• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Çoklu Zeka Ve Duygusal Zeka

Bir toplumun gelişmesinde etkin olan en önemli ögelerden biri insandır. Kendilerine güvenen, kendi yetenek ve ilgilerinin farkında olan, doğru kararlar alabilen, kendisi ve çevresiyle barışık, empatik, üretken, uyum içinde olan, sorumluluk sahibi bireyler başarılı ve mutlu bir hayat sürerler ve aynı zamanda içinde bulundukları toplumun da mutlu ve başarılı olmasında etkili olurlar.
Bir bireyin bu becerilere sahip olabilmesinde en etken faktör önce ailesi sonra da öğretmenleridir. Bunun için öğrencilerimizi yakından tanımak ve ihtiyaçlarının neler olduğunu bilmemiz ve bu ihtiyaçları karşılamamız gerekmektedir.

Çocukların İhtiyaçları: Çocukların
* Kendilerini tanımaya
* Yeteneklerinin farkına varmaya
* Öğrenmeye
* Başarılı olmaya
* Hayatta karşılaştıkları zorluklarıyla baş edebilmeye
* İyi ilişkiler içinde olmaya
* Oldukları gibi kabul edilmeye, sevilmeye, sayılmaya ve korunmaya
* Özgüven kazanmaya
* Düzenli bir yaşantıya
* Gülmeye, eğlenmeye ve hoş vakit geçirmeye ve
* Mutlu olmaya ihtiyaçları vardır

Çocukların ihtiyaçlarını karşılarken göz önünde bulundurulması gereken gerçekler nelerdir?
* Çocukların hepsi birbirlerinden farklıdır.
* Her birinin farklı yetenekleri, farklı ilgi alanları ve farklı öğrenme düzeyleri vardır.
* Her biri farklı yollarla öğrenir ve bunun için farklı öğrenme ortamlarına ihtiyaç duyar.
* Uygun öğrenme ortamı sağlandığında başarısız öğrenciler de mutlaka yetenekleri çerçevesinde başarıya ulaşacaktır.
* Duygu ile düşünce arasında kuvvetli bir bağ vardır.
* Duyguların öğrenmedeki rolü çok büyüktür. Duygular dikkat etmemizi sağlar. Dikkat, anlamamızı, öğrenmemizi, hafızada tutmamızı sağlar.
* Öğrenme duygusal açıdan pozitif ve stressiz ortamlarda gerçekleşir.

Öğrencilerin yeteneklerini, ilgi alanlarını keşfetmelerine yardımcı olmalıyız. Peki bunu nasıl yapacağız?

Dünden Bugüne zekayla ilgili düşünceler

Zekaya ilişkin eski anlayış
* Zeka doğuştan kazanılır, sabittir ve değişmez.
* Zeka niceliksel olarak ölçülebilir ve tek bir sayıya indirgenebilir.
* Zeka tekildir.
* Zeka gerçek hayattan soyutlanarak (zeka testleri) ölçülür.
* Zeka öğrencileri belli seviyelere göre sınıflandırmak ve onların gelecekteki başarılarını tahmin etmek için kullanılır.
Zekaya ilişkin yeni anlayış
* Doğuştan kalıtımla gelen zeka kapasitesi geliştirilebilir.
* Zeka problem çözme sürecinde, herhangi bir ürün ya da performansta sergilenir.
* Zeka tek tip değildir, çoğuldur ve çeşitli yollarla sergilenebilir.
* Zeka gerçek hayattan soyutlanamaz.
* Zeka bireylerin yetenek ve doğal potansiyellerini anlamak ve bunların gelişmesinde farklı yollar keşfetmek için kullanılır.


