Chupacabra, İspanyolca keçi emici anlamına geliyor. Keçi emici adının verilmesi, Porto Rico'da meydana olaylarda evcil keçilerin vücutlarında çeşitli izler ve yaralar bulunması ve neredeyse vücutlarındaki tüm kanın tamamen çekilmiş bir şekilde bulunmasından sonra olmuştur. Benzeri olaylar ilk olarak Porto Rico ve Meksika da görülmüş, daha sonra ABD, Şili ve Nikaragua'da da benzer vakalara rastlanmıştır.
Her ne kadar bu tip bulgular olsa da meydana gelen evcil hayvan ölümleri tam olarak açıklanamamış ve olayların üstündeki sır perdesi tam olarak kaldırılamamıştır. Asıl adı El Chupacabra olan bu varlık söylenene göre Latin Amerika'da küçükbaş hayvan ve kümes hayvanlarına saldırıp kanlarını tüketene kadar içtikten sonra bırakıyor. Tam olarak ne olduğu hala bilinmese de ortada birçok teori var. Chupacabra'nın genetik bir deneyin sonucu oluşan yaratık ve uzaylı yaratık olduğuna da inanılıyor.[1]
Chupacabra efsanesi, ilk olarak 1995 yılında Puerto Rica dağlarında duyuldu. Canovanas civarında garip bir yaratık çiftlik hayvanlarının kanını içerek onları öldürmeye başladı. Bulunan hayvanların cesetleri üzerinde kanın çekildiği küçük bir veya birkaç delik bulunmaktaydı. Hayvan cesetlerini inceleyen bir yerel veteriner “Yaralar kamış çubuk girecek kadar ve 8-10 cm kadar derine inmekteydi”diye açıklama yapmıştır. 1995 yılında başlayan esrarengiz katliamlar daha sonraki senelerde de artan oranda sürecektir. Chupacabra'nın saldırısına uğrayan bir kadın, onu koyu kırmızı gözlü, sivri dişli kanguru benzeri bir yaratık olarak tanımlamış tır. Canovanaslı bir başka tanık ise yaratığı “60-70 cm. boyunda dinozorunkine benzer derili, tavuk yumurtası büyüklüğün de kırmızı gözleri olan, uzun sivri dişli ve sivri çeneli geri doğru yatan kafası olan” bir yaratık olarak tarif etmiştir. Evcil keçilere musallat olduğu için ona "Keçiboğan adı" verilmiştir
Kasım 1997 senesi içerisinde Puerto Rica'dan yeni Keçiboğan raporları gelmeye başlamıştır. Luis Guadalupe, gördüğü yaratık için “Çirkin bir şeytan gibiydi, havada uçuyordu” kelimelerini kullanmıştır. “Bir yılanınkini anımsatır uzun bir dili vardı” demektedir.
Pekiyi bu yaratık neyin nesidir? Bazılarına göre kurttur, bazılarına göre vampir kimine göre ise şeytan veya uzaylı yaratıklardır. Puerto Rico uzun zamanlar Uçan Dairelere ev sahipliği yapmıştır. Amerikan hükümetinin burada bir askeri üs kurduğu ve üsten esrarengiz gemilerin havalandığı anlatılır.
Chupacabra'nın görülmesiyle birlikte, şeytanla ilgili efsanelerde bahsi geçen yoğun bir kükürt kokusu etrafı kapladığı söylenmektedir. Tanık Madelyne Tolentino kanguru gibi zıplayan hayvanı gördüğünde, sülfür kokusu aldığını anlatmaktadır. Bazı olaylarda inanılmaz bir güç gösterdiği bilinmektedir. Bir olayda yaratık 3,5×4 metre ebadındaki bir demir kapının menteşelerini attırmıştır. Bir dedikoduya göre ise yaratık çıkardığı koku sayesinde avının hareketsiz kalmasını sağlamaktadır. Böylece onun kanını daha rahat içebilmektedir. Yaratık sadece çiftlik hayvanlarına değil insanlara da saldırmaktadır. Jalisco'da oturan Angel Pulido “büyücü gibi dev bir yarasa tarafından” ısırıldığını bildirmiştir. Ayrıca Meksika'dan Teodora Reyes, Chupacabra'ya ait olduğunu iddia ettiği toprak üzerinde pençe izleri tespit etmiştir.
