Çölleşme nedir? Dünyada çölleşme/Ülkemizde çölleşme

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
Çölleşme

FCWelv0.jpg

Herhangi bir ortamın, bitki örtüsünün tahribi ve toprakların aşınması sonucu istifade edilemez duruma gelmesine çölleşme denilir. Çöl, nasıl ki doğal olarak istifade edilemez kum ve taş yığınından başka bir alan değilse, yağışı yeterli, ancak bitki ve topraklan gitmiş bir saha da çölden farklı değildir. İşte çölleşme, İklim yönünden çölden farklı ve fakat doğal dengenin bozulması ile verimsiz hâle gelme olayıdır. TEMA’nın Türkiye çöl olmasın" sloganı altında bu yatmaktadır. Dünyada çölleşme ve çölleşme riskinin en fazla olduğu bölgeler; yarıkurak olan Sahra nın güneyi (Sub Sahara), Güney ve Doğu Afrika, Amerika kıtasının batı kesiminde Kayalık ve And dağlarındaki yan kurak sahalar, Avustralya’daki çöllerin çevresi ve Orta Asya'nın bazı kesimleridir. Buralarda doğal dengenin tamamen bozukluğu kesimlerde özellikle rüzgâr faaliyetlerine bağlı olarak aşınma ve birikme faaliyetleri etkin bir durum almaktadır.

Ülkemizde Ege Bölümü'nde Kum çayı yöresi, Toros dağ kuşağının kayal k ve İç Anadolu'nun bitki örtüsünden yoksun kesimleri verim değerij kaybederek çölleşme riskinin ön planda olduğu sahalar arasındadır.

Sonuç olarak; elbetteki bir ülkenin kalkınması için sanayi tesislerine ve termik santrallere ihtiyaç vardır. Sanayisiz bir ülkenin kaikınmas. düşünülemez. Ancak yeni yerleşim sahaları ve sanayi tesislerinin kurulmasında yer seçimi son derece önemlidir. Bu, ancak arazi kabiliyet sınıflarına uygun olarak yapıldığı takdirde doğal ortama en az zarar verilerek yerine getoıl.r. Aksi takdirde kaş yapalım derken göz çıkarılmış olmaktadır. Dünyada doğal kaynaklardan sürekli faydalanarak bir kalkınma ve arazi kullanma sistemi geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bunun adına "sürdürülebilir kalkınma (Sustainable development)" denilmektedir. Başka bir ifade iie doğal kaynakları en optimum düzeyde kullanarak devamlı faydalanmanın yollan araştırılmalıdır. Örneğin bir ormandan faydalanmak için hem orman ürünlerinden sürekli olarak faydalanılması hem de ormanın bakılması gerekmektedir. Sanayi tesisi kurulan bir yörede sanayi atıklarının toprak ve suya karışmamaması için yeterli arıtma tesisinin kurulması ve sürekli olarak da sanayi ürünlerinin üretilmesi lâzımdır.

kaynak:

İbrahim Atalay
'
ın Genel Beşeri ve Ekonomik Coğrafya kitabı
 

Top