KISACA ÇOKLU ZEKA

Zihnin çerçeveleri adlı kitabında teorisini tanıtırken Gardner, her bireyin en azından yedi bağımsız yetenek ya da zeka formu taşıdığını ileri sürmüştür. Kişilerin zeka formlarını ortaya çıkarırken kullandığı sekiz kriter arasında temel işlemler de vardır. Açıklamalarına göre bir temel işlem bilgi işleme mekanizmasından ibarettir. – Aslında bu, beyne belirli bir girdi ya da bilginin girişi ve işlenmesi olgusudur.- Zihnin çerçeveleri adlı çalışmasında ve son zamanlarda yaptığı kimi çalışmalarında Gardner, her bir zeka formunun aşağıdaki temel işlemlerden bir ya da daha fazlasından geçmesi gerektiğini öne sürmüştür:
Zeka formu Temel işlemler
Konuşma Söz dizimi, ses bilimi, anlam bilim, uygulama eği
Müzik Müzik kulağı, ritim yeteneği, tını yeteneği
Mantıki- matematiksel Sayı, kategorize etme, ilişki kurma
Uzaya ilişkin Doğru öngörü, şekillerin akılda dönüşümü
Vücuda ilişkin- kinestetik Kendi vücudunu kontrol ve nesneleri elle tutmada kontrol yetenekleri
Kişiler arası Başkalarının duygu, amaç ve güdülerinin farkında olma
Kişiler içi Kendi duygu, amaç ve güdülerinin farkında olma
Doğaya ilişkin Çevredeki nesneleri tanıma ve sınıflandırma yeteneği
 

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Geleneksel eğitim sistemi, öğrencilerin yeteneklerini ve eğilimlerini katı ve statik kategorilere ayırır. Ancak küresel bilgi çağını yaşadığımız günümüzde, bu tür mutlak ayırımlar yerini çok katmanlı ve interaktif yaşam deneyimlerine ve düşünce sistemlerine bıraktı. Farklı zeka alanlarınızı kullanarak yaşamınızı ve kişisel gelişiminizi zenginleştirmek ve çağımızın sunduğu dinamizmi sonuna kadar kullanmak elinizde. Yapmanız gereken tek şey, kendinizi tek bir zeka türüyle etiketlememek.

“Benim sözel zekam yüksek, matematik zekam yok” deyip farklı zeka alanlarımızı tanımaktan kendimizi alıkoyarsak kendimize sınırlar belirlemiş ve kaynaklarımızı kullanmayı baştan reddederek gelişimimizi engellemiş oluruz.”
“Zeka potansiyellerinizi, becerilerinizi daha geniş bir bakış açısıyla düşünmeli ve kendinizi tek bir zeka bölümü ile etkileyip sınırlandırmamalısınız. Yaşam tek tip etkinliklerle sınırlandırılamayacak kadar zenginliklerle doludur.”

Teknolojinin ve bilimin hızla geliştiği günümüzde, hala dünyada pek çok okulda geleneksel eğitim ve öğretim yolları kullanılmaya devam ediliyor. Okullarda yıllardır uygulanan, kuralları olan ve bol miktarda veriyi ezberlemeye dayalı eğitim sistemine teknoloji toplumunda daha az ihtiyaç duyulacaktır. Teknoloji ve bilim toplumunda “ Problem çözme yeteneği, derinlemesine düşünme ve yaşam boyu aktif öğrenme” giderek daha önemli hale gelecektir. Yıllarca insanların doğuştan geldiğine inanılan belli bir zekaya sahip olduğu, yaşamını onunla sürdürdüğü görüşü hakimken artık günümüzde insan zekasının sınırları, araştırmalarla birlikte yeniden çizilmeye başlandı. Günümüzde IQ nun hayattaki başarı konusunda zayıf bir gösterge olduğuna dair pek çok bulgu ortaya çıkarılmıştır. IQ nun doğru kabullenilip yıllarca hakimiyetini sürdürmesi sonucu, toplumlar zekanın sınırlı olarak ele alınması ile belirlenen kalıba uymayan pek çok yaratıcı akıldan mahrum kalmıştır. Geçen uzun yıllar sonunda ortaya çıkan ürünler hem eğitimciler hem de aileler açısından hiç umut verici değildi. Çünkü okul hayatı boyunca başarılı sayılan öğrenciler, mezuniyet sonrası büyük sıkıntılarla iş hayatına girebiliyor ve gerçek hayata uyumda pek çok sıkıntı yaşıyorlardı. Bunun gibi “zeki” diye adlandırılan pek çok öğrenci inanılmaz davranışlarla toplumu şaşırtıyor ve antisosyal tavırlarla anne babaları endişelendiriyordu. 1980’li yılların başlarından itibaren dünyanın gelişmiş denilen ülkelerinin pek çoğunda ahlaki anlamda bir çöküşle birlikte bilim adamları, eğitimciler ve aileler, gençler adına binlerce hayal kırıklığı yaşamaya başladılar. Bir öğrenme psikoloğu olan Howard GARDNER zeka kavramına farklı bir boyut getirdi. GARDNER, 1983’te yazdığı “ Aklın Çerçeveleri” adlı kitabında kültürlerin ve bilim adamlarının zekayı çok kısıtlı olarak tanımlayarak ele aldıklarını, zekanın bir veya birkaç faktörden çok daha fazlasını içerdiği tezini ortaya attı. Harward Üniversitesi Eğitim Profesörlerinden olan Haward GARDNER Çoklu Zeka Teorisini ortaya atmadan önce pek çok bilimsel araştırma sonucundan faydalandı. Bu çalışmalar sonucu insan beyninin farklı bölümlerden oluştuğu ve her bir bölümün özel işlevlere sahip olduğu gerçeği ortaya çıktı. Prof. GARDNER, çalışmaları sonucu zekayı yeniden tanımladı. Zeka, değişen dünyada yaşamak ve değişimlere uyum sağlamak amacıyla her insanda kendine özgü bulunan yetenekler ve beceriler bütünüdür. İnsan zekası yaşamın her anında, bir makineyi icat ederken, bir hedefi gerçekleştirirken, insanları ikna ederken, bir söküğü dikerken veya bir resim çizerken, bir rolü canlandırırken çok farklı zaman ve durumlarda harekete geçer ve kullanılır.

