Çocukların Sınıf Dışı Etkinliklerle Matematik Öğrenmesini Nasıl Sağlarız?

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Yetişkinlere matematikle ilgili soru sorduğumuzda sıklıkla şu şekilde cevaplandırırlar: “Okulda matematik dersinde hiçbir zaman iyi değildim.” O zaman, çocuklarınızın aynı şeyleri söylemesinin önüne nasıl geçebiliriz?

Çocukları erken yaşta yakalamak ve onların eve gittiklerinde daha fazla matematik çalışmalarını istiyorsak, ilkokulda matematik öğretirken yaratıcı olmak önemlidir. Sanat ve İngilizce derslerinde çocukların aidiyet kazanmaları kolaydır. “Bu benim eserim.” veya “Makaledekiler benim fikirlerim.” diyebilirler. Bu, matematikte imkansız değilse bile daha zor gibi görünebilir. Fakat matematik aidiyeti önemlidir. Böylece çocuklar ve yetişkinler aynı zamanda “Bu benim matematiğim.” diyebilirler. Aidiyeti geliştirmenin bir yolu, çocukların gözlerini etraflarındaki matematiğe açacak bir “matematik yürüyüşü” yaptırmaktır. Bu, çevremizdeki incelenmeyi bekleyen hazineleri içeren bir hazine avı gibidir.

Bu yürüyüş, öğrencilerin belirli bir rota boyunca doğadaki matematiği keşfetmeleri için durdukları belirli yerler dizisinden oluşur. Bu, matematiği çocuklar için canlı hale getirir. Herhangi biri bir dizi matematik kavramlarını anlamayı hedefleyen bir yürüyüş tasarlayabilir. Sizin “matematiksel bakış”ınızın düğmesini açmak için kullanılabilecek bazı sorular aşağıdaki gibidir:

-Bir simetri çeşidi içeren üç nesne bulun.
-Dönel simetrik bir nesne bulun.
-Tekrarlı bir model bulun.
-Yaklaşık bir metre boyunda bir nesne bulun.

Alternatif olarak, matematik yürüyüşünün amacı, bizim günlük hayatımızda bulunabilecek matematiğin var olduğu yerleri çocuklara tanıtmak olabilir. Bunlar bilimsel, tarihsel, edebi, mühendislik veya ticari öneme sahip olan yerleri içerebilir. Bu yürüyüşlere başarı düzeyleri hesaba katılmaksızın problem çözme etkinliklerine başarıyla eşlik etmeleri ve kendi oluşturdukları matematiksel gurur duygusunu kazanmaları için tüm çocuklar davet edilmelidir.

Aşağıda anlatılan bu konuda çalışma yapan bir öğretmen arkadaşımızın deneyimi size fikir verebilir.

“Yakın zamanlarda Londra metrosunda bir matematik yürüyüşü tertipledim.Öğrencilerime şu gibi sorular yönelttim:

Her bir metro treninin bir kimlik numarası vardır. Bu numaralar üç, dört veya beş basamak uzunluğunda olabilir. Benzer şekilde, elinizdeki kartlarda her şeklin yanında bir numara mevcut. Göreviniz sadece tren numarasının basamaklarını kullanarak kartlarınızdaki sayıyı hesaplamak.

Örneğin,tren numaranız 5547 ve kart numaraınız 22 ise aşağıdaki hesaplamayı üretebilirsiniz: 4×5+7-5=22 ”

Matematiği anlamaları için çocuklarla yapabileceğiniz daha çok fazla şey var. Bunların çoğu çocuklara matematiksel bile görünmez, çünkü matematik günlük hayatla derinden ilişkilidir. Kart, tahta ve zar oyunları; sayı becerileri, mantık ve stratejiyi geliştirir. Oyunlar matematiksel kavramayı artırmaya yardımcı olur ve tüm aile için eğlence kaynağıdır. Birlikte yemek pişirmek de çocukları aynı zamanda ağırlık ve ölçme konularında eğitir. Eğer bir tarif iki kişilikse ve siz beş kişilik hazırlamak istiyorsanız, oranlar hakkında düşünmeniz gerekir. Yemek pişirmek aynı zamanda çay kaşığı, çorba kaşığı, mililitre, büyük su bardağı ve fincan gibi standart dışı ölçüm birimlerinin her türünü içerir. Yemek yaparken sohbet etmek de çocukların bu birimler hakkındaki kavrayışlarını geliştir. Arabayla seyahat etmek aynı zamanda geçtiğiniz araçların belirli yaş, renk veya çeşitteki arabaları saymak gibi matematiksel oyunlar için fırsatlar sunar.

Genç bir yaşta matematiksel düşünme, çocuklarda güveni ve deneme isteğini arttırır. Aynı zamanda çocukların; olayın içinde yer almalarını, matematiği farklı açılardan düşünmelerini ve öğrendiklerini günlük yaşamlarıyla ilişkilendirmelerini, orijinal bir perspektiften matematiksel düşüncelerini açıklamalarını sağlar.

Alıntı...
 
Top