Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Eğitim
BilgiBANK
Türkçe & Dilbilgisi & İmla Kuralları
Cumhuriyet Döneminde Anlatmaya Bağlı Edebi Metinler
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="OBir" data-source="post: 929812" data-attributes="member: 73293"><p><strong><span style="font-size: 18px">Modernizmi Esas Alan Eserler</span></strong></p><p></p><p>Modernizm; bilimsel, siyasal, kültürel gelişmelerle ve sanayi devrimiyle birlikte hareketlenen büyük toplumsal değişime eşlik eden zihniyetin tamamı için kullanılabilen bir terimdir. Sanat, mimari ve edebiyat alanında on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren adından söz ettirmeye başlayan akım, yirminci yüzyılın birinci yarısında etkili olmuştur. Temelde dayandığı fikir, geleneksel sanatlar, edebiyat, toplumsal kuruluşlar ve günlük yaşamın artık zamanını doldurduğu ve bu yüzden bunların bir kenara bırakılıp yeni bir kültür icat edilmesi gerektiğidir. Modernizmde geleneksel olanı günün anlayışına uydurma, geleneksel yapıyı ve anlatımı reddederek yeniyi ortaya çıkarma anlayışı vardır.</p><p></p><p><strong>Modernizmi esas alan eserlerin özellikleri şunlardır:</strong></p><ul> <li data-xf-list-type="ul">Modernist eserlerde toplumdaki değer çatışmaları, bireyin bunalımları, karmaşık ruh hali, yerleşik değerlere isyan, şiire özgü söyleyişlerden de yararlanarak, çağrışımlara açık bir biçimde sembollerle anlatılır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Dil ve anlatımda geleneksel tekniklerin dışında arayışlara gidilir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Modernizmi esas alan metinlerde alegorik anlatıma önem verilir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Yazarlar insanı çevreleyen toplumsal dünyayı yalın bir biçimde anlatmaktan kaçınırlar.</li> <li data-xf-list-type="ul">Modernizmi esas alan hikâyelerde olay olmakla birlikte esas olan, olayın birey üzerindeki etkisini anlatmaktır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Modernizmi esas alan eserlerde yalnızlık, toplumdan kaçış, geleneksel değerlere başkaldırı gibi konular işlenir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Modernizmi esas alan eserlerle bireyin iç dünyasını esas alan eserler arasında insan psikolojisine yaklaşım bakımından yakınlıklar vardır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Modernizmi esas alan eserler, varoluşçuluk akımından etkilenmiştir. Varoluşçuluğa göre, dünyadaki diğer varlıklardan farklı olarak önce var olan sonra ne olduğu belirlenen birey kendi özünü arar, kendisi olmaya çabalar, bu bakımdan birey yaşadığı toplumla da çatışma içindedir.</li> </ul><p><strong>MODERNİZM VE POSTMODERNİZM</strong></p><p></p><p>Modernizm Batı’da 20. yy’ın başında, postmodernizm ise 20. yy’ın ikinci yarısında ortaya çıkmıştır. Postmodernizm, modernizmin bir uzantısı olarak ortaya çıkmıştır. Modernizm “şimdi, yeni başlayan” anlamındadır. Postmodernizm ise “modernizden sonra gelen, modern sonrası” anlamına gelir. Anlaşılacağı gibi postmodernizm, ana ilkelerini modernizmden almış, modern roman üzerinde yeşermiştir.</p><p></p><p>Modernist eserler, 19. yy’ın “Balzac romanları” olarak da ifade edilen gerçekçi-gelenekçi roman anlayışının ardından “deneysel biçimcilik” arayışıyla gelişim göstermiştir.</p><p></p><p>Türk edebiyatına doğal bir süreçle değil de Tanzimat döneminde kültürel değişimle Batı’dan çeviri ve taklitlerle giren geleneksel roman, 1970’lerden sonra yerini modernist ve postmodernist romanlara bırakmıştır. Bu bakımdan Türk edebiyatında modernizm ile postmodernizm aynı zamanda görülmüştür. Türk edebiyatında postmodernizm, modernist özelliklerden 1990’lı yıllardan itibaren arınmaya başlamıştır.</p><p></p><p>Postmodern romanlar türlere ayrılır: Üst kurmaca romanlar, bilimkurgu romanları, fantastik romanlar, büyülü gerçekçilik romanları… Postmodernist anlatımda iki tür yaklaşım vardır. Birincisi, “seçkinci/elitist” eğilimdir ki seçkin okur için yazılan metinleri kapsar. ikincisi “Sıradan” okura hitap eden “popülist” eğilimdir. Örneğin, Murathan Mungan’ın “Üç Aynalı Kırk Oda” adlı metni popülist; Hasan Ali Toptaş’ın “Bin Hüzünlü Haz” adlı anlatısı popülizme hiç yer vermeyen seçkinci bir yapıttır.</p><p></p><p><strong>Postmodernist Anlatıların Özellikleri:</strong></p><ul> <li data-xf-list-type="ul">Geleneksel (klasik) romanlardaki klasik olay kurgusuna karşın postmodern romanlarda kurgulanmış bir “olay” yoktur.