Bu tür kan içme ve vampir olayları Puerto Rico ve Meksiko halkını oldukça korkutmaktadır. Chupacabra'nın gün ışığında mağara veya toprak altında saklanıyor olma ihtimali halkı tedirgin etmektedir. Ne yazık ki, Puerto Rico bir çoğunun içerisine hala girilememiş millerce uzunlukta mağara sistemleriyle örülüdür. Bu da bir Chupacabra avının yapılması imkanını ortadan kaldırmaktadır. Puerto Rico'da yaratığı aramaya oldukça gönüllü biri vardır. Canovanas Belediye Başkanı: Jose Soto. Başkanın 30 cm uzunlukta bir hac ile silahlanarak kendini korumaya aldığı söylencesi yaygındır. Tüm bunlar oldukça komik gibi görülse bile Puerto Rico halkının olay karşısında duyduğu korkunun neticesi olduğu açıktır.[2]
"Keçi yiyen"in görüldüğü zamanlar El Chupacabra'da 1970'lere dayansa da ünü 1990'larda hızla internette yayıldı. 1995'te Puerto Rico'da çiftçilerin tavuk ördek hindi tavşan ve keçilerini öldüren yaratığın bulunması için polise başvuranların sayısı artınca gerginlik arttı. Vahşi hayvanların çiftlik hayvanlarını nasıl öldürdüğünü bilen çiftçiler yakın zamanda olanların metodunun farklı olduğunu iddia ettiler. Yemek için öldürmeyen bu yaratığı görenlerin tanımlamalarında ‘şempanze boyutlarında kanguru gibi zıplıyor parlayan büyük gözleri gri bir derisi ve kıllı elleri yılan dili gibi uzun bir dili keskin pençeleri omurgasının üstünde kirpi gibi dikenleri var' gibi tabirler kullanılıyor.
90'ların sonunda bu olaylar arttı ve Meksika, Güney Texas, Güney Amerika ülkelerinin birkaçında ve Şili'deki olaylardan bu yaratık sorumlu tutuldu.[3]
Amerika'daki olaylar Meksika'daki olaylarla inanılamayacak kadar benzer özellikler göstermektedir. İlk gelen rapora göre Arizona, Tuscon'da Billy Nubian'ın iki keçisine gece yarısı bir yaratık tarafından saldırılmıştır. Billy yaratığın büyük bir fare gibi olduğunu, projektör ışığını üzerine çevirdiğinde insan gibi bir çığlık atarak oradan uzaklaştığını söylemiştir. Kaliforniya, Texas, Baya Kaliforniya ve Miami'den benzeri Chupacabra raporları alınmaktadır. Baya Kaliforniya'da boğazında iki delik bulunan hayvan cesetleri bulunmuştur. Gelen raporlar göre bir köpek ölüsü bulunmuştur. Miami'de bir gecede tam 69 adet çiftlik hayvanı katledilmiştir. Hayvanlar Sweetwater bölgesinde yaşayan iki çiftliğe aittir ve sahipleri bu işi Chupacabra'nın yaptığına inandıklarını televizyonda açıklamışlardır.