GARDNER, zeka diyerek adlandırdığı becerileri öğrenme, problem çözme ve insan olma için etkili birer araç olarak tanımladı. Her insan sahip olduğu zekalarla birlikte farklı bir öğrenme, problem çözme ve iletişim kurma yöntemine sahiptir. Dünya tarihine şöyle bir bakıldığında, GARDNER’ın teorisini destekleyen pek çok önemli ayrıntıya, olaya rastlanabilir. Dünyanın en ünlü atletleri , en büyük müzisyenleri girdikleri IQ sınavlarından çok düşük puanlar almışlardır. Böylesine düşük IQ puanlarına göre bu insanlara zeki diyemiyorsak, onları kendi alanlarında bu denli başarılı kılan ne olabilir? Bu başarılı insanların zihinsel yeterliliği farklı ilgi ve beceri alanları ile yeniden tanımlanabilir. Çünkü her insanın kendini ifade ederken kullandığı dil farklıdır. Bir müzisyen kendini yaptığı bestelerle, bir tiyatrocu kendini canlandırdığı rollerle ya da bir ressam çizgileri ile kendini ifade eder. Her insan farklıdır. Tektir ve özeldir. Her insanın da insanlık kültürüne katkısı farklı yönlerdedir. Prof. GARDNER yıllar boyu hakimiyetini sürdüren insanların tek bir zekaya sahip oldukları IQ denen zeka anlayışını kırdı. GARDNER’a göre insanların sahip oldukları çoklu zekaların her biri yaşamak, öğrenmek, problem çözmek ve insan olmak için kullanılan etkili birer araçtırlar. Çoklu zeka kuramına göre 8 farklı zeka çeşidi vardır.

Bunlar:
  1. Sözel zeka
  2. Mantıksal matematiksel zeka
  3. Görsel uzaysal zeka
  4. Müziksel ritimsel zeka
  5. Bedensel kinestetik zeka
  6. Sosyal zeka
  7. İçsel zeka
  8. Doğal zeka.
Bu zeka türlerinin tanımı, anahtar kavramları ve kendilerine uygun meslek gruplarını aşağıdaki çizelgede bir araya getirmeye çabaladım. Umarım sizler de hayata tek bir pencereden bakmıyorsunuzdur. Bence hayata açılan pencerelerinizi keşfedin ve daha mutlu, daha huzurlu ve daha kendisi ile barışık bir yaşam sürün.
 
Top