</li> <li data-xf-list-type="ul">Postmodernist anlatılarda amaç, olay anlatmak değil, olayın yarattığı izlenimleri, duyguları anlatmaktır ki bu da “karamsarlık, yalnızlık, bunalım, gerçek arayışı” gibi duyguların ifadesidir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Geleneksel (klasik) romanlardaki dün-bugün-yarın şeklindeki kronolojik/akıp giden zamana karşın postmodern romanlarda kronolojik bir olay veya anlatım olmadığından, zaman da akışkan değil durağandır; postmodern romanlarda yaşanan “an”lar vardır. Yazar, duruma göre zamanda geriye dönüş (yaşanılanı kesintiye uğratıp geçmişe bir parantez açmak) veya zamanda atlama gibi karışık zaman dilimlerini anlatır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Postmodern romanlarda, geleneksel romanlarda bulunan neden-sonuç veya başı-sonu sıralaması yoktur.</li> <li data-xf-list-type="ul">Geleneksel romanlardaki ilahı anlatıcı, postmodern eserlerde konumdan konuma geçer. Yani bir eserde ilahi, I. tekil, III. tekil bakış açıları iç içe kullanılır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Postmodern metnin tek/doğru ve mutlak bir yorumu yoktur, okur sayısı kadar yorumu vardır. Aynı şekilde metin birden fazla sonla bitirilebilir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Metinler, okurun “yaratıcı” olmasını gerektiren bir okuma gerektirir. Geleneksel romanlardaki yazar-metin-kahraman üçlüsünün yerine postmodern romanlarda “okur” önemlidir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Postmodern metinlerde yazar, anlatımın bir kurmaca olduğunu okura hissettirir; genellikle okurla konuşur ve anlatının bir hayal ürünü olduğunu vurgular, metni yazma serüvenini olmadık yerde anlatarak metni nasıl kurguladığını okurla paylaşır. Bu anlatım tekniğine, postmodern metinlerde vazgeçilmez olarak kullanılan “üstkurmaca” denir ki kurgunun serüveni olan postmodern metinlerde amaç, “roman yazmak değil roman kurmak”tır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Postmodernist anlayış, “Dünya ne anlamlıdır ne de anlamsız, vardır o kadar.” (Alain Robbe Grillet) sözüyle özetlenebilir. Yazarlar, anlamsız yaşama anlam katılamayacağına inandıklarından eserlerde estetik bütünlüğü kaldırmak için çeşitli türlerde metin parçalarını bir araya getirirler. Örneğin, bir romanda hem şiir hem günlük hem makale hem masal gibi türler kullanılır veya ansiklopedi maddesi, reklam yazısı gibi parçalar alıntılanır. Böylelikle türler iç içe geçer, geleneksel roman estetiğinden uzaklaşılır, yapıt artık roman değil, tanımlanamaz bir “anlatı” veya “metin” olur.</li> <li data-xf-list-type="ul">Kimi zaman kolaj/montaj tekniğinden yararlanılır: Romandan bağımsız, gerçek bir eserden örneğin denemeden alıntı yapılır kimi kez de bir öykü, mektup, masal, anı gibi metin adaları üst üste yığılarak metnin bütünlüğü dıştan bozularak roman kurgusu karmaşıklaştırılır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Postmodern romanlarda roman kişileri, başka romanların kahramanlarıyla konuşturulur veya kurgu içinde başka eserlere göndermeler yapılır. Buna “metinlerarasılık” denir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Postmodern romanlarda, kimi zaman başka türlerin “üslubu” taklit edilir (pastiş). Örneğin Latife Tekin, Sevgili Arsız Ölüm’de destan, halk hikâyesi, masal gibi sözlü edebiyat ürünlerinin üslubunu örneksemiştir. Kimi zaman belli bir metnin “konusu” taklit edilir/örneksenir (parodi). Örneğin Orhan Pamuk, “Benim Adım Kırmızı” romanında daha adından itibaren Umberto Eco’nun “Gülün Adı” romanını örneksemiştir.</li> </ul><p></p><p><strong>Modernizmi Esas Alan Sanatçılar</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: #ff0000">SAİT FAİK ABASIYANIK (1906 – 1954)</span></strong></p><ul> <li data-xf-list-type="ul">Çağdaş öykücülüğün öncülerindendir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Hikâyelerinde “konu” ve “olay”dan çok “zaman”dan ve “insan yaşamı”ndan kesitler öne çıkar.</li> <li data-xf-list-type="ul">Türk edebiyatında Çehov tarzı hikâyenin en önemli temsilcisidir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Genellikle gerçekçi olan yazarın bazı öykülerinde gerçeküstü ögeler öne çıkar.</li> <li data-xf-list-type="ul">İstanbul, deniz, balık, yoksulluk, avare insanlar, doğa yaşama bağlılığın göstergesi olarak öykülerinde sıkça yer bulur.</li> <li data-xf-list-type="ul">Hikâyelerini sade bir Türkçeyle yazmıştır.