Panama'da, Daisy Arauz; evin köpeğinin Chupacabra tarafından katledildiğini açıklamıştır. Tüm ülkede boğazında delikler bulunan hayvan ölüleri rapor edilmiştir. Elizabeth Seavedra gece yarısı bir Chupacabra'nın saldırısına maruz kaldığını iddia etmektedir.[2]
Brezilya'da oldukça kuvvetli Chupacabra olayları olmaktadır. 29 Haziran 1997 yılında Brezilya televizyonunda Chupacabra ile ilgili bir program yapılmıştır. Brezilya'da bir çok Keçiboğan olayına değinilmiş, hatta birinin ölü ele geçtiği haber konusu edilmiştir. İki adam geceleyin balık avlarken gölden bir yaratığın çıktığını görmüşler. Ne olduğunu anlayamamışlar ve üzerine ateş etmişlerdir. Ertesi sabah Chupacabra'nın ölüsünü bulmuşlardır. Hayvanın kafasını koparmışlar ve saklamışlardır. Programda tanıklar kafayı halka göstermişlerse de, hayvanın diğer kısımlarını ve kemiklerinin tahlil için verilmesini reddetmişlerdir.[2]
Her ne kadar bu tip bulgular olsa da meydana gelen evcil hayvan ölümleri tam olarak açıklanamamış ve olayların üstündeki sır perdesi tam olarak kaldırılamamıştır. Asıl adı El Chupacabra olan bu varlık söylenene göre Latin Amerika'da küçükbaş hayvan ve kümes hayvanlarına saldırıp kanlarını tüketene kadar içtikten sonra bırakıyor. Tam olarak ne olduğu hala bilinmese de ortada birçok teori var. Chupacabra'nın genetik bir deneyin sonucu oluşan yaratık ve uzaylı yaratık olduğuna da inanılıyor.[1]
Chupacabra efsanesi, ilk olarak 1995 yılında Puerto Rica dağlarında duyuldu. Canovanas civarında garip bir yaratık çiftlik hayvanlarının kanını içerek onları öldürmeye başladı. Bulunan hayvanların cesetleri üzerinde kanın çekildiği küçük bir veya birkaç delik bulunmaktaydı. Hayvan cesetlerini inceleyen bir yerel veteriner “Yaralar kamış çubuk girecek kadar ve 8-10 cm kadar derine inmekteydi”diye açıklama yapmıştır. 1995 yılında başlayan esrarengiz katliamlar daha sonraki senelerde de artan oranda sürecektir. Chupacabra'nın saldırısına uğrayan bir kadın, onu koyu kırmızı gözlü, sivri dişli kanguru benzeri bir yaratık olarak tanımlamış tır. Canovanaslı bir başka tanık ise yaratığı “60-70 cm. boyunda dinozorunkine benzer derili, tavuk yumurtası büyüklüğün de kırmızı gözleri olan, uzun sivri dişli ve sivri çeneli geri doğru yatan kafası olan” bir yaratık olarak tarif etmiştir. Evcil keçilere musallat olduğu için ona "Keçiboğan adı" verilmiştir
Kasım 1997 senesi içerisinde Puerto Rica'dan yeni Keçiboğan raporları gelmeye başlamıştır. Luis Guadalupe, gördüğü yaratık için “Çirkin bir şeytan gibiydi, havada uçuyordu” kelimelerini kullanmıştır. “Bir yılanınkini anımsatır uzun bir dili vardı” demektedir.
Pekiyi bu yaratık neyin nesidir? Bazılarına göre kurttur, bazılarına göre vampir kimine göre ise şeytan veya uzaylı yaratıklardır. Puerto Rico uzun zamanlar Uçan Dairelere ev sahipliği yapmıştır. Amerikan hükümetinin burada bir askeri üs kurduğu ve üsten esrarengiz gemilerin havalandığı anlatılır.
Chupacabra'nın görülmesiyle birlikte, şeytanla ilgili efsanelerde bahsi geçen yoğun bir kükürt kokusu etrafı kapladığı söylenmektedir. Tanık Madelyne Tolentino kanguru gibi zıplayan hayvanı gördüğünde, sülfür kokusu aldığını anlatmaktadır. Bazı olaylarda inanılmaz bir güç gösterdiği bilinmektedir. Bir olayda yaratık 3,5×4 metre ebadındaki bir demir kapının menteşelerini attırmıştır. Bir dedikoduya göre ise yaratık çıkardığı koku sayesinde avının hareketsiz kalmasını sağlamaktadır. Böylece onun kanını daha rahat içebilmektedir. Yaratık sadece çiftlik hayvanlarına değil insanlara da saldırmaktadır. Jalisco'da oturan Angel Pulido “büyücü gibi dev bir yarasa tarafından” ısırıldığını bildirmiştir. Ayrıca Meksika'dan Teodora Reyes, Chupacabra'ya ait olduğunu iddia ettiği toprak üzerinde pençe izleri tespit etmiştir.
