Bacaklarımı kahve sehpasına uzatmış vaziyetteyken bir arkadaşın içeri girip bacaklarıma takılmasından ve dizlerimin ters yöne kırılmalarından korkuyorum.
 

cemree

=)=)
V.I.P
Bir deniz kabuğunu kulağıma tuttuğumda içinden bir şeyin çıkıp kayarak kulağıma girmesinden ve kafamın içinde kendine ev yapmasından korkuyorum.

Bazı günler yatmadan önce tartılıyorum. Sonraki sabah da tartıldığımda kendimi yarım kilo almış bulursam... gece ağzımdan bir sürü örümcek girmiş demek bu diye düşünüyorum.

Bir gün Facebook'da birini stalk ediyorken, o kişinin ismini arama kutucuğu yerine yanlışlıkla durum güncellemesi boşluğuna yazmaktan korkuyorum. Otomatik olarak etiketlenecek ve bunu herkes görene kadar farkına varamayacağım.

Soğuk kış günlerinde açık havada, verdiğimiz nefesler gözle görülüyor. Umarım bu, insanlar osuruklarımı da görebiliyor anlamına gelmiyordur.

Bazen kakamı yaparken bunun bir rüya olmasından, ve aslında o anda dışarıda bir yerde, uyuyakalmış halde altıma yapıyor olmaktan korkuyorum.
 

cemree

=)=)
V.I.P
Geceleri geç vakitler, ismimi söyleyen kısık sesler duyuyorum. Bildiğim şekliyle hayatımın bir rüyadan ibaret olmasından, aslında komada olmaktan, seslerin de beni uyandırmaya çalışan aileme ait olmasından kaygılanıyorum.

Uyandığımda gözlerimi yavaşça açıyorum ki, odamda bulunma ihtimali olan herhangi bir "şey"in saklanmaya zamanı olsun.

Yatak odamda bir ayna var. Ben uyurken, aynadaki aksimin kalkıp oturarak beni izlediğinden endişe ediyorum.

Evimin bodrumunda yaşayan yaratıklarla sessiz bir anlaşma yaptık. Işıkları kapattıktan sonra oradan kılıma zarar gelmeden çıkmak için tam 10 saniyem var. 10 saniyeyi her zaman sonuna kadar kullanıyorum, tam güvenliğe kavuşurken bir hareket görebilme umuduyla.

Gece geç saatlerde araba kullanırken bizimkinin aynısı bir araba görürsek, yanından geçerken içinde kendi ölü ve boş bakışlı versiyonlarımızı göreceğimizden korkuyorum.
 

cemree

=)=)
V.I.P
7 yaşındayken, kuzenim geceleri sol tarafıma yatarsam diğer iç organlarımın kalbimi ezeceğini söylemişti. Her zaman sağ tarafımın üstüne yatıyorum.

Küçük bir çocukken halam, ayağıma bir iğne batarsa damarlarımın içinden ilerleyip doğrudan kalbime saplanacağını anlatırdı.


Ölüm, hayatınız boyunca tanıştığınız herkesin seyirciler kısmında oturduğu bir tiyatro. Sahnede hayatınız gerçek zamanlı olarak en baştan oynuyor. Ve yaşadığınız her an aklınızdan geçirmiş olduğunuz her düşünce, sahnede birisi tarafından seslendiriliyor.
 
Top