</li> </ul><p><strong>Eserleri:</strong></p><p>Öykü: Semaver, Sarnıç, Mahalle Kahvesi, Tüneldeki Çocuk, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Havada Bulut, Kumpanya, Alemdağ’da Var Bir Yılan, Son Kuşlar, Az Şekerli</p><p>Roman: Medar-ı Maişet Motoru (Sonraki baskıda adı “Birtakım İnsanlar”), Kayıp Aranıyor</p><p>Şiir: Şimdi Sevişme Vakti</p><p>Röportaj: Mahkeme Kapısı</p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: #ff0000">YUSUF ATILGAN (1921 – 1989)</span></strong></p><ul> <li data-xf-list-type="ul">Modern Türk edebiyatının önde gelen ustalarındandır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Aylak Adam ve Anayurt Oteli adlı romanlarında psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık temasını başarıyla işleyen bir yazar olarak tanınmıştır.</li> <li data-xf-list-type="ul">“Aylak Adam” romanındaki “C”, “Anayurt Oteli”ndeki “Zebercet” gibi unutulmaz karakterler yaratmıştır.</li> </ul><p><strong>Eserleri:</strong></p><p>Roman: Aylak Adam, Anayurt Oteli, Canistan</p><p>Öykü: Eylemci, Bütün Öyküleri</p><p>Çocuk Kitabı: Ekmek Elden Süt Memeden</p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: #ff0000">OĞUZ ATAY (1934 – 1977)</span></strong></p><ul> <li data-xf-list-type="ul">Oğuz Atay, hem söyledikleriyle hem de söyleyiş biçimlerindeki yeniliklerle modern edebiyatın öncü isimlerinden olmuştur.</li> <li data-xf-list-type="ul">Toplum kurallarıyla çatışma içinde olan aydınların iç dünyalarını mizahın gücünden, modern ve postmodern anlatım tekniklerinden ustaca yararlanarak anlatmıştır.</li> <li data-xf-list-type="ul">1970 yılında TRT’nin açtığı bir yarışmada “Tutunamayanlar” adlı romanı başarı ödülü almıştır.</li> <li data-xf-list-type="ul">“Bir Bilim Adamının Romanı”, yazarın kendi hocası olan Mutafa İnan’ın hayatını anlattığı biyografik bir romandır.</li> </ul><p><strong>Eserleri:</strong></p><p>Roman: Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı, Eylembilim</p><p>Öykü: Korkuyu Beklerken</p><p>Tiyatro: Oyunlarla Yaşayanlar</p><p>Günlük: Günlük</p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: #ff0000">RASİM ÖZDENÖREN (1940 – …)</span></strong></p><ul> <li data-xf-list-type="ul">Bireyin yalnızlığını, yabancılaşmasını, kuşak çatışmasını, modemlik, gelenek gibi sorunları, değerlerinden koparılmış ve modern kentlerin varoşlarında kıstırılmış bireyin veya ailenin acılarını yerli-İslami bir duyarlılık ve bakış açısıyla öykülerine taşımıştır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Hikâyelerinde varoluşçu felsefeden izler görülür, bireyin bilinçaltına iner, ruhsal çözümlemelerde bulunur.</li> <li data-xf-list-type="ul">Hikâyeleri dışında denemeleri de vardır.</li> </ul><p><strong>Eserleri:</strong></p><p>Hikâye: Hastalar ve Işıklar, Çözülme, Çok Sesli Bir Ölüm, Çarpışmalar, İmkânsız Öyküler</p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: #ff0000">ORHAN PAMUK (1952 – …)</span></strong></p><ul> <li data-xf-list-type="ul">Modern ve postmodern anlatım tekniklerinden yararlanmış bir yazardır.</li> <li data-xf-list-type="ul">2006’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü almıştır.</li> <li data-xf-list-type="ul">İstanbullu, zengin ve Orhan Pamuk gibi Nişantaşı’nda yaşayan bir ailenin üç kuşaklık hikâyesi olan “Cevdet Bey ve Oğulları” ilk romanıdır. Üç kardeşin babaannelerini ziyaret etmek üzere gittikleri İstanbul yakınlarındaki Cennethisar kasabasında geçirdikleri bir haftayı anlattığı “Sessiz Ev” adlı romanının ardından yazdığı Venedikli bir köle ile bir Osmanlı âlimi arasındaki gerilimi ve dostluğu anlatan romanı “Beyaz Kale”, pek çok dile çevrilmiştir.</li> <li data-xf-list-type="ul">“Kara Kitap” romanında İstanbul’un sokaklarını, geçmişini, kimyasını ve dokusunu, kayıp karısını arayan bir avukat aracılığıyla anlatmıştır. Kara Kitap, geçmişten ve bugünden aynı heyecanla söz edebilen bir yazar olarak Orhan Pamuk’un ününü genişletmiştir. “Yeni Hayat” adlı şiirsel romanında esrarengiz bir kitaptan etkilenen üniversiteli bir genci hikâye etmiştir.</li> <li data-xf-list-type="ul">“Benim Adım Kırmızı” romanında Osmanlı ve İran nakkaşlarını, Batı dışındaki dünyanın görme ve resmetme biçimlerini bir aşk ve aile romanının entrikasıyla hikâye ederek anlatmıştır. “İlk ve son siyasi romanım” dediği “Kar” adlı kitabını 2002’de yayımlayan yazarın 2003’te yayımladığı “İstanbul”, yazarın hem yirmi iki yaşına kadar olan hatıralarını aktardığı bir hatıra kitabı, hem de kendi kişisel albümüyle, Batılı ressamların ve yerli fotoğrafçıların eserleriyle zenginleştirilmiş, İstanbul üzerine bir denemedir.