Bu tür kan içme ve vampir olayları Puerto Rico ve Meksiko halkını oldukça korkutmaktadır. Chupacabra'nın gün ışığında mağara veya toprak altında saklanıyor olma ihtimali halkı tedirgin etmektedir. Ne yazık ki, Puerto Rico bir çoğunun içerisine hala girilememiş millerce uzunlukta mağara sistemleriyle örülüdür. Bu da bir Chupacabra avının yapılması imkanını ortadan kaldırmaktadır. Puerto Rico'da yaratığı aramaya oldukça gönüllü biri vardır. Canovanas Belediye Başkanı: Jose Soto. Başkanın 30 cm uzunlukta bir hac ile silahlanarak kendini korumaya aldığı söylencesi yaygındır. Tüm bunlar oldukça komik gibi görülse bile Puerto Rico halkının olay karşısında duyduğu korkunun neticesi olduğu açıktır.[2]
"Keçi yiyen"in görüldüğü zamanlar El Chupacabra'da 1970'lere dayansa da ünü 1990'larda hızla internette yayıldı. 1995'te Puerto Rico'da çiftçilerin tavuk ördek hindi tavşan ve keçilerini öldüren yaratığın bulunması için polise başvuranların sayısı artınca gerginlik arttı. Vahşi hayvanların çiftlik hayvanlarını nasıl öldürdüğünü bilen çiftçiler yakın zamanda olanların metodunun farklı olduğunu iddia ettiler. Yemek için öldürmeyen bu yaratığı görenlerin tanımlamalarında ‘şempanze boyutlarında kanguru gibi zıplıyor parlayan büyük gözleri gri bir derisi ve kıllı elleri yılan dili gibi uzun bir dili keskin pençeleri omurgasının üstünde kirpi gibi dikenleri var' gibi tabirler kullanılıyor.
90'ların sonunda bu olaylar arttı ve Meksika, Güney Texas, Güney Amerika ülkelerinin birkaçında ve Şili'deki olaylardan bu yaratık sorumlu tutuldu.[3]
Meksika ve Amerika Birleşik Devletleri'nde Durum Ne Alemde
Amerika'daki olaylar Meksika'daki olaylarla inanılamayacak kadar benzer özellikler göstermektedir. İlk gelen rapora göre Arizona, Tuscon'da Billy Nubian'ın iki keçisine gece yarısı bir yaratık tarafından saldırılmıştır. Billy yaratığın büyük bir fare gibi olduğunu, projektör ışığını üzerine çevirdiğinde insan gibi bir çığlık atarak oradan uzaklaştığını söylemiştir. Kaliforniya, Texas, Baya Kaliforniya ve Miami'den benzeri Chupacabra raporları alınmaktadır. Baya Kaliforniya'da boğazında iki delik bulunan hayvan cesetleri bulunmuştur. Gelen raporlar göre bir köpek ölüsü bulunmuştur. Miami'de bir gecede tam 69 adet çiftlik hayvanı katledilmiştir. Hayvanlar Sweetwater bölgesinde yaşayan iki çiftliğe aittir ve sahipleri bu işi Chupacabra'nın yaptığına inandıklarını televizyonda açıklamışlardır.
Panama'da, Daisy Arauz; evin köpeğinin Chupacabra tarafından katledildiğini açıklamıştır. Tüm ülkede boğazında delikler bulunan hayvan ölüleri rapor edilmiştir. Elizabeth Seavedra gece yarısı bir Chupacabra'nın saldırısına maruz kaldığını iddia etmektedir.[2]
Brezilya
Brezilya'da oldukça kuvvetli Chupacabra olayları olmaktadır. 29 Haziran 1997 yılında Brezilya televizyonunda Chupacabra ile ilgili bir program yapılmıştır. Brezilya'da bir çok Keçiboğan olayına değinilmiş, hatta birinin ölü ele geçtiği haber konusu edilmiştir. İki adam geceleyin balık avlarken gölden bir yaratığın çıktığını görmüşler. Ne olduğunu anlayamamışlar ve üzerine ateş etmişlerdir. Ertesi sabah Chupacabra'nın ölüsünü bulmuşlardır. Hayvanın kafasını koparmışlar ve saklamışlardır. Programda tanıklar kafayı halka göstermişlerse de, hayvanın diğer kısımlarını ve kemiklerinin tahlil için verilmesini reddetmişlerdir.[2]