</li> <li data-xf-list-type="ul">“Öteki Renkler” kitabında, söyleşi, hikâye ve denemeleri bir araya getirilmiştir. Nobel Edebiyat Ödülü konuşmasını ve diğer konuşmalarını “Babamın Bavulu” adlı kitapta bir araya getirmiştir. Son kitabı “Masumiyet Müzesi” bir aşk romanıdır.</li> </ul><p><strong>Eserleri:</strong></p><p>Roman: Cevdet Bey ve Oğulları, Sessiz Ev, Beyaz Kale, Kara Kitap, Yeni Hayat, Benim Adım Kırmızı, Kar, Masumiyet Müzesi</p><p>Söyleşi – Hikâye – Deneme: Öteki Renkler</p><p>Anı – Deneme: İstanbul</p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: #ff0000">ADALET AĞAOĞLU (1929-…)</span></strong></p><ul> <li data-xf-list-type="ul">Yeni anlatım olanaklarını denemiştir. “Tek anlatıcıya son vermek”, “an’ların anlatıcısı olmak”, “yer, zaman öğelerine değişiklik getirmek” onun anlatımına yeni boyutlar getirmiştir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Romanlarında klasik anlatım tekniklerinden saparak bilinç akışı, iç monolog gibi yeni anlatım tekniklerinden saparak kendine özgü bir yol tutturan Adalet Ağaoğlu’nun ilk romanı Ölmeye Yatmak’tır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Romalarının kahramanları genellikle aydınlardır. Bu bakımdan anlaşmazlık gibi görünen konularda, ifadelerde yazar aydınları dolaylı yönden eleştirir. Romanlarında kişiler roman kurgusuyla iç içe verilmiştir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Korku, ölüm, erkek-kadın ilişkileri, özveri, aşk, yaşlılık, gençlik, başkaldırı, özgürlük vb. evrensel temalar güncel kaygılarla, dünyaya bakışıyla, toplumsal gelişmelerle iç içe verilmiştir. Cinsel konuları da çok işler.</li> </ul><p><strong>Eserleri:</strong></p><p>Tiyatro ve radyo oyunları: Yaşamak, Evcilik Oyunu, Sınırlarda Aşk, Çatıdaki Çatlak, Tombala, Kış-Barış, Üç Oyun: (Bir Kahramanın Ölümü, Çıkış, Kozalar) Kendini Yazan Şarkı, Duvar Öyküsü, Çok Uzak-Fazla Yakın</p><p>Roman: Ölmeye Yatmak, Fikrimin İnce Gülü, Bir Düğün Gecesi, Yaz Sonu, Üç Beş Kişi, Hayır…, Ruh Üşümesi, Romantik Bir Viyana Yazı</p><p>Öykü: Yüksek Gerilim, Sessizliğin İlk Sesi, Hadi Gidelim, Hayatı Savunma Biçimleri</p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: #ff0000">İNCİ ARAL (1944-…)</span></strong></p><ul> <li data-xf-list-type="ul">Hikâye ve romanlarında sosyal, siyasi, ailevi, çeşitli olayları postmodern bir yaklaşımla ele alır.</li> <li data-xf-list-type="ul">İç konuşma tekniği, ustaca kurulmuş denge, dilsel oyunlar, geri dönüşlerle sağlanan hareketlilik ve yalınlık romanlarına akılcılık kazandırmaktır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Romanlarında kadının toplum içindeki yerini de araştırır ve bazı şekillerde belli mesajlar vermeye çalışır.</li> <li data-xf-list-type="ul">İlk romanı “Ölü Erkek Kuşlar” ve “Yeni Yalan Zamanlar”da kadın duyarlığını, kadın kimliğini, geleneksel ahlaki değerler karşısındaki özgürlük sorunlarını ve erkeklerle olan ilişkilerini yalın, akıcı ve dilsel bir oyun haline getirdiği şiirsel bir üslupla anlatır.</li> </ul><p><strong>Eserleri:</strong></p><p>Hikâye: Ağda Zamanı, Uykusuzlar, Kıran Resimleri, Sevginin Eşsiz Kışı, Gölgede 40 Derece</p><p>Roman: Ölü Erkek Kuşlar, Yeni Yalan Zamanlar, Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm, Mor, İçimden Kuşlar Göçüyor, Taş ve Ten</p><p>Anı-Roman: İçimden Kuşlar Göçüyor</p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: #ff0000">PINAR KÜR (1943-…)</span></strong></p><ul> <li data-xf-list-type="ul">Toplumsal sorunları ve bu sorunlar içinde temel bir yer tutan kadınların bireysel dertlerini anlatır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Zamandan ve mekândan şikâyet eden kişilerin iç dünyalarındaki huzursuzlukları, birtakım açmazları, yalnızlıkları birey-toplum değerleri uyuşmazlığında ele alır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Hikâye ve romanlarında psikolojik tahliller yapar, cinselliği ön plana çıkarır. Polisiye romanlarla alay eder.</li> <li data-xf-list-type="ul">“Yarın Yarın” romanında varlıklı bir çevreden gelen ve mutsuz bir evlilik geçirmiş olan bir genç kadınla yine aynı çevreden radikal sol örgütlere katılmış bir gencin 12 Mart darbesi çevresinde buluşan yaşamlarını öyküleştirir.</li> <li data-xf-list-type="ul">“Asılacak Kadın” romanı, cinsel bakımdan sömürülen ve sonunda cinayete sürüklenen genç bir kadının, Melek’in, serüvenini konu alır.</li> </ul><p><strong>Eserleri:</strong></p><p>Roman: Yarın Yarın, Küçük Oyuncu, Asılacak Kadın, Bitmeyen Aşk, Bir Cinayet Romanı, Sonuncu Bahar</p><p>Hikâye: Bir Deli Ağaç, Akışı Olmayan Sular, Hayalet Öyküleri</p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: #ff0000">BUKET UZUNER (1955-…)</span></strong></p><ul> <li data-xf-list-type="ul">Düşsel romanlarıyla ünlenmiştir. “İki Yeşil Susamuru Anneleri, Babaları, Sevgilileri ve Diğerleri” romanında okuru bir kadının düşsel ve fantastik dünyasına götürür. Postmodern kurgusuyla yazılmıştır.</li> <li data-xf-list-type="ul">“Balık İzlerinin Sesleri” romanı kendi ifadesiyle “hemen herkesin içinde farklı, aykırı, sıradışı kişi yatar” ve “herkes kendini dahi görür” temel düşüncesi üzerine oturtulmuş bir romandır. Kişileri alegoriktir. Otobiyografik özellikler taşır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Hikâye ve romanlarında döneminin olaylarına ve yazarlarına, sanat ve kültür anlayışına açıktır. Yapıtlarında onlara yer verir.</li> </ul><p><strong>Eserleri:</strong></p><p>Roman: Kumral Ada Mavi Tuna, Uzun Beyaz Bulut- Gelibolu, Balık İzlerinin Sesleri, İki Yeşil Susamuru Anneleri Babaları Sevgilileri ve Diğerleri</p><p>Öykü: Güneş Yiyen Çingene, Şairler Şehri, Karayel Hüznü, Benim Adım Mayıs, Ayın En Çıplak Günü, İstanbul Blues</p><p>Otobiyografi: Gümüş Yaz Gümüş Kız</p><p></p><p> >>> Devamı alt konuda >>></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="OBir, post: 929812, member: 73293"] [B][SIZE=5]Modernizmi Esas Alan Eserler[/SIZE][/B] Modernizm; bilimsel, siyasal, kültürel gelişmelerle ve sanayi devrimiyle birlikte hareketlenen büyük toplumsal değişime eşlik eden zihniyetin tamamı için kullanılabilen bir terimdir. Sanat, mimari ve edebiyat alanında on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren adından söz ettirmeye başlayan akım, yirminci yüzyılın birinci yarısında etkili olmuştur. Temelde dayandığı fikir, geleneksel sanatlar, edebiyat, toplumsal kuruluşlar ve günlük yaşamın artık zamanını doldurduğu ve bu yüzden bunların bir kenara bırakılıp yeni bir kültür icat edilmesi gerektiğidir. Modernizmde geleneksel olanı günün anlayışına uydurma, geleneksel yapıyı ve anlatımı reddederek yeniyi ortaya çıkarma anlayışı vardır. [B]Modernizmi esas alan eserlerin özellikleri şunlardır:[/B] [LIST] [*]Modernist eserlerde toplumdaki değer çatışmaları, bireyin bunalımları, karmaşık ruh hali, yerleşik değerlere isyan, şiire özgü söyleyişlerden de yararlanarak, çağrışımlara açık bir biçimde sembollerle anlatılır. [*]Dil ve anlatımda geleneksel tekniklerin dışında arayışlara gidilir. [*]Modernizmi esas alan metinlerde alegorik anlatıma önem verilir. [*]Yazarlar insanı çevreleyen toplumsal dünyayı yalın bir biçimde anlatmaktan kaçınırlar. [*]Modernizmi esas alan hikâyelerde olay olmakla birlikte esas olan, olayın birey üzerindeki etkisini anlatmaktır. [*]Modernizmi esas alan eserlerde yalnızlık, toplumdan kaçış, geleneksel değerlere başkaldırı gibi konular işlenir. [*]Modernizmi esas alan eserlerle bireyin iç dünyasını esas alan eserler arasında insan psikolojisine yaklaşım bakımından yakınlıklar vardır. [*]Modernizmi esas alan eserler, varoluşçuluk akımından etkilenmiştir. Varoluşçuluğa göre, dünyadaki diğer varlıklardan farklı olarak önce var olan sonra ne olduğu belirlenen birey kendi özünü arar, kendisi olmaya çabalar, bu bakımdan birey yaşadığı toplumla da çatışma içindedir. [/LIST] [B]MODERNİZM VE POSTMODERNİZM[/B] Modernizm Batı’da 20. yy’ın başında, postmodernizm ise 20. yy’ın ikinci yarısında ortaya çıkmıştır. Postmodernizm, modernizmin bir uzantısı olarak ortaya çıkmıştır. Modernizm “şimdi, yeni başlayan” anlamındadır. Postmodernizm ise “modernizden sonra gelen, modern sonrası” anlamına gelir. Anlaşılacağı gibi postmodernizm, ana ilkelerini modernizmden almış, modern roman üzerinde yeşermiştir. Modernist eserler, 19. yy’ın “Balzac romanları” olarak da ifade edilen gerçekçi-gelenekçi roman anlayışının ardından “deneysel biçimcilik” arayışıyla gelişim göstermiştir. Türk edebiyatına doğal bir süreçle değil de Tanzimat döneminde kültürel değişimle Batı’dan çeviri ve taklitlerle giren geleneksel roman, 1970’lerden sonra yerini modernist ve postmodernist romanlara bırakmıştır. Bu bakımdan Türk edebiyatında modernizm ile postmodernizm aynı zamanda görülmüştür. Türk edebiyatında postmodernizm, modernist özelliklerden 1990’lı yıllardan itibaren arınmaya başlamıştır. Postmodern romanlar türlere ayrılır: Üst kurmaca romanlar, bilimkurgu romanları, fantastik romanlar, büyülü gerçekçilik romanları… Postmodernist anlatımda iki tür yaklaşım vardır. Birincisi, “seçkinci/elitist” eğilimdir ki seçkin okur için yazılan metinleri kapsar. ikincisi “Sıradan” okura hitap eden “popülist” eğilimdir. Örneğin, Murathan Mungan’ın “Üç Aynalı Kırk Oda” adlı metni popülist; Hasan Ali Toptaş’ın “Bin Hüzünlü Haz” adlı anlatısı popülizme hiç yer vermeyen seçkinci bir yapıttır. [B]Postmodernist Anlatıların Özellikleri:[/B] [LIST] [*]Geleneksel (klasik) romanlardaki klasik olay kurgusuna karşın postmodern romanlarda kurgulanmış bir “olay” yoktur. [*]Postmodernist anlatılarda amaç, olay anlatmak değil, olayın yarattığı izlenimleri, duyguları anlatmaktır ki bu da “karamsarlık, yalnızlık, bunalım, gerçek arayışı” gibi duyguların ifadesidir. [*]Geleneksel (klasik) romanlardaki dün-bugün-yarın şeklindeki kronolojik/akıp giden zamana karşın postmodern romanlarda kronolojik bir olay veya anlatım olmadığından, zaman da akışkan değil durağandır; postmodern romanlarda yaşanan “an”lar vardır. Yazar, duruma göre zamanda geriye dönüş (yaşanılanı kesintiye uğratıp geçmişe bir parantez açmak) veya zamanda atlama gibi karışık zaman dilimlerini anlatır. [*]Postmodern romanlarda, geleneksel romanlarda bulunan neden-sonuç veya başı-sonu sıralaması yoktur. [*]Geleneksel romanlardaki ilahı anlatıcı, postmodern eserlerde konumdan konuma geçer. Yani bir eserde ilahi, I. tekil, III. tekil bakış açıları iç içe kullanılır. [*]Postmodern metnin tek/doğru ve mutlak bir yorumu yoktur, okur sayısı kadar yorumu vardır. Aynı şekilde metin birden fazla sonla bitirilebilir. [*]Metinler, okurun “yaratıcı” olmasını gerektiren bir okuma gerektirir. Geleneksel romanlardaki yazar-metin-kahraman üçlüsünün yerine postmodern romanlarda “okur” önemlidir. [*]Postmodern metinlerde yazar, anlatımın bir kurmaca olduğunu okura hissettirir; genellikle okurla konuşur ve anlatının bir hayal ürünü olduğunu vurgular, metni yazma serüvenini olmadık yerde anlatarak metni nasıl kurguladığını okurla paylaşır. Bu anlatım tekniğine, postmodern metinlerde vazgeçilmez olarak kullanılan “üstkurmaca” denir ki kurgunun serüveni olan postmodern metinlerde amaç, “roman yazmak değil roman kurmak”tır. [*]Postmodernist anlayış, “Dünya ne anlamlıdır ne de anlamsız, vardır o kadar.” (Alain Robbe Grillet) sözüyle özetlenebilir. Yazarlar, anlamsız yaşama anlam katılamayacağına inandıklarından eserlerde estetik bütünlüğü kaldırmak için çeşitli türlerde metin parçalarını bir araya getirirler. Örneğin, bir romanda hem şiir hem günlük hem makale hem masal gibi türler kullanılır veya ansiklopedi maddesi, reklam yazısı gibi parçalar alıntılanır. Böylelikle türler iç içe geçer, geleneksel roman estetiğinden uzaklaşılır, yapıt artık roman değil, tanımlanamaz bir “anlatı” veya “metin” olur. [*]Kimi zaman kolaj/montaj tekniğinden yararlanılır: Romandan bağımsız, gerçek bir eserden örneğin denemeden alıntı yapılır kimi kez de bir öykü, mektup, masal, anı gibi metin adaları üst üste yığılarak metnin bütünlüğü dıştan bozularak roman kurgusu karmaşıklaştırılır. [*]Postmodern romanlarda roman kişileri, başka romanların kahramanlarıyla konuşturulur veya kurgu içinde başka eserlere göndermeler yapılır. Buna “metinlerarasılık” denir. [*]Postmodern romanlarda, kimi zaman başka türlerin “üslubu” taklit edilir (pastiş). Örneğin Latife Tekin, Sevgili Arsız Ölüm’de destan, halk hikâyesi, masal gibi sözlü edebiyat ürünlerinin üslubunu örneksemiştir. Kimi zaman belli bir metnin “konusu” taklit edilir/örneksenir (parodi). Örneğin Orhan Pamuk, “Benim Adım Kırmızı” romanında daha adından itibaren Umberto Eco’nun “Gülün Adı” romanını örneksemiştir. [/LIST] [B]Modernizmi Esas Alan Sanatçılar [COLOR=#ff0000]SAİT FAİK ABASIYANIK (1906 – 1954)[/COLOR][/B] [LIST] [*]Çağdaş öykücülüğün öncülerindendir. [*]Hikâyelerinde “konu” ve “olay”dan çok “zaman”dan ve “insan yaşamı”ndan kesitler öne çıkar. [*]Türk edebiyatında Çehov tarzı hikâyenin en önemli temsilcisidir. [*]Genellikle gerçekçi olan yazarın bazı öykülerinde gerçeküstü ögeler öne çıkar. [*]İstanbul, deniz, balık, yoksulluk, avare insanlar, doğa yaşama bağlılığın göstergesi olarak öykülerinde sıkça yer bulur. [*]Hikâyelerini sade bir Türkçeyle yazmıştır. [/LIST] [B]Eserleri:[/B] Öykü: Semaver, Sarnıç, Mahalle Kahvesi, Tüneldeki Çocuk, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Havada Bulut, Kumpanya, Alemdağ’da Var Bir Yılan, Son Kuşlar, Az Şekerli Roman: Medar-ı Maişet Motoru (Sonraki baskıda adı “Birtakım İnsanlar”), Kayıp Aranıyor Şiir: Şimdi Sevişme Vakti Röportaj: Mahkeme Kapısı [B][COLOR=#ff0000]YUSUF ATILGAN (1921 – 1989)[/COLOR][/B] [LIST] [*]Modern Türk edebiyatının önde gelen ustalarındandır. [*]Aylak Adam ve Anayurt Oteli adlı romanlarında psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık temasını başarıyla işleyen bir yazar olarak tanınmıştır. [*]“Aylak Adam” romanındaki “C”, “Anayurt Oteli”ndeki “Zebercet” gibi unutulmaz karakterler yaratmıştır. [/LIST] [B]Eserleri:[/B] Roman: Aylak Adam, Anayurt Oteli, Canistan Öykü: Eylemci, Bütün Öyküleri Çocuk Kitabı: Ekmek Elden Süt Memeden [B][COLOR=#ff0000]OĞUZ ATAY (1934 – 1977)[/COLOR][/B] [LIST] [*]Oğuz Atay, hem söyledikleriyle hem de söyleyiş biçimlerindeki yeniliklerle modern edebiyatın öncü isimlerinden olmuştur. [*]Toplum kurallarıyla çatışma içinde olan aydınların iç dünyalarını mizahın gücünden, modern ve postmodern anlatım tekniklerinden ustaca yararlanarak anlatmıştır. [*]1970 yılında TRT’nin açtığı bir yarışmada “Tutunamayanlar” adlı romanı başarı ödülü almıştır. [*]“Bir Bilim Adamının Romanı”, yazarın kendi hocası olan Mutafa İnan’ın hayatını anlattığı biyografik bir romandır. [/LIST] [B]Eserleri:[/B] Roman: Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı, Eylembilim Öykü: Korkuyu Beklerken Tiyatro: Oyunlarla Yaşayanlar Günlük: Günlük [B][COLOR=#ff0000]RASİM ÖZDENÖREN (1940 – …)[/COLOR][/B] [LIST] [*]Bireyin yalnızlığını, yabancılaşmasını, kuşak çatışmasını, modemlik, gelenek gibi sorunları, değerlerinden koparılmış ve modern kentlerin varoşlarında kıstırılmış bireyin veya ailenin acılarını yerli-İslami bir duyarlılık ve bakış açısıyla öykülerine taşımıştır. [*]Hikâyelerinde varoluşçu felsefeden izler görülür, bireyin bilinçaltına iner, ruhsal çözümlemelerde bulunur. [*]Hikâyeleri dışında denemeleri de vardır. [/LIST] [B]Eserleri:[/B] Hikâye: Hastalar ve Işıklar, Çözülme, Çok Sesli Bir Ölüm, Çarpışmalar, İmkânsız Öyküler [B][COLOR=#ff0000]ORHAN PAMUK (1952 – …)[/COLOR][/B] [LIST] [*]Modern ve postmodern anlatım tekniklerinden yararlanmış bir yazardır. [*]2006’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü almıştır. [*]İstanbullu, zengin ve Orhan Pamuk gibi Nişantaşı’nda yaşayan bir ailenin üç kuşaklık hikâyesi olan “Cevdet Bey ve Oğulları” ilk romanıdır. Üç kardeşin babaannelerini ziyaret etmek üzere gittikleri İstanbul yakınlarındaki Cennethisar kasabasında geçirdikleri bir haftayı anlattığı “Sessiz Ev” adlı romanının ardından yazdığı Venedikli bir köle ile bir Osmanlı âlimi arasındaki gerilimi ve dostluğu anlatan romanı “Beyaz Kale”, pek çok dile çevrilmiştir. [*]“Kara Kitap” romanında İstanbul’un sokaklarını, geçmişini, kimyasını ve dokusunu, kayıp karısını arayan bir avukat aracılığıyla anlatmıştır. Kara Kitap, geçmişten ve bugünden aynı heyecanla söz edebilen bir yazar olarak Orhan Pamuk’un ününü genişletmiştir. “Yeni Hayat” adlı şiirsel romanında esrarengiz bir kitaptan etkilenen üniversiteli bir genci hikâye etmiştir. [*]“Benim Adım Kırmızı” romanında Osmanlı ve İran nakkaşlarını, Batı dışındaki dünyanın görme ve resmetme biçimlerini bir aşk ve aile romanının entrikasıyla hikâye ederek anlatmıştır. “İlk ve son siyasi romanım” dediği “Kar” adlı kitabını 2002’de yayımlayan yazarın 2003’te yayımladığı “İstanbul”, yazarın hem yirmi iki yaşına kadar olan hatıralarını aktardığı bir hatıra kitabı, hem de kendi kişisel albümüyle, Batılı ressamların ve yerli fotoğrafçıların eserleriyle zenginleştirilmiş, İstanbul üzerine bir denemedir. [*]“Öteki Renkler” kitabında, söyleşi, hikâye ve denemeleri bir araya getirilmiştir. Nobel Edebiyat Ödülü konuşmasını ve diğer konuşmalarını “Babamın Bavulu” adlı kitapta bir araya getirmiştir. Son kitabı “Masumiyet Müzesi” bir aşk romanıdır. [/LIST] [B]Eserleri:[/B] Roman: Cevdet Bey ve Oğulları, Sessiz Ev, Beyaz Kale, Kara Kitap, Yeni Hayat, Benim Adım Kırmızı, Kar, Masumiyet Müzesi Söyleşi – Hikâye – Deneme: Öteki Renkler Anı – Deneme: İstanbul [B][COLOR=#ff0000]ADALET AĞAOĞLU (1929-…)[/COLOR][/B] [LIST] [*]Yeni anlatım olanaklarını denemiştir. “Tek anlatıcıya son vermek”, “an’ların anlatıcısı olmak”, “yer, zaman öğelerine değişiklik getirmek” onun anlatımına yeni boyutlar getirmiştir. [*]Romanlarında klasik anlatım tekniklerinden saparak bilinç akışı, iç monolog gibi yeni anlatım tekniklerinden saparak kendine özgü bir yol tutturan Adalet Ağaoğlu’nun ilk romanı Ölmeye Yatmak’tır. [*]Romalarının kahramanları genellikle aydınlardır. Bu bakımdan anlaşmazlık gibi görünen konularda, ifadelerde yazar aydınları dolaylı yönden eleştirir. Romanlarında kişiler roman kurgusuyla iç içe verilmiştir. [*]Korku, ölüm, erkek-kadın ilişkileri, özveri, aşk, yaşlılık, gençlik, başkaldırı, özgürlük vb. evrensel temalar güncel kaygılarla, dünyaya bakışıyla, toplumsal gelişmelerle iç içe verilmiştir. Cinsel konuları da çok işler. [/LIST] [B]Eserleri:[/B] Tiyatro ve radyo oyunları: Yaşamak, Evcilik Oyunu, Sınırlarda Aşk, Çatıdaki Çatlak, Tombala, Kış-Barış, Üç Oyun: (Bir Kahramanın Ölümü, Çıkış, Kozalar) Kendini Yazan Şarkı, Duvar Öyküsü, Çok Uzak-Fazla Yakın Roman: Ölmeye Yatmak, Fikrimin İnce Gülü, Bir Düğün Gecesi, Yaz Sonu, Üç Beş Kişi, Hayır…, Ruh Üşümesi, Romantik Bir Viyana Yazı Öykü: Yüksek Gerilim, Sessizliğin İlk Sesi, Hadi Gidelim, Hayatı Savunma Biçimleri [B][COLOR=#ff0000]İNCİ ARAL (1944-…)[/COLOR][/B] [LIST] [*]Hikâye ve romanlarında sosyal, siyasi, ailevi, çeşitli olayları postmodern bir yaklaşımla ele alır. [*]İç konuşma tekniği, ustaca kurulmuş denge, dilsel oyunlar, geri dönüşlerle sağlanan hareketlilik ve yalınlık romanlarına akılcılık kazandırmaktır. [*]Romanlarında kadının toplum içindeki yerini de araştırır ve bazı şekillerde belli mesajlar vermeye çalışır. [*]İlk romanı “Ölü Erkek Kuşlar” ve “Yeni Yalan Zamanlar”da kadın duyarlığını, kadın kimliğini, geleneksel ahlaki değerler karşısındaki özgürlük sorunlarını ve erkeklerle olan ilişkilerini yalın, akıcı ve dilsel bir oyun haline getirdiği şiirsel bir üslupla anlatır. [/LIST] [B]Eserleri:[/B] Hikâye: Ağda Zamanı, Uykusuzlar, Kıran Resimleri, Sevginin Eşsiz Kışı, Gölgede 40 Derece Roman: Ölü Erkek Kuşlar, Yeni Yalan Zamanlar, Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm, Mor, İçimden Kuşlar Göçüyor, Taş ve Ten Anı-Roman: İçimden Kuşlar Göçüyor [B][COLOR=#ff0000]PINAR KÜR (1943-…)[/COLOR][/B] [LIST] [*]Toplumsal sorunları ve bu sorunlar içinde temel bir yer tutan kadınların bireysel dertlerini anlatır. [*]Zamandan ve mekândan şikâyet eden kişilerin iç dünyalarındaki huzursuzlukları, birtakım açmazları, yalnızlıkları birey-toplum değerleri uyuşmazlığında ele alır. [*]Hikâye ve romanlarında psikolojik tahliller yapar, cinselliği ön plana çıkarır. Polisiye romanlarla alay eder. [*]“Yarın Yarın” romanında varlıklı bir çevreden gelen ve mutsuz bir evlilik geçirmiş olan bir genç kadınla yine aynı çevreden radikal sol örgütlere katılmış bir gencin 12 Mart darbesi çevresinde buluşan yaşamlarını öyküleştirir. [*]“Asılacak Kadın” romanı, cinsel bakımdan sömürülen ve sonunda cinayete sürüklenen genç bir kadının, Melek’in, serüvenini konu alır. [/LIST] [B]Eserleri:[/B] Roman: Yarın Yarın, Küçük Oyuncu, Asılacak Kadın, Bitmeyen Aşk, Bir Cinayet Romanı, Sonuncu Bahar Hikâye: Bir Deli Ağaç, Akışı Olmayan Sular, Hayalet Öyküleri [B][COLOR=#ff0000]BUKET UZUNER (1955-…)[/COLOR][/B] [LIST] [*]Düşsel romanlarıyla ünlenmiştir. “İki Yeşil Susamuru Anneleri, Babaları, Sevgilileri ve Diğerleri” romanında okuru bir kadının düşsel ve fantastik dünyasına götürür. Postmodern kurgusuyla yazılmıştır. [*]“Balık İzlerinin Sesleri” romanı kendi ifadesiyle “hemen herkesin içinde farklı, aykırı, sıradışı kişi yatar” ve “herkes kendini dahi görür” temel düşüncesi üzerine oturtulmuş bir romandır. Kişileri alegoriktir. Otobiyografik özellikler taşır. [*]Hikâye ve romanlarında döneminin olaylarına ve yazarlarına, sanat ve kültür anlayışına açıktır. Yapıtlarında onlara yer verir. [/LIST] [B]Eserleri:[/B] Roman: Kumral Ada Mavi Tuna, Uzun Beyaz Bulut- Gelibolu, Balık İzlerinin Sesleri, İki Yeşil Susamuru Anneleri Babaları Sevgilileri ve Diğerleri Öykü: Güneş Yiyen Çingene, Şairler Şehri, Karayel Hüznü, Benim Adım Mayıs, Ayın En Çıplak Günü, İstanbul Blues Otobiyografi: Gümüş Yaz Gümüş Kız >>> Devamı alt konuda >>> [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Eğitim
BilgiBANK
Türkçe & Dilbilgisi & İmla Kuralları
Cumhuriyet Döneminde Anlatmaya Bağlı Edebi